22 research outputs found

    Editorial

    Get PDF
    In order to access PDF format, please click on the file

    Öğretmenlerin Örgütsel Bağlılığının Bir Yordayıcısı Olarak Okul Kültürü

    Get PDF
    This study examined the relationship between teachers’ organizational commitment and school culture. The study sample consisted of 270 primary school teachers who participated in an in-service education activity organized in Ankara. The Organizational Commitment Scale and the School Culture Scale were used to gather data. Results indicated that affective and normative components of teacher organizational commitment were positively related to support, success, and task dimensions of school organizational culture. Continuance commitment was positively and significantly associated with bureaucratic school culture. The regression analysis revealed that support and task dimensions of school culture positively and significantly predicted affective and normative commitments of teachers. Bureaucratic culture was the only significant predictor of continuance commitment although success-oriented school culture did not significantly predict teacher commitment. Results are discussed with respect to improving teachers’ organizational commitment and school culture.Bu çalışmada, öğretmenlerin örgütsel bağlılığı ile okul kültürü arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini Ankara’da düzenlenen bir hizmetiçi eğitim etkinliğine katılan 270 ilköğretim okulu öğretmeni oluşturmaktadır. Verilerin toplanması için Örgütsel Bağlılık Ölçeği ve Okul Kültürü Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları, öğretmenlerin duygusal ve normatif bağlılık biçimlerinin okul kültürünün destek, başarı ve görev boyutları ile pozitif ilişkili olduğunu göstermiştir. Devam bağlılığı ise bürokratik okul kültürü ile pozitif yönde ve anlamlı düzeyde ilişkilidir. Regresyon analizi sonuçları, destek ve görev kültürü değişkenlerinin öğretmenlerin duygusal ve normatif bağlılığını pozitif yönde ve anlamlı düzeyde yordadığını ortaya koymuştur. Devam bağlılığının tek anlamlı yordayıcısı bürokratik kültür boyutudur. Başarı kültürü, öğretmenlerin örgütsel bağlılığının anlamlı bir yordayıcısı değildir. Araştırmanın sonuçları, öğretmenlerin örgütsel bağlılığının ve okul kültürünün geliştirilmesi bağlamında tartışılmıştır

    Opinions of school principals and teachers about teacher evaluation according to performance criteriaPerformans kriterlerine göre öğretmenlerin değerlendirilmesine ilişkin okul müdürü ve öğretmen görüşleri

    Get PDF
    The purpose of this study was to examine the opinions of school principals and teachers about the new implication process which teachers are being evaluated by school principals according to performance criteria. Phenomenological study design was chosen in this qualitative research. Participants were selected according to maximum variation sampling which is one of the purposeful sampling methods. Data were collected from 11 school principals and 14 teachers via semi-structured interview forms in Tokat city center. Data were analyzed according to descriptive analyzing technique. According to the results obtained in the study, participants stated that the purpose of current performance evaluation is the evaluation of teachers and to support their professional development. About the new application’s access to the purposes, while many of the teachers reported that the system could not achieve its goals, most of the school principals stated that the system would reach the goals with some shortcomings. Participants criticized the system for fast coming up and implementation. Participants stated that school principals were not qualified for this system. The most important strength of the system was defined as the teacher’s close awareness of the school principals. According to teachers’ views about the weaknesses of the system; the impact of conflicts or prejudices affecting school, school principals’ failure to take into account the criteria list, the existence of biased behaviors, the fact that principals were not educated in supervision, erroneous or incomplete practices in branch-specific evaluations, the deterioration of organizational peace. The majority of school principals reported that the applied system could contribute to the professional development of teachers, while the majority of teachers thought that the system would make a limited contribution. A two-day seminar was held with the school principals while training for teachers was not arranged by the Ministry of Education prior to the performance evaluation process. In the study, some suggestions were also made regarding the development of the current practice and the assessment of teacher performance in Turkey.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file. ÖzetBu çalışmanın amacı öğretmenlerin performans kriterlerine göre okul müdürleri tarafından değerlendirildiği yeni uygulama konusunda okul müdürleri ve öğretmenlerin görüşlerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemine göre tasarlanan bu çalışmada olgu bilim deseni benimsenmiştir. Çalışmada katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlemeye göre oluşturulmuştur. Tokat il merkezinde görev yapmakta olan 11 okul müdürü ve 14 öğretmenle yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak veri toplanmıştır. Veriler betimsel analiz tekniğine göre çözümlenmiştir. Araştırmada elde edilen verilere göre katılımcılar mevcut performans değerlendirme uygulamasının amacının daha çok öğretmenlerin değerlendirilmesi ve mesleki gelişimlerini artırma olduğu yönünde görüş belirtmişlerdir. Yeni uygulamanın amacına ulaşabilmesine ilişkin öğretmenlerin çoğunluğu sistemin amacını gerçekleştiremeyeceğini düşünürken okul müdürlerinin çoğunluğu bazı eksiklikler belirtmekle birlikte sistemin amacına ulaşabileceğini ifade etmektedirler. Uygulanma süreciyle ilgili katılımcılar sistemin bir anda gündeme gelmesi ve uygulanmasını eleştirmektedir. Katılımcılar okul müdürlerinin bu konuda yeterli olmadığını düşünmektedir. Sisteminin en önemli güçlü yanının okul müdürünün öğretmeni yakından tanıması olduğu ifade edilmiştir. Sistemin zayıf yönleri ile ilgili olarak öğretmenler; okulda yaşanacak çatışmaların veya önyargıların değerlendirmeyi etkilemesi, okul müdürlerinin kriter listesini dikkate almaması, taraflı davranışların varlığı, müdürlerin denetim konusunda eğitimli olmamaları, branşa özgü değerlendirmelerde hatalı veya eksik uygulama, örgüt barışının bozulması şeklinde görüş belirtmişlerdir. Okul müdürlerinin çoğunluğu uygulanmakta olan sistemin öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlayacağını belirtirken öğretmenlerin çoğunluğu kısıtlı katkı sağlayacağını düşünmektedir. Performans değerlendirme süreci öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere yönelik bir eğitim düzenlenmezken, okul müdürlerine iki günlük bir seminer düzenlenmiştir. Çalışmada ayrıca mevcut uygulamanın geliştirilmesi ile ilgili ve Türkiye’de genel anlamda öğretmen performansının değerlendirilmesi ile ilgili olarak birtakım önerilerde bulunulmuştur

    A longitudinal study of perceptions of self-concept and professional self-concept in Turkish nursing students

    Get PDF
    This study was conducted to determine the relationship between self-concept and professional self-concept amongst nursing students undertaking a four year degree. A descriptive longitudinal study was applied amongst all nursing students undertaking a four year degree starting in the academic year 2006-2007. The sample consists of total 78 students. The data collection was via two Likert scale type questionnaires about the self description of students and their descriptions of the professional qualities of nurses which were issued a week apart. The first questionnaire consisted of a self-report form of 40 adjectives and students were asked to rate the suitability of each adjective for describing their personality. The second questionnaire employed the same adjectives as the first questionnaire. Students were asked to rate how necessary it was for professional nurses to possess these qualities. SPSS was used to analyse the data via percentages and Cohen’s Kappa method. The data for first year students showed 77.6% were happy to have chosen nursing but significant nearly a quarter were not. 85.9% thought they had similar characteristics to those required by nursing but there was a significant minority of almost one sixth who felt they did not have the required characteristics. The congruence between self-concept and professional self-concept was highest in the fourth year followed by the first year with the second year being the lowest. Congruence between self-concept and professional self-concept across all four years was evident from our study. Some implications of these findings for nursing education and practice are considered. A realistic approach to what is involved in both the study and practice of nursing can increase the self and professional self-concept congruence. It is important for nursing educators to effectively manage student expectations as a better alignment of these with actual situations helps students cope with the demands placed upon them

    Öğretmen Adaylarının Bireysel ve Örgütsel Değerler ile Öğrencilerde Görmek İstedikleri Değerlere İlişkin Önem Sırası Algıları

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının bireysel ve örgütsel değerler ile öğrencilerde görmek istedikleri değerlere ilişkin önem sırası algılarını ve bu önem sıraları arasındaki ilişkileri incelemektir. Ayrıca, öğretmen adaylarının bu değerlere ilişkin önem sıralamalarının cinsiyet ve mesleğin geleceğine ilişkin görüş değişkenlerine göre farklılığı araştırılmıştır. Araştırmaya Gazi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören son sınıf öğrencileri arasından tabakalı örnekleme yöntemiyle seçilen 455 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla ‘Değer Sıralama Ölçeği’ kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde Spearman’s rho sıra farkları korelasyonu, Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis H testleri uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçları öğretmen adaylarının dürüstlük, saygı ve güven gibi değerleri daha öncelikli algıladıklarını göstermiştir. Bununla birlikte risk, katılım ve iş birliği değerleri ise önem sırasına göre daha sonlarda yer almıştır. Öğretmen adaylarının bireysel ve örgütsel değerleri ile öğrencilerde görmek istedikleri değerler arasında orta düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Bireysel değerler açısından empati ve güven kızlar, hoşgörü ve risk ise erkekler tarafından daha önemli görülmüştür. Örgütsel değerlerde dürüstlük ve hassasiyet erkekler, saygı ve sorumluluk ise kızlar tarafından daha önemli algılanmıştır. Öğrencilerden beklenen değerler açısından empati, saygı ve sorumluluk kızlar tarafından daha öncelikli görülmüştür. Öğretmenlik mesleğinin geleceğini olumsuz gören öğretmen adayları dürüstlük değerini daha öncelikli olarak algılamışlardır. Araştırmada öğretmen adaylarının bireysel ve örgütsel değerlerinin uyumunu geliştirmeye yönelik bazı öneriler sunulmuştur

    A qualitative research on perceptions of primary school principals about school guidance services

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okulu müdürlerinin okullarında sunulan rehberlik hizmetlerine yönelik görüşlerinin incelenmesidir. Araştırma, okullarında kadrolu olarak en az bir yıldır çalışan psikolojik danışmanın bulunduğu 19 okul müdürüyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılmıştır. İlgili literatür dikkate alınarak eğitsel rehberlik, kişisel-sosyal rehberlik, mesleki rehberlik, okul yönetimi, öğretmen ve veli olmak üzere altı tema ve her bir temayla ilgili olarak yürütülen çalışmalar, değerlendirmeler ve öneriler olmak üzere üç kategori oluşturulmuştur. Araştırmanın sonuçları eğitsel rehberlikle ilgili çalışmaların daha çok öğrencilerin akademik başarılarının artırılmasına yönelik bilgilendirme seminerlerine yoğunlaştığını göstermiştir. Kişisel-sosyal rehberlikle ilgili olarak yürütülen çalışmalardan test uygulamalarına daha fazla ağırlık verildiği ifade edilmiştir. Mesleki rehberlik alanında liselerin tanıtılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verildiği üzerinde durulmuştur. Okul yönetimiyle ilgili yürütülen çalışmalar hakkında rehberlik programının uygulanmasında işbirliği yapıldığından bahsedilmiştir. Öğretmenlerle ilgili yürütülen çalışmalarla ilgili olarak rehberlik plan ve programlarının hazırlanmasında işbirliği yapıldığına değinilmiştir. Velilerle ilgili ise çeşitli konularda bilgilendirme seminerlerinin düzenlendiği ifade edilmiştir. Ayrıca yukarıda değinilen tüm alanlarla ilgili yürütülen rehberlik çalışmalarına ilişkin yapılan değerlendirmelerde katılımcıların çoğunluğunun bu çalışmaları gerekli ve başarılı buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, yukarıda değinilen alanlarla ilgili katılımcıların çeşitli önerilerine yer verilmiştir.The purpose of this study was to examine the perceptions of primary school principals about school guidance services. The participants were the principals of 19 primary schools having a counselor who has been working permanently for at least one year. A semi-structured interview form developed by the researchers was used to gather data. In the framework of the relevant literature, six themes named as educational guidance, personal-social guidance, vocational guidance, school management, teacher, and parents under three categories entitled as continuing studies, evaluations, and suggestions were determined. According to results, school principals reported that efforts of educational guidance were mostly focused on the informative seminars related to improving student academic achievement. In personal-social guidance endeavors, it was reported that test applications were given more importance. Participants also stated that studies aimed at introducing high schools by means of trips were mostly done in the scope of vocational guidance. Related to the studies on school management, participants expressed that there was a strong cooperation in the application of school counseling and guidance program. In teacher theme, results indicated that school guidance plans and programs have been prepared cooperatively. Participants mentioned that several informative seminars were designed for parents. Consequently, results revealed that majority of the participants found these studies related to school guidance services necessary and successful. In addition, several suggestions made by participants regarding to the issues mentioned above are also included

    Development of the Research Literacy Scale for Teachers

    No full text
    Research literacy is essential for teachers to practice their profession based on research-based knowledge. The present study aimed to develop and validate the Research Literacy Scale (RLS) and investigate teachers’ research literacy based on the Theory of Planned Behavior and research utilization models. The data was collected from teachers working in primary and secondary schools for two separate studies. According to the exploratory factor analysis results, a 20-item, four-factor solution emerged: research awareness, attitude toward research, research skills, and research use. Confirmatory factor analysis indicated that the four-factor model fit the data well, and all items are significant under the relevant factors. The sub-factors of the RLS demonstrated high internal consistency. Measurement invariance tests revealed showed full configural, metric, scalar, and strict invariance across gender. Teachers doing research had significantly higher scores on all four dimensions, and those who followed scientific journals had higher scores on the three dimensions except for attitude. As a conclusion RLS has good psychometric features to measure teachers’ research literacy, and variables related to research experience cause a significant difference in research literacy
    corecore