20 research outputs found

    Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fındıklı Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Öğrencilerinin Kredi Kartı Kullanımına Yönelik Bir Araştırma

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Fındıklı Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nda okuyan öğrencilerin kredi kartı sahiplilik oranlarını ve kredi kartı kullanmaya yönelik motivasyonlarını incelemektir. Özellikle çalışma iki soruya cevap aramaktadır: Bir üniversite öğrencisinin kredi kartı sahibi olmasındaki ve kullanmasındaki sebep nedir, kredi kartı kullanımında bölüm, sınıf veya demografik farklılıkların etkisi var mıdır? Bu amaçla öncelikle öğrencilerle yüz yüze anket yöntemi ile veriler elde edilmiştir. Daha sonra bu veriler ışığında, öğrencilerin bölüm ve sınıflarına göre kredi kartı tercih nedenleri ve kullanım amaçları arasında farklılığın olup olmadığına varyans analizi ile test edilmiştir. Son olarak da öğrencilerin cinsiyet, yaş grubu, burs durumu, öğrenim gördüğü program, ikamet durumu ve ailenin aylık geliri düzeyi ile kartı kullanımları ve sahipliği arasındaki ilişkiler Ki-kare testi ile analiz edilmiştir.Çalışma sonucunda öğrencilerin kredi kartı sahipliğinde, kredi-burs aldıkları bankanın ek olarak kredi kartı vermesinden dolayı oranın yüksek çıkmıştır. Öğrencilerin öğrenim kredi durumu, ailenin gelir seviyesi ve sınıfı kredi kartı kullanımını etkilemektedir. Öğrenciler kredi kartını taksitli alışveriş imkanı sağladığı için kullanmaktadır. Kredi kartını faydalı ve güvenli gören öğrencilerin kredi kartı sahiplik oranı daha yüksek çıkmıştır. Bu araştırmanın pratik bir sonucu da banka yöneticileri ve kredi kartı pazarlamacıları, çalışmadaki verileri değerlendirebilir ve özellikle üniversite öğrencisi hedef pazarlarında stratejilerine ve tutundurma taktiklerine temel oluşturabilir

    Determination Of The Expenditure Leaks Out of The District of Recep Tayyip Erdoğan University, Findikli School Of Applied Sciences Students And The Economic Consequences

    Get PDF
    Üniversiteler kurulmuş oldukları kentler için önemli gelir kaynaklarıdır. Öğrenci harcamaları kentteki pek çok ekonomik aktörün ana gelir kaynağını oluşturmaktadır ve bu gelir çarpan etkisiyle artarak tüm kente yayılmaktadır. Ancak üniversite öğrencilerinin harcamalarının ne kadarlık bölümünü öğrenim gördükleri kentte gerçekleştirdikleri önemli bir soru işaretidir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri kent dışında harcama gerçekleştirmeleri sonucunda buharcamalar kent ekonomisi dışına sızacaktır ve öğrencilerin kente katkıları azalacaktır. Çalışmamızda Rize ili Fındıklı ilçesinde öğrenim gören öğrencilerin harcamalarının ne kadarlık bölümünün ilçe dışına sızdığı araştırılmıştır. Böylelikle ilçe ekonomisinin yıllık kaybının belirlenmesi hedeflenmiştir. Aynı zamanda ilçe dışına sızan harcama kalemlerinin ağırlıkları belirlenerek ilçede politika yapıcılara bu kayıpların önlenmesi için yatırım önerileri geliştirilmesi hedeflenmiştirUniversities are important sources of income for the cities which they are established. Student expenses are main income for most economic agents and this income expand to entire city by multiplier mechanism. But it is an important question how much of the student expenses are done in the city which they study. By the expenses of the students which are done out of the city, the expenses will leak out of the city economy and the contribution of students to the city will be reduced. In this paper it is studied that how much of the expenses whic are done by the students study in Fındıklı/Rize leak out of the city economy. By the help of this it is aimed that to calculate the annual losses of the city economy. At the same time to define the expenditure items which are the reasons of the leaks. By this the policy makers of the city will be able to make required investments to avoid the leaks

    ANTINEPHROLITHIATIC ACTIVITY OF PERSEA AMERICANA (AVOCADO) AND VIBURNUM OPULUS (GUELDER ROSE) AGAINST ETHYLENE GLYCOL-INDUCED NEPHROLITHIASIS IN RATS

    Get PDF
    Background: Nephrolithiasis is a severe health problem causing morbidity. Chemolisis, extracorporeal shock wave lithotripsy (SWL), percutaneous nephrolithotomy (PNL), retrograde ureterorenoscopy (URS), and open and laparoscopic surgery are used for treatment with various success rates. Medical treatments with fewer complications were investigated thoroughly. Materials and Methods: In this study, we evaluated the effects of Persea americana (avocado) leaves and Viburnum opulus (guelder rose) fruits on nephrolithiasis in an animal model and used 42 rats. The groups received both low and high doses of Persea americana leaves and Viburnum opulus fruit ethanol extracts orally for 28 days. These two plants have been used for years in Turkey for their nephrolithiatic effect. Results: Avocado and guelder rose increased the urine volume and urine citrate levels, decreased urine cystine and oxalate levels, and lowered the crystal deposits in kidney tissue. Avocado and guelder rose also prevented oxidant damage and crystal formation in kidney tissue samples. Conclusion: The two plants that have been used for years for nephrolithiasis treatment in Turkey can safely be used for kidney stones

    INCOME-EXPENSE RELATIONSHIP WITH DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS: AN APPLICATION ON STUDENTS OF RECEP TAYYIP ERDOGAN UNIVERSITY

    No full text
    International Congress of Management Economy And Policy, 26-27 Kasım 2016, İstanbulÖğrenciler tarafından elde edilen gelirlerin büyük bir kısmının harcandığını, yani marjinal tüketim eğilimlerinin yüksek olduğu bilinmektedir. Marjinal tüketim eğilimin yüksek olması, öğrenci harcamalarının ekonomik etkisinin de yüksek olacağına işaret etmektedir. Bölgelerarası gelişmişlik farkları, birçok ülkenin özellikle de coğrafi bakımdan büyük ülkelerin temel ekonomik problemlerinden biridir. Bu bağlamda, bölgelerarası dengeli kalkınmayı sağlamak için üretilen politikalardan biri de geri kalmış bölgelerde üniversite kentleri kurmaktır. Bu amaçla üniversitelerin ekonomik katkıların ne olduğunun belirlenmesi yerel ekonomiler için önem arz etmektedir. Bu araştırmada, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi öğrencilerine yönelik uygulanan 1100 adet anketten elde edilen veriler kullanılarak, öğrencilerin demografik özellikleri ile gelir-harcamaları arasındaki ilişkinin varlığı incelenmektedir. Öğrencilerin barındıkları yer, cinsiyet, yaş, okudukları fakülte, sınıf, öğrenim şekli, aile reisinin mesleği, ailedeki fert sayısı gibi değişkenlerin burs, öğrenim kredisi, harçlık, maaş, ailenin toplam geliri ve harcama kalemleri arasında bir ilişki olup olmadığı ki-kare analizi ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Öğrencilerin barındıkları yer, cinsiyet, yaş, okudukları fakülte/yüksekokul,sınıf, öğrenim, aile reisinin mesleği ve ailedeki fert sayısı ile gelir ve harcama kalemleri arasında anlamlı ilişkiler olduğu sonucuna ulaşılmıştır (P < 0,05 olduğundan dolayı). Harcama kalemleri arasındaki en yüksek oran %29,4 ile barınmaya aittir. Barınma ve gıda harcamaları toplam harcamalarının yarısından fazladır. Bu oran daha önceki yıllarda yapılmış olan çalışmalarla benzerlikler göstermektedir.It is known that a large part of the income made by the students is spent, that is, their marginal consumption tendencies are high. The high marginal consumption tendency indicates that the economic impact of student expenditures will also be high. Regional development disparities are one of the basic economic problems of many countries, especially of large countries in geographical terms. In this context, one of the policies produced to achieve interregional balanced development is to establish university towns in the underdeveloped regions. For this purpose, it is important for the local economies to determine what the economic contributions of the universities are. In this study, the relationship between the demographic characteristics of the students and their income-expenditures is examined by using the data obtained from 1100 questionnaires applied to the students of Recep Tayyip Erdoğan University. It is attemptem to determine by chi - square analysis whether there is a correlation between variables such as place, gender, age, faculty, study year, type of education, and occupation of the householder, with the items scholarship, education loan, allowance, salary, total income and expenditure of the family. It was found out that there are significant correlations between the place, gender, age, faculty/school, study year, education, occupation of the householder, and family population, with income and expenditure items (since P <0.05). The highest ratio among expenditure items is 29.4% which belongs to sheltering. Sheltering and food payments are more than half of their total expense. This ratio is similar to there searches done in previous years

    Pandeminin Toplumsal Yansımaları

    No full text
    İlk kez 2019 yılının Aralık ayında Çin'de görülen ve çok kısa sürede pandemiye dönüşen Covid-19, alınan güçlü önlemler sayesinde bulunduğumuz coğrafi konuma göre oldukça geç bir tarihte ülkemizde de ortaya çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilanı ile beraber Sağlık Bakanlığı’nın geliştirmiş olduğu algoritmalar doğrultusunda Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Yerleşkesinde de yönetsel ve tıbbi değerlendirmeler gerçekleştirilmiş ve süreç bu prensiplerle sürdürülmeye devam edilmiştir. Çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Pandemi Polikliniği'ne başvuran hastaların tanı kriterlerine bağlı olarak değerlendirilme süreçleri ve buna bağlı sosyo-demografik özellikleri incelenmiş ve uzun vadede toplu izolasyonun sürdürülebilir olup olmadığı, normalleşme sürecinin nasıl sürdürülmesi gerektiği ile ilgili öngörülere de yer verilmiştir. Bu amaçla 18.03.2020-24.04.2020 periyodunda DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesinde Covid-19 tanısı ile izlenen hastaların demografik özellikleri dikkate alınmıştır. Covid-19 pandemi süreci bir toplumun en temel ihtiyaçlarından birinin sağlık hizmetleri olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte kesin Covid-19 vakalarının diğer Covid-19 vakaları ile temasta bulunmuş olma oranı oldukça yüksektir ve bu nedenle pandeminin yayılımını kontrol altına almak için sosyal izolasyonun sağlanması çok önemlidir. Bununla birlikte kamu ve özel sektörün gerekli önlemleri alarak, kontrollü bir normalleşme sürecine geçmesi büyük önem taşımaktadır.--------------------------Covid-19 was first seen in China in December 2019. Covid-19 turned into a pandemic in a very short time. Thanks to the strong precautions taken, it appeared in our country at a very late date according to our geographical location. With the announcement of the pandemic of the World Health Organization, administrative and medical evaluations were carried out at the Dokuz Eylül University Health Campus, guided by the algorithms developed by the Ministry of Health. And the process continued with these principles. In the study, the evaluation processes and socio-demographic characteristics of patients admitted to the Dokuz Eylül University Pandemic Outpatient Clinic were examined. In the long term, predictions about whether mass isolation is sustainable and how the normalization process should be continued are also included. For this purpose, the demographic characteristics of the patients who were followed up in the DEU Research and Application Hospital with the diagnosis of Covid-19 during the period of 18.03.2020-24.04.2020 were taken into consideration. The Covid-19 pandemic process we are experiencing reveals that one of the basic needs of a society is health services. In addition, the exact rate of Covid-19 cases contacting other Covid-19 cases is high. Therefore, it is very important to provide social isolation to control the spread of the pandemic. However, taking necessary measures in the public and private sectors and moving to a controlled normalization process is of great importance.İlk kez 2019 yılının Aralık ayında Çin'de görülen ve çok kısa sürede pandemiye dönüşen Covid-19, alınan güçlü önlemler sayesinde bulunduğumuz coğrafi konuma göre oldukça geç bir tarihte ülkemizde de ortaya çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilanı ile beraber Sağlık Bakanlığı’nın geliştirmiş olduğu algoritmalar doğrultusunda Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Yerleşkesinde de yönetsel ve tıbbi değerlendirmeler gerçekleştirilmiş ve süreç bu prensiplerle sürdürülmeye devam edilmiştir. Çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Pandemi Polikliniği'ne başvuran hastaların tanı kriterlerine bağlı olarak değerlendirilme süreçleri ve buna bağlı sosyo-demografik özellikleri incelenmiş ve uzun vadede toplu izolasyonun sürdürülebilir olup olmadığı, normalleşme sürecinin nasıl sürdürülmesi gerektiği ile ilgili öngörülere de yer verilmiştir. Bu amaçla 18.03.2020-24.04.2020 periyodunda DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesinde Covid-19 tanısı ile izlenen hastaların demografik özellikleri dikkate alınmıştır. Covid-19 pandemi süreci bir toplumun en temel ihtiyaçlarından birinin sağlık hizmetleri olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte kesin Covid-19 vakalarının diğer Covid-19 vakaları ile temasta bulunmuş olma oranı oldukça yüksektir ve bu nedenle pandeminin yayılımını kontrol altına almak için sosyal izolasyonun sağlanması çok önemlidir. Bununla birlikte kamu ve özel sektörün gerekli önlemleri alarak, kontrollü bir normalleşme sürecine geçmesi büyük önem taşımaktadır.--------------------------Covid-19 was first seen in China in December 2019. Covid-19 turned into a pandemic in a very short time. Thanks to the strong precautions taken, it appeared in our country at a very late date according to our geographical location. With the announcement of the pandemic of the World Health Organization, administrative and medical evaluations were carried out at the Dokuz Eylül University Health Campus, guided by the algorithms developed by the Ministry of Health. And the process continued with these principles. In the study, the evaluation processes and socio-demographic characteristics of patients admitted to the Dokuz Eylül University Pandemic Outpatient Clinic were examined. In the long term, predictions about whether mass isolation is sustainable and how the normalization process should be continued are also included. For this purpose, the demographic characteristics of the patients who were followed up in the DEU Research and Application Hospital with the diagnosis of Covid-19 during the period of 18.03.2020-24.04.2020 were taken into consideration. The Covid-19 pandemic process we are experiencing reveals that one of the basic needs of a society is health services. In addition, the exact rate of Covid-19 cases contacting other Covid-19 cases is high. Therefore, it is very important to provide social isolation to control the spread of the pandemic. However, taking necessary measures in the public and private sectors and moving to a controlled normalization process is of great importance.</div

    Pandeminin Toplumsal Yansımaları

    No full text
    İlk kez 2019 yılının Aralık ayında Çin'de görülen ve çok kısa sürede pandemiye dönüşen Covid-19, alınan güçlü önlemler sayesinde bulunduğumuz coğrafi konuma göre oldukça geç bir tarihte ülkemizde de ortaya çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilanı ile beraber Sağlık Bakanlığı’nın geliştirmiş olduğu algoritmalar doğrultusunda Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Yerleşkesinde de yönetsel ve tıbbi değerlendirmeler gerçekleştirilmiş ve süreç bu prensiplerle sürdürülmeye devam edilmiştir. Çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Pandemi Polikliniği'ne başvuran hastaların tanı kriterlerine bağlı olarak değerlendirilme süreçleri ve buna bağlı sosyo-demografik özellikleri incelenmiş ve uzun vadede toplu izolasyonun sürdürülebilir olup olmadığı, normalleşme sürecinin nasıl sürdürülmesi gerektiği ile ilgili öngörülere de yer verilmiştir. Bu amaçla 18.03.2020-24.04.2020 periyodunda DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesinde Covid-19 tanısı ile izlenen hastaların demografik özellikleri dikkate alınmıştır. Covid-19 pandemi süreci bir toplumun en temel ihtiyaçlarından birinin sağlık hizmetleri olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte kesin Covid-19 vakalarının diğer Covid-19 vakaları ile temasta bulunmuş olma oranı oldukça yüksektir ve bu nedenle pandeminin yayılımını kontrol altına almak için sosyal izolasyonun sağlanması çok önemlidir. Bununla birlikte kamu ve özel sektörün gerekli önlemleri alarak, kontrollü bir normalleşme sürecine geçmesi büyük önem taşımaktadır.--------------------------Covid-19 was first seen in China in December 2019. Covid-19 turned into a pandemic in a very short time. Thanks to the strong precautions taken, it appeared in our country at a very late date according to our geographical location. With the announcement of the pandemic of the World Health Organization, administrative and medical evaluations were carried out at the Dokuz Eylül University Health Campus, guided by the algorithms developed by the Ministry of Health. And the process continued with these principles. In the study, the evaluation processes and socio-demographic characteristics of patients admitted to the Dokuz Eylül University Pandemic Outpatient Clinic were examined. In the long term, predictions about whether mass isolation is sustainable and how the normalization process should be continued are also included. For this purpose, the demographic characteristics of the patients who were followed up in the DEU Research and Application Hospital with the diagnosis of Covid-19 during the period of 18.03.2020-24.04.2020 were taken into consideration. The Covid-19 pandemic process we are experiencing reveals that one of the basic needs of a society is health services. In addition, the exact rate of Covid-19 cases contacting other Covid-19 cases is high. Therefore, it is very important to provide social isolation to control the spread of the pandemic. However, taking necessary measures in the public and private sectors and moving to a controlled normalization process is of great importance.İlk kez 2019 yılının Aralık ayında Çin'de görülen ve çok kısa sürede pandemiye dönüşen Covid-19, alınan güçlü önlemler sayesinde bulunduğumuz coğrafi konuma göre oldukça geç bir tarihte ülkemizde de ortaya çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilanı ile beraber Sağlık Bakanlığı’nın geliştirmiş olduğu algoritmalar doğrultusunda Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Yerleşkesinde de yönetsel ve tıbbi değerlendirmeler gerçekleştirilmiş ve süreç bu prensiplerle sürdürülmeye devam edilmiştir. Çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Pandemi Polikliniği'ne başvuran hastaların tanı kriterlerine bağlı olarak değerlendirilme süreçleri ve buna bağlı sosyo-demografik özellikleri incelenmiş ve uzun vadede toplu izolasyonun sürdürülebilir olup olmadığı, normalleşme sürecinin nasıl sürdürülmesi gerektiği ile ilgili öngörülere de yer verilmiştir. Bu amaçla 18.03.2020-24.04.2020 periyodunda DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesinde Covid-19 tanısı ile izlenen hastaların demografik özellikleri dikkate alınmıştır. Covid-19 pandemi süreci bir toplumun en temel ihtiyaçlarından birinin sağlık hizmetleri olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte kesin Covid-19 vakalarının diğer Covid-19 vakaları ile temasta bulunmuş olma oranı oldukça yüksektir ve bu nedenle pandeminin yayılımını kontrol altına almak için sosyal izolasyonun sağlanması çok önemlidir. Bununla birlikte kamu ve özel sektörün gerekli önlemleri alarak, kontrollü bir normalleşme sürecine geçmesi büyük önem taşımaktadır.--------------------------Covid-19 was first seen in China in December 2019. Covid-19 turned into a pandemic in a very short time. Thanks to the strong precautions taken, it appeared in our country at a very late date according to our geographical location. With the announcement of the pandemic of the World Health Organization, administrative and medical evaluations were carried out at the Dokuz Eylül University Health Campus, guided by the algorithms developed by the Ministry of Health. And the process continued with these principles. In the study, the evaluation processes and socio-demographic characteristics of patients admitted to the Dokuz Eylül University Pandemic Outpatient Clinic were examined. In the long term, predictions about whether mass isolation is sustainable and how the normalization process should be continued are also included. For this purpose, the demographic characteristics of the patients who were followed up in the DEU Research and Application Hospital with the diagnosis of Covid-19 during the period of 18.03.2020-24.04.2020 were taken into consideration. The Covid-19 pandemic process we are experiencing reveals that one of the basic needs of a society is health services. In addition, the exact rate of Covid-19 cases contacting other Covid-19 cases is high. Therefore, it is very important to provide social isolation to control the spread of the pandemic. However, taking necessary measures in the public and private sectors and moving to a controlled normalization process is of great importance.</div

    Reyhan ailesi ve pastanesi çevresinde Çamlıhemşin, göç ve pastacılık

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2014.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Özer, Abdürrahim

    Covid-19 Pandemisinde Normalleşme Sürecinin Toplumsal ve Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi

    No full text
    İlk olarak 2019 yılında Çin'de saptanan Covid-19 hastalığı kısa sürede hızla yayılmış ve 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel pandemi ilan edilmiştir. Türkiye bu süreçte pandemi ile ilgili tedbirlerini oldukça erken bir dönemde almaya başlamış ve Dünya Sağlık Örgütü' nün pandemi ilanından önce, 10 Ocak 2020 tarihinde Covid-19 hastalığı ile mücadele etmek amacıyla Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir operasyon merkezi kurulmuş ve aynı tarihte Türkiye'nin farklı üniversitelerinde farklı alanlarda çalışan başarılı bilim adamlarından oluşan bir Bilim Kurulu oluşturulmuştur. Ardından tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hayatın her alanında sosyal izolasyon dönemi başlamıştır. 6 Mayıs 2020 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın pandemi ile ilgili birinci dönemin tamamlandığını duyurmasının ardından, 1 Haziran 2020 tarihinde ülkemizde önceden belirlenen takvim çerçevesinde normalleşme süreci başlamıştır. Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi pandemi polikliniğine 18.03.2020-15.11.2020 tarihleri arasında başvuran hastaların tanı kriterlerine bağlı olarak değerlendirilme süreçleri ve buna bağlı sosyo-demografik özellikleri normalleşme süreci açısından irdelenmiştir. Bununla birlikte Covid-19 tedbirleri kapsamında yaşanan toplu izolasyonun ardından gelen normalleşme sürecinin toplumsal ve ekonomik açıdan karşılaştırmalı değerlendirilmesine yer verilmiştir.------------------------Covid-19 disease, first detected in China in 2019, spread rapidly in a short time and was declared a global pandemic by the World Health Organization on March 11, 2020. Turkey has begun to take quite an early stage of the pandemic-related measures in this process. Before the World Health Organization declared a pandemic, an operations center has been established within the Ministry of Health to combat Covid-19 on 10 January 2020. And at the same time, working in different areas at different universities in Turkey has created a Science Committee composed of successful scientists. Then, in Turkey as well as all over the world in all areas of life, social isolation period has begun. After the Minister of Health Fahrettin Koca announced on May 6, 2020 that the first period regarding the pandemic was completed, the normalization process started in our country on June 1, 2020 within the pre-determined schedule. In this study, the evaluation processes of the patients who applied to the Dokuz Eylül University pandemic outpatient clinic between 18.03.2020-15.11.2020, depending on the diagnostic criteria, and the related socio-demographic characteristics were examined in terms of the normalization process. In addition, social and economic comparative evaluation of the normalization process that followed the collective isolation under Covid-19 measures was included.İlk olarak 2019 yılında Çin'de saptanan Covid-19 hastalığı kısa sürede hızla yayılmış ve 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel pandemi ilan edilmiştir. Türkiye bu süreçte pandemi ile ilgili tedbirlerini oldukça erken bir dönemde almaya başlamış ve Dünya Sağlık Örgütü' nün pandemi ilanından önce, 10 Ocak 2020 tarihinde Covid-19 hastalığı ile mücadele etmek amacıyla Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir operasyon merkezi kurulmuş ve aynı tarihte Türkiye'nin farklı üniversitelerinde farklı alanlarda çalışan başarılı bilim adamlarından oluşan bir Bilim Kurulu oluşturulmuştur. Ardından tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hayatın her alanında sosyal izolasyon dönemi başlamıştır. 6 Mayıs 2020 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın pandemi ile ilgili birinci dönemin tamamlandığını duyurmasının ardından, 1 Haziran 2020 tarihinde ülkemizde önceden belirlenen takvim çerçevesinde normalleşme süreci başlamıştır. Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi pandemi polikliniğine 18.03.2020-15.11.2020 tarihleri arasında başvuran hastaların tanı kriterlerine bağlı olarak değerlendirilme süreçleri ve buna bağlı sosyo-demografik özellikleri normalleşme süreci açısından irdelenmiştir. Bununla birlikte Covid-19 tedbirleri kapsamında yaşanan toplu izolasyonun ardından gelen normalleşme sürecinin toplumsal ve ekonomik açıdan karşılaştırmalı değerlendirilmesine yer verilmiştir.------------------------Covid-19 disease, first detected in China in 2019, spread rapidly in a short time and was declared a global pandemic by the World Health Organization on March 11, 2020. Turkey has begun to take quite an early stage of the pandemic-related measures in this process. Before the World Health Organization declared a pandemic, an operations center has been established within the Ministry of Health to combat Covid-19 on 10 January 2020. And at the same time, working in different areas at different universities in Turkey has created a Science Committee composed of successful scientists. Then, in Turkey as well as all over the world in all areas of life, social isolation period has begun. After the Minister of Health Fahrettin Koca announced on May 6, 2020 that the first period regarding the pandemic was completed, the normalization process started in our country on June 1, 2020 within the pre-determined schedule. In this study, the evaluation processes of the patients who applied to the Dokuz Eylül University pandemic outpatient clinic between 18.03.2020-15.11.2020, depending on the diagnostic criteria, and the related socio-demographic characteristics were examined in terms of the normalization process. In addition, social and economic comparative evaluation of the normalization process that followed the collective isolation under Covid-19 measures was included.</div
    corecore