16 research outputs found

    Orman Suçlarının Mekânsal ve Sosyoekonomik Analizi: Yığılca İlçesi Örneği

    Get PDF
    Türkiye’deki orman suçları doğası gereği çoğunlukla kırsalda yaşayan orman köylüleri ve tarımla uğraşanlar tarafından işlenmektedir. Orman suçları çeşitli sebeplerle işlenmekte olup, doğal kaynakların ve orman kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi açısından üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bu çalışmanın amacı, orman suçlarını suç türlerine ve mekânsal özelliklerine göre belirlenmek, bu suçların işlenmesindeki sosyoekonomik sebepleri ortaya koymak ve orman suçlarının önlenebilmesi için öneriler sunmaktır. Çalışma alanı Türkiye’nin Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Düzce ili, Yığılca ilçesidir. Yığılca ilçesi sınırları aynı zamanda Yığılca Orman İşletme Müdürlüğü (YOİM) sınırlarıdır. Bu nedenle YOİM sınırları içerisinde 2011-2020 yıllarına ait orman suçlarına ilişkin veriler çalışma materyalini oluşturmaktadır. Elde edilen veriler ArcGIS 10.4 programında sayısallaştırılmıştır. Ayrıca suç istatistiklerine ilişkin tanımlayıcı bilgilerle birlikte suç türleri ile sanıkların yaş, eğitim ve meslek faktörleri arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. Elde edilen veriler normal dağılım göstermediği için parametrik olmayan testler uygulanmış olup, istatistiki analizler SPSS 22 programında yapılmıştır. Çalışma bulgularına göre; Yığılca ilçesinde işlenen başlıca orman suçlarının sırasıyla kaçak kesme, işgal-faydalanma ve taksirle orman yangınına sebep olma olduğu tespit edilmiştir. Orman suçlarının mekânsal analiz bulgularına göre, orman suçlarının Melendere ve Kızıltepe Orman İşletme Şefliklerinde yoğunlaştığı belirlenmiştir. Orman suçlarının sosyoekonomik nedenlerinin ise, yapılan eylemlerin suç olduğunu bilmeme (bilgisizlik), inkar ve ekonomik ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Çalışma sonucunda Yığılca yöresinde işlenen orman suçlarının önlenmesine yönelik ormancılık teşkilatı yöneticilerine ve karar vericilere öneriler getirilmiştir

    Orman Mühendisliği Meslek Alanında Yayımlanan Orman Mühendisliği ve Yeşil Dünya Dergilerinin İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı, Orman Mühendisleri Odası (OMO) tarafından yayımlanan ve orman mühendisliği mesleği ile ilgili olan Orman Mühendisliği ve Yeşil Dünya dergilerinin 1962-2020 yılları arasındaki sayılarının içerik olarak hangi konularda odaklandığını ortaya koymaktır. 2005-2020 yıllarının içerik analizinde ise ayrıca MAXQDA 2020 programından yararlanılmıştır. Çalışma kapsamında ele alınan 467 adet sayıda yayımlanan başlıca konular sistematik bir şekilde incelenerek içeriklerinde hangi konulara değinildiğinin ve konular arasındaki ilişkilerin değerlendirmesinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma bulguları toplamda 5245 adet konudan bahsedildiğini ve bu konuların orman mühendisliğinin alt bilim dallarıyla ilişkili olanlarının sayısının 2008, Odadan haberler-Kongreler ve Genel konularının sayısının ise 3237 olduğunu göstermektedir. Yapılan içerik analizine göre, 2005-2020 yılları arasında en çok kullanılan kelimelerin orman, mühendis, ağaç, ormancılık, toprak, tür, doğa, kanun, yangın ve mühendislik olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda Orman Mühendisliği ve Yeşil Dünya dergilerinin içerikleri ve ele alınan konular hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, dergilerde en çok OMO’nun faaliyetlerine yer verildiği görülmüştür. Yapılan içerik analizinde ise, orman mühendisi, orman yangını, orman alanı, orman ekosistemi, tohum bahçeleri vb. dikkat çekici kelime kombinasyonlarının olduğu anlaşılmıştır. OMO’nun dergilerde oda faaliyetlerini daha sade ele alarak ormancılık alanında daha fazla bilgi ve sorunlara yer vermesi önerilmektedir

    The status and role of genetic diversity of trees for the conservation and management of riparian ecosystems: a European experts' perspective

    Get PDF
    Riparian vegetation supports high biodiversity providing many services and is, therefore, an important landscape element. Riparian ecosystems are subject to numerous pressures leading to population decline and genetic erosion of riparian plants. This may have cascading effects at various ecosystem levels, including decreasing ecosystem services, so identifying the current status of genetic diversity of riparian tree species is vital to improve the effectiveness of restoration efforts. We aimed to elicit expert views on the status and importance of genetic diversity of tree species, and conservation needs across European riparian ecosystems. Sharing of such information among researchers, managers and policymakers has the potential to enhance ecological restoration and management of riparian ecosystems. We identified experts in riparian genetic resources conservation and management across Europe. These included stakeholders with different perspectives, ranging from researchers to practitioners. We designed a set of questionnaires where our identified experts were asked to answer questions related to the status and conservation of genetic diversity of riparian tree species in their respective countries. Specifically, we asked about societal awareness, legislative tools, good practices and conservation or restoration projects accounting for intraspecific genetic diversity and differentiation of tree species in riparian ecosystems. Questionnaire responses were analysed and discussed in light of the scientific literature to define needs and priorities related to the management and conservation of genetic diversity of riparian tree species. The experts recognized that a combination of in situ and ex situ measures and/or integrative conservation of riparian ecosystems is the most appropriate option for conserving the genetic diversity of riparian tree species. Simultaneous application of conservation measures at the level of priority species, identified by experts, and protection of riparian areas are required. Synthesis and applications. This study revealed the importance of recognizing the ecological processes that shape the genetic diversity of riparian tree species in hydrographic networks (dendritic spatial configuration, specific patterns of gene flow among riparian populations, fragmentation of river by dams) but also the need to overcome socio-economic barriers, such as lack of policy priority, deficiency in funding and weak legislation framewor

    Riparian Zones—From Policy Neglected to Policy Integrated

    Get PDF
    1. Riparian zones are vital areas of interaction between land and rivers and are often degraded by several pressures such as urbanisation, intensive agriculture and river engineering works. 2. This policy brief provides five key policy messages and recommendations to be considered by policy-makers, scientists, managers, and stakeholders to enhance riparian zone management. 3. Adopting an integrated socioeconomic and environmentally dynamic view will ensure the sustainable management of riparian zones. 4. In light of climate change, it is critically important to conserve and/or restore the ecological integrity of riparian zones. 5. European Union Directives and national-scale legislation and regulations need updating to ensure coordinated implementation of riparian zone-related policies. 6. Stakeholder knowledge exchange, policy co-creation and adaptive management are key to enhancing riparian zone functions

    Evaluation Of Stumpage Studies In Turkey And The Modeling Of Stakeholders With The Structural Equation Modeling (Sem)

    No full text
    Dünya literatüründe dikili ağaç satışı (stumpage, standing timber sales) konusunda yapılan çalışmalara çok uzun zaman önce başlandığı bilinmektedir. Özellikle Amerika, Kanada ve İskandinav ülkelerinde dikili ağaç satışlarıyla ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında daha çok ileri pazar analizlerine yönelik araştırmaların yapıldığı görülmektedir. Türkiye'de ise, 1970'li yılların sonlarına doğru özelleştirme yanlı görüşler ağırlık kazanıp hükümet ve siyasi parti programlarına girince ormancılıkta geleneksel üretim sistemi olarak adlandırılan vahidi fiyat sisteminin eskidiği, geçerliliğini yitirdiği, sistemin yasal bir dayanağının bulunmadığı, ormanda çalışan işçilerin sosyal güvenlik haklarına kavuşmalarını engellediği, işçilerin işgüçlerinin gerçek karşılığının belirlenemediği gerekçeleri ile dikili ağaç satışı uygulamasına geçilmesine karar verilmiştir. Türkiye'de ilk olarak dikili ağaç satışı uygulamasının 1989 yılında kızılçam ormanlarında ağaçların dikili olarak satılması uygulaması ile başladığı bildirilmektedir.1990'lı yılların sonunda dikili ağaç satışlarının uygulanması ile birlikte konuyla ilgili taraflar bir takım sorunlar yaşamaya başlamıştır. Bu çalışmada dikili ağaç satışı konusu ile ilgili literatür taraması yapılarak özellikle Türkiye'de yapılan bilimsel çalışmalar irdelenmiştir. Sonuç olarak dikili ağaç satışı konusunda yapılan çalışmalardan yararlanılarak Türkiye'de son yıllarda kullanımı giderek artmakta olan Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ile dikili ağaç satışı uygulamasının taraflarının bölgesel ölçekte nasıl analiz edilebileceği tartışılmıştır. Ayrıca YEM'in dikili ağaç satışı uygulamasında kullanılabilecek modelleri ortaya konulmuş ve konuyla ilgili önerilerde bulunulmuştur.It is known that the sale of planted trees (stumpage, standing timber sales) has been an issue in the world literature for many years. Especially in the United States, Canada and the Scandinavian countries studies about the sale of planted trees were mainly done for advanced market analysis . By the end of the Seventies when the idea of privatization gained power both in the governmet as well as in political parties the existing traditional sale politics in forestry showed some problems. The existing policy lost its validity as it did not covered the social security rights of workers, the manpower of the workers could not be calculated soundly etc. referring to these problems it was decided introduce the sale of planted trees in 1989 in the pine forest. However, with the implementation of this sale system some further problems have occurred. In this study, the literature on the subject of the sale of standing timber has been analyzed with particular reference to Turkey. As a result, with trees planted on the sale of the work which are on the rise in recent years in our country benefiting from the use of structural equation modeling (SEM) tree planted with the application of the sale of the Parties on a regional scale, where it can be analyzed how The is discussed. The sale of the oath in the application also planted trees and made some suggestions about the subject being introduced models that can be used

    Timber supply and demand relations in Duzce province

    No full text
    YÖK Tez No: 309208Ormana ve orman ürünlerine olan ihtiyacı doğrudan veya dolaylı olarak sürekli bir şekilde sağlamak amacıyla sınırları belli olan orman alanlarında üretim faaliyetlerinde bulunan ekonomik birimler Orman İşletmeleri olarak tanımlanmaktadır. Orman İşletmeleri üstlendiği görevler bakımından teknik ve idari bir takım faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Orman İşletmeleri kuruluş yeri özellikleri, fonksiyonel özellikleri, faaliyetlerine ilişkin özellikler ve ekonomik özellikler olmak üzere bir takım özelliklere sahiptirler. Bu özellikleri ve devlet eliyle yönetilmeleri nedenleriyle diğer işletmelere göre büyük farklılıklar gösterirler. Orman İşletmelerinin faaliyetlerinden en önemlisini oluşturan ve büyük miktarda gelir sağlayan faaliyet odun hammaddesi üretimidir.Orman ürünleri endüstrisi üretim, istihdam, ithalat, ihracattaki payı vb. parametreler göz önüne alındığında Düzce ili Orman Endüstrisi diğer endüstriler içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu endüstrideki firmalar hammaddelerini oluşturan kaynakların büyük kısmını Orman İşletmelerinden tedarik etmektedirler. Bu nedenle Orman İşletmeleri ile Orman Endüstrisi sıkı bir ilişki içindedirler.Araştırma Düzce ili sınırları içerisindeki orman işletme müdürlükleri ve orman endüstri kuruluşlarını kapsamaktadır. Orman işletme müdürlüklerinden bölgesel arza yönelik verileri toplanmış, tablo ve grafikler oluşturulacak ve orman endüstri kuruluşlarının kapasiteleri belirlenerek satın aldıkları orman ürünlerini işleme oranıyla kapasite kullanım oranları belirlenmiş ve bu veriler ışığında gelecek dönemlere yönelik talep tahminleri yapılmıştır. Ayrıca orman işletmelerinin önümüzdeki yıllar için yapacak oldukları planlamalar çerçevesinde almaları gereken önlemler de ortaya konmaya çalışılmıştır.Forest management is defined as economical units to supply continuously the requirements of forest products. Forest Management is performed as technical and managerial activities. Forest Management has some properties; establishment location, functional, activity properties and economical. Forest Management is different than other management practices in respect of these properties. Forest management?s most important task is raw material production.Forest product industry is very important in the other industries in point of production, employment, imports, part of imports etc. Forest product industries supply raw materials from the Forest Managements. Therefore, Forest Managements and Forest industries have close association.This investigation will actualize in the forest managements and forest industry enterprises in Duzce province. Regional supply datas will gather from forest managements in Duzce province. These datas will create as tables and graphs. Capacity of forest industy enterprises and forest product processing rates and capacity utilization rates will determine. After all determining these data will improve demand forecast for next periods. Plannings and required measures of forest managements will try to present for the near future

    An analysis of stumpage sales practice in state forest enterprises by structural equation modeling

    No full text
    YÖK Tez No: 413329Bu çalışmada, ülkemizde Orman Genel Müdürlüğü (OGM)'nün odun hammaddesi satışlarını daha rasyonel gerçekleştirebilmek amacıyla uygulanmasına ağırlık verdiği dikili ağaç satışı uygulamasına (DASU) yönelik olarak ilgi gruplarının algı ve tutumları modellenmiş ve analiz edilmiştir. Çalışma kapsamında yapılan analiz esas itibarıyla yapısal eşitlik modellemesi (YEM) üzerine kurulmuştur. DASU'ya yönelik algı ve tutumları teknik, ekonomik, sosyal, yasal, yönetsel ve çevresel boyutlar itibarıyla modellenen ilgi grupları devlet orman işletmeleri teknik personeli, orman köyleri kalkındırma kooperatifi yöneticileri, orman köyleri kalkındırma kooperatifi üyesi köylüler ve orman ürünleri endüstrisinde faaliyet gösteren firmalar olmak üzere dört grupta ele alınmıştır. Çalışmada ilk önce yukarıda bahsedilen dört ilgi grubunun algıları ve tutumları doğrulayıcı faktör analizine (DFA) tâbi tutulmuştur. Daha sonra, her bir ilgi grubu için ayrı ayrı ve ilgi gruplarının tümüne ait DASU-Algı ve DASU-Tutum modelleri geliştirilmiştir. MIMIC (multiple indicator-multiple cause) tipi modeller ile çoklu grup karşılaştırması yapılmıştır. Ayrıca DASU-Algı ve DASU-Tutum modelleri arasındaki ilişkiye de bakılmıştır. Bu sayede, DASU'da ilgi gruplarının hangi konularda fikir birliğinde oldukları ve hangi konularda çatışmaların yaşandığı da incelenmiştir. Çalışma sonucunda, DASU-Algı modellerine göre birincil ilgi gruplarının DASU'nun teknik, sosyal ve yönetsel boyutlarına ilişkin olumsuz algılarının olduğu doğrulanmıştır. Bununla birlikte DASU-Tutum model sonuçlarına göre DASU'nun katılımcı yaklaşımla yeniden düzenlenmesi gerektiği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında DASU'nun geliştirilmesine ilişkin öneriler sunulmuştur. Böylece, özellikle karar vericilere ve ilgi gruplarına DASU hususunda önemli somut bilgiler ve politika seçeneklerinin sağlandığı söylenebilir.This study modeled and analyzed the perceptions and attitudes of various stakeholders towards Sales of Standing Timber (stumpage sales, DASU) which has been focused on by General Directorate of Forestry (GDF) in order to conduct the sales of wood raw material in a more rational way in Turkey. Analyses in this study are conducted essentially through Structural Equation Modelling (SEM). Perceptions and attitudes of four stakeholder groups, namely, GDF, forest village development cooperatives (ORKOOP), forest villagers and the forest products companies, towards DASU were modeled by technical, economic, social, legal, administrative and environmental dimensions. First, perceptions and attitudes of four stakeholder groups were tested via confirmatory factor analysis (CFA). Then, structural models of DASU-Perception and DASU-Attitude for each stakeholder group as well as for whole groups collectively were constructed. Inter-group differences were analyzed using MIMIC (Multiple Indicator - Multiple Cause) models. Also, relationships between DASU-Perception and DASU-Attitude for each stakeholder group as well as for all groups collectively were modeled. Moreover, subjects on which stakeholder groups agreed or disagreed were examined. Results of the DASU-Perception models confirmed that the primary stakeholder groups have negative perception of technical, social and administrative aspects of the DASU. According to DASU-Attitude models, DASU needs to be reorganized with a participatory approach. In light of the results, suggestions on the improvement of DASU were presented, which may serve to provide decision-makers and interest groups with tangible information and policy options as regards DASU

    Yığılca Bal Arısının Kırsal Kalkınma ve Ekogirişimcilik Kapsamında Değerlendirilmesi

    No full text
    Türkiye’de gerek odun hammaddesi üretimi gerekse orman köylülerinin ekonomik talep ve beklentileri nedeniyle orman kaynakları üzerinde baskılar artmaktadır. Söz konusu baskıyı azaltabilmek amacıyla orman alanlarında Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ve diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından başta odun dışı orman ürünleri (ODOÜ) olmak üzere odun hammaddesi dışındaki mal ve hizmet üretimlerine ilişkin çeşitli faaliyetler desteklenmeye başlamıştır. Bu çalışma, Türkiye’de Batı Karadeniz Bölgesi Balarısı ya da Avrupa Balarısı (Apis mellifera L.) popülasyonun yeni bir ekotipi olarak ifade edilen Yığılca arısının, kırsal kalkınma açısından orman köylülerinin ekogirişimciliğine katkısını irdelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma kapsamında, Yığılca arısına, arıcılık ve arı ürünleri üretimine ilişkin bilgiler verilerek Yığılca yöresindeki arıcılık faaliyetlerine yönelik ekonomik ve sosyal değerlendirmeler yapılmıştır. Sonuç olarak, Yığılca arısının orman köylülerine ve yöre halkına sağladığı gelir ve faydalar irdelenerek arıcılık ve arı ürünleri üretiminin ekonomik anlamda ve girişimcilik kapsamında yöreye önemli katkılar sağlayacağı belirlenmiştir. Bununla birlikte Yığılca arısı konusunda paydaşlar arası işbirliğine dayalı yapılması gereken çalışmalar sıralanarak bir takım öneriler sunulmuştur

    Devlet Orman İşletmelerinde Hizmet Alımı ile Çalışan Orman Mühendislerinin Ormancılık Mesleğine Bakış Açılarının Araştırılması

    No full text
    Bu çalışmada, hizmet alımı ile çalıştırılmakta olan orman mühendislerinin ormancılık mesleğine olan bakış açılarının ve hizmet alımında yaşadıkları sorunların ortaya konması amaçlanmaktadır. Çalışma alanı olarak belirlenen Düzce, Bolu ve Sakarya illeri Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Orman Mühendisleri Odası Sakarya şubesi sınırları içerisindeki hizmet alımı yöntemi ile çalışmakta olan orman mühendislerinin ve bu illerin sınırları dâhilindeki devlet orman işletmelerinin yöneticilerinin konuya ilişkin bakış açılarının, karşılaştıkları problemler ve bu problemlerin çözümüne ilişkin görüş ve önerilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Çalışma kapsamında oluşturulan anket formu, çalışma alanındaki tüm (90 kişi) orman mühendislerine tam sayım yöntemi ile uygulanmaya çalışılmış, toplamda 71 orman mühendisinden cevap alınmıştır. Çalışma alanındaki orman işletme müdürlerinin ve yardımcılarının ise tamamı (38 kişi) ile sözlü mülakat yöntemi ile veri toplanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre; dış kaynak kullanımı olarak nitelendirilen hizmet alımı yaklaşımıyla istihdam edilen orman mühendislerinin yaşadıkları başlıca sorunlar; bürokrasi nedeniyle faaliyetlerinin zorlaşması, orman mühendisliği lisans eğitiminin yetersizliği, faaliyet çeşitliliğinin artırılamaması, 5531 sayılı Meslek Yetki Yasası sebebiyle ortaya çıkan bazı hukuki boşluklar, mevzuat ve kanunlardaki uyuşmazlıklar vb. olarak ifade edilmektedir. Çalışmada, bu sorunlar ortaya konarak; konu ile ilgili çözüm önerilerinin başta eğitim kurumları, meslek odası ve Orman Genel Müdürlüğü’nün karar vericileri ile konuyla ilişkili diğer tüm ilgi gruplarının temsilcilerinin de katılabileceği ortak çözüm arama platformlarının geliştirilmesine ihtiyaç olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara ek olarak hizmet alımı yaklaşımı ile orman mühendisi istihdamına katkıda bulunan orman işletme müdürlerinin de görüşleri alınarak konu ile ilgili yaşanmakta olan sorunların çözümüne ilişkin öneriler geliştirilmiştir.In this study, it is aimed to reveal the perspectives of forest engineers working with service procurement to forestry profession and the problems they encounter in service procurement. The Chamber of Forest Engineers operating under the Union of Chambers of Turkish Engineers and Architects of Düzce, Bolu and Sakarya provinces determined as the field of study, and the forestry managers working in the management of the state forest enterprises within the borders of the province of Sakarya branch office. It is aimed to determine the points of view, the problems they encounter and their opinions and suggestions for the solution of these problems. The questionnaire form created within the scope of the study was tried to be applied to all forest engineers (90 persons) in the study area by the full count method, and 71 forest engineers responded. Data were collected by the interview method to the whole forest managers in the study area. According to researches; the main problems expressed and experienced by forest engineers employed with the approach of service procurement, which are described as outsourcing; difficulties due to bureaucracy, lack of forest engineering undergraduate education, inability to increase the diversity of activities, some legal gaps arising due to the authorization law numbered 5531, disputes in legislation and laws, etc. In the study, by revealing these problems; it has been observed that there is a need for development of common solution seeking platforms in which solution suggestions related to the subject can be attended, especially by decision makers of General Directorate of Forestry, educational institutions, vocational chamber and representatives of all other interest groups. In addition to these results, suggestions were developed for the solution of the problems experienced regarding the issue by taking the opinions of the forest management managers who contributed to the employment of forest engineers with the service procurement approach

    A structural and predictive analysis of roundwood supply in Düzce province

    No full text
    Temel olarak iki kısımdan oluşan bu çalışmada ilk olarak, Düzce ili yuvarlak odun arzında, il dâhilindeki dört devlet orman işletmesi (Düzce, Akçakoca, Gölyaka ve Yığılca) arasında ve/veya arzın yöneldiği yer (Düzce içine / Düzce dışına) bakımından anlamlı bir farklılaşma olup olmadığı incelenmiştir. İkinci kısımda ise, söz konusu il odun arzının sergilediği trendler (eğilimler) analiz edilmiş ve bu trendlere bağlı olarak arz öngörüleri yapılmıştır. Buna göre, il dâhilindeki dört orman işletmesinin yuvarlak odun arz miktarları arasında istatistiki olarak anlamlı bir farklılaşma olduğu bulunmuştur. Diğer yandan, Düzce’de gerçekleşen odun arzının çoğunlukla yine Düzce içindeki orman endüstrisi firmaları ve diğer alıcılara yöneldiği görülmektedir. Teknik ifadeyle, il odun arzının Düzce içine yönelen kısmı Düzce dışına giden kısmından anlamlı düzeyde daha fazladır. Düzce ili odun arzının Düzce içine yönelen miktarının Düzce dışına yönelen miktara göre yükseklik derecesi, dört orman işletmesinde de istatistikî olarak aynı görünmektedir; yani, iki faktör arası etkileşim (interaction) anlamlı bulunmamıştır. Trend analizleri sonuçlarına bakıldığında, il geneli itibarıyla toplam yuvarlak odun ve endüstriyel yuvarlak odun arzının son birkaç yılda artma eğiliminde olduğu, ancak yakacak odun arzının bunun tersi bir trend izlediği görülmektedir. Öte yandan, arzın yöneldiği yer itibarıyla bakıldığında, il yakacak odun arzının gittikçe artan oranda Düzce içine yöneleceği, il endüstriyel odun arzının ise Düzce içi ve dışına yönelen kısımlarının birbirine yaklaşacağı öngörülmektedir. Ancak yine de il toplam yuvarlak odun arzının gittikçe çok şiddetli olmasa da artan oranda Düzce içine yönelmesi beklenmektedir.This study consists essentially of two interconnected parts. First, it is explored whether there is statistically significant differentiation in roundwood supply quantities between the four state forest enterprises and/or between the destinations (within Düzce /outside Düzce). In the second part, the trends that were observed in the mentioned provincial roundwood supply are analyzed, and supply forecasts based upon the trends are made. Results show that the levels of roundwood supply differ significantly among the four forest enterprises in the province. Meanwhile, it is found that the provincial roundwood supply is directed (or sold) to the forest industry firms and other buyers within Düzce to a greater extent. Technically speaking, the part of total provincial roundwood supply stays within Düzce is statistically significantly greater than the part that goes outside Düzce. Such discrepancy in favor of wood supply that stays within Düzce is also valid for roundwood supply by each of four forest enterprises; that is to say the interaction of the factors is not significant. Trend analyses reveal that while provincial supply of both total roundwood and industrial roundwood tends to increase, fuelwood supply has a downward trend. Furthermore, concerning the destinations to which roundwood supply is directed or sent, provincial fuelwood production is expected to stay within the Düzce province by an increasing proportion. However, the proportion of industrial roundwood supply that stays in Düzce and the proportion that goes outside the province tend to converge. Nonetheless, a trend of divergence is still expected between the proportions of total roundwood supply that stays within and of the supply that goes outside Düzce, which reflects the dominance of trend observed in the case of fuelwood
    corecore