267 research outputs found

    Instructional design taking roots from globalization toward institutionalization

    Get PDF
    Generally most of the instructional design (ID) models describe the process for the design and development of instruction as graphical representations of the teaching process. Even though there are many types of ID models, only a few distinctions exist among them. Most of the designers attempted to implement new models onto earlier versions, and, therefore, a vast number of ID models bear a resemblance to each other. Since new learning and emerging instructional theories, technologies, and better comprehension of the human mind are exposed, the improvement of ID models toward better ones becomes crucial. Hence, new instructional design models come into sight due to these constant changes. It is necessary to expand appropriate instructional design models to unravel the troubles of teaching, learning and/or training system

    SCULPTURE IN EDIRNE DURING THE EARLY YEARS OF THE REPUBLICAN PERIOD (1927-1937)

    Get PDF
    Bu makalenin tarihsel araştırma aralığı olan 1927 – 1937 yılları arasında geçen on yıllık süreçte, Edirne şehir merkezinde heykel sanatı adına yaşanılan oldukça zengin bir olaylar ve etkinlikler silsilesi göze çarpmaktadır. Aynı tarihlerde başkent Ankara ve İstanbul hariç ülkenin Edirne ölçeğindeki bir başka kentinde, heykel sanatı adına bu denli yoğun bir yaşantının deneyimlenmiş olması pek olası gözükmemektedir. Heykel sanatı adına Edirne’de yaşanan bu gelişmeler; kişisel amatör çabalarla yapılan ilk heykel denemelerinden Cumhuriyet döneminin ilk Türk heykeltıraşlarından birinin Edirne’deki yaşamı ve eserlerine, Edirne için gerçekleştirilmiş profesyonel heykel çalışmalarından ülkenin bir başka yeri için yapılan bir anıtın ön çalışmalarına değin geniş bir skalaya sahiptir. Bu zengin skalada yer alan ve hakkında bilgi/belge bulunabilen heykel faaliyetleri ve eserleri makale kapsamında, tarihsel bir sıralama ile verilmeye çalışılmıştır. Çalışma sahip olduğu bu spesifik içeriği ile öncelikle Edirne tarihine ‘Heykel Sanatı’ bağlamında da katkı sunmayı amaçlamaktadır. Bir diğer açıdan ikincil amacı ise; Cumhuriyet’in erken dönemlerinde, periferide yer alan orta ölçekli bir Cumhuriyet kentinde bile, heykelin bir sanat dalı olarak ne denli önemli bir gündem konusu olduğunun/olabildiğinin ortaya konulmasıdır.The decade spanning from 1927 to 1937, the historical research period of the present study, witnessed many rich events and activities in Edirne downtown regarding the art of sculpture. It is not likely that such a comparably intensive experience on the art of sculpture had been seen in any other city of Edirne-scale throughout the country within the said period. The relevant developments regarding the art of sculpture in Edirne ranged from the first personal, amateur sculpture experimentations to the life and works of one of the first Turkish sculptors of the Republican Period, and from professional sculpture works as implemented for Edirne to the preliminary studies on a monument being built elsewhere in the country. The study provides a historical chronology of the sculpture activities and works, for which information/documents could have been found, in the aforementioned rich spectrum. The present study, with its specific content, aims firstly to contribute in the history of Edirne in the context of the “Art of Sculpture”. Secondly, it aims to assert the extent the sculpture, as a branch of art, was/could have been attached such importance even in a peripheral medium-size Republican city during the early Republican Period

    Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’de Güzel Algısı

    Get PDF
    Modern Türk şiirinin iki kurucu şairi Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Haşim’le birlikte Türk şiir geleneği birçok bakımdan bir dönüşüme ve değişime uğramıştır. Bu süreçte şairin dünya tasavvurunda ve eşya algısında belirgin bir farklılaşma söz konusu olmuştur. Yahya Kemal’de Türk şiir geleneğinin büyük birikimi yeniden üretilmiş şekilde karşımıza çıkarken Ahmet Haşim’de daha ziyade bireysel bir durum söz konusudur. Yahya Kemal’de güzel ve güzellik kavramları tarihle ilişkili olduğu ölçüde olumlu imalara sahipken, Ahmet Haşim ‘hâl’in şairi olarak dünyayı adeta teniyle kavrayan bir şair kimliğiyle karşımıza çıkar. Yahya Kemal’de güzel ve güzellik, medeniyet perspektifinde deyiş yerindeyse bir ‘saltanat istiaresi’ bağlamında ele alınır, Haşim’de ise otobiyografik özellikler daha ön plandadır ve adeta ‘güzellik semptomları’ ile inşa edilen bir şiir söz konusudur. Her iki şairde de güzel ve güzellik algısı sadece dünyaya, nesnelere ya da insanlara bakışla sınırlı değildir. Metnin yani şiirin kendisi bizatihi güzel ve güzellik algısının somutlaşmış şeklidir.Turkish poetry tradition has been transformed and altered in many ways by Yahya Kemal Beyatlı and Ahmet Haşim who are the fathers of Modern Turkish poetry. In this process, there has been a significant difference in the mundane imagination and object perception of the poet. In Yahya Kemal’s poetry, we can see the great experience of Turkish poetry tradition reproduced while in Ahmet Haşim’s poetry, it is rather an individual case. In Yahya Kemal’s poetry, the concepts of the beautiful and beauty have positive implications to the extent that they are related to history whereas as the poet of the ‘present’, Ahmet Haşim has the identity of a poet who comprehends the world almost with his skin. In Yahya Kemal’s poetry, the beautiful and beauty are treated in the context of a ‘royalty metaphor’ so to say in the perspective of the civilization. On the other hand, in Haşim’s poetry autobiographical features are more foregrounded and a poem that is constructed with almost ‘beauty symptoms’ is in question. In both poets’ poetry, perception of the beautiful and beauty is not retricted with the look to the world, objects or people. The text, in other words the poem itself is the concretization of the perception of the beautiful and beauty

    OKULLARDA ÖRGÜTSEL GÜVEN ÖLÇEĞİNİN GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

    Get PDF
    Bu çalışmada, öğretmenlerin görüşlerine göre okulların örgütsel güven düzeyini belirlemek için Daboval, Comish ve Swindle ve Gaster’in geliştirdiği ve daha sonra Kamer’in Türkçe’ye uyarladığıörgütsel güven ölçeği okullara yönelik tekrar uyarlanmış, güvenilirlik ve geçerlilik açısından sınanmıştır. . Ölçeğin yapıgeçerliliğine ilişkin bulgular faktör analizi yöntemi ile sağlanmıştır. Component Faktör analizlerine dayalıolarak 4 alt boyut Çalışanlara Duyarlılık, Yöneticiye Güven, Yeniliğe Açıklık ve İletişim Ortamı ortaya çıkmıştır. Ölçeğin toplam güvenirlik katsayısı0,97 bulunmuştur. Dört alt boyutun kendi içlerinde hesaplanan güvenirlik katsayılarıÇalışanlara Duyarlılık ,95; Yöneticiye Güven ,95; Yeniliğe Açıklık ,75 ve İletişim Ortamıalt boyutu ise ,92 bulunmuştur. Bulgular alt ölçeklerin iç tutarlılığına ilişkin güvenirlik katsayılarının yüksek düzeyde olduğunu ortaya koymuştur. Aynızamanda öğretmenlerin görüşlerine göre okulların örgütsel güven düzeyi bazıalt boyutlarda cinsiyet değişkenine göre farklılaştığı, öğretmenlerin hizmet yılına göre ise farklılaşmadığıortaya çıkmıştır

    OKULLARDAKİÖRGÜTSEL GÜVEN DÜZEYİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

    Get PDF
    Bu araştırmanın amacı, bazıdeğişkenlere göre okullardaki örgütsel güven düzeyinin farklılaşıp farklılaşmadığınıtest etmektir. Araştırmanın bağımsız değişkenleri, öğretmenlerin cinsiyetleri, branşları, herhangi bir sendikaya üye olup olmama, okul dışında beraber sosyal etkinlik yapıp, yapmama durumlarıve okulların öğretmen sayılarıdır. Araştırmanın bağımlıdeğişkenleri; okulun örgütsel güvenin alt boyutlarıolan çalışanlara duyarlılık, yöneticiye güven, iletişim ortamıve yeniliğe açıklıktır. İlişkisel tarama yöntemiyle yapılan bu araştırmanın evrenini, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıresmi ilköğretim okullarında çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Bu öğretmenlerin sayısı378 665’dir Araştırma evrenindeki öğretmenlerin nicel açıdan temsil yeterliliklerini sağlamak amacıyla uzman görüşleri ve örneklem tekniklerine dayalıolarak minimum kişi sayısı1536 olarak hesaplanmıştır. Araştırmanın örneklemi ise 1144’ü bayan, 1288’sierkek olmak üzere toplam 2432 öğretmenden oluşmaktadır. Bu araştırmada ilköğretim okullarının örgütsel güven düzeyini belirlemek için “Okulda Örgütsel Güven Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, örgütsel güvenin çalışanlara duyarlılık, yöneticiye güven, iletişim ortamıve yeniliğe açıklık alt boyutlarıpuan ortalaması; öğretmenlerin cinsiyet. okul dışında beraber sosyal etkinlik yapıp ve yapmama durumları, okuldaki öğretmen sayısıdeğişkenlerine göre anlamlıdüzeyde farklılaşmaktadır. Öğretmenlerin branş, sendikaya üye olup olmama değişkenine göre okulların örgütsel güvenin boyutlarıolan çalışanlara duyarlılık, iletişim ortamı, yöneticiye güven ve yeniliğe açıklık alt boyut puan ortalamalarının anlamlıdüzeyde farklılaşmadığıbulunmuştu

    Effects of corporate enterpreneurship on firm performance

    Get PDF
    Şirket Girişimciliği üzerine yürütülen çalışmalar son yıllarda hızlı bir artış göstermektedir. Literatürde genel kabul gören şirket girişimciliği boyutlarının- risk alma, proaktiflik, yenilikçilik eğilimi- örgütlerde ürün ve hizmet kalitesindeki geliştirmelerin yanı sıra firmaların karlılık, satışlar ve pazar paylarındaki artış gibi başarı kriterlerine önemli katkıları olduğu belirtilmektedir. Bu etkilerin Türk KOBİ'lerindeki durumunu tespit amacıyla, bu tür firmaların yoğunlukta olduğu Ankara OSTİM Sanayi bölgesindeki ihracat yönelimli firmalardan anket yoluyla toplamış olduğumuz veriler hiyerarşik regresyon yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular yorumlanarak girişimci, yönetici ve araştırmacılar için öneriler sunulmuştur.The studies on Corporate Entrepreneurship (CE) have grown rapidly during the last decade. CE with its three main dimensions- Risk Taking, Proactiveness, and Innovativeness- according to the past literature contributes a lot to the qualitative and quantitative performance of the SMEs in developed nations. In this study, our aim is to explore the nature of the CE- performance relationships in an emerging market, Turkey. Data collected from manufacturing and exporting SMEs in OSTIM which is one of the greatest industrial regions of Turkey, have been examined via hierarchical regression analyzes. Findings are interpreted and suggestions for entrepreneurs, managers, and researchers are provided

    Examination of the academic optimism perceptions of the teachers at the schools in terms of their preferred teaching styles Öğretmenlerin okullardaki akademik iyimserlik algılarının tercih ettikleri öğretim stilleri açısından incelenmesi

    Get PDF
    The high academic optimism levels of the teachers affect the success of the students positively. The most important characteristics of schools with high academic success is the high optimism levels. The schools with high academic optimism levels give much more importance to the teachers than the schools with low levels of academic optimism. This study aims to determine the relation between the teaching style preferences of the teachers and the level of the academic optimism in the schools. Thus, the dimensions of the teaching styles and academic optimism have been compared. This study has the model of relational screening. The study examined the level of explanation of the academic optimism in the schools by the teaching styles preferred by the teachers. The dependent variable of the study is the academic optimism perception of the teachers and the schools. The independent variable is the sizes of the teaching styles. The study group consisted of 323 middle school teachers in total selected from 13 schools by means of random cluster sampling and who were working in province of Konya in 2016. “School Academic Optimism Scale” developed by Çoban and Demirtaş (2011) and the “Grasha-Reichmann Teaching Style Scale” adapted to Turkish by Sarıtaş and Süral (2010) were used as the data collection tool. The relation between the academic optimism and sizes scores of the teachers and the teaching style sizes were tested with Pearson correlation technique. The level of the significant explanation of the teaching styles preferred by the teachers as well as their academic optimism size scores were tested with the multiple regression technique. A significant relation has been found between the scores of the teaching styles preferred by the teachers and their total academic optimism scores. It can be suggested that attention shall be focused on the lifelong training of the teachers  in order to develop the academic optimism feelings of the teachers. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.ÖzetÖğretmenlerin akademik iyimserlik düzeylerinin yüksek olması öğrencilerin başarılarını olumlu yönde etkilemektedir. Akademik başarısı yüksek olan okulların en büyük özelliği akademik iyimserlik seviyelerinin de yüksek olmasıdır. Akademik iyimserlik seviyeleri yüksek olan okullar, akademik iyimserlik seviyesi düşük olan okullara göre öğretmenlere daha çok önem verirler. Bu araştırmada, öğretmenlerin tercih ettikleri öğretim stillerinin okullardaki akademik iyimserlik düzeyi arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlanmaktadır. Bu amaçla öğretim stilleri ve akademik iyimserlik boyutları karşılaştırılmıştır. Bu araştırma, ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmada öğretmenlerin tercih ettikleri öğretim stillerinin okullardaki akademik iyimserliği açıklama düzeyi incelenmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni öğretmenlerin okulların akademik iyimserlik algısıdır.  Bağımsız değişkeni ise öğretim stillerinin boyutlarıdır. Araştırmanın çalışma grubunu; 2016 yıllında Konya ilinde çalışan ve tesadüfî küme örnekleme yoluyla 13 ortaokuldan seçilen toplam 332 ortaokul öğretmeni oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak,  Çoban ve Demirtaş (2011) tarafından geliştirilmiş olan “Okul Akademik İyimserlik Ölçeği”  ve Sarıtaş ve Süral (2010) tarafından Türkçeye uyarlanmış olan “Grasha - Reichmann Öğretme Stili Ölçeği” kullanılmıştır. Öğretmenlerin akademik iyimserlik ve boyutları puanları ile öğretim stillerinin boyutları arasındaki ilişki Pearson korelasyon tekniği ile test edilmiştir. Öğretmenlerin akademik iyimserlik boyut puanlarını, tercih ettikleri öğretim stillerinin anlamlı bir şeklide açıklama düzeyi çoklu regresyon tekniği ile test edilmiştir. Öğretmenlerin tercih ettikleri öğretim stilleri puanları ile akademik iyimserlik toplam puanları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur

    PİO ve YİBO’NDA GÖREV YAPAN OKUL YÖNETİCİLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZSAYGI VE KARAR VERME STİLLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

    Get PDF
    Bu araştırma, okul yöneticilerinin karar vermede özsaygıve karar verme sitilleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın evrenini, İlköğretim Genel Müdürlüğüne bağlıPansiyonlu İlköğretim Okulları PİO ve Yatılı İlköğretim Okullarında YİBO görev yapan okul yöneticileri oluşturmaktadır. Bunların sayısı589’dur. Araştırmanın örneklemini, bu okullar arasından random yoluyla seçilen 195 okul yönetici oluşturmaktadır. Okul yöneticilerin karar vermede özsaygıve karar verme stillerini ölçmek için, Deniz 2004 tarafından Türkçe’ye uyarlanarak geliştirilen Melbourne Karar Vermede Öz Saygıve Karar Verme Stilleri ölçeği uygulanmıştır. Karar vermede özsaygıdüzeyini belirleyen MKVÖ I ölçeği, karar vermede özsaygıyı kendine güven belirlemeyi amaçlayan bir ölçektir. Karar verme sitillerini belirleyen MKVÖ II ise bireyin karar verme stillerine belirleyen bir ölçektir. Araştırmanın sonucunda okul yöneticilerinin karar vermede özsaygıdüzeyleri ile karar verme stillerinden dikkatli karar verme stili arasında pozitif, karar vermede özsaygıdüzeyleri ile kaçıngan karar verme stili, panik ve erteleyici karar verme stili arasında ise negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Okul yöneticilerinin hizmet yılıdeğişkenine göre karar vermede özsaygı, karar verme stillerinden dikkatli, kaçıngan, panik ve erteleyici puanlarıarasıda anlamlıbir farklılık bulunmamıştır. Araştırmanın diğer bir sonucu ise, öğrenim durumu değişkenine göre karar vermede özsaygıile karar verme stillerinden kaçıngan ve panik karar verme sitilleri arasında anlamlıbir farklılık bulunmuştur. Okul yöneticilerinin sendikaya üye olup olmama biçimlerine göre karar vermede özsaygı, karar verme stillerinden dikkatli karar verme, kaçıngan, panik ve erteleyici karar verme puanlarıarasıda anlamlıbir farklılık bulunmamıştır

    What do we know about energy drinks?

    Get PDF
    Energy drinks are popular among young individuals andmarketed to college students, athletes, and active individualsbetween the ages of 21 and 35 years. In the beginningconsumption of energy drinks can significantlyimprove physical and mental performance. Energy drinkscontain a mixture of compounds, of which caffeine, guarana,and herbal supplements such as ginkgo and ginsengare major components. Unfortunately, the body ofliterature is limited and it is not known whether these improvementsare due to the caffeine other herbal ingredients.Severe clinical manifestations may occur after useof energy drinks with alcohol The aim of this article is risingawareness about the ingredients of energy drinks andclinical manifestations that may occur after usage and updateabout knowledge.Key words: Energy drinks, energy drinks ingredients,clinical manifestation

    Ders Denetimi İle İlgili Yönetmelik Değişikliğin Maarif Müfettişlerinin, Okul Yöneticilerinin ve Öğretmenlerin Görüşleri Açısından Değerlendirilmesi

    Get PDF
    ÖZ. Bu araştırmanın amacı 2014’te teftiş yönergesinde ders denetimleri ile gerçekleşen değişikliğin,  maarif müfettişleri, okul yöneticileri ve öğretmenler tarafından nasıl değerlendirildiğini ve uygulamanın etkililiğini ortaya koyarak, sürecin daha etkili yürütülmesine yönelik öneriler geliştirmektir. Araştırmada betimsel tarama modeli, nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu 122 öğretmen, 66 okul müdürü ve 43 müfettişten oluşmaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen görüşme formu aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde içerik çözümleme tekniği kullanılmış, betimsel istatistiklere (f,%) de yer verilmiştir. Bulgular şöyle özetlenebilir:  Katılımcıların, uygulamanın niçin hayata geçirildiğine ilişkin görüşleri ve uygulamayı kabullenme biçimleri farklıdır. Uygulamayı öğretmen ve müdürler olumlu, müfettişler ise olumsuz olarak değerlendirmiştir. Uygulama ile yanlılığın artabileceği, müdürlerin mevcut yeterlikleri ile eğitim öğretimin niteliğine yeterince katkıda bulunamayacağı yönünde kaygılar bulunmuştur. Müdürler, bu alanda bir eğitimden geçmemiş, bu süre içerisinde nadiren ders denetimi yapmış, yapılan ders denetimleri öğretmenler tarafından etkisiz bulunmuştur.Anahtar Kelimler: Maarif Müfettişi, ders Denetimi, okul müdürleri
    corecore