281 research outputs found

    An evaluation of the oral reading fluency of 4th graders with respect to prosodic characteristic

    Get PDF
    This study examined the oral reading fluency of 4th graders with respect to prosodic characteristics. Seventy 4th graders participated in the study. They were initially asked to read a grade-level passage and their reading was video recorded. Their reading errors were identified and their word correct per minute (WCPM) was determined. Their oral reading skills were also evaluated with respect to prosodic characteristics by using the Multidimensional Fluency Scale criteria. The results showed that their WCPM was close to the norms of the 4th grade. However, a significant part of students (40%) were noted to have problems with prosodic reading skills. Further, a positive and meaningful relationship was observed between WCPM and prosodic reading skills. It was concluded that activities and studies promoting prosodic reading skills should be given more emphasis in primary schools

    R134a'ya Alternatif Bir Soğutucu Akışkan (R513A) Kullanan Buhar Sıkıştırmalı Soğutma Sistemlerinin Enerji ve Çevresel Analizi

    Get PDF
    Küresel ısınma Dünya gündeminin ana konularından birisidir. Dolayısıyla, soğutucu akışkanların çevresel etkilerini azaltmak için birçok çalışma ve düzenleme yapılmaktadır. Çevre dostu soğutucu akışkanların kullanılması soğutucu akışkanların çevre üzerinde olumsuz etkisinin azaltılması için gereklidir. Düşük küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahip HFC/HFO soğutucu akışkan karışımları HFC soğutucu akışkanların yerini aldığı düşünülmekte ve son zamanlarda ticari olarak üretilmektedirler. Bu çalışmada, R134a ve R513A soğutucu akışkanlarının performansları teorik olarak incelenmiştir. Ayrıca soğutucu akışkanların çevresel etki değerlendirilmesi yaşamsal döngü iklim performansına (LCCP) göre incelenmiştir. Soğutucu akışkanların enerji performansları farklı evaporatör (-15 ile 2.5 oC arasında) ve kondenser (30 ve 35 oC) sıcaklıkları için yapılmıştır. Evaportaör sıcaklığı -15 oC ve kondenser sıcaklığı 30 oC iken R134a ve R513A’nın COP değerleri sırasıyla 3.87 ve 3.77’dir. Aynı kondenser sıcaklığı için evaporatör sıcaklığı 2.5 oC olduğunda R134a ve R513A’nın COP değerleri sırasıyla 7.28 ve 7.16 olmaktadır. Dolaysıyla R134a ve R513A’nın COP değerlerinin hemen hemen benzer olduğu söylenebilir. R513A’nın GWP oranı R134a’nın yaklaşık yarısı kadardır. Dolayısıyla R513A R134a’dan %56 oranında daha az direkt emisyon (DE) değerine sahip olduğu görülmüştür. Her iki soğutucu akışkanın toplam emisyon değerinin büyük bir çoğunluğu (R134a için %94.98, R513A için %96.77) sistemin enerji tüketiminden kaynaklanmaktadır. R513A soğutucu akışkanın yanıcılık özelliğinin yoktur ayrıca doğrudan R134a ile çalışan sistemde herhangi bir değişiklik yapmadan kullanılabilir. R513A yukarıda saydığımız özelliklerden dolayı R134a’ya alternatif olarak kullanılabilir

    Mikrobiološka, fizikalno-kemijska i senzorska svojstva kefira proizvedenog sekundarnom fermentacijom

    Get PDF
    In this study, the microbiological, physicochemical, and sensory properties and volatile aromatic compounds of kefir produced by secondary fermentation were investigated. Cow milk samples containing 1.5 % fat were fermented with kefir grains until the pH reached certain levels (pH 5.0-5.5), and then each of them was inoculated with a different starter culture (thermophilic, probiotic, mesophilic aromatic, and yeast) for secondary fermentation. In kefir samples produced traditionally or by secondary fermentation, the pH values, carbon dioxide levels, and tyrosine and lactic acid contents increased during storage. However, the counts of lactococcus, lactobacillus, leuconostoc, and yeasts decreased. Acetaldehyde and ethanol increased during storage, but diacetyl decreased in kefir samples produced traditionally or by secondary fermentation. The butanone contents changed very little but they showed an upward trend within the storage period. Kefir samples produced by secondary fermentation found greater acceptance during sensory testing than samples produced by the traditional method. Kefir inoculated with mesophilic aromatic and yeast cultures were the most preferred by panelists.U ovom istraživanju ispitivana su mikrobiološka, fizikalno-kemijska i senzorska svojstva te sastav hlapljivih aromatskih tvari kefira proizvedenog sekundarnom fermentacijom. Uzorci kravljeg mlijeka s 1,5 % mliječne masti fermentirani su pomoću kefirnih zrnaca do postizanja odgovarajuće pH vrijednosti (5,0-5,5), nakon čega su inokulirani različitim starter kulturama (termofilna, probotička, mezofilna aromatska i kvasci) u svrhu provođenja sekundarne fermentacije. Tijekom skladištenja u svim je uzorcima kefira došlo do porasta pH vrijednosti, udjela ugljičnog dioksida, tirozina i količine mliječne kiseline. Međutim, zabilježen je pad broja živih stanica laktokoka, laktobacila, leukonostoka i kvasaca. Također, bez obzira na način proizvodnje (tradicionalno ili sekundarnom fermentacijom) u svim uzrocima je tijekom skladištenja zabilježen porast količine acetaldehida i etanola, dok je količina diacetila opadala. Sadržaj butanona vrlo se malo mijenjao, no pokazao je rastući trend tijekom razdoblja skladištenja. Prilikom provođenja senzorskog ocjenjivanja uzorci kefira proizvedeni sekundarnom fermentacijom okarakterizirani su boljom prihvatljivošću u odnosu na kefir proizveden tradicionalnom metodom. Kefir inokuliran mezofilnom aromatskom kulturom i kulturom kvasaca pokazao se najpoželjnijim prilikom senzorskog ocjenjivanja od strane panela

    Our Traditional Product Doner; Production Methods, Quality Characteristics and Development Studies

    Get PDF
    Doner is a kind of kebab which is produced after marinating meat and spitting the fat with marinated meat then cooked in the doner cooker. Doner is our traditional product that is consumed gladly and its production is growing day by day in our country and in different countries of the world. The increasing demand for this product, which is unique to our country, has led researchers to work on doner and to raise awareness of consumers. When the limited number of studies are examined, it is concluded that the chemical properties of the doners presented to consumption in Turkey are generally in conformity with the standards, but their microbiological characteristics vary and can have risks for health. In addition to the studies related to doners offered for sale, it has been observed that there are studies in the direction of identifying and developing the factors that affect the quality of doners, however, in recent years formulation development studies have intensified. In this study, studies on doner were compiled and doner production, quality characteristics of doners offered for sale, the effects of different factors on doner production and product properties development researches were investigated, in this way it was intended to provide a collective overview to our traditional product doner

    The Effects O Artificial Intelligence And Robotic Systems On Librarianship

    Get PDF
    Akıllı robotların hayatımızın tüm alanlarında yer aldığı, işçi gücünden teknoloji kontrolüne geçen sistemlerin egemen olduğu Endüstri 4.0, yetkinlik düzeyi düşük işlerden çok daha nitelikli, eğitim düzeyi yüksek bir iş gücü yapısına geçişe neden olacaktır. Yapılan son araştırmalar hızla ilerleyen bu teknolojinin neticesinde yakın zamanda yok olacak mesleklerin ilk sırasında Kütüphanecilik mesleğinin de bulunduğunu göstermektedir. Bu çalışmada 2017 yılında Oxford Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan bir araştırmanın bulguları göz önünde bulundurularak yapay zekâ ve robotik sistemlerin kütüphanecilik/bilgi ve belge yönetimi mesleğine olası etkileri değerlendirilmiş ve yakın gelecekte bu meslekte tutunabilmenin tek yolunun kendi mesleki bilgilerini güncel tutmanın yanı sıra bilgisayar, iletişim, internet gibi bilişim sistemlerindeki teknolojik gelişmeleri takip etmek gerektiği vurgulanmıştır.With Industry 4.0, smart robots will be involved in all areas of our lives, and systems using technology control instead of work force will dominate. In this way, there will be a more qualified workforce with a high level of education, rather than workers with low-skilled jobs. According to recent studies, librarianship has been identified as one of the professions that could disappear in the near future due to this rapidly advancing technology. In this study, the possible effects of artificial intelligence and robotic systems on the profession of librarianship/information and document management were evaluated considering the findings of research conducted at Oxford University in 2017 and it was emphasized that in the near future, the only way to continue in this profession would be to keep the professional knowledge up to date as well as to follow the technological developments in areas such as computers, communication, and the internet

    PISA 2012 Türkiye Örnekleminde Matematiksel Davranış ve Matematik Okuryazarlığını Etkileyen Değişkenlerin Çok Gruplu Hibrit Modelleme ile İncelenmesi

    Get PDF
    This study aims to test the hybrid model structured by the variables of instrumental motivation for mathematics, mathematics self-concept, mathematics self-efficacy, mathematics anxiety and mathematics interest that are considered to have affected mathematics behavior and mathematics literacy of the PISA 2012 Turkey sample, and to examine if the model varies in terms of gender and school type (general high school, Anatolian school and vocational high school). The population of this correlational study consists of 4848 students who attended PISA 2012 from Turkey and the sample consists of 15-year-old 1441 students who took B form of the Student Questionnaire. PISA 2012 “Student Questionnaire-B Form” and “Mathematics Literacy Test” were used as data collecting tools in the research. When fit indices were analyzed, it was found that model-data fit was achieved for the hybrid model structured at the first phase and the model didn’t vary according to gender and school type. In addition, when path coefficients were examined, it was seen that mathematics self-efficacy was the best predictor of the mathematics literacy variable and mathematics interest was the best predictor of the mathematics behavior variable. It was observed that mathematics self-efficacy had a great positive effect in predicting mathematics literacy, and mathematics interest had a great positive effect in predicting mathematics behavior. The results of the study revealed that structured model explained 44% of the mathematics behavior and 39% of the mathematics literacy.Bu araştırmanın amacı PISA 2012 Türkiye örnekleminde matematiksel davranış ve matematik okuryazarlığını etkilediği düşünülen araçsal motivasyon, matematik benlik kavramı, matematik özyeterliği, matematik kaygısı, matematik ilgisi değişkenleri ile birlikte tanımlanan hibrit modeli test etmek ve modelin cinsiyet ve okul türü (genel lise, anadolu lisesi, meslek lisesi) açısından farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Bu doğrultuda yapılan ilişkisel araştırmanın evrenini PISA 2012’ye Türkiye’den katılan 4848 öğrenci, örneklemini ise Öğrenci Anketi’nin B formunu alan 15 yaş grubu 1441 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak PISA 2012 “Öğrenci Anketi-B formu” ve “Matematik Okuryazarlığı Testi” kullanılmıştır. Uyum indeksleri incelendiğinde ilk aşamada kurulan hibrit model ve her bir grup için model-veri uyumunun sağlandığı ve cinsiyet ile okul türü açısından modelin farklılaşmadığı görülmüştür. Ayrıca yol katsayıları incelendiğinde matematik okuryazarlığı değişkeninin en iyi yordayıcısının matematik özyeterliği olduğu ve matematiksel davranış değişkeninin en iyi yordayıcısının matematik ilgisi olduğu görülmüştür. Matematik özyeterliğinin matematik okuryazarlığını yordamada ve matematik ilgisinin ise matematiksel davranışı yordamada pozitif düzeyde büyük etkiye sahip olduğu gözlemlenmiştir. Araştırmanın sonucunda kurulan modelin matematiksel davranışın %44’ünü, matematik okuryazarlığının ise %39’unu açıkladığı görülmüştür

    Estimated genetic diversity between Atak-S and isa brown chickens with SSR markers

    Get PDF
    Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen Atak-S yumurtacı hibriti yerli hibritler içinde yumurta verimi en yüksek olan hibrittir. Ancak bu hibritin yumurta verimi Isa Brown gibi yabancı kaynaklı hibritlere göre daha düşüktür. Atak-S hibritinin yabancı kaynaklı hibritlerle yarışabilmesi için verim ile ilgili moleküler ıslah çalışmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı Atak-S ve Isa Brown tavuk hibritlerindeki genetik çeşitliliği belirlemek ve bu hibritler arasındaki genetik çeşitliliği karşılaştırmaktır. Bu amaç için, iki alt popülasyondan 200 tavukta 6 mikrosatelit lokusu ayrı ayrı genotiplendirildi. Bu çalışmada kullanılan 6 farklı SSR markörü için toplam da 85 polimorfik fragment bulundu. Ayrıca He değeri 0.61±0.05 olarak bulundu. İki hibrit arasında He ise; Atak-S’de 0.35±0.76, Isa Brown’da 0.26±0.68 olarak bulundu. Bu sonuç, Atak-S hibritindeki genetik çeşitliliğin Isa Brown hibritine göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Ek olarak iki hibrite ait genetik farklılıklar ve popülasyon yapısı dendogram analizi yapılarak ortaya konmuş ve farklıllıklar belirlenmiştir. Sonuç olarak Atak-S ve Isa Brown hibritleri içindeki ve arasında genetik çeşitliliklerin iyi korunmuş olduğu ileri sürülebilir. Mikrosatellit analizi ile tahmin edilen Atak-S ve Isa Brown hibrtileri hakkındaki bilgiler, gelecekteki genetik varyasyon araştırmalarını tasarlamak ve koruma stratejileri geliştirmek için hedeflerin belirlenmesinde rehber olarak yararlı olabilir.Atak-S layered hybrid, developed by the "Ankara Poultry Research Institute", is the hybrid with the highest egg productivity among local hybrids. However, egg yield are lower compared to foreign-origin hybrids such as Isa brown. Molecular development studies as to productivity are required for Atak-S hybrid to be able to compete with foreign-origin hybrids. The objective of this study was to detect genetic diversity within the breeds and to compare the Atak-S and Isa Brown breeds. To achieve this goal, we individually genotyped 6 SSR loci in 200 chickens from two populations. 85 polymorphic fragments were found in total for 6 different SSR markers employed in this study. For all loci, high He was observed, and means He was 0.61±0.05 among loci. Among breeds, the mean He was 0.35±0.76 in Atak-S and 0.26±0.68 in Isa Brown. This result indicated that genetic diversity in the Atak-S breed is higher than in the Isa Brown breed. Furthermore, genetic differences and population structure of two hybrids were shown by virtue of dendogram analysis and differences were detected. As a result, we could be suggested that genetic diversity is well preserved within and between Atak-S and Isa Brown hybrids. Based on the Atak-S and Isa Brown breeds estimated by microsatellite analysis may be useful as a guide in setting goals for designing future genetic variation studies and for improving conservation strategies

    Sınıf öğretmenlerinin sınıf tahtasına yazdıkları yazıların okunaklılık bakımından öğrencilere model olmadaki uygunluğu

    Get PDF
    The main aim of this study was to examine the pupil modeling of the legibility of class teachers’ writing on the classroom board. A stylistic quality of writing, legibility is evaluated by criteria such as letter slope, spacing, size, shape and line straightness. The study group included 70 class teachers from 13 primary schools at the city center of Kırşehir. The study was a descriptive situation analysis and data were gathered by the document analysis method. Writing samples were gathered by photographing classroom boards, and then analyzed and evaluated by using legibility criteria. The results showed that while the majority of teachers used cursive and many used manuscript, some teachers used the two types of writing together. Among those who wrote cursive handwriting, almost half had inadequate slope but moderately adequate spacing, size, shape and line straightness. It was also found that writing on a blackboard produced better legible writing than that on a white board.Bu araştırmanın temel amacı, sınıf öğretmenlerinin sınıf tahtasına yazdıkları yazıların okunaklılık bakımından öğrencilere model olma durumunu incelemektir. Yazının biçimsel bir niteliği olan okunaklılık eğim, boşluk, ebat, biçim ve satır takibi gibi ölçütler bakımından değerlendirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Kırşehir ili merkezinde bulunan 13 ilköğretim okulunda görevli 70 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Betimsel bir durum saptaması olan araştırma için gerekli verilerin toplanmasında doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Sınıf tahtalarının fotoğraflarının çekilmesiyle elde edilen yazı örnekleri okunaklılıkla ilgili ölçütler açısından analiz edilip değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, öğretmenlerinin çoğunluğunun bitişik eğik yazı kullandığı, dik yazı kullanan öğretmenlerin sayısının da oldukça fazla olduğu ve bazı öğretmenlerin her iki yazı türünü birlikte kullandığı görülmüştür. Bitişik eğik yazı kullanan öğretmenlerin yarıya yakınının yazılarındaki eğimin yetersiz olduğu, yazıların genelinde boşluk, ebat, biçim ve satır takibi bakımından orta düzeyde yeterli olduğu görülmüştür. Ayrıca kara tahtaya yazılan yazıların okunaklılık bakımından beyaz tahtaya yazılanlardan daha yeterli olduğu anlaşılmıştır

    Okumaz yazmaz Türk kadınların perspektifinden okuryazarlık ve okumaz yazmazlık: Fenomonolojik bir çalışma

    Get PDF
    The aim of this research was to explore literate and illiterate concepts from illiterate Turkish women’s perspectives. In the light of this aim, we conducted semi-structured interviews with six illiterate Turkish women attending adult literacy course. The findings of the study have been treated in two dimensions: ‘reasons for illiteracy’ and ‘literacy perception’. Inequalities stemming from gender perception were found to be the real reason behind illiteracy. According to illiterate women, illiteracy meant having problems with transportation, health, child education, and family economics and being dependent on others for these; while literacy means experiencing no problems with these or being self-sufficient regarding them.Bu araştırmanın amacı, okumaz yazmaz Türk kadınlarının perspektifinden okuryazarlık ve okumaz yazmazlık kavramlarını incelemektir. Bu amaç kapsamında okuryazarlık kursuna devam eden altı okumaz yazmaz kadınla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın bulguları ‘okumaz yazmazlığın nedenleri’ ve ‘okuryazarlık algısı’ olarak iki temel boyutta ele alınmıştır. Okumaz yazmazlığının arkasında yatan asıl nedenin toplumsal cinsiyet algısından kaynaklanan eşitsizlikler olduğu belirlenmiştir. Okumaz yazmaz kadınlara göre okuryazar olmama ulaşım, sağlık, çocuk eğitimi ve aile ekonomisi konularında sorun yaşamak ve bu konularda başkalarına bağımlı olmak anlamına gelirken; okuryazar olmak, aynı konularda sorunların olmamasını veya bu konularda daha yetkin bireyler olmayı ifade etmektedir

    ETAP: Energy-aware Timing Analysis of Intermittent Programs

    Get PDF
    Energy harvesting battery-free embedded devices rely only on ambient energy harvesting that enables stand-alone and sustainable IoT applications. These devices execute programs when the harvested ambient energy in their energy reservoir is sufficient to operate and stop execution abruptly (and start charging) otherwise. These intermittent programs have varying timing behavior under different energy conditions, hardware configurations, and program structures. This paper presents Energy-aware Timing Analysis of intermittent Programs (ETAP), a probabilistic symbolic execution approach that analyzes the timing and energy behavior of intermittent programs at compile time. ETAP symbolically executes the given program while taking time and energy cost models for ambient energy and dynamic energy consumption into account. We evaluated ETAP on several intermittent programs and compared the compile-time analysis results with executions on real hardware. The results show that ETAP's normalized prediction accuracy is 99.5%, and it speeds up the timing analysis by at least two orders of magnitude compared to manual testing.Comment: Corrected typos in the previous submissio
    corecore