56 research outputs found
Belief scale towards learning : Study of validity and reliability
The aim of this research was to develop a measurement tool for determining teachers’ beliefs towards learning and also to examine the psychometric properties of the scale. The study group of research consists of 233 teachers who work at primary school in the city centre of Gaziantep during the First Semester of 2011-2012 Academic Year. Content validity of the scale was provided via expert judgment. Exploratory Factor Analyses were done for construct validity. Exploratory Factor Analysis showed that there were 34 items in the scales loaded under 4 factors. Identified factors were named as “Social constructivism”, “Traditional”, “Cognitive Constructivism” and “Radical constructivism”. As for in the scope of reliability study for Belief Scale towards Learning, the reliability coefficient that is obtained by Cronbach Alpha internal consistency coefficient and split-half method has been examined. As a result of reliability analysis, the internal coefficient is determined as .86 for “Traditional Constructivist” subscale, .85 for “Social constructivist” subscale, .74 for “Cognitive constructivist” subscale and .73 for “Radical constructivist” subscale. 85. The reliability coefficients for subscales assessed by the way of split-half method are .77 for social constructivist subscale, .84 for traditional subscale, .66 for cognitive constructivist subscale, and .67 for radical constructivist subscale. These results indicate Belief Scale towards Learning is at the level of sufficient reliability. Corrected item-total correlations ranged .27 to .68, and according to t-test results differences between each item’s means of upper 27% and lower 27% points were significant. Based on these results, it can be concluded that belief scale towards learning can be used as a valid and reliable tool for determining the beliefs of teachers towards learning
Istraživanje o uvjerenjima što ih učitelji imaju o učenju
The aim of this study was to investigate teachers’ beliefs about learning. So, we investigated the level of teachers’ beliefs about the traditional and constructivist approach (cognitive, social and radical). Further, it was questioned how teachers developed qualifications needed for the constructivist approach. The study was conducted on 233 teachers working in the city centre of Gaziantep in Turkey during 2011-2012 school year. “Beliefs about Learning Scale”, developed by the researchers, was used for data collection. The results revealed that the teachers adopted the constructivist approach at a higher level than the traditional approach. Speaking about the constructivist approach dimensions, the teachers adopted the social constructivist approach at a higher level than cognitive and radical constructivist approaches. According to the gender variable, the extent to which the female teachers adopted the constructivist approach was higher in comparison with the male teachers. Moreover, it was found that the level of classroom teachers’ beliefs about the traditional approach was higher than that of subject teachers’ beliefs according to seniority. Another finding was that the increase in seniority increased the teachers’ beliefs about the traditional approach. The findings indicated that the teachers adopted qualifications for the constructivist approach mostly during their undergraduate and post-graduate education.Cilj je ovog istraživanja odrediti uvjerenja koja učitelji imaju o učenju. Istražili smo stoga razinu njihovih uvjerenja o tradicionalnim i konstruktivističkim pristupima (kognitivni, društveni i radikalni). Štoviše, tražili smo odgovor na pitanje kako učitelji razvijaju kompetencije potrebne za konstruktivistički pristup. Istraživanje je provedeno na uzorku od 233 učitelja koji poučavaju u središtu turskog grada Gaziantepa tijekom šk. godine 2011./2012. Ljestvica za utvrđivanje uvjerenja o učenju, koju su izradili sami autori, korištena je za prikupljanje podataka. Rezultati su otkrili da učitelji usvajaju konstruktivistički pristup na višoj razini u odnosu na tradicionalni pristup. Kada je riječ o dimenzijama konstruktivističkog pristup, učitelji usvajaju društveni konstruktivizam na višoj razini nego kognitivni ili radikalni konstruktivizam. S obzirom na rod kao varijablu, učiteljice usvajaju konstruktivistički pristup na višoj razini od učitelja. Pokazalo se, štoviše, da je razina uvjerenja što ih razredni učitelji imaju o tradicionalnom pristupu viša nego u slučaju predmetnih učitelja kada se promatraju godine staža. S porastom godina staža rastu i uvjerenja učitelja o tradicionalnom pristupu. Rezultati istraživanja ukazuju na to da učitelji usvajaju kompetencije potrebne za konstruktivistički pristup uglavnom tijekom dodiplomskog i poslijediplomskog obrazovanja
HTCVD yöntemiyle kaplanmış kesici takımlarda takım ömrünün araştırılması
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.Ekserji analizi, gaz ve buhar türbinleri, ısı pompası Adapazarı'nda kurulu olan, 1 Adapazarı, 2 Gebze olmak üzere toplam 3 üniteden oluşan ve her bir ünitede 2 gaz türbini ve 1 buhar türbini grubu bulunan ve toplam 3x770 MW gücünde elektrik üretim kapasitesine sahip kombine doğal gaz çevrim santralindeki çevreye atılan atık ısı enerjisi, ısı pompası yardımıyla konut ısıtılmasında- ve endüstriyel amaçlı kullanımının termodinamik ve ekonomik analizleri yapılmıştır. Her bir ünitedeki çevrim santralında doğal gazla çalışan gaz türbin 2x52943 kg/h doğal gaz tüketmekte ve bu üniteler %56.5 verim ile çalışmaktadır. Gaz türbinlerinde yakıtın yanmasıyla oluşan yanma enerjisinin (%30)'u yaklaşık 469979kWq büyüklüğündeki ısı enerji yoğuşturucudan soğutma kulesiyle çevreye atılmaktadır. Kalan ısıl gücün (%6.6)'sı da 56161 kWq büyüklüğünde bacadan çevreye atık ısı olarak atılmaktadır. Görüldüğü gibi 526140 kWq büyüklüğünde çok yüksek miktardaki ısı enerjisi düşük sıcaklıkta kalitesiz enerji olarak çevreye atılmaktadır. Bunlar dikkate alınarak, düşük sıcaklıktaki atık ısının değerlendirilmesi amacıyla sisteme uygun kapasitede ısı pompasının belirlenmesi için çevrim santralının termodinamik hesaplamaları yapılmıştır. Çalışmada öncelikle gaz türbininden başlayarak, atık ısı kazanı, buhar türbini, atık ısı kazan bacası ve yoğuşmada ki enerji ve ekserji bilançoları çıkartılarak termodinamik analizler yapılmıştır. Bu analizler sonucunda her bir birimin, gaz türbini, yüksek basınçlı, orta basınçlı ve alçak basınçlı buhar türbinleri, atık ısı kazanı, yoğuşturucu bileşenlerindeki birinci kanun verimleri ve ekserjitik verimleri hali hazır kurulu sistem için hesaplanmıştır. Kombine çevrimin yoğuşturucu ısı yükü, ısı pompasına ısıl kaynak alınarak, ısı pompası yoğuşturucusundan elde edilen ısı yüküyle kışın konut ısıtılmasına gidilmiştir. Isı pompası çalışma şartları, ısı pompası yoğuşturucunun değişik sıcaklıkları arasında alınarak, ısı pompası birim maliyet analizi yapılmıştır. Çevrim santralının ekonomik ömrü yirmi yıl olarak belirlenmiştir. Bu nedenle de santrale ilave edilmesi tasarlanan ısı pompasımn ömrü de yirmi yıl alınarak hesaplamalar yapılmıştır. Isı pompası tek bir kombine çevrim santralinin yoğuşma ünitesinden yararlanmakla 20000'den fazla konutun ısıtılabileceği, ayrıca her bir atık ısı kazan bacasına eşanjör yerleştirerek 2x939 adet konutun daha ısıtılabileceği hesaplanmıştır. Isı pompası tasarımında, Adapazarı bölgesinin, son yıllara ait meteorolojik değerleri alınarak en düşük dış sıcaklık ortalama +4°C olarak belirlenmiştir. Isı pompası bu sıcaklıkta en yüksek kapasitede çalışmaktadır. Farklı dış sıcaklıklarda konutların ısı ihtiyacı değişmektedir. Buna bağlı olarak ısı pompası yoğuşturucu ısıtma kapasitesi değişmektedir. Isı pompasının tam kapasitede çalışma durumunda, yılık toplam ısı pompası yoğuşturucu ısı yükünün, konutların yıllık kullanım oram (Rk) olarak XVIbelirlenmiştir. Bu oran ısı pompası kompresör kapasitesinin optimum değerini belirlemiştir. Adapazarı için bu oran 0.43 olarak belirlenmiştir. Isı pompalarında R-22, R-114, R-500, R-134a, R141B, R-152a gibi farklı soğutucu akışkanlar için performans katsayısı ve ısı pompası yoğuşturucu sıcaklıkları ayrı ayrı hesaplanmış en uygun olarak R-l 1 soğutucu akışkanı görülmüştür. Mevcut bulunan kombine çevrim santralının ekserjitik ve termodinamik analizleri yapıldıktan sonra sisteme ısı pompası ilavesiyle yeniden ekserji ve termodinamik analizi yapılmıştır. Bu analiz sonucunda her bir bileşenin ve sistemin bütünü için yapılarak sistemin hali hazır değerleriyle mukayese edilmiştir. Tasarlanan ısı pompasının yatırım maliyeti, işletme gideri ile birlikte ele alınarak termoekonomik analiz yapılmış ve kWh başına düşen maliyet belirlenmiştir. Isıtılması düşünülen konutların, ısı pompası yerine bireysel olarak doğal gazla ısıtılması, ekonomik olarak analiz edilmiş ve ısı pompasının toplam maliyet analiziyle karşılaştırılarak, ısı pompası yoğuşturucu sıcaklığının 100°C'ye kadar daha ekonomik olduğu tespit edilmiştir.EVALUATION EXERGY ANALSİS OF THE COMBINED POWER PLANT AND WASTE HEAT SUMMARY Keywords: Exergy analysis, gas and steam turbines and heat pump There are three units in Adapazarı. One of theirs name is Adapazarı and the others Gebze are respectively. Each group has two gas turbines and one steam turbine. Total electric energy, 3x770 MW is generated using by waste heat. The waste heat is used in heat pump to heat district heating and industry for a economic analysis The natural gas, 2x52943 kg/h, consumes in each unit. The efficiently of each unit is 56.5 % Energy of %30 the total generated energy goes to condenser and tower cooling. The other 6.6 % of exergy go to the environment it is obviously that the 526140 kWq goes to the environment To evaluate exergy and energy of the heat pump, thermodynamic analysis is calculated by using waste heat. Firstly, the evaluation of gas turbine analysis is calculated, then GRSG boiler, steam turbine, stock and condenser also are calculated. After the analysis, energy and exergy efficiency are obtained for them. Obtained condensate heat from the heat pump is used home heating in winter. Economic analysis is calculated at different condensate temperatures. The plant life is defined 20 years. This heat pump heats over 20000 home heating and also heat 2x939 home heating inserted exchanger in the HRSG boiler. The ambient temperature is +4°C obtained meteorology date for heat pump design. At this temperature, it works over capacity. If the ambient temperature changes, required home heat will change. Therefore, Rk, is defined while the heat pump works at the full capacity. İt is 0.43 for Adapazarı. Different fluids are used in the heat pump such as R-22. Rl 14, R-500, R-134a, R-152a and R141B. The R-l 1 is chosen. After exergy and thermodynamics analysis of the combined plants is calculated. New exergy and thermodynamics analysis is calculated again with and heat pump to system. These analysis is compared with the plants parameters. Investment and operating cost of the heat pump are obtained and them thermo economic analysis is calculated Finally, the total cost is defined as kWh If the condensate temperature is 1 00°C, heat pump will be economic. xv
The place of civil society within the scope of Turkey's new term migration policies (A case study for Syria)
YÖK Tez ID: 477476Göç olgusu; en basit tanımlamayla insanların bir bölgeden başka bir bölgeye yapmış oldukları coğrafi nitelikli yer değiştirme hareketidir. Ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel vb nedenlerden kaynaklanan göç olgusu birçok sosyal bilim disiplininin ilgi alanına girmektedir. Bu çalışmanın genel amacı, Türkiye'ye sığınan Suriyeli sığınmacılar üzerinden göç ve sivil toplum ilişkisini irdelemek ve Türkiye'nin yeni göç politikalarını incelemektir. Çalışmada geniş bir yelpazeye sahip olan göç ve sivil toplum olgusu literatür taraması yoluyla açıklanmaya çalışılmış, Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacılara yönelik faaliyet gösteren Sivil Toplum kuruluşları özelinde Sivil Toplumun konumu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda; son zamanların en büyük kitlesel göç akınına maruz kalan Türkiye'nin kendisine sığınan Suriyeli sığınmacılara yönelik yürüttüğü faaliyetlerde eksik kaldığı bilinmektedir. Bu eksikliğin giderilmesinde sivil toplumun yerinin ne olduğu veya olması gerekliği çalışmanın sorunsalını oluşturmaktadır. Çalışmada Türkiye'de Suriyelilere yönelik faaliyet gösteren Sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini kolaylaştırıcı yasal düzenlemelerin ve devlet-sivil toplum işbirliğinin artırılması gerektiği belirtilmiştir. Dini, etnik, toplumun belirli bir grubunu temsil eden veya sadaka kültürüyle hareket eden sivil toplum kuruluşlarından ziyade süreç odaklı çalışan güçlü bir sivil toplumun oluşması gerektiği belirtilmiştir. Araştırmada göç ve sivil toplum ile ilgili literatür taraması Suriyeliler özelinde yapılmış olup genelden özele bir yöntem belirlenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde göç olgusu, kuramları ve Türkiye'de göç yönetimi yer almaktadır. İkinci bölümde sivil toplum teorik olarak incelenmekte demokrasi ve göç ilişkileri bağlamında sivil toplumun toplumdaki yerine değinilmektedir. Çalışmanın son bölümünde ise Türkiye'ye göç eden Suriyeli sığınmacıların istatistikî verileri üzerinde durulmaktadır; ayrıca Suriyeli sığınmacılara yönelik faaliyetleri olan sivil toplum kuruluşlarına yer verilmektedir. Anahtar kelimeler: Göç, Sivil Toplum, Suriye, Göç YönetimiWhen simply put migration phenomenon is people's geographical movement from one location to another. Migration based on economic, politic, social and cultural reasons has been a concern of many social science disciplines. The over all objective of this study is to examine the relationship between migration and civil society through Syrian's under the protection regime of Turkey, who have taken refuge in the country and to study Turkey's emerging migration policies. Migration and civil society, which have a wide spectrum of work, were tried to be explained by literature review, the position of Civil Society has been tried to be determined in particular for Civil Society Organizations operating in Syrian refugees in Turkey. Within this scope; It is known that Turkey, which has recently been exposed to the massive migration of immigrants, is lacking in the activities carried out by Syrian refugees who refuge themselves. The elimination of these deficiencies constitutes the problem of studying what the place of civil society is or should be. It has been stated that a strong civil society should be formed, which focuses on process-oriented activities from non-governmental organizations representing religious, ethnic, a certain group of the society or acting as a charity culture. The search for literature on immigration and civil society has been made specifically for the Syrians and a general method has been identified. In the study, it was stated that the legal arrangements facilitating the activities of the non-governmental organizations operating in Turkey for the Syrians and the cooperation between the state and civil society should be increased In the first chapter of the study, the migration phenomena, it's theories and immigration management in Turkey will be discussed. In the second chapter, the civil society will be theoretically studied, where the role of civil society on migration mediation within the population will be reviewed. In the final chapter of thestudy, the statistics of the Syrian migrants to Turkey will be examined and the response of theNon-Governmental Organizations which have been providing services to Syrian refugees will be investigated. Keywords: Migration, Civil Society, Syria, Migration Managemen
Minimum Miktarda Yağlama ile İşlemede CuO Nanoakışkanın Etkisinin Araştırılması
Nanofluid is a new class of fluids engineered by dispersing nanometer-size solid particles into base
fluids such as water, ethylene glycol, engine oil, cutting fluids, etc. Researches have shown that the
thermal conductivity and the convection heat transfer coefficient of the fluid can be largely enhanced
by the suspended nanoparticles. Recently, tribology research shows that lubricating oils with
nanoparticle additives (MoS2, CuO, TiO2, Diamond, etc.) exhibit improved load-carrying capacity, antiwear
and friction reduction properties. These features make the nanofluid very attractive in some
cooling and/or lubricating application in many industries including manufacturing, transportation,
energy, and electronics, etc. In this study, the effect of CuO nanofluid in minimum quantity lubrication
machining was investigated
Üniversite Ders Çizelgeleme Probleminin Genetik Algoritma ile Optimizasyonu
Üniversitelerin her dönem başında yaptığı ders çizelgeleme problemi kombinatortal optimizasyon problemlerindendir. Çizelgeleme problemleri NP-Hard sınıfına giren ve çözümü zor problemlerdendir. Determinist bir yaklaşımla olası bütün ihtimallerin denenmesi gibi algoritmalarla çözüm mümkün olsa da çok zaman alıcı bir işlem olduğundan pratikte bu algoritmalar kullanılmamaktadır. Özelikle probleme ait veriler arttıkça ve çözülmesi gereken çok fazla kısıt olması durumunda çözüme ulaşmak daha da güçleşmektedir. Bu çalışmada ders çizelgeleme problemi çözülmesi gereken katı ve esnek kısıtlar olarak ele alınmıştır. Katı kısıtlar ders çakışması, derslik çakışması, kapasiteye uygun olmayan dersliğe şube atanması gibi kesin olarak çözülmesi gereken kısıtlardır. Esnek kısıtlar ise derslerin istenmeyen zaman dilimlerine atanması bir kısmı ihmal edilebilen kısıtlardır. Bu çalışmada probleme ait katı ve esnek kısıtlar belirlenmiş ve bu kısıtları ihlal edilen durumlara ceza puanları atanarak en az ceza puanına sahip çözümler aranmıştır. Problemin çözümü için çizelgeleme problemlerinde sıkılıkla kullanılan Genetik Algoritma kullanılmıştır. Yapılan testeler sonucunda Genetik Algoritma ile ders çizelgeleme probleminin kısa sürede çözülebildiği görülmüştür
Sosyal Medyada Değişen Mahremiyet Algısı: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Üzerine Fenomenolojik Bir Araştırma
Davranışlarına yön vermede temel referans noktası olarak kabul edilen değerlerin, gerçek hayattaki belirleyici rolünün sosyal medya paylaşımları üzerinde de etkili olması beklenmektedir. Ancak sosyal medyanın kullanıcılarına sunduğu olanakların artması ve çeşitlenmesiyle toplumda önemli değerlerden olan mahremiyete yönelik algının değişime uğraması ve mahremiyetin kişisel rızaya dayalı olarak ifşası söz konusudur. Literatürde artan sosyal medya kullanımının mahremiyet algısı üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik çalışmalar bulunmasına rağmen konunun değerler eğitimi çerçevesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenlerinin bakış açısıyla incelendiği bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada değerlerin yaşamdaki belirleyici rolünün sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla değişip değişmediği ve ne yönde değiştiği mahremiyet değeri örnekliğinde DKAB öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak incelenmektedir. Araştırmanın amacı DKAB öğretmenlerinin mahremiyete ve mahremiyetin dönüşümüne ilişkin görüşlerini sosyal medya paylaşımları bağlamında incelemektir. Bu doğrultuda; DKAB öğretmenlerinin mahremiyet algılarının; mahremiyetin tanımı, mahrem olarak değerlendirilen durumlar, mahremiyeti ihlal eden sosyal medya paylaşımları ve bu paylaşımlarda olması gereken ölçüt açılarından belirlenmesi, sosyal medya ve mahremiyet konusunda öğrencilere nasıl bir eğitim verilebileceğine ilişkin görüşlerinin derinlemesine incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma nitel araştırma yönteminde fenomenoloji desenine göre tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu çeşitli illerde görev yapan 19 DKAB öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmış, içerik analizi yöntemi ile tema, kategori ve kodlara ayrılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda mahremiyetin sosyal medya paylaşımları yoluyla ihlal edildiği, mahremiyet algısının ise sosyal medyayla ilişkili birçok faktöre bağlı olarak değişime uğradığı sonucuna ulaşılmıştır. Günümüzde oluşan paylaşım kültürünün mahremiyet algısını olumsuz etkilediği ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçlarının ilgili araştırmacı, öğretmen, ebeveyn ve yetkililer açısından önemli çıkarımlara sahip olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada değerlerin yaşamdaki belirleyici rolünün sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla değişip değişmediği ve ne yönde değiştiği mahremiyet değeri örnekliğinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak incelenmektedir. Araştırmanın amacı DKAB öğretmenlerinin mahremiyete ve mahremiyetin dönüşümüne ilişkin görüşlerini sosyal medya paylaşımları bağlamında incelemektir. Bu amaçtan hareketle; DKAB öğretmenlerinin mahremiyet algılarının; mahremiyetin tanımı, mahrem olarak değerlendirilen durumlar, mahremiyeti ihlal eden sosyal medya paylaşımları ve bu paylaşımlarda olması gereken ölçüt açılarından belirlenmesi, sosyal medya ve mahremiyet konusunda öğrencilere nasıl bir eğitim verilebileceğine ilişkin görüşlerinin derinlemesine incelenmesi ve ortaya konulması amaçlanmaktadır. Araştırma nitel araştırma yönteminde olgubilim desenine göre tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu çeşitli illerde görev yapan 19 DKAB öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmış, içerik analizi yöntemi ile tema, kategori ve kodlara ayrılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda mahremiyetin sosyal medya paylaşımları yoluyla ihlal edildiği, mahremiyet algısının ise sosyal medyayla ilişkili birçok faktöre bağlı olarak değişime uğradığı sonucuna ulaşılmıştır. Günümüzde oluşan paylaşım kültürünün mahremiyet algısını olumsuz etkilediği ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçlarının ilgili araştırmacı, öğretmen, ebeveyn ve yetkililer açısından önemli çıkarımlara sahip olduğu düşünülmektedir
- …