Mahalli İdare Birlikleri Bağlamında Sağlıklı Kentler Birliği Yerel Yönetimler İlişkileri: Bursa Örneği

Dünya genelinde gerçekleşen hızlı nüfus artışı ile kısıtlı olan doğal kaynakların modern yaşam tarzına yetmemesi, ya da yetmediği algısının olması kentlerin önde gelen sorunudur. Kentlerin sürdürülebilirliği geçmişten geleceğe uzanan koruma kullanma dengesinin sürdürülmesi ile mümkündür. Kentlerde meydana gelen ulaşım, trafik, iklim değişikliği, barınma, çarpık kentleşme, atık yönetimi vb. sorunların üstesinden gelinmesinde kullanılabilecek araçlardan birisi Sağlıklı Kentler Birliği kapsamında gerçekleştirilen bazı çalışmalardır.Bu çalışmada yöntem olarak eko kent, yavaş şehir, dirençli kentler, akıllı kent ve sağlıklı kentler gibi sürdürülebilirliği temel alan bazı kentsel gelişim yaklaşımları araştırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, Sağlıklı Kentler ve Türkiye’deki durumuna ilişkin irdelemeler yapılarak, Bursa kenti ve sağlıklı kentler kapsamında yapılan bazı projelerin incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Sonuçta Sağlıklı Kentler birliğine üye belediyelerinin, sağlıklı kentler birliği açısından bazı sorun/faydaları ortaya konularak bazı öneriler getirilmiştir

Relationship Between Toilet Type and Hemorrhoids

Objective:The aim of the study is to investigate the relationship between the development of hemorrhoid disease and toilet habits.Methods:This cross-sectional study was conducted in the digestive endoscopy unit of the University of Health Sciences Turkey, Gaziosmanpaşa Training and Research Hospital between January 2022 and March 2022. Presence of constipation was evaluated according to Rome IV criteria and the patients were asked to fill out the short questionnaire after the procedure.Results:There was a total of 142 patients in the study. The mean age was 53.6±11.8 years. The female to male ratio was 1.33. The seated toilet was reported by more than half of the patients (58.5%) as the preferred toilet type. Constipation was detected in 70 patients (49.3%). Hemorrhoidal disease was detected in 60 (42.3%) of the patients. We did not find a significant difference between hemorrhoid disease and the type of toilet at home, preferred toilet type and constipation (p>0.05). There were significantly more male patients with hemorrhoids (56.7% vs. 32.9%, p=0.008).Conclusion:We concluded that there was no relationship between the preferred toilet type and hemorrhoid disease in the current study

Determining Preservice Physics Teachers' Level of Knowledge about 12th Grade "Electricity and Electronic" Unit

Bu çalışmanın amacı, fizik öğretmeni adaylarının 12. sınıf "Elektrik ve Elektronik" konusundaki kavramlarla ve kazanımlarla ilgili bilgi düzeylerini araştırmaktır. Araştırma nicel bir araştırma olup, araştırmada deneysel olmayan desenlerden tarama yöntemi kullanılmıştır ve 12. sınıf fizik öğretim programında yer alan kazanımlara yönelik bir başarı testi geliştirilmiştir. On sekiz çoktan seçmeli maddeden oluşan bu test, 2012-2013 eğitim yılında Atatürk Üniversitesi'nde öğrenim görmekte olan 88 fizik öğretmeni adayına uygulanmıştır. Ölçümlerin güvenirliğini test etmek amacıyla KR-20 güvenirlik katsayısı hesaplanmış ve .65 olarak bulunmuştur. Araştırma sonuçları, fizik öğretmeni adaylarının diyot, bobin ve kondansatör konularında bilgi düzeylerinin yetersiz olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, öğretmen adaylarının alternatif akım olarak bilinen değişken akım ile doğru akım arasındaki farkları kavramada zorluk çektikleri belirlenmiştir.In this study, preservice physics teachers' level of knowledge about 12th grade "electricity and electronic" unit were investigated. For this aim, an achievement test was develop based upon educational attainments which are located in 12th grade physics curriculum. This test consisted of eighteen multiplechoice questions and was implemented 88 preservice physics teacher. For testing reliability, KR-20 reliability score was calculated and found .65. As a result of study, preservice teachers have inadequate knowledge about diode, capacitor and coil topics. In addition to this, preservice teachers have difficulty in understanding difference between alternative current and direct current

Herniation of Bichat's Fat Tissue into the Oral Cavity Secondary to Trauma

Herniation of Bichat’s fat tissue into the oral cavity is a rare clinical entity. It is known as “traumatic pseudolipoma,” which develops within a short time after direct trauma to the buccal mucosa, especially in young children, or as “post-traumatic lipoma,” which occurs depending on the changes in the storage and differentiation of adipocytes after conditions, such as trauma and hematoma, that trigger cytokine release. In this article, herniation of Bichat’s fat tissue secondary to blunt-penetrating trauma in a 3-year-old boy is presented, and important points of diagnosis and treatment procedures are discussed in accordance with the literature

Discutindo a educação ambiental no cotidiano escolar: desenvolvimento de projetos na escola formação inicial e continuada de professores

A presente pesquisa buscou discutir como a Educação Ambiental (EA) vem sendo trabalhada, no Ensino Fundamental e como os docentes desta escola compreendem e vem inserindo a EA no cotidiano escolar., em uma escola estadual do município de Tangará da Serra/MT, Brasil. Para tanto, realizou-se entrevistas com os professores que fazem parte de um projeto interdisciplinar de EA na escola pesquisada. Verificou-se que o projeto da escola não vem conseguindo alcançar os objetivos propostos por: desconhecimento do mesmo, pelos professores; formação deficiente dos professores, não entendimento da EA como processo de ensino-aprendizagem, falta de recursos didáticos, planejamento inadequado das atividades. A partir dessa constatação, procurou-se debater a impossibilidade de tratar do tema fora do trabalho interdisciplinar, bem como, e principalmente, a importância de um estudo mais aprofundado de EA, vinculando teoria e prática, tanto na formação docente, como em projetos escolares, a fim de fugir do tradicional vínculo “EA e ecologia, lixo e horta”.Facultad de Humanidades y Ciencias de la Educació

Lise öğrencilerinin okul yönetimine katılımına ilişkin öğrenci ve yönetici görüşleri

Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin okul yönetimine katılması ile ilgili olarak okul yöneticileri ve lise öğrencilerinin görüşlerini incelemektir. Hem okul yöneticileri hem de öğrencilere yönelik iki anket hazırlanarak hem okul yöneticileri hem de öğrencilerle görüşmeler yapılmıştır. 2003-2004 eğitim yılının ilk döneminde İstanbul'un Avrupa yakasında elli okul yöneticisi ve 500 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir: · Okul yöneticilerinin öğrenci katılımına yönelik değerlendirmeleri cinsiyet, yaş, deneyim ve eğitimle ilişkili olmamıştır. · Öğrencilerin yarısından fazlası satranç, tiyatro ve matematik kulübüne katılmak istemektedir. Kulüp aktiviteleri öğretmen-yönetici işbirliğini başlatırken öğrenci katılımı gerçekleşmemiştir. · Törenler, yöneticiler ile öğretmenlerin fikirlerine göre organize edilmiştir. · Hem okul yöneticileri hem de öğretmenlere göre öğrenci temsilcilerinin seçimi demokratik tarzda yapılmıştır · Sınıfların kalabalık olması ve her bir öğrenciye ayrılan zamanın sınırlı olması nedeniyle derslere katılım sınırlı olmuştur. · Üniversite giriş sınavına hazırlıktan ötürü sosyal aktiviteler azalmıştır. · Hem okul yöneticileri hem de öğretmenlerin yaklaşımı, öğrencilerin kararlara katılımından etkilenmiştir. Gençlerin demokratik bir topluma hazırlanmasına yönelik bazı önerilerde bulunulmuştur. ABSTRACT The purpose of this study is to scrutinise the opinions of principals and high school students about student participation to school management. Two questionnaire were deviced both for principals and students by having interviews with both for principals and students. Fifty principals and 500 students responded in the first term of the 2003-2004 academic year in European side of Istanbul. After having statistical analysis following results were reached: o Assesment of students participation by principals were not related to their sex, age, experience, education. o More than half of the students join to chest, theatre, Math club. Club activities starts teacher-principals cooperation, student participation was not occur. o The ceremonies was orginised according to the ideas of principals and teacher. o Election of student represantative was democratic, according to both principals and students. o Participation to the lesson were limited due to the large class size and limited time allocated for each student. o Social activities decreased, due to preparation for university entrance exam. o The approach of the principals and teachers were affected the students1 joining to the decisions. Sume reccomendation were made to prepare youngsters to a democratic society

Determination of phenolic compounds and macro-micro elements of spinach (Spinacia oleracea L.) some different growing period in different environment

Bu araştırma, 2009 yılında Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü deneme arazisi, ısıtmasız cam serası ve iklim odası imkanları yetiştirilen ıspanağın (Spinacia oleracea var. matador) kotiledon, 5 gerçek yaprak ve hasat olgunluğu gibi üç değişik gelişme döneminde meydana gelen bitki gelişimi, makro mikro besin elementleri ile toplam fenolik madde ve klorofil değişimleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar neticesinde farklı yetiştirme ortamları bakımında ele alınan tüm kriterlerde erken ilkbahar ıspanak yetiştiriciliğinde sera ortamı en yüksek ortalamayı vermiş bunu açıkta arazi ve iklim odası izlemiştir. Üç farklı ortamda yetiştirilen ıspanağın gelişme dönemleri kıyaslandığında fosfor, magnezyum, mangan, bakır, demir gibi besin elementlerinin yapraklarda birikimi bitki olgunlaşmasına paralel olarak artmış, en yüksek birikime hasat olgunluğu döneminde ulaşılmıştır. Oysa toplam azot, potasyum, kalsiyum ve çinkoda çeşidimizin beş yapraklı döneminde en üst seviyelere ulaşılmış, en düşük seviye ise potasyum hariç hasat döneminde oluşmuştur. Toplam fenolik madde, toplam klorofil, klorofil a ve klorofil b oranlarında ise bitkinin en olgun ve yaşlı dönemi olan hasat dönemine gidildikçe bu maddelerin miktarı artmış yani bitki gelişimine paralel birikim söz konusu olmuştur.This research which was conducted, in 2009, tries to find out the changes in plant growth, total phenolic substances and chlorophyll changes with macro and micro nutrients which occur during three different stages of cotyledons, five real leaves maturity and harvest maturity of spinach (Spinacia oleracea var. matador) grown under the conditions of unheated glasshouse and climate room facilities, at the trial fields of Namık Kemal University, Faculty of Agriculture, Department of Horticulture. The results obtained as a result of different spaces of growth when all the criteria are taken into account are in this way: in growing early spring spinach, the greenhouse environment gave the highest average and open terrain and climate room followed it. When the development stages of spinach grown under three different environments are compared, the accumulation of nutrients like phosphorus, magnesium, manganese, copper and iron in leaves increases in parallel to plant ripening and the highest accumulation are achieved during the harvest period. However, total nitrogen, potassium, calcium, and zinc reaches the highest level in our plant?s five-leaved period and apart from potassium the lowest level occurred during the harvest period. Total phenolic content, total chlorophyll, chlorophyll a and chlorophyll b ratios of the plant increases while the harvest period gets closer which is the most mature and the oldest period of the plant, namely, there has been an increase in the accumulation of these contents in parallel to the growth of the plant

Lise öğrencilerinin okul yönetimine katılımına ilişkin öğrenci ve yönetici görüşleri

ÖZETBu çalışmanın amacı, öğrencilerin okul yönetimine katılması ile ilgili olarak okul yöneticileri ve lise öğrencilerinin görüşlerini incelemektir. Hem okul yöneticileri hem de öğrencilere yönelik iki anket hazırlanarak hem okul yöneticileri hem de öğrencilerle görüşmeler yapılmıştır. 2003-2004 eğitim yılının ilk döneminde İstanbul'un Avrupa yakasında elli okul yöneticisi ve 500 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir:·Okul yöneticilerinin öğrenci katılımına yönelik değerlendirmeleri cinsiyet, yaş, deneyim ve eğitimle ilişkili olmamıştır. ·Öğrencilerin yarısından fazlası satranç, tiyatro ve matematik kulübüne katılmak istemektedir. Kulüp aktiviteleri öğretmen-yönetici işbirliğini başlatırken öğrenci katılımı gerçekleşmemiştir. ·Törenler, yöneticiler ile öğretmenlerin fikirlerine göre organize edilmiştir. ·Hem okul yöneticileri hem de öğretmenlere göre öğrenci temsilcilerinin seçimi demokratik tarzda yapılmıştır·Sınıfların kalabalık olması ve her bir öğrenciye ayrılan zamanın sınırlı olması nedeniyle derslere katılım sınırlı olmuştur. ·Üniversite giriş sınavına hazırlıktan ötürü sosyal aktiviteler azalmıştır.·Hem okul yöneticileri hem de öğretmenlerin yaklaşımı, öğrencilerin kararlara katılımından etkilenmiştir. Gençlerin demokratik bir topluma hazırlanmasına yönelik bazı önerilerde bulunulmuştur. ABSTRACTThe purpose of this study is to scrutinise the opinions of principals and high school students about student participation to school management. Two questionnaire were deviced both for principals and students by having interviews with both for principals and students. Fifty principals and 500 students responded in the first term of the 2003-2004 academic year in European side of Istanbul. After having statistical analysis following results were reached:oAssesment of students participation by principals were not related to their sex, age, experience, education.oMore than half of the students join to chest, theatre, Math club. Club activities starts teacher-principals cooperation, student participation was not occur.oThe ceremonies was orginised according to the ideas of principals and teacher.oElection of student represantative was democratic, according to both principals and students.oParticipation to the lesson were limited due to the large class size and limited time allocated for each student.oSocial activities decreased, due to preparation for university entrance exam.oThe approach of the principals and teachers were affected the students1 joining to the decisions.Sume reccomendation were made to prepare youngsters to a democratic society

Mahalli İdare Birlikleri bağlamında Sağlıklı Kentler Birliği Yerel Yönetimler İlişkileri: Bursa Örneği

Dünya genelinde gerçekleşen hızlı nüfus artışı ile kısıtlı olan doğal kaynakların modern yaşam tarzına yetmemesi, ya da yetmediği algısının olması kentlerin önde gelen sorunudur. Kentlerin sürdürülebilirliği geçmişten geleceğe uzanan koruma kullanma dengesinin sürdürülmesi ile mümkündür. Kentlerde meydana gelen ulaşım, trafik, iklim değişikliği, barınma, çarpık kentleşme, atık yönetimi vb. sorunların üstesinden gelinmesinde kullanılabilecek araçlardan birisi Sağlıklı Kentler Birliği kapsamında gerçekleştirilen bazı çalışmalardır.Bu çalışmada yöntem olarak eko kent, yavaş şehir, dirençli kentler, akıllı kent ve sağlıklı kentler gibi sürdürülebilirliği temel alan bazı kentsel gelişim yaklaşımları araştırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, Sağlıklı Kentler ve Türkiye’deki durumuna ilişkin irdelemeler yapılarak, Bursa kenti ve sağlıklı kentler kapsamında yapılan bazı projelerin incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Sonuçta Sağlıklı Kentler birliğine üye belediyelerinin, sağlıklı kentler birliği açısından bazı sorun/faydaları ortaya konularak bazı öneriler getirilmiştir

Is there any relationship between glycodelin levels and perinatal outcomes?

The aim of this study was to assess the correlation between uterine artery Doppler parameters examined from 20-24 weeks of pregnancy with glycoledin level in maternal blood. The study included 80 patients attending our clinic from September 2019 to June 2020. Participants were divided into two groups according to uterine artery findings. Group 1 included pregnant patients who had abnormal uterine artery Doppler USG at 2224 weeks of pregnancy, and Group 2 consisted of healthy pregnant patients with uterine artery Doppler USG performed during the same period of pregnancy. Serum glycodelin levels were analyzed at 24 weeks of gestation of two goups and their perinatal outcomes were compared. No significant difference were seen between the groups regarding age, body mass index, blood pressure, gestational age, and blood test sampling time for serum glycodelin analysis. The mean pulsatility index values detected with Doppler ultrasonography were 1.92±0.41 and 0.82±0.25 for Groups 1 and 2, respectively. Comparative analysis revealed that the mean glycodelin level was significantly higher in Group 1 than Group 2 (521.75±21.68 -475.67±41.09; p< 0.001). Glycoledin may assist in predicting negative perinatal outcomes especially preeclampsia. However, many more comperative studies with larger series from multicenter are need to support this conclusion. [Med-Science 2021; 10(2.000): 545-50