4 research outputs found

    Staff perceptions of patient safety culture in general surgery departments in Turkey

    Get PDF
    Background: The first step towards establishing and improving patient safety culture in hospitals is measuring patient safety culture perceptions of staff. Few studies have examined the perception of patient safety culture in general surgery departments.Objectives: The objective of this study was to evaluate patient safety culture and patient safety grade in general surgery departments and to examine the relation between the patient safety culture and the patient safety grade.Methods: This study examined patient safety culture and patient safety grades of 124 staff in seven surgery departments of a hospital in Turkey. The staff completed the hospital survey on patient safety culture and answered questions about their professionalcharacteristics. One-way ANOVA, Independent-samples t test, corrected chi-square test, multiple correspondence analysis and Eta co-efficient were used in statistical analyses.Results: The patient safety dimension of “teamwork within units” had the highest mean and percentage of positive responses. The “frequency of events reported” and “non-punitive response to errors” had the lowest means and percentages of positive responses.Participants with resident or nurse positions, < age 31 years, with < 6 years of professional experience, and 60 or more work hours/week, had significantly more negative perceptions of patient safety culture than other participants. Patient safety grades and the dimensions of “management support for patient safety” and “overall perceptions of patient safety” had significantly high Eta coefficients.Conclusion: Frequency of events reported and non-punitive responses to errors should be improved, and participants’ characteristics should be considered at improvement efforts in general surgery departments. The dimesions with low means suggest opportunitiesfor improvement.Keywords: Patient safety culture, Turkey, general surgery, multiple correspondence analysis

    Sağlık Okuryazarlığının Belirleyicileri Ve Hasta Sonuçlarına Etkisi: Kardiyoloji Polikliniğine Başvuran Hastalar Üzerinde Bir Araştırma

    No full text
    Health literacy is important because there is consistent evidence indicating an association between individual health literacy and patient outcomes. The aim of this research is to measure the health literacy levels of patients who have admitted to the cardiology polyclinic of a university hospital in Ankara and to determine the patient characteristics affecting their health literacy and to determine the association between health literacy level and patient outcomes and to show the effect of health literacy on patient outcomes. The European Health Literacy Survey (HLS-EU) developed by the European Health Literacy Survey Consortium (2012) was used to determine the level of health literacy of patients. The HLS-EU consists of 47 items. In the study, 537 patients were identified by quota sampling and 530 patients who had sufficient valid answers for health literacy index calculations were included in the analysis of health literacy index score calculations. Heath literacy indexes consist of the general health literacy index, health literacy domain indexes (three), health information process indexes (four), and 12 sub-dimension index, which is combination of these indexes. The alpha coefficients of these health literacy indexes were between 0,821-0,986 and were highly reliable. The average general health literacy index score of the patients was 31,3±10,3 out of 50. When the patients were classified according to general health literacy index score; approximately 2/5 (41.9%) of the patients had sufficient or excellent health literacy level, and 3/5 (58.1%) had insufficient or limited health literacy level. Patients who had higher educational level, had higher household income, were living in provincial center, had higher social status, were working and were students had higher health literacy index score averages and health literacy levels. According to the result of multiple regression analysis, in existence of the other variables, the level of health literacy index score and health literacy level of patients who female, living in urban centers, higher education level, household income and social status were found to be higher. In this study it was found that health literacy was closely related to health behaviors and health risks, health status, health care use and patient outcomes related to satisfaction. At the end of the study, it was suggested to develop health literacy skills of patients with low health literacy levels and thus to raise awareness among hospital management, health workers, patient relatives and all segments of society; it was also suggested that the overall health literacy skills of the entire community, particularly the patients, should be promoted, that the community and the patients should be more involved in the health care process, and that patients should take more responsibility for the management of their illnesses, especially chronic illnesses.İÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY i BİLDİRİM ii YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI iii ETİK BEYAN iv TEŞEKKÜR v ÖZET vi ABSTRACT viii İÇİNDEKİLER x SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ xiv TABLOLAR LİSTESİ xvi ŞEKİLLER LİSTESİ xxvii GİRİŞ 1 1. BÖLÜM: SAĞLIK OKURYAZARLIĞI 4 1.1. OKURYAZARLIK VE İLİŞKİLİ OLDUĞU KAVRAMLAR 4 1.2. OKURYAZARLIK, SAĞLIK VE SAĞLIK OKURYAZARLIĞI İLİŞKİSİ 8 1.3. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI NEDİR? 12 1.4. SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ KAVRAMSAL YAPISI 20 1.4.1. National Assessment of Adult Literacy Tarafından Geliştirilen Sağlık Okuryazarlığı Kavramsal Modeli 21 1.4.2. Institute of Medicine Tarafından Geliştirilen Sağlık Okuryazarlığı Kavramsal Modeli 22 1.4.3. Baker’in Sağlık Okuryazarlığı Kavramsal Modeli 24 1.4. 4. HLS-EU Consortium Tarafından Geliştirilen Sağlık Okuryazarlığı Kavramsal Modeli 26 1.5. SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ BOYUTLARI 28 1.5.1. Nutbeam’a Göre Sağlık Okuryazarlığının Boyutları 28 1.5.2. Zarcadoolas, Pleasant ve Greer’e Göre Sağlık Okuryazarlığının Boyutları 30 1.5.3. HLS-EU Consortium’a Göre Sağlık Okuryazarlığının Boyutları 34 1.6. SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ BELİRLEYİCİLERİ 35 1.6.1. Sağlık Okuryazarlığını Etkileyen Uzak Faktörler 36 1.6.2. Sağlık Okuryazarlığını Etkileyen Yakın Faktörler 38 1.7. SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ ÖNEMİ 40 1.8. SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ KRONİK HASTALIKLAR VE KALP HASTALARI İÇİN ÖNEMİ 46 1.9. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI KISITLI OLAN HASTALARI BELİRLEME YÖNTEMLERİ 48 1.9.1. Kırmızı Bayraklar 48 1.9.2. Sosyal Öykü 50 1.9.3. İlaç Tedavisi İncelemesi 50 1.10. SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK YAKLAŞIMLAR 51 1.10.1. Sağlık Hizmeti Tüketicilerinin Rolü 51 1.10.2. Sağlık Hizmeti Sunucularının Rolü 52 1.10.3. Yerel Düzeyde Sağlık Hizmeti Sunan Kuruluşların Rolü 55 1.10.4. Resmi Kuruluşlar, Düzenleyiciler, Tavsiye Organları ya da Sağlık ve Eğitim Politikalarının Rolü 55 1.10.5. Eğitim ve Öğretim Kuruluşlarının Rolü 56 1.10.6. Destek Hizmetleri ve Diğer Kuruluşların Rolü 57 1.11. SAĞLIK OKURYAZARLIĞINI DEĞERLENDİRME TESTLERİ 57 1.11.1. Kelime Tanıma Testleri 58 1.11.2. Okuduğunu Anlama Testleri 59 1.11.3. Resmi Olmayan Testler 61 1.12. TÜRKİYE’DE SAĞLIK OKURYAZARLIĞI 62 2. BÖLÜM: HASTA SONUÇLARI 67 3. BÖLÜM: SAĞLIK OKURYAZARLIĞIYLA HASTA SONUÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER 78 4. BÖLÜM: GEREÇ VE YÖNTEM 84 4.1. ARAŞTIRMANIN AMACI 84 4.2. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE ARAŞTIRMA SORULARI 86 4.3.VERİ TOPLAMA ARACI 89 4.4. EVREN VE ÖRNEKLEM 97 4.5. VERİLERİN TOPLANMASI 100 4.6. VERİLERİN ANALİZİ 101 4.7. SINIRLILIKLAR VE VARSAYIMLAR 112 5. BÖLÜM: BULGULAR 114 5.1. TANIMLAYICI BULGULAR 114 5.1.1. Hastaların Özelliklerinin Değerlendirilmesi 114 5.1.2. HLS-EU’nun Maddelerinin Değerlendirilmesi 116 5.1.3. Sağlık Okuryazarlığı İndekslerinin Değerlendirilmesi 119 5.1.4. Hastaların Sağlık Okuryazarlığı Düzeylerinin Değerlendirilmesi 121 5.1.5. Hasta Sonuçlarının Değerlendirilmesi 122 5.1.5.1. Sağlık Davranışları ve Sağlık Riskleriyle İlgili Hasta Sonuçlarının Değerlendirilmesi 122 5.1.5.2. Sağlık Statüsüyle İlgili Hasta Sonuçlarının Değerlendirilmesi 127 5.1.5.3. Sağlık Hizmetleri Kullanımıyla İlgili Hasta Sonuçlarının Değerlendirilmesi 129 5.1.5.4. Memnuniyetle İlgili Hasta Sonuçlarının Değerlendirilmesi 132 5.2. ÇIKARIMSAL BULGULAR 136 5.2.1. Sağlık Okuryazarlığı İndeksleri Arasındaki İlişkilerin Değerlendirmesi 137 5.2.2. Hastaların Özelliklerine Göre Sağlık Okuryazarlığı İndeksleri Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması 140 5.2.3. Hastaların Özelliklerine Göre Genel Sağlık Okuryazarlığı Düzeylerinin Karşılaştırılması 164 5.2.4. Sağlık Okuryazarlığını Etkileyen Hasta Özelliklerinin Belirlenmesi 166 5.2.5. Genel Sağlık Okuryazarlığı Düzeyine Göre Hasta Sonuçlarının Karşılaştırılması 171 5.2.5.1. Sağlık Okuryazarlığı Düzeyine Göre Sağlık Davranışları ve Sağlık Riskleriyle İlgili Hasta Sonuçlarının Karşılaştırılması 171 5.2.5.2. Sağlık Okuryazarlığı Düzeyine Göre Sağlık Statüsüyle İlgili Hasta Sonuçlarının Karşılaştırılması 187 5.2.5.3. Sağlık Okuryazarlığı Düzeyine Göre Sağlık Hizmetleri Kullanımıyla İlgili Hasta Sonuçlarının Karşılaştırılması 196 5.2.5.4. Sağlık Okuryazarlığı Düzeyine Göre Memnuniyetle İlgili Hasta Sonuçlarının Karşılaştırılması 207 5.2.6. Sağlık Okuryazarlığının Hasta Sonuçlarına Etkisi 211 5.2.6.1. Sağlık Okuryazarlığının Sağlık Davranışları ve Sağlık Riskleriyle İlgili Hasta Sonuçlarına Etkisi 212 5.2.6.2. Sağlık Okuryazarlığının Sağlık Statüsüyle İlgili Hasta Sonuçlarına Etkisi 249 5.2.6.3. Sağlık Okuryazarlığının Sağlık Hizmetleri Kullanımıyla İlgili Hasta Sonuçlarına Etkisi 258 5.2.6.4. Sağlık Okuryazarlığının Memnuniyetle İlgili Hasta Sonuçlarına Etkisi 298 6. BÖLÜM: TARTIŞMA 312 7. BÖLÜM: SONUÇ VE ÖNERİLER 383 KAYNAKÇA 397 EK 1. ANKET FORMU 409 EK 2. ANKET FORMU KULLANIM İZNİ 415 EK 3. ETİK KURUL İZNİ 416 EK 4. ARAŞTIMANIN YAPILDIĞI HASTANEDEN ALINAN İZİNLER 417 EK 5. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI VE KONTROL DEĞİŞKENLERİNİN HASTA SONUÇLARINA ETKİSİNİN REGRESYON ANALİZLERİ SONUÇLARIYLA İLGİLİ SPSS ÇIKTILARI 419 EK 6. ORİJİNALLİK RAPORU 509Sağlık okuryazarlığı önemlidir, çünkü bireylerin sağlık okuryazarlığı düzeyi ile hasta sonuçları arasında ilişki olduğuna dair tutarlı kanıtlar vardır. Bu araştırmanın amacı Ankara’da bir üniversite hastanesinin kardiyoloji polikliniğine başvuran hastaların sağlık okuryazarlığı düzeylerini, sağlık okuryazarlığını etkileyen hasta özelliklerinin neler olduğunu, sağlık okuryazarlığı düzeyi ile hasta sonuçları arasındaki ilişkiyi (bağı) ve sağlık okuryazarlığının hasta sonuçlarına etkisini belirlemektir. Hastaların sağlık okuryazarlığını düzeyini belirlemede The European Health Literacy Survey Consortium (2012) tarafından geliştirilen Avrupa Birliği Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (The European Health Literacy Survey - HLS-EU) kullanılmıştır. HLS-EU 47 maddeden oluşmaktadır. Araştırmada kota örnekleme yöntemiyle 537 hastaya ulaşılmış, sağlık okuryazarlığı indeks hesaplamaları için geçerli cevap sayısı yeterli olan 530 hasta sağlık okuryazarlığı indeks puanı hesaplamalarında analizlere dahil edilmiştir. Ölçek kapsamında sağlık okuryazarlığı indeksleri genel sağlık okuryazarlığı indeksi; sağlık okuryazarlığı alanları indeksleri (üç adet) ve sağlık bilgisi süreçleri indeksleri (dört adet) ile bu indekslerin kombinasyonundan oluşan 12 alt-boyut indekslerinden oluşmaktadır. Belirtilen bu sağlık okuryazarlığı indekslerinin alfa katsayıları 0,821-0,986 arasında yüksek güvenilirdir. Araştırmada hastaların genel sağlık okuryazarlığı indeks puanı ortalaması 50 üzerinden 31,3±10,3’tür. Hastalar genel sağlık okuryazarlığı indeks puanına göre nitelendirildiğinde yaklaşık her beş hastadan ikisi (%41,9) yeterli veya mükemmel sağlık okuryazarlığı düzeyinde iken her beş hastadan üçü (%58,1) ise yetersiz veya sınırlı sağlık okuryazarlığı düzeyindedir. Eğitim düzeyi daha yüksek, yaşı daha küçük, hanehalkı geliri daha yüksek, yaşadığı yer il merkezi, sosyal statü algısı daha yüksek, istihdam durumu çalışan ve öğrenci olan hastaların sağlık okuryazarlığı indeks puanı ortalamaları ve sağlık okuryazarlığı düzeyleri daha yüksektir. Çoklu regresyon analizleri sonucuna göre, diğer değişkenlerin varlığında eğitim düzeyi, hanehalkı geliri ve sosyal statü algısı daha yüksek, yaşadığı yer il merkezi ve cinsiyeti kadın olan hastaların sağlık okuryazarlığı indeks puanı ortalaması ve sağlık okuryazarlığı düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Araştırmada sağlık okuryazarlığının; sağlık davranışları ve sağlık riskleri, sağlık statüsü, sağlık hizmetleri kullanımı ve memnuniyetle ilgili hasta sonuçlarının nerdeyse tamamıyla ilişkili olduğu görülmüştür. Çalışma sonunda, düşük sağlık okuryazarlığı düzeyinde olan hastaların sağlık okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesi ve bununla ilgili olarak hastane yönetimi, sağlık çalışanları, hasta yakınları ve toplumun tüm kesimlerinde farkındalığın oluşturulması; gelecekte başta hastalar olmak üzere tüm toplumun genel sağlık okuryazarlığı becerilerinin yükseltilerek onların sağlık hizmeti sürecine daha fazla dahil olmaları ve hastaların hastalıklarının, özellikle de kronik hastalıkların yönetiminde daha fazla sorumluluk almaları gerektiği yönünde önerilerde bulunulmuştur

    The Evaluation of Medical Errors Through Turkey National Safety Reporting System (SRS)

    No full text
    Tıbbi hatalar, sağlık sistemlerinin temel sorunları arasındadır. Tıbbi hatalarla karşılaşmayan sağlık sistemi yoktur. Tıbbi hataların en az gerçekleştiği sağlık sitemleri arzu edilen sağlık sistemleridir. Sağlık çalışanları tarafından tıbbi hata olgularının raporlanması; tıbbi hata olgularının minimize edilmesi, tıbbi hataların engellenmesi ve yönetilmesi adına önemlidir. Bu çalışmada, T. C. Sağlık Bakanlığı tarafından ulusal düzeyde kurulan Güvenlik Raporlama Sistemi üzerinden tıbbi hata olguları incelenmiş ve tıbbi hatalarla ilgili ulusal/bütüncül bir resim ortaya koymaya çalışılmıştır. Çalışma retrospektif ve kesitsel türde tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırmaya ilişkin veriler http://grs.saglik.gov.tr/ internet adresi üzerinden elde edilmiştir. Veriler, 23 Mart 2016-31 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleşen tıbbi hata olgularını kapsamaktadır. Bildirimi en fazla yapılan hata türleri arasında; laboratuvar hataları ilk sırada, cerrahi hatalar ise ikinci sırada gelmektedir Laboratuvar hataları en çok acil servis laboratuvarlarında, cerrahi hatalar en çok ameliyathanelerde, ilaç ve hasta güvenliği hataları ise en çok kliniklerde gerçekleşmektedir. Cerrahi hataları en çok asistan hekimler gerçekleştirirken laboratuvar, ilaç ve hasta güvenliği hatalarını en çok hemşireler tarafından gerçekleştirilmektedir. Tüm hata türlerine yönelik bildirimler en fazla 08:00-12:00 saatleri arasında yapılmaktadır. İkinci sırada ise 12:00-16:00 saatleri arasında hata bildirimleri yapıldığı görülmektedir. Çalışmada, bildirimi en fazla yapılan hata türünün laboratuvar hataları olduğu görülmüştür. Bunu sırasıyla cerrahi hatalar, ilaç hataları ve hasta güvenliği hataları takip etmektedir. Cerrahi hatalardan en çok hekimler (cerrahi branş), diğer üç hata türünden (laboratuvar hataları, ilaç hataları, hasta güvenliği hataları) ise hemşireler sorumludur. Başta Laboratuvar hataları ve hemşirelerden kaynaklanan hatalar olmak üzere tüm hataların azaltılması veya önlenmesi için gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır.Medical errors are one of the main problems of health systems. There is no health system that does not encounter medical errors. The health systems with the least number of medical errors can be considered as desirable health systems. Reporting of medical errors by healthcare professionals is important to minimize the occurrence of medical errors, to prevent and manage medical errors. In this study, medical error cases were examined through the T. C. Ministry of Health National Safety Reporting system, which represents national level and a national picture of medical errors was tried to be revealed. The study is retrospective and cross-sectional type descriptive study. The data related to the research has been obtained from http://grs.saglik.gov.tr/ internet address. The data cover medical errors occurring between March 23, 2016 and December 31, 2017. Among the most common types of error reporting, laboratory errors are in the first place and surgical errors are in the second place. Laboratory mistakes mostly occur in emergency service laboratories. Surgical errors mostly occur in the operating rooms. Drug and patient safety mistakes mostly occur in the clinics. While most resident physicians perform surgical mistakes, nurses perform most laboratory, drug, and patient safety mistakes. For all types of errors, the most notification are made between 08:00-12:00 and the time between 12:00-16:00 takes the second place. In the study, it was found that the most common error was the laboratory errors. This was respectively followed by surgical errors, medication errors and patient safety errors. Mostly, physicians (surgical branch) were responsible for surgical errors while nurses were responsible for the other three types of errors (medication errors, laboratory error and patient safety errors). İmprovements must be made to reduce or prevent all errors, especially laboratory errors and the errors caused by nurses

    Dimensions of Readiness for Discharge: Determinants and Associations with Patient Outcomes and Hospital Expenditures

    No full text
    Hastaların hastanede kalış süresini kısaltmaya yönelik çabalar, bazı hastaların yeterince hazırolmadan taburcu edilmesine neden olabilmekte ve bu durum olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Buçalışmanın amacı 1) taburculuğa hazır olmanın boyutlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi, 2) buboyutlara göre hasta sonuçlarının (taburcu olduktan sonra 30 gün içinde hastaneye plansız yenidenyatış, acil servis kullanımı ve ölüm) karşılaştırılması ve 3) bu boyutlarda taburculuğa hazır olmadurumuna göre 30 gün içinde plansız yeniden yatış ve acil servis kullanımı için hastanede yapılanharcamaların karşılaştırılmasıdır. Araştırmanın evrenini Ankara’daki bir üniversite hastanesinin içhastalıkları servislerinden 1.2.2015-31.1.2016 tarihleri arasında taburcu olan hastalaroluşturmaktadır. Araştırmaya katılan 1601 hastanın taburculuğa hazır olma durumlarınındeğerlendirilmesinde Weiss ve diğerleri (2014) tarafından geliştirilen Readiness for HospitalDischarge Scale/Short Form’un (RHDS/SF) Türkçe versiyonu kullanılmıştır. RHDS/SF’nin dörtboyutu bulunmaktadır: Hastanın kişisel durumu, bilgisi, baş etme becerisi ve beklenen desteği.Tanımlayıcı istatistikler frekans, yüzde, birikimli yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca (25.75.yüzdelikler) değerler, çubuk ve kutu-çizgi grafikleri ile incelenmiştir. Çıkarımsal istatistiklerde ise kikaretesti, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi, Mann Whitney U testi, Spearman korelasyonkatsayısı, eta katsayısı, Cramer V katsayısı, Pearson korelasyon katsayısı ve çoklu lojistik regresyonanalizi kullanılmıştır. Hastalar en fazla beklenen destek boyutunda, en az ise bilgi boyutundakendilerini taburculuğa hazır hissetmektedir. Yapılan çoklu lojistik regresyon analizlerine göre,hastaların taburculuğa hazır olma durumunun belirleyicileri RHDS/SF’nin dört boyutuna göredeğişmektedir. Kişisel durum ve baş etme becerisi boyutlarında taburculuğa hazır olmayanhastaların; 30 gün içinde plansız yeniden yatış, ölüm ve olumsuz bir sonuçla (plansız yeniden yatış,acil servis kullanımı veya ölüm durumlarından herhangi biri ile) karşılaşma yüzdeleri daha yüksektir.Plansız yeniden yatış ve acil servis kullanımı için hastanede yapılan harcamalar, taburculuğa hazırolmanın boyutlarına göre anlamlı fark göstermemektedir. Hastaların özellikle kişisel durum ve başetme becerisi boyutlarında taburculuğa hazır olma algıları değerlendirilmeli ve buna göre gerekliönlemler alınmalıdır.Efforts to shorten patients' length of stay in the hospital may cause some patients to be dischargedwithout adequate readiness, which could cause negative outcomes. The aims of this study are to 1)determine the factors affecting the dimensions of readiness for discharge, 2) compare patientoutcomes (unplanned readmission to the hospital, emergency department visit, and death within 30days after discharge) by these dimensions, and 3) compare hospital expenditures for 30-day unplannedreadmission and emergency department visit by readiness for discharge in these dimensions. Thepopulation of the study was patients who were discharged from the internal medicine wards of auniversity hospital in Ankara between February 1, 2015 and January 31, 2016. The Turkish version ofthe Readiness for Hospital Discharge Scale/Short Form (RHDS/SF) developed by Weiss et al. (2014)was used to assess the readiness of the 1601 patients participated in the study. The RHDS/SF has fourdimensions: the patient's personal status, knowledge, coping ability and expected support. Descriptivestatistics were examined by frequency, percentage, cumulative percentage, mean, standard deviation,median (25th-75th percentiles) values, bar and box and whisker plots. For inferential statistics, chisquaretest, significance test of difference between two means, Mann Whitney U test, Spearman'scorrelation coefficient, eta coefficient, Cramer's V coefficient, Pearson correlation coefficient andmultiple logistic regression analysis were used. The dimension that patients felt most ready fordischarge is expected support, while the dimension that they felt least ready is knowledge. Accordingto multiple logistic regression analyzes, determinants of patients' readiness for discharge varied by thefour dimensions of the RHDS/SF. The percentages of unplanned readmission, death, and negativeoutcome (unplanned readmission, emergency department visit or death) of patients who were notready for discharge with respect to personal status and coping ability dimensions were higher.Hospital expenditures for unplanned readmissions and emergency department visits do not differsignificantly with respect to the dimensions of readiness for discharge. Patients' perceptions ofreadiness for discharge must be assessed especially in personal status and coping ability dimensionsand necessary precautions must be taken accordingly
    corecore