6 research outputs found

    Comparison of fdg-pet/ct and mr with diffusion- weighted ımaging for assessing peritoneal ımplants in patients with gynecologic neoplasms

    No full text
    Amaç: Jinekolojik maligniteli hastalarda peritoneal imp- lant saptamada rutin abdominal MRG, diffüzyon ağırlıklı görüntüler (DAG) ve PET-BT tetkiklerinin duyarlılıklarını saptamak ve birbirleri ile karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Jinekolojik tümör nedeniyle takip edi- len 21 hasta çalışmamıza dâhil edildi. Hastalara PET-BT, tüm batın MRG ve b 0-500-1000 s/mm2 değeri kullanılarak batına yönelik diffüzyon ağırlıklı (DAG) çekimler yapıldı. PET-BT incelemesi nükleer tıp uzmanı tarafından, MRG ve DAG ise radyoloji uzmanı tarafından değerlendirildi. Batın içi implantlar, lezyon sayılarına göre standart referansla karşılaştırılıp değerlendirildi. Bulgular: PET-BT incelemesinde toplam 40 lezyon izle- nirken, MRG’de 49, MRG ve DAG birlikte değerlendiril- diğinde 65 lezyon raporlandı. Tüm görüntüleme metodla- rı ile toplam 8 hastada lezyon izlenmedi. İki hastamızda MRG+DAG’te lezyon izlenirken, MRG ve PET-BT’de iz- lenmedi. Bir hastada ise MRG ve MRG+DAG’de lezyon izlenirken PET-BT’de lezyon izlenmedi. MRG+DAG’de iz- lenen lezyon sayısı, PET-BT ile karşılaştırıldığında anlamlı derecede fark izlendi. Sonuç: Biz bu çalışmada kontrastlı MRG ve MRG+DAG ile PET-BT’ye göre daha fazla lezyon bulduk. PET-BT’ye alternatif olabilecek diffüzyon ağırlıklı görüntüleme, kon- vansiyonel MRG’e eklenerek peritoneal implant taramada daha duyarlı sonuçlar elde edilebilir.Objective: Our aim was to determine the sensitivity and comparison of abdominal MRI, diffusion weighted MRI (DWI), PET-CT in detecting peritoneal implants in patients with gynecologic neoplasms. Material and Methods: Twenty-one patients with gyneco- logical malignant tumors were enrolled in this retrospective study. Twenty-one oncology patients underwent abdominal and pelvic MRI, diffusion weighted MRI with a b value of 0-500-1000 s/mm2 and whole body PET-CT for follow-up. All MRI images were evaluated by a radiologists and PET- CT images were reviewed by a nuclear medicine physici- an. The results were compared with surgery or laparotomy exploratis, follow-up MRI or CT at a varying time between 2 and 12 months from the initial MRI, and moreover they were also evaluated with laboratory values and clinical outcomes at the 12 to 36th month from the initial MRI. Results: Forty lesions were identified with PET-CT, forty- nine lesions with MRI and 65 lesions with MRI+DWI. In 8 patients there were no implants with all imaging modalities. Although PET-CT and MRI were negative for two patients, MRI+DWI was positive for them. And also PET-CT was negative for one patient whereas MRI and MRI+DWI was positive. On a lesion-based analysis, overall lesion num- bers for PET-CT and MRI+DWI were significantly different (p<0,05). Conclusion: In our study we found with MRI and MRI+DWI more implants than PET-CT. DWI which may be an alter- native to PET-CT with conventional MRI can improve the sensitivity in depicting peritoneal implants

    Epidemiology and risk factors of 28-day mortality of hospital-acquired bloodstream infection in Turkish intensive care units : a prospective observational cohort study

    No full text
    Objectives To uncover clinical epidemiology, microbiological characteristics and outcome determinants of hospital-acquired bloodstream infections (HA-BSIs) in Turkish ICU patients. Methods The EUROBACT II was a prospective observational multicontinental cohort study. We performed a subanalysis of patients from 24 Turkish ICUs included in this study. Risk factors for mortality were identified using multivariable Cox frailty models. Results Of 547 patients, 58.7% were male with a median [IQR] age of 68 [55–78]. Most frequent sources of HA-BSIs were intravascular catheter [182, (33.3%)] and lower respiratory tract [175, (32.0%)]. Among isolated pathogens (n = 599), 67.1% were Gram-negative, 21.5% Gram-positive and 11.2% due to fungi. Carbapenem resistance was present in 90.4% of Acinetobacter spp., 53.1% of Klebsiella spp. and 48.8% of Pseudomonas spp. In monobacterial Gram-negative HA-BSIs (n = 329), SOFA score (aHR 1.20, 95% CI 1.14–1.27), carbapenem resistance (aHR 2.46, 95% CI 1.58–3.84), previous myocardial infarction (aHR 1.86, 95% CI 1.12–3.08), COVID-19 admission diagnosis (aHR 2.95, 95% CI 1.25–6.95) and not achieving source control (aHR 2.02, 95% CI 1.15–3.54) were associated with mortality. However, availability of clinical pharmacists (aHR 0.23, 95% CI 0.06–0.90) and source control (aHR 0.46, 95% CI 0.28–0.77) were associated with survival. In monobacterial Gram-positive HA-BSIs (n = 93), SOFA score (aHR 1.29, 95% CI 1.17–1.43) and age (aHR 1.05, 95% CI 1.03–1.08) were associated with mortality, whereas source control (aHR 0.41, 95% CI 0.20–0.87) was associated with survival. Conclusions Considering high antimicrobial resistance rate, importance of source control and availability of clinical pharmacists, a multifaceted management programme should be adopted in Turkish ICUs.</p

    İş Sağlığı ve Güvenliği Meslek Hastalıkları

    No full text
    Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği ile meslek hastalıkları konularında, kapsamlı Türkçe kitap ihtiyacı bulunmaktadır. Bu saptamadan hareketle “İş Sağlığı ve Güvenliği Meslek Hastalıkları” kitabı iki yılı aşkın bir sürede tamamlanmıştır. Mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimlere, sertifika eğitimlerine, çalışanların sağlıklı ve güvenlikli ortamda çalışmaları hakkına, saha uygulamalarına, araştırmalara katkı sağlaması amaçlanmıştır. Kaynak kitap ihtiyacı öncelikle, müfredatlarında konuya ilişkin başlıklar bulunan, Tıp, Mühendislik, Hemşirelik, Sağlık Bilimleri ve Fen fakülteleri, ilgili yüksek lisans ve doktora programları, ilgili yüksek okullar olmak üzere yüksek öğretim öğrencileri için geçerli iken aynı zamanda iş yeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları, diğer sağlık personeli sertifika eğitimleri, çalışanların yasal olarak zorunlu olan eğitimleri için de söz konusudur.Kitabın, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail TOPUZOĞLU’nun 1980’li yıllarda başlattığı, Prof. Dr. Nazmi BİLİR’in emekli olana kadar 30 yılı aşkın süre ile sürdürdüğü mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim, araştırma, uygulama ve yayın çalışmaları ile bu alanlarda öncü rolü olan Hacettepe Üniversitesi’nin yayını olması ayrı bir mutluluk kaynağıdır, kendilerine şükranlarımızı sunarız.Kitap, sayfa dağılımları farklılık gösteren, konu başlıkları itibariyle toplam 79 bölümden oluşmaktadır. Meslek hastalıklarına ilişkin bazı bölümlerde, yazarlar ikinci baskısı yapılmış olan “Yıldız, A.N., Sandal, A. (Ed.). Meslek Hastalıkları İşle İlgili Hastalıklar (Seçilmiş Başlıklarda). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayını. ISBN: 978-975-491-460-3.” kitabındaki bölümlerini güncelleyerek genişletmişlerdir.Kitabın yazarları başlıca, Hacettepe Üniversitesi öğretim elemanları, Tıp Fakültesi İş ve Meslek Hastalıkları Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Programı eğitim kadrosu ile bu kapsamda eğitim almış veya almaya devam eden uzman hekimler, ile T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yönetici ve uzmanlarıdır. Bütün yazarlara katkıları için teşekkür ederiz.Kitabın elektronik kitap olarak yayınlanması, ulaşılabilirliğinin artması, içerik arama ve güncelleme gibi hususlarda kolaylık sağlayacağı kanaatindeyiz. Ayrıca kaynakları metin içinde gösterilmiş olması da ileri incelemeler için katkı sağlayacaktır.Yoğun çalışma sürecinde gösterdikleri anlayış için ailelerimize, Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basım Yayın ve Tanıtım Koordinatörlüğü ile Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı yetkilileri ve çalışanlarına, kitabı yayına hazırlamada katkı sağlayan Dr. A. Kadir ATLI, Dr. Buhara ÖNAL ve Özge Rojda BENZİL’e teşekkür ederiz.Saygılarımızla,Prof. Dr. Bülent ALTUN (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı)Prof. Dr. Ali Naci YILDIZ (Editör)Uzm. Dr. Abdulsamet SANDAL (Editör

    Epidemiology and outcomes of hospital-acquired bloodstream infections in intensive care unit patients: the EUROBACT-2 international cohort study

    No full text
    Purpose In the critically ill, hospital-acquired bloodstream infections (HA-BSI) are associated with significant mortality. Granular data are required for optimizing management, and developing guidelines and clinical trials. Methods We carried out a prospective international cohort study of adult patients (≥ 18 years of age) with HA-BSI treated in intensive care units (ICUs) between June 2019 and February 2021. Results 2600 patients from 333 ICUs in 52 countries were included. 78% HA-BSI were ICU-acquired. Median Sequential Organ Failure Assessment (SOFA) score was 8 [IQR 5; 11] at HA-BSI diagnosis. Most frequent sources of infection included pneumonia (26.7%) and intravascular catheters (26.4%). Most frequent pathogens were Gram-negative bacteria (59.0%), predominantly Klebsiella spp. (27.9%), Acinetobacter spp. (20.3%), Escherichia coli (15.8%), and Pseudomonas spp. (14.3%). Carbapenem resistance was present in 37.8%, 84.6%, 7.4%, and 33.2%, respectively. Difficult-to-treat resistance (DTR) was present in 23.5% and pan-drug resistance in 1.5%. Antimicrobial therapy was deemed adequate within 24 h for 51.5%. Antimicrobial resistance was associated with longer delays to adequate antimicrobial therapy. Source control was needed in 52.5% but not achieved in 18.2%. Mortality was 37.1%, and only 16.1% had been discharged alive from hospital by day-28. Conclusions HA-BSI was frequently caused by Gram-negative, carbapenem-resistant and DTR pathogens. Antimicrobial resistance led to delays in adequate antimicrobial therapy. Mortality was high, and at day-28 only a minority of the patients were discharged alive from the hospital. Prevention of antimicrobial resistance and focusing on adequate antimicrobial therapy and source control are important to optimize patient management and outcomes
    corecore