53 research outputs found

    SERVQUAL ÖLÇEĞİ İLE YAŞLI BAKIMEVLERİNDE HİZMET KALİTESİNİN ÖLÇÜMÜ

    Get PDF
    Türkiye'de, 60 yaş ve üzerindeki yaşlıların bakımını sağlayan, onların, gereksinimlerini karşılayarak, , onların birbirleri ile sosyal iletişimde kalarak zamanlarının keyifli geçmesini sağlayan yapılara huzurevi denilmektedir. Yaşlı bakımı oldukça karmaşık ve zor bir hizmettir. Bakım yapacak kişilerin sabır ve şefkat duygularının gelişmiş olması ve aynı zamanda bakım ile ilgili yeterli bilgi ve donanıma da sahip olmaları gerekmektedir. Sunulan hizmetin kalitesi, bireyleri ve varsa o bireylerin ailelerini tatmin edici nitelikte olmalıdır. Bu çalışmada Ankara’da faaliyet gösteren üç farklı yaşlı bakım evlerinde sunulan hizmetin kalitesini ölçmek amacıyla Servqual ölçeği kullanılmıştır. Bireyler üzerinde anketler yapılarak, algılanan hizmet ve beklenen hizmet kalitesi arasındaki farklılıklar ölçülmüştür. Üç bölümden oluşan ankette birinci bölümde demografik bilgilere yer verilirken, ikinci bölüm belenen hizmet kalitesini ölçmeye yönelik, üçüncü bölüm algılanan kaliteyi ölçmeye yönelik soruları içermektedir. Ayrıca üç bakımevi sakinlerinin hizmet kalitesi memnuniyet durumları cinsiyet ve eğitim düzeyine göre değerlendirilmiştir

    The Measurement of Service Quality in Elder Care House with Servqual

    Get PDF
    Değişen doğum ve ölüm oranları nüfus yapısını şekillendirmektedir. Ölüm ve doğurganlık oranlarındaki azalmaya bağlı olarak yaşam süreleri de uzamıştır. Bu nedenle genç yaş gruplarından, ileri yaş gruplarına doğru bir geçiş meydana gelmiştir. Yaşlı nüfus sayısındaki artışın en temel etkeni doğurganlıktaki düşüştür. Ayrıca aile yapısındaki değişimler de yaşlı bakımevlerine olan ihtiyacı arttırmıştır. Yaşlı bakımı oldukça karmaşık ve zor bir hizmettir. Bakım yapacak kişilerin sabır ve şefkat duygularının gelişmiş olması ve aynı zamanda bakım ile ilgili yeterli bilgi ve donanıma da sahip olmaları gerekmektedir. Sunulan hizmetin kalitesi, bireyleri ve varsa o bireylerin ailelerini tatmin edici nitelikte olmalıdır. Bu çalışmada Ankara’da devlet bünyesinde faaliyet gösteren üç farklı yaşlı bakım evlerinde sunulan hizmetin kalitesini ölçmek amacıyla Servqual ölçeği kullanılmıştır. Bireyler üzerinde anketler yapılarak, algılanan hizmet ve beklenen hizmet kalitesi arasındaki farklılıklar ölçülmüştür. Üç bölümden oluşan ankette birinci bölümde demografik bilgilere yer verilirken, ikinci bölüm beklenen hizmet kalitesini ölçmeye yönelik, üçüncü bölüm algılanan kaliteyi ölçmeye yönelik soruları içermektedir. Ayrıca üç bakımevi sakinlerinin hizmet kalitesi memnuniyet durumları cinsiyet ve eğitim düzeyine göre değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda üç yaşlı bakımevi sakinlerinin genel olarak hizmetten memnun olduğu ancak (A) yaşlı bakımevi sakinlerinin empati boyutunda hizmetten memnun olmadığı görülmüştür. Cinsiyete göre değerlendirme yapıldığında A yaşlı bakımevinde kadınların aldıkları hizmetten memnun olduğu erkeklerin aldıkları hizmetten memnun olmadığı buna karşın B ve C yaşlı bakımevlerinde her iki grubun da aldıkları hizmetten memnun oldukları görülmüştür. Eğitim durumuna göre değerlendirme yapıldığında; A yaşlı bakımevinde ilkokul ve üniversite mezunlarının aldıkları hizmetten memnun olduğu ancak ortaokul ve lise mezunlarının memnun olmadığı sonucuna varılmıştır. B yaşlı bakımevinde dört grubunda aldıkları hizmetten memnun oldukları, C yaşlı bakımevinde ise ilk ve ortaokul mezunlarının aldıkları hizmetten memnun olmadıkları belirlenmiştir. Üç bakımevi birlikte değerlendirildiğinde hem kadınların hem erkeklerin aldıkları hizmetten memnun kaldıkları, eğitim açısından ele alındığında ise sadece ortaokul mezunlarının aldıkları hizmetten memnun olmadıkları görülmüştür.Changing birth and mortality rates shape the population structure. Life span is also prolonged due to reduction in mortality and fertility rates. Therefore, there has been a transition from young age groups to older age groups. The most important factor in the increase in the number of elderly population is the decrease in fertility. In addition, changes in the family structure have increased the need for elderly care homes. Providing care for the elderly is an extremely complex and difficult service. It is necessary that the people who provide care must have improved patience, compassion, sufficient information and equipment for providing care. The quality of the service that is provided must be satisfactory for the individuals, and for their families -if any. In this study, the Servqual Scale was employed for the purpose of measuring the quality of the service that is provided in three different Public Nursing Homes located in Ankara. The differences between the perceived service quality and the expected service quality were measured by using questionnaires on individuals. In the questionnaire, which consisted of three sections, the first part included the demographic data, the second section included the questions that aimed to measure the perceived quality, and the third section included the questions that aimed to measure the expected quality. In addition, the satisfaction status about the service quality of the residents in these three Nursing Homes was evaluated in terms of genders and education levels. As a result of the study, it is observed that the residents of three nursing homes were generally satisfied with the service; however, (A) the elderly nursing home residents are not satisfied with the service in terms of empathy. When evaluated according to gender, it is observed that women were satisfied with the service they received in the elderly nursing home and men were not satisfied with the services they received; however, in both the B and C elderly nursing homes both women and men were satisfied with the service they received. When the assessment is made due to education; it is concluded that primary school and university graduates in Nursing home A were satisfied with the service they received in A nursing home, but secondary and high school graduates were not satisfied. In four groups due to graduation in B nursing home was satisfied with the service they received, primary school and secondary school graduates in C nursing home were not satisfied with the service they received.When the nursing home was evaluated together, it is seen that both women and men were satisfied with the service they received, and when they were evaluated due to education, only secondary school graduates were not satisfied with the service they received

    Atık Olivin Mineralinin Asfalt Betonunda Filler Olarak Kullanımı

    Get PDF
    Bu çalışmada ferrokrom tesislerinde kromit cevherinin zenginleştirilmesi sürecinde ortaya çıkan atık olivin malzemesinin esnek üstyapılarda filler olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. İlk aşamada geleneksel kırmataş kalker agregası tozu kullanılarak elde edilen gradasyonda sabit filler oranı %4.7 olarak alınmış ve bitüm oranı %3,5, %4,0, %4,5, %5,0, %5,5 alınarak optimum bitüm yüzdesi elde edilmiştir. İkinci aşamada, ilk aşamada bulunan optimum bitüm yüzdesi ile geleneksel kırmataş kalker agregası tozuna %0, %25, %50, %75 ve %100 oranlarında olivin ikame edilerek oluşturulan numunelere; stabilite, akma, pratik özgül ağırlık, boşluk yüzdesi, asfalt dolu boşluk yüzdesi ve agregalar arası boşluk yüzdesi deneyi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre geleneksel kırmataş kalker agregası filler malzemesiyle ikame edilen olivin yüzdelerine göre asfalt betonunun mühendislik özelliklerinin değişimi karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak olivinin sıcak karışım asfalt betonlarda filler malzeme olarak kullanılabileceği görülmüştür

    Assessment the effect of diabetes education on self-care behaviors and glycemic control in the Turkey Nursing Diabetes Education Evaluating Project (TURNUDEP): a multi-center study

    Get PDF
    Background: Diabetes education in Turkey is provided by diabetes nurse educators in almost all healthcare organizations. However, the education is not standardized in terms of learning content, duration, and methods. This multi-center study was performed to assess the self-care behaviors and glycemic control following education provided to the patients with type 2 diabetes mellitus by diabetes nurse educators. Methods: This was a descriptive and cross-sectional study and included 1535 patients admitted to 28 public hospitals for the treatment of type 2 diabetes mellitus. The education was assessed by using a Patient Identification Form and Self-care Scale. Results: The proportion of individuals who received diabetes education within the last year was 78.5%, with 46.7% of them having received it once. Of the patients, 84.8% reported that they received diabetes education individually. It was found that the proportion of individuals who received education about oral antidiabetics (78.5%) and glucose testing at home (78.5%) was higher than the proportion of individuals who received education about exercise (58.8%) and foot care (61.6%). The status of diabetes education, education intervals, and the correlation of the education method with self-care and glycemic control was evaluated. Self-care and glycemic control levels were better among the patients who received diabetes education thrice or more and in patients who received education both individually and in a group (p < 0.05). Conclusions: Approximately three-quarters of individuals with type 2 diabetes mellitus received education by diabetes nurse educators in Turkey. Diabetes education is positively correlated with self-care and glycemic control levels among patients with type 2 diabetes mellitus. Efforts for generalization and standardized education for all diabetes patients are necessary. © 2022, The Author(s)

    Bazalt tüfü kullanılarak yapılan fritlerin endüstriyel ve sanatsal sırlarında kullanımı, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin araştırılması

    No full text
    TEZ5675Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2005.Kaynakça (s. 75-77) var.xii, 80 s. : res. ; 29 cm.In this study aims to investigate usage of ceramic wall and floor tiles for made black and brown color glaze by frit operation with basaltic tuff which has been approximately a reserve of a million cubic meters in East White Sea Region. The use of these tuffs collected from seven locations in Tüysüz village of Osmaniye town were milled and fritted at 1300oC. %10 Na2CO3 and %10 B2O3 were used as fluxing agent for frit operation. Glaze mixtures were prepared with weight %95 basaltic (content of Na2CO3) frit %5 kaolen %0,1 K10 %0,30 CMC and %95 basaltic (content of B2O3) frit %5 kaolen %0,1 K10 %0,30 CMC. These glaze mixtures were applied on Canakkale Ceramics wall and floor tiles body and wall and floor tile body which content basaltic tuff Almanpınarı Clay and Sogüt Clay mixtures. These wall tiles fried at 1135oC and floor tiles were fired at 1173 oC. Standart testes were applied glazed samples. Canakkale Ceramic glazed samples content of basaltic tuff were comparatived standart testes. These samples test results especially chemical resistant were not suitable for standart testes. Otherwise basaltic tuff Almanpınarı Clay and Sogüt Clay mixtures samples were suitable without deformation test.Bu çalışmada Doğu Akdeniz Bölgesi'nde yaklaşık görünen yer üstü rezervi 1 milyar ton olan bazaltik tüflerin firitleştirilerek siyah ve kahverengi tonlarında seramik yer ve duvar karosu sırlarında kullanımının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada Deli Halil Tepesinin farklı bölgelerinden alınan materyaller uygun tane boyutuna getirilmiş, erime sıcaklığı da göz önüne alınarak 1300oC'de firitleştirilmiştir. Fritleştirme işleminde eritici olarak, ağırlıkça %10 Na2CO3 ve %10 B2O3, kullanılmıştır. Ağırlıkça %95 bazaltik (Na2CO3 içerikli) frit %5 kaolen %0,1 K10 %0,30 CMC (akışkanlaştırıcı) ve ağırlıkça %95 bazaltik (B2O3 içerikli) frit %5 kaolen %0,1 K10 %0,30 CMC (akışkanlaştırıcı) karışımları ile sır süspansiyonu hazırlanmıştır. Hazırlanan bu sır karışımı Çanakkale Seramik yer ve duvar karolarına, bazalt tüfü, Almanpınarı kili ve Söğüt kili karışımları ile hazırlanan yer ve duvar karoları üzerine uygulanmıştır. Sırlı yer karoları 1173 oC'de 73 dk, duvar karoları ise 1135oC'de 68dk kamara fırınlarında monoproz pişirilmiştir. Pişirilen sırlı ürünlere standart testler uygulanmıştır. Çanakkale Seramik fabrikaları bazaltik firitli yer ve duvar karoları, standart testlerle karşılaştırılarak özellikle kimyasallara karşı oldukça zayıf olduğu saptanmıştır. Buna karşın bazalt tüfü, Almanpınarı kili ve Söğüt kili karışımlı yer ve duvar karolarına uygulanan test sonuçları daha olumlu sonuçlar vermiştir. Yapılan bütün testlerden geçmiş ancak bazaltlı sır ve bazaltlı bünyenin genleşme farkından dolayı deformasyona maruz kalmıştır

    Usability of Deli Halil (Osmaniye) basaltic pumice in glass ceramic production and characterization.

    No full text
    TEZ8597Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2012.Kaynakça (s. 93-98) var.xiii, 101 s. : res. (bzs. rnk.), hrt., çizelge ; 29 cm.The need for raw materials ever-increasing due to the consumption of natural sources makes it inevitable to use waste materials and natural rocks as alternative raw materials in the production of various materials. This study investigates the usability of basaltic pumice in glass ceramic production, which is cited within natural rock group that may become alternative raw material source and has a widely distributed surface reserve in East Mediterranean Region. Differential thermal analysis was performed on glass sample poured into mold after 3 hours at 1450oC, and accordingly, nucleation and thermal processes were applied. Phase transformations and microstructures forming under thermal process conditions were determined by differential thermal analysis (DTA), x-ray diffraction (XRD) and scanning electron microscope (SEM). Chemical properties of basaltic glass-ceramics were determined besides physical properties like density, rigidity and flexure strength. The same processes were also applied to basaltic glasses with (2%-6%) TiO2 nucleating agents. Homogenous and black basalt glasses with high glassing property were obtained from basaltic pumice as a result of the performed applications, and pyroxene phase was formed by the crystallizations of unsupplemented basalt glasses and 2%-4% TiO2 supplemented basalt glasses. Besides pyroxene phase, hematite phase was formed by the crystallization of 6% TiO2 supplemented basalt glasses. Supplemented and unsupplemented basalt glass ceramics subjected to nucleation and crystallization growth processes demonstrated good distribution to chemicals and their rigidity ranged between 615-740 kg/mm2 (HV01), biaxial flexure strength ranged between 53-206 MPa.Doğal kaynakların tüketimi sonucu artan hammadde ihtiyacı, çeşitli malzemelerin üretiminde atık malzemelerin ve doğal kayaçların alternatif hammadde olarak değerlendirilmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Bu çalışmada, cam-seramik malzemelerin üretiminde kullanılabilecek alternatif hammadde kaynağı olabileceği düşünülen ve doğal kayaç grubunda yer alan; Doğu Akdeniz Bölgesi'nde geniş bir alana yayılmış yerüstü rezervine sahip bazaltik pomzanın cam seramik yapımında kullanılabilirliği araştırılmıştır. 1450 oC'de 3 saat bekletilerek dökülen cam örneğine diferansiyel termal analiz yapılmış, elde edilen sonuçlar doğrultusunda, çekirdeklenme ve ısıl işlemler uygulanmıştır. Uygulanan ısıl işlem koşullarında meydana gelen faz dönüşümleri ve mikroyapıları diferansiyel termal analiz (DTA), x-ışınları difraksiyonu (XRD) ve taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile belirlenmiştir. Bazalt cam-seramiklerinin yoğunluk, sertlik ve eğilme dayanımı gibi fiziksel özelliklerinin yanısıra kimyasal özellikleri de tespit edilmiştir. Aynı işlemler belirli oranlarda (%2-%6) TiO2 çekirdeklendirici katkı maddesi ilave edilmiş bazalt camlarına da uygulanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda bazaltik pomzadan camlaşma özelliği yüksek, homojen siyah renkli bazalt camları elde edilmiş; uygun ısıl işlemler sonucunda katksız bazalt camı ve %2-%4 TiO2 katkılı bazalt camlarının kristallendirilmesi ile piroksen fazı oluşmuştur. %6 TiO2 katkılı bazalt camlarının kristallendirilmesi ile de piroksen fazına ilaveten hematit fazı oluşmuştur. Çekirdeklenme ve kristal büyütme uygulanmış katkısız ve katkılı bazalt cam-seramiklerinin kimyasallara dayanımları oldukça iyi olup sertlik değerleri 615 ile 740 kg/mm2 (HV01) arasında, üç nokta eğilme dayanımları da 53-206 MPa arasında değişmiştir.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: MMF2008D5

    Gallium nitride nanotube adsorption on titania surface: Structural and electronic properties

    No full text
    Titanyanın (TiO2) rutil (110) yüzeyinin ve bu yüzeyin (1×2) yeniden yapılanmasına (3,3) koltuk tipi tek-duvarlı galyum nitrür nanotüp tutunmasının atomik ve elektronik özellikleri yoğunluk fonksiyoneli teorisine dayanan ab initio yöntemlerle incelendi. Elde edilen kararlı yüzeylerin ve kimyasal olarak tutunan galyum nitrür nanotüplerin atomik yapıları ve diğer önemli parametreleri tartışıldı. Ayrıca, temel bant aralığındaki yüzey durumları belirlenip, orbital yapıları elektronik yük yoğunlukları hesapları ışığında yorumlandı.Density functional theory based ab initio calculations were performed of the rutile (110) titania (TiO2) surface and the armchair (3,3) single-walled gallium nitride nanotube adsorbed on the (1×2) reconstruction of this surface. The atomic structures and electronic properties of the obtained stable surfaces and the chemically adsorbed gallium nitride nanotubes were discussed. In addition, the surface states within the fundamental band gap region were determined and also discussed were the orbital nature of the surface states with charge density calculations

    The Useage Possibility of Tuysuz Willage's Basalt in Wall-Tile Glazes

    No full text
    Bu çalışmada Osmaniye İli'ne bağlı Tüysüz Köyü'nden alınan bazalt tüfünün duvar karosu sırlarında renklendirici olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır.%80-85 oranında şeffaf ve opak frite, % 10-15 oranında bazalt tüfü eklenerek sır hazırlanmıştır ve duvar karosu bünyesi dolomit, mermer, kaolen ve kil karışımlarından elde edilmiştir. Bazalt katkısıyla elde edilen sırlar kullanılarak çok sayıda deneme yapılıp, açık sarıdan koyu kahveye değişen geniş bir renk yelpazesi üretilmiş, ancak burada sadece 4 örnek ele alınmıştır. Sırlanmış örnekler 1000 °C ve 1150 °C sıcaklıklarda pişirilip, sıcaklığın renk üzerindeki etkileri gözlenmiştir. Ayrıca gerçekleştirilen ısı mikroskobu, su emme, ısıl şok dayanımı ve renk ölçüm testleri, bazalt esaslı sırların endüstriyel uygulamalar açısından uygun olduğunu göstermiştir.The usage possiblity of basaltic tuff, collected from Tüysüz village of Osmaniye town in wall tile glaze as a coloring agent was studied. Glaze was prepared by adding 80 85 % transparent and opaque frit and 10-15 % basaltic tuff.and the wall tile body obtain from the mixture of dolomite, marble, kaolinite and clay. With several experiments conducted by the basalt added glazes, a wide spectrum of colors varying from pale yellow to dark brown were obtained, however hereby only the results belonging to four of them are reported. Glazed samples were fired at 1000 °C and 1150 °C and the effect of temperature on color formation was determined. Hot stage microscope, water absorption, thermal shock resistance and color measurement analyses were undertaken on selected samples. Result revealed that basaltic glazes are suitable for industrial glaze applications

    Application of multivariate statistical process control in casting industry

    No full text
    Kontrol çizelgelerinin kullanım amacı, bir süreçteki kalite değişkenlerinin normal dışı davranışlarını belirlemek ve bundan hareketle hata kaynaklarını ortaya çıkarmaktır. Çok değişkenli kalite kontrol çizelgeleri arasında en popüleri olan Hotelling T2 çizelgeleri, birden fazla kalite değişkenini eşzamanlı gözlemek için kullanılır. Bu çalışmada Hotelling T2 çizelgeleri, bir pirinç döküm fabrikasında pirinç eritme sürecine uygulanmıştır. Süreç kontrol altındayken toplanan çok değişkenli süreç verilerine dayalı olarak Hotelling T2 çizelgesi oluşturulmuş, ardından çizelge yeni süreç verilerine uygulanmıştır. Kontrol dışı durumlara işaret eden çizelge sinyalleri incelenmiş, süreci iyileştirmek amacıyla hata kaynakları araştırılmıştır. Bu araştırmada Mason-Young-Tracy ayrıştırma yönteminden yararlanılmıştır.The purpose of quality control charts is to detect abnormal behavior of quality variables and to determine the causes of quality problems using these abnormalities. Hotelling&amp;#8217;s T2 charts, the most popular multivariate quality control charts, are used to monitor several quality variables, simultaneously. In this study, Hotelling&amp;#8217;s T2 charts were applied to a melting process in a brass casting factory. A Hotelling&amp;#8217;s T2 chart was formed from multivariate data collected from the process when it was in control; then, the chart was applied to new process data. Chart signals that are out of control limits were analyzed, and associated root causes were investigated in order to improve the process. Mason-Young-Tracy decomposition method was employed in this investigation

    Relation of metabolic syndrome with endometrial pathologies in patients with abnormal uterine bleeding

    Get PDF
    WOS: 000369949900011PubMed ID: 26182187Purpose: We aimed to investigate the association of metabolic syndrome and metabolic risk factors with endometrial hyperplasia and carcinoma among women with abnormal uterine bleeding (AUB). Methods: This study included 199 patients who had undergone endometrial curettage due to abnormal uterine bleeding. We divided the patients into two groups according to whether they had an abnormal (n = 53) or normal endometrium (n = 146). Waist circumference, blood pressure, fasting glucose and serum lipid levels were measured and statistically analyzed. The women in each group were matched with regard to mean age, gravidity, parity and menopausal status. Results: We found increased prevalence of metabolic syndrome, diabetes, general and abdominal obesity, hypertension, elevated levels of glucose, total cholesterol and LDL-cholesterol and reduced levels of HDL-cholesterol among women with endometrial carcinoma and hyperplasia. These results were detected particularly in postmenopausal (450 years) women compared to pre-menopausal cases (550 years). All metabolic parameters were similar between hyperplasia and cancer groups. Conclusion: Metabolic syndrome and its components have been shown to have profound impacts on initiation and progession of endometrial pathology, particularly during postmenopausal period
    corecore