23 research outputs found

    The İnterventions Applied By The Patients Themselves And Their Families, Who Admitted To The Emergency Service With A Complaint Of Abdominal Pain, Until The Diagnosis Was Made And The Effect Of These İnterventions On The Diagnosis

    No full text
    Bu araştırma, acil servise karın ağrısı ile başvuran hastaların, tanı alana kadar kendilerinin ve ailelerinin uyguladıkları girişimler ve bu girişimlerin tanılarına olan etkilerinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 20 Aralık 2006/ 20 Şubat 2007 tarihleri arasında Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne karın ağrısı şikayeti ile başvuran 100 hasta oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak; hastaların sosyo-demografik özelliklerinin bulunduğu “Kişisel Bilgiler”, ağrı özelliklerinin yer aldığı “Ağrıya İlişkin Bilgiler”, hastaneye başvurmadan önce yapılan uygulamaların ve acil serviste yapılan tedavi basamaklarının belirlendiği “Uygulamalar” ve tanı sonrasında hastanın takip sürecini içeren “Prognoz” bölümlerinden oluşan “Hasta Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS 13.0 Windows paket programı kullanılarak yüzdelik ve khi-kare (Chi-square) analiz tekniğiyle değerlendirilmiştir. Hastaların aldıkları tanıların yaş gruplarına göre dağılımının literatürle uyumlu olduğu saptanmış ve bu sonuç istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Hastaların karın ağrısındaki davranışları yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaşlı hastaların daha fazla geleneksel uygulamalara başvurdukları ve en az bu grubun hastaneye başvurmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmede hastaların karın ağrısındaki davranışları ile yaş grupları arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Hastaların hastaneye geliş süreleri ile tanı aldıktan sonra komplikasyon gelişip gelişmediği incelendiğinde en yüksek düzeyde komplikasyon gelişen grubun 6 saat ve üzeri sürede hastaneye başvuran grup olduğu saptanırken, komplikasyon gelişmeyen grubu ise 0–2 saat arasında hastaneye başvuranlar oluşturmuştur. Buna göre hastaların hastaneye geliş süresi ile komplikasyon gelişimi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05). Hastaların hastaneye geliş süresi ve yaptıkları uygulamalar ile eğitim durumları karşılaştırıldığında eğitim düzeyi arttıkça bireylerin hastaneye daha kısa sürede başvurdukları ve eğitim düzeyi azaldıkça daha çok geleneksel uygulamalara başvurdukları görülmüştür. Buna göre; hastaların hastaneye geliş süresi ve yaptıkları uygulamalar ile eğitim durumları arasındaki ilişki, istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Hastaların karın ağrısındaki davranışları ile tanı aldıktan sonra komplikasyon gelişip gelişmediği arasındaki ilişki incelendiğinde; en çok komplikasyon gelişen grubun geleneksel uygulamalara başvuran grup olduğu görülmüştür ve bu sonuç ta istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak; hastaların yaşlarının ve eğitim düzeylerinin, karın ağrılarındaki davranışlarını etkilediği ve yapılan geleneksel uygulamaların ve zamanında başvurmamanın hastalığın seyrini kötüleştirerek, komplikasyonlara neden olduğu saptanmıştır.This investigation has been done with the aim to be descriptive of the patients applying emergency service as a complainant of the stomachache and the implementation of their relatives and by themselves, and the effects of those to the diagnosis. One hundred patients appealed with the stomachache to Emergency Service of Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi between December 20,2006-February 20,2007 have been generated the examples of this investigation. “The Information Form of Patient” contains parts; the socio-demographic properties of patients’ ”Personal Information” features of ache “Information Related Pain” the determination of the steps of the treatment applied in emergency service and the applications made before the appeal to the hospital “Implementation” the process of observation of patient after the diagnosis “Prognosis” had been used as a tool to collect data. The data which obtained as a result of the investigation has been evaluated with using SPSS 13.0 Windows Packet Programme and the technique of Chi-Square. It has determined that the diagnosis obtained from the patients and its result to the age group are appropriate to source and this result has found highly significant statistic (p<0.001). When we analyze the attitudes of patients towards stomachache according to the age group, it has seen that the old patients apply traditional applications mostly and are the smallest group appeal to the hospital. With the statistic investigation the relationship between the patient's attitudes towards stomachache and the age groups has seen significant (p<0.05). When we analyze the patient's coming period and if the complication appears or not after the diagnosis, it has seen that the advanced level complication has occurred in the group which reached to the hospital in 6 hours or more. Besides, it has seen there has been no complication in the group reached to the hospital in 0-2 hours. According to this result, there is a significant relationship between the patient's coming period and complication (p<0.05). When patients’ coming period and the applications are compared it is seen that people whose education level increased, go to hospital in a short time and if the education level is decreased they apply traditional methods much more. With reference to the correlation between this period, application and their education levels that seems highly significant statistic (p<0.001). When we examine the relation between patients’ attitudes during the stomachache and whether the complication is develop or not after the diagnosis, it seems that complication-developed group applies the traditional methods and this result seems significant statistic too (p<0.05). Hereby, it is determined that patients’ ages and their education levels affect their behavior during the stomachache; and the techniques used traditionally , and not getting on the right time exacerbate the illness’s access and cause complication

    The İnterventions Applied By The Patients Themselves And Their Families, Who Admitted To The Emergency Service With A Complaint Of Abdominal Pain, Until The Diagnosis Was Made And The Effect Of These İnterventions On The Diagnosis

    No full text
    Bu araştırma, acil servise karın ağrısı ile başvuran hastaların, tanı alana kadar kendilerinin ve ailelerinin uyguladıkları girişimler ve bu girişimlerin tanılarına olan etkilerinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 20 Aralık 2006/ 20 Şubat 2007 tarihleri arasında Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne karın ağrısı şikayeti ile başvuran 100 hasta oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak; hastaların sosyo-demografik özelliklerinin bulunduğu “Kişisel Bilgiler”, ağrı özelliklerinin yer aldığı “Ağrıya İlişkin Bilgiler”, hastaneye başvurmadan önce yapılan uygulamaların ve acil serviste yapılan tedavi basamaklarının belirlendiği “Uygulamalar” ve tanı sonrasında hastanın takip sürecini içeren “Prognoz” bölümlerinden oluşan “Hasta Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS 13.0 Windows paket programı kullanılarak yüzdelik ve khi-kare (Chi-square) analiz tekniğiyle değerlendirilmiştir. Hastaların aldıkları tanıların yaş gruplarına göre dağılımının literatürle uyumlu olduğu saptanmış ve bu sonuç istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Hastaların karın ağrısındaki davranışları yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaşlı hastaların daha fazla geleneksel uygulamalara başvurdukları ve en az bu grubun hastaneye başvurmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmede hastaların karın ağrısındaki davranışları ile yaş grupları arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Hastaların hastaneye geliş süreleri ile tanı aldıktan sonra komplikasyon gelişip gelişmediği incelendiğinde en yüksek düzeyde komplikasyon gelişen grubun 6 saat ve üzeri sürede hastaneye başvuran grup olduğu saptanırken, komplikasyon gelişmeyen grubu ise 0–2 saat arasında hastaneye başvuranlar oluşturmuştur. Buna göre hastaların hastaneye geliş süresi ile komplikasyon gelişimi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05). Hastaların hastaneye geliş süresi ve yaptıkları uygulamalar ile eğitim durumları karşılaştırıldığında eğitim düzeyi arttıkça bireylerin hastaneye daha kısa sürede başvurdukları ve eğitim düzeyi azaldıkça daha çok geleneksel uygulamalara başvurdukları görülmüştür. Buna göre; hastaların hastaneye geliş süresi ve yaptıkları uygulamalar ile eğitim durumları arasındaki ilişki, istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Hastaların karın ağrısındaki davranışları ile tanı aldıktan sonra komplikasyon gelişip gelişmediği arasındaki ilişki incelendiğinde; en çok komplikasyon gelişen grubun geleneksel uygulamalara başvuran grup olduğu görülmüştür ve bu sonuç ta istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak; hastaların yaşlarının ve eğitim düzeylerinin, karın ağrılarındaki davranışlarını etkilediği ve yapılan geleneksel uygulamaların ve zamanında başvurmamanın hastalığın seyrini kötüleştirerek, komplikasyonlara neden olduğu saptanmıştır.This investigation has been done with the aim to be descriptive of the patients applying emergency service as a complainant of the stomachache and the implementation of their relatives and by themselves, and the effects of those to the diagnosis. One hundred patients appealed with the stomachache to Emergency Service of Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi between December 20,2006-February 20,2007 have been generated the examples of this investigation. “The Information Form of Patient” contains parts; the socio-demographic properties of patients’ ”Personal Information” features of ache “Information Related Pain” the determination of the steps of the treatment applied in emergency service and the applications made before the appeal to the hospital “Implementation” the process of observation of patient after the diagnosis “Prognosis” had been used as a tool to collect data. The data which obtained as a result of the investigation has been evaluated with using SPSS 13.0 Windows Packet Programme and the technique of Chi-Square. It has determined that the diagnosis obtained from the patients and its result to the age group are appropriate to source and this result has found highly significant statistic (p<0.001). When we analyze the attitudes of patients towards stomachache according to the age group, it has seen that the old patients apply traditional applications mostly and are the smallest group appeal to the hospital. With the statistic investigation the relationship between the patient's attitudes towards stomachache and the age groups has seen significant (p<0.05). When we analyze the patient's coming period and if the complication appears or not after the diagnosis, it has seen that the advanced level complication has occurred in the group which reached to the hospital in 6 hours or more. Besides, it has seen there has been no complication in the group reached to the hospital in 0-2 hours. According to this result, there is a significant relationship between the patient's coming period and complication (p<0.05). When patients’ coming period and the applications are compared it is seen that people whose education level increased, go to hospital in a short time and if the education level is decreased they apply traditional methods much more. With reference to the correlation between this period, application and their education levels that seems highly significant statistic (p<0.001). When we examine the relation between patients’ attitudes during the stomachache and whether the complication is develop or not after the diagnosis, it seems that complication-developed group applies the traditional methods and this result seems significant statistic too (p<0.05). Hereby, it is determined that patients’ ages and their education levels affect their behavior during the stomachache; and the techniques used traditionally , and not getting on the right time exacerbate the illness’s access and cause complication

    Cerrahi Girişim Geçiren Hastaların Beslenme Durumlarının Ağrı ve Mobilizasyona Etkisinin İncelenmesi

    No full text
    Amaç: Bu araştırma, cerrahi girişim geçiren hastaların beslenme durumlarının ağrı ve mobilizasyona etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır.&#x0D;Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte bu çalışma Türkiye ‘nin batısında bir Üniversite Hastanesinin cerrahi kliniklerinde Ocak-Kasım 2021 tarihleri arasında 252 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, Veri Toplama Formu, Nütrisyonel Risk Tarama Formu (NRS-2002), Kısa Ağrı Envanteri (KAE) ile toplanmıştır. &#x0D;Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 59,28±14,73, aç kalma süre ortalamaları ameliyat öncesi 8,72±3,18, ameliyat sonrası 9,35±9,24 olarak saptandı. Hastaların mobilizasyon zamanı ortalamaları 15,18±9,58 saat, ağrı puan ortalamaları 4,77±1,44’ tü. Hastaların % 34,5’inde(n=87) beslenme yetersizliği riski olmasına rağmen %8,2’i (n=21) beslenme desteği almaktaydı. Hastaların NRS puanları ile ameliyat öncesi açlık süresi, ameliyat sonrası oral alım süresi ve ilk mobilizasyon zamanı arasında pozitif yönde, istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir (p</jats:p

    Yanık Hastalarının Onuruna Saygı İçin Hemşirelik Mesleği

    No full text
    Amaç: Yanık hastalarının onuruna saygıya ilişkin çalışmaları değerlendirmektir.Yöntem: Literatür taraması, “yanık yarası”, “insan onuruna saygı”, “etik” ve “hemşirelik” anahtar kelimeleri kullanılarak yapılmıştır.Bulgular: Önemli etik ilkelerden biri olan insan onuruna saygı göstermek hemşirelerin mesleki görevidir. Ciddi yanıkların agresif doğası yanında hastalar fiziksel fonksiyonlarda bozulma, şekil bozuklukları ve psikolojik sıkıntılar yaşamaktadır. Bu sonuçlarla baş edebilmenin ağır yükü yanık mağdurlarının insanlık onurunu tehdit edebilir. Bu durum hastaların onurunun korunmasına yönelik hemşirelik yaklaşımlarına duyulan gereksinimi artırmaktadır. Literatürde yanık hastalarının onurunun korunmasına yönelik çalışmalar yetersizdir. Ulaşılabilen çalışmalarda yanık hastalarının onurlarının temel yönlerinin saygı duyulmak, ifşa edilmemek, bilgilerinin gizli tutulduğunu ve ihtiyaçlarının karşılandığını hissetmek, kontrolün kendilerinde olduğunu ve özerkliğe sahip olduklarını hissetmek, mahremiyetlerinin korunması, değerlerine saygı duyulduğunun hissedilmesi ve yeterli desteğin alınması olduğu belirtilmiştir. Yanık yaralanmalarının ciddi psikolojik, sosyal, kültürel ve ruhsal sonuçları göz önünde bulundurulduğunda, yanık bakımının etik yönünün geliştirilmesine yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Yanık hastasıyla hemşireler arasındaki empatik iletişimin bileşenleri empati, etkili iletişim ve hastalara zaman ayırmadır. Ciddi bir travma olan yanık deneyimleri, ağrılı ve zorlu tedavi süreci, vücutlarındaki şekil bozuklukları ve çevresindeki kişilerin acıma ifadeleri, yanık hastalarına kendilerine onurlu bir şekilde davranılmadığını hissettirir. Hemşireler bakım sırasında kimliklerine ve özerkliklerine saygı göstererek ve hastaları tedavi planlarına dahil ederek onurlarını koruyabilir. Saygı gösterirken insan eşitliğine, hasta özerkliğine, inanç ve değerlere, cinsel mahremiyete saygı ve acımaktan kaçınmaya özen gösterilmelidir. Diğer önemli unsurlar ağrıyı giderme, psikolojik ve sosyal destektir.&nbsp;Sonuç: Yanık hastalarının yaşadığı zorlu süreç insanlık onurunu tehdit edebilmektedir. Bu nedenle hemşirelerin bakımda etik açıdan duyarlı olmaları önemlidir.Anahtar Kelimeler: hemşirelik etiği ,&nbsp; insan onuru ,&nbsp; Yanık</p

    Assessment of Continuous Care Based on the Roy Adaptation Model in Patients Undergoing Total Knee Replacement: A Quasi-Experimental Study

    No full text
    BACKGROUND/AIMS: To assess the effectiveness of continuous care based on the Roy Adaptation Model (RAM) in patients undergoing total kneereplacement (TKR) surgery.MATERIALS AND METHODS: This quasi-experimental study included 83 patients in a university hospital. The intervention group was offeredcontinuous care based on RAM. The research data were collected using a Patient Identification Form, the Western Ontario and McMasterUniversities Osteoarthritis Index, and the Hospital Anxiety and Depression Scale.RESULTS: Except for the pain score, no statistically significant difference in the pre-discharge and 3rd month was found for the patients in theintervention and control groups. It was determined that the pain scores of patients in the intervention group in the pre-discharge period werelower than those in the control group (p=0.022) A significant difference was found between the anxiety score averages in time in the interventiongroup in terms of the group time interaction (p=0.009). Because of further analysis, a statistically significant difference was determined that theanxiety scores of patients in the intervention group in the 3rd month were lower than those in the control group (p=0.032). A significant differencewas found between the depression score averages in time in the intervention group in terms of the group x time interaction (p=0.037).CONCLUSION: The functional status and pain of patients improve over time. In this process, continuous care based on RAM was effective indeveloping effective adaptation behaviors of patients, and a positive effect on pain, anxiety, and depression was determined.Keywords: Total knee replacement, roy adaptation model, continuous care</p

    Investigating Relationships Between Pain, Comfort, Anxiety and Depression in Surgical Patients

    No full text
    BACKGROUND/AIMS: The aim was the investigate the relationships between levels of pain, comfort, anxiety and depression in patients undergoing surgery. MATERIALS AND METHODS: This study is of descriptive analytic design. The universe of the study consisted of the patients in the surgical wards of two hospitals in western Turkey who had undergone surgery. The study sample comprised 245 patients. The Shapiro-Wilk normality test was used to assess normal distribution. Number, percentage, t-test, ANOVA and correlation analysis were used to evaluate the data of the study. RESULTS: The patients' mean pain and comfort score was 3.46 +/- 1.71, 4.27 +/- 0.59. The mean score for anxiety was 10.64 +/- 3.59 and the mean depression score was 8.51 +/- 2.90. A weak, negative correlation was found between the patients' anxiety and comfort levels, while there was a weak but positive correlation between their anxiety and pain levels. A weak and negative correlation was found between comfort and pain levels. CONCLUSION: The result of the study was the finding that the patients' levels of pain were low and their comfort levels were good. It was determined that the tendency of patients to anxiety and depression was mild. Providing effective pain control will positively contribute to the patient's anxiety, depression and comfort during the postoperative period. Preoperative music therapy and postoperative back massage can be recommended

    Investigation of Skin Preparation Practices in Operating Room

    Get PDF
    maç: Bu çalışmanın amacı, ameliyathane hemşirelerinin deri hazırlığında kullandıkları aseptik teknikuygulamalarının incelenmesidir.Materyal ve Metod: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Mart-Haziran 2019 tarihleri arasındaaraştırmacılar tarafından oluşturulan veri toplama formu ile internet üzerinden toplanmıştır. Çalışmanınörneklemini, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden, internet kullanabilen 154 ameliyathane hemşiresioluşturmuştur. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, sayı ve yüzde kullanılmıştır.Bulgular: Bu çalışmada hemşirelerin sadece %30,5 (n:47)’i çalıştıkları kurumda hastalara ameliyat öncesi rutinolarak duş/banyo yaptırıldığını belirtmiştir. Hemşirelerin %63,6 (n:98)’sı ameliyat bölgesindeki tüylerin rutin olaraktemizlendiğini ve %60 (n:111)’ı tüy temizliğinin elektrikli tıraş makinesi ile yapıldığını belirtmişlerdir.Hemşirelerin %69,8 (n:125)’i deri antisepsisinde povidon iyodin kullanıldığını ifade etmişlerdir. Hemşirelerin %69,5(n:107)’i deri antisepsisinde kullanılan antiseptik solüsyonun hastanın altında birikmesini önlemek için hastanınher iki tarafına kompres yerleştirdiklerini belirtmişlerdir.Sonuç: Sonuç olarak, bu çalışmada deri antisepsisinin uygun antiseptik solüsyon ile yeterli alanda, yeterli süredeve uygun teknik ile yapıldığı belirlenmiştir. Ancak banyo/duşun rutin uygulanma oranının düşük olması, tüytemizliğinin gerekli olup olmadığı düşünülmeksizin çoğunlukla rutin yapılması ve tıraş bıçağının kullanılmasınedeniyle ameliyathane hemşirelerinin cerrahi alan enfeksiyonlarını önlemeye yönelik bilgilerinin güncellenmesiönerilmektedir.Background: The aim of this study was to investigate the aseptic technique used in the preparation of skin by operating room nurses. Materials and Methods: The data of this descriptive study was collected from the internet between March-June 2019 with the data collection form created by the researchers. The sample of the study consisted of 154 operating room nurses who voluntarily agreed to participate in the study and able to use internet. Mean, standard deviation, number and percentage were used for data analysis. Results: In this study, only 30.5% (n:47) of the nurses stated that patients were routinely showered/bathed before surgery in the institution they work. Of the nurses, 63.6% (n:98) reported that hairs at the operation site were routinely removed and 60% (n:111) reported that hair removal was performed with a clipper. 69.8% (n:125) of the nurses stated that povidone iodine was used in skin antisepsis. 69.5% (n:107) of the nurses stated that they placed compresses on both sides of the patient to prevent accumulation of the antiseptic solution used in skin antisepsis. Conclusions: In conclusion, it was determined in this study that skin antisepsis was performed with appropriate antiseptic solution in a sufficient area, in a sufficient time and with appropriate technique. However, it is recommended to update the knowledge of the operating room nurses to prevent surgical site infections due to the low rate of routine application of the bath / shower, making the routine mostly regardless of whether hair removal is required or not, and using the razor blade
    corecore