Üstün Yetenekli Çocuklarda Bibliyoterapi Yönteminin Sosyal Duygusal Öğrenme Becerilerine Etkisi

Gifted individuals differ from their peers in terms of social and emotional aspects as well as cognition. These characteristics have advantages and disadvantages. To turn their disadvantages into advantages, they need to receive qualified counseling and guidance services. Bibliotherapy is an effective method in the counseling process for gifted individuals. In this context, the current study aims to examine the effect of bibliotherapy on the social and emotional skills of 11-12 year old Science and Art Center (SAC) students. The research model was an experimental design with experimental and control groups. A total of 120 gifted students participated in the study, and the "Social Emotional Learning Skills Scale (SELSS)" was used as a data collection tool to determine their social and emotional learning levels. Twelve students with below-average scores were randomly assigned to the experimental group and 12 to the control group. The implementation lasted for eight weeks. It was observed that there was a significant difference in the social and emotional skills of the students who participated in the group guidance program prepared with bibliotherapy method and the students who did not participate in the group guidance program prepared with bibliotherapy method in favor of the students. The results were discussed in the context of the current literature, and recommendations were presented.Üstün yetenekli bireylerin bilişleri kadar sosyal ve duygusal yönleri de akranlarına göre farklılık göstermektedir. Bu özellikleriyle onlar hem avantaj hem de dezavantajlara sahiptirler. Dezavantajlarını avantaja dönüştürebilmek için nitelikli danışmanlık ve rehberlik hizmeti almaları gerekmektedir. Bibliyoterapi, üstün yetenekli bireylere yönelik danışmanlık sürecinde etkili bir yöntemdir. Bu kapsamda mevcut araştırma 11-12 yaşındaki Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencilerinde, bibliyoterapi yönteminin sosyal duygusal becerilerine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın modeli, deney ve kontrol gruplu deneysel desendir. Araştırmaya 120 üstün yetenekli öğrenci katılmış olup öğrencilerin sosyal duygusal öğrenme düzeylerini belirlemek için veri toplama aracı olarak “Sosyal Duygusal Öğrenme Becerileri Ölçeği (SDÖBÖ)” kullanılmıştır. Ortalama puanın altında kalan öğrencilerden 12’si deney grubuna, 12’si ise kontrol grubuna tesadüfi bir şekilde atanmıştır. Uygulama sekiz hafta sürmüş, bibliyoterapi yöntemi ile hazırlanmış grup rehberlik programına katılan öğrenciler ile katılmayan öğrencilerin sosyal duygusal becerilerinde bibliyoterapi yöntemi ile hazırlanmış grup rehberlik programına katılan öğrenciler lehine anlamlı fark olduğu görülmektedir. Sonuçlar güncel literatür bağlamında tartışılmış olup öneriler sunulmuştur

Synthesis of triazene-substituted homoconjugated push-pull chromophores by formal [2 + 2] cycloadditions

1-(4-Ethynylphenyl)-3,3-dialkyltriaz-1-enes, well-known building blocks for branched dendrimer syntheses, were utilized as a new type of electron-donor component in formal [2 + 2] cycloadditions. The click-type, atom-economic reactions proceed efficiently under ambient conditions without any catalyst. The resulting products are structurally interesting push-pull chromophores and were investigated in the context of optoelectronic properties using UV/Vis spectroscopy, NMR studies, and computational chemistr

Design And Implementation of Experimental Setup For Neural Data Based Stimulator By Using Labview

Recently, the requirements of biomedical technologies have forced to bring up appropriatelyeducated employees. That member staffs are to understand the relations of the multidiscipline, toassimilate theory and application. Hence, they could reach their knowledge of human body system andbiomedical systems so as to proceed and contribute to education technologies. In this study, a neuronoutput data based stimulator experimental setup is designed and implemented via virtual instruments(VIs) in LabVIEW. The neuron output data is generated with Hodgkin–Huxley model. The setup iseligible example to show how the fundamentals of biomedical systems build to the students and how adc motor can be controlled with neuron output data via VIs on PC. In future direction, a muscle nervecell will be used with invasive methods to stimulate a real dc motor setup. So, this application might bean initial stage of the designing prosthetic hand applications for students

Arduino ve LabVIEW Kullanarak EMG Verilerinden Eşik Seviye Belirleme ile Motor Kontrol Düzeneği Tasarımı

Biyomedikal sinyaller içinde Elektromiyografinin (EMG) incelenmesi popüler bir araştırma alanıdır ve rehabilitasyon tasarım sistemleri için oldukça önemidir. Bu çalışmada kullanılan yöntemler sırasıyla; i) insan üzerinden iskelet kasının sinir yolu ile uyarılarak gerçek zamanlı el parmaklarına ait EMG verilerinin alınması, ii) elde edilen EMG işaretlerinden el açma ve kapama hareketlerinin eşik seviyelerinin histogram yöntemiyle belirlenmesi iii) eşik gerilimlerini kullanarak Arduino kartı üzerinden gerçek zamanlı DC motor kontrolü yapılmıştır. Bu çalışma da belirlenen eşik gerilimleri kullanılarak Arduino tabanlı bir devre ile rehabilitasyon sistemine hazırlık çalışması yapılmıştır. Gerçek zamanlı EMG verileri QNET02697-MYOELECTRIC eğitim seti ile alınmış ve LabVIEW programı ile ara yüzü tasarlanmıştır. Böylece, rehabilitasyon sistemleri için araştırma ve eğitim altyapısına katkı oluşturulabilecektir

AFP ÜRETEN PDL-1 POZİTİF METASTATİK MİDE ADENOKARSİNOMU: OLGU SUNUMU

Dünya çapında en sık görülen ve en mortal kanserlerden biri olan mide kanserlerinin yalnızca %1,3-5,4’ünü oluşturan alfa-fetoprotein (AFP) üreten mide kanseri (AFPGC); sıklıkla tanı anında metastatik olup kötü prognozludur. AFPGC için standart bir tedavi yoktur. Erken radikal rezeksiyon ve aktif postoperatif adjuvan kemoterapinin AFPGC hastalarının prognozunu iyileştirdiği gösterilmiştir. Geç evrede cerrahi şansını kaybeden hastalarda tedaviyle ilgili literatür çok azdır. Hastaların medyan sağkalımı 9,3 aydır ve 5 yıllık sağ kalım oranı %20’den azdır. Biz AFP üreten mide kanserinde standart kemoterapiye immunoterapi ekleyerek yanıt aldığımız bir olguyu sunuyoruz. 57 yaşındaki erkek hastanın karın ağrısı ve kilo kaybı nedeniyle yapılan sistemik görüntülemelerinde mide duvar kalınlaşması, karaciğer ve batın içinde yaygın metastatik lezyonlar saptandı. Mideden alınan endoskopik biyopsi ‘PDL-1 (programmed death-ligand 1) pozitif mide adenokarsinom’ olarak sonuçlandı. Karaciğerdeki büyük kitleler ve eş zamanlı çok yüksek AFP düzeyi [2143 ng/ml (normal &lt;8 ng/ml)] olan hastada senkron bir hepatosellüler karsinom radyolojik olarak ekarte edilemedi. İkinci bir biyopsi yerine mevcut mide adenokarsinom preparatları yeniden değerlendirildi ve AFP ile immunohistokimyasal boyanma görüldü. Karaciğer metastazlı evre 4 hastada FOLFOX (folinik asit, 5-florourasil, oksaliplatin) protokolüne nivolumab eklendi. 6 kür sonrasında AFP değerinde %60’dan fazla azalma görüldü (832 ng/ml). İlaç yan etkisi görülmeyen hastada tedaviye devam edildi. 10 kür FOLFOX + nivolumab sonrası toraks ve abdomen BT görüntülemesinde progresyon lehine mikst yanıt, karaciğerde yeni gelişen kistik metastaz ve ayrıca marker progresyonu da olması nedeniyle hastaya 2. sıra tedavisinin paklitaksel + ramucirumab şeklinde verilmesi planlandı. Olgumuzda tanı anında hem karaciğer hem midede kitlesel lezyon olup radyolojik olarak hepatoselüler karsinom ekarte edilememişti. Midedeki kitlesel lezyondan alınan dokuda AFP ile immunohistokimyasal pozitiflik saptanmasıyla ‘AFP üreten mide kanseri’ tanısı kesinleşti. FOLFOX tedavisine PDL-1 pozitif olması nedeniyle nivolumab eklendi ve yarar sağlandı. Oldukça nadir görülen ve tedavi seçenekleri kısıtlı olan AFPPGC’de uygun durumlarda standart tedaviye immunoterapi eklenmesi yanıt oranını artırabilmektedir.</p

Relationship between Microfibrillar-Associated Protein 4 Levels and Subclinical Myocardial Damage in Chronic Kidney Disease

Introduction:Chronic kidney disease (CKD) is a widespread health problem, in which mortality is most frequently due to cardiovascular diseases. Microfibrillar-associated protein 4 (MFAP4) is an extracellular matrix protein. MFAP4 is involved in several biological processes, particularly the maintenance of vascular integrity and extracellular matrix remodeling. Our review of the literature revealed no data concerning MFAP4 levels in CKD and its relationship with myocardial functions.Objective:The purpose of this study was therefore to investigate MFAP4 levels in CKD, parameters affecting these, and the relationship with myocardial functions.Materials and Methods:Seventy-nine CKD patients and 30 healthy controls were included in the study. Routine biochemical tests and echocardiography were performed once demographic data had been recorded. Blood specimens were collected for MFAP4 analysis, and the results were subjected to statistical analysis.Results:MFAP4 levels were significantly higher in the patient group than in the control group (p< 0.001). Doppler parameters revealed more frequent LV diastolic impairment in the patient group. Tissue Doppler systolic velocity and global longitudinal strain were significantly impaired, revealing the subclinical LV systolic dysfunction in CKD patients. MFAP4 elevation in the patient group was positively correlated with aortic root (AR), global circumferential strain (GCS), and GCS rate.Conclusion:Our results showed MFAP4 elevation in CKD for the first time in the literature, and that this elevation may be related to GCS and AR dilation. We think that, once supported by further studies, MFAP4 may constitute a marker in the evaluation of myocardial functions in CKD

Auditory event related delta responses are reduced in patients with mild cognitive impairment

Kurt, Pınar (Arel Author)Background. Event-related oscillations (ERO) may provide a useful tool for the identification of cognitive deficits in mild cognitive impairment (MCI) and Alzheimer's disease (AD). In the present study, we investigate peak-to-peak amplitude of auditory eventrelated delta oscillations of MCI subjects. Method. The study included twenty-two consecutive patients with MCI recruited in neurology clinic and 21 age- and education-matched normal elderly controls. A classical auditory oddball paradigm was used in the experiments. EEG was recorded from F3, Fz, F4, C3, Cz, C4, P3, Pz, P4, O1, Oz, and O2 locations. The maximum peak-to-peak amplitudes for each subject's averaged delta response (0.5-2.2 Hz) were measured. Results. The amplitudes between groups differed significantly at the frontal and mid-centroparietal locations. ANOVA on delta responses revealed a significant effect for groups (F(1.41) = 4.84, P = 0.033), indicating a larger delta response for healthy controls than MCI subjects. Post hoc comparisons revealed that peak-to-peak delta response was significantly larger for healthy controls than for MCI over electrode sites F3, Fz, F4, Cz, C4, and Pz. Discussion. Event-related delta frequency band seems to be the most affected oscillatory response in cognitive impairment due to AD. Therefore, it deserves to be investigated as a candidate electrophysiological biomarker in further studies