19 research outputs found
Cause of nephrotıc syndrome at a case admitted about leukocytoclastic vasculitis: focal segmental glomerulosclerosis
Lökositoklastik vaskulit vücuttaki küçük damarların inflamasyonu anlamına gelmektedir.
Genellikle ciltte özellikle bacaklarda belirti verir ancak vücudun diğer
bölgelerinde de ortaya çıkabilir. Klinik pratikte en yaygın görülen vaskulittir. Lökositoklastik
vaskulit pek çok nefrolojik hastalıklarla birlikte seyredebilir. Ancak
lökositoklastik vaskulit olarak gelen nefrotik sendromlu hastada fokal segmental
glomerüloskleroz görülmesi beklenmeyen bir durumdur. Fokal segmental
glomerülosklerozda glomerüler hasara ve glomerüloskleroza yol açan etyolojik
ajanlar veya mekanizmaların çoğu bilinmemektedir. Onsekiz yaşında her iki üst
ve alt ekstremitelerde döküntü ve kızarıklık, her iki bacaklarda şişlik şikayetleri
ile kliniğimize başvuran hastaya lökositoklastik vaskulit tanısı konuldu. Nefrotik
düzeyde proteinürisi olan hastanın böbrek biyopsisinde ise fokal segmental glomeruloskleroz
tespit edildi.Leukocytoclastic vasculitis refers to the inflammation of small blood vessels in
the body. It usually manifests in the skin, particularly in the legs, but it may also
occur in other areas. It is the most common vasculitis seen in clinical practice.
Leukocytoclastic vasculitis can progress together with many nephrological
diseases. However, focal segmental glomerulosclerosis is unexpected cause of
nephrotic syndrome at a case admitted about leukocytoclastic vasculitis. Etiologic
agents or mechanisms that initiate glomerular injury and lead to glomerulosclerosis
are largely unknown in focal segmental glomerulosclerosis. An
eighteen years old patient who presented to our clinic with skin eruption and
rushes of both lower and upper extremities and edema of lower extermities had
been diagnosed leukocytoclastic vasculitis. The patient with nephrotic range
proteinuria, renal biopsy reveal
Okul yöneticilerinin algı yönetimi taktikleri, örgüt iklimi ve öğretmen motivasyonu arasındaki ilişkiler
Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmen motivasyonunu nasıl etkilediği ve yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmen motivasyonuna etkisinde okul ikliminin aracılık rolünün olup olmadığının tespit edilmesidir. Bu sayede okullarda yöneticiler tarafından kullanılma olasılığı olan algı yönetimi taktikleri konusunda bir farkındalık oluşturmanın yanı sıra öğretmen motivasyonunu arttırmaya yönelik geliştirilecek modellere, politika ve uygulamalara katkı sağlanması umulmaktadır. Araştırmanın modeli ilişkisel tarama modelidir. Okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktikleri, okul iklimi ve öğretmen motivasyonu arasındaki ilişkiyi test etmek amacı ile yapısal eşitlik modellemesi (YEM) kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye genelinde 2017-2018 eğitim-öğretim yılında kamu ve özel okullarda görev yapmakta olan öğretmenler oluşturmaktadır. Çalışma grubu gönüllülük esasına göre araştırmada yer alan 492 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmada veriler “Yönetici Algı Yönetimi Taktikleri Değerlendirme Ölçeği (YAYTAD)” “OCDQ?RE Örgüt iklimi Ölçeği” ve “Öğretimde Özerk Motivasyon Envanteri (ÖZMOTEN)” ölçekleri ile çevrimiçi kontrollü erişime açık elektronik ölçek aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma sonucunda; yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmenlerin motivasyonu üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Algı yönetimi taktiklerinin okullarda kapalı iklim oluşmasına neden olduğu ve açık okul ikliminin algı yönetimi taktiklerinden yüksek düzeyde ve olumsuz yönde etkilendiği görülmüştür. Yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktikleri öğretmen motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bu etki hem doğrudan hem de okul iklimi aracılığıyla dolaylı olarak gerçekleşmektedir.The purpose of this study was to determine how the perception management tactics used by the managers affect teacher motivation and whether the school climate had a mediator role in the effect of the perception management tactics used by the administrators on teacher motivation. In this way, it was expected to contribute to the models, policies and practices that would be developed in order to increase teacher motivation as well as creating awareness about perception management tactics that may be used by school administrators in schools. The model of the research is a relational screening model. Structural equation modelling (SEM) was used to test the relationship between school administrators' perception management tactics, school climate and teacher motivation. The research working group is composed of the teachers who work in public and private schools in the 2017-2018 academic year in Turkey. The study group consisted of 492 voluntary teachers. The data of the study were collected through an online controlled access electronic scale with “Perception Management Tactics Assessment Scale (PEMATS)”, “the Organizational Climate Description Questionnaire (OCDQ-RE)” and “Autonomous Motivation Inventory in Teaching (AMOIT)”. As a result of the research; It was concluded that the perception management tactics used by the administrators have direct and indirect effects on teacher motivation. Perception management tactics can lead to closed climate in schools. The open school climate is affected by perception management tactics in a much more negative way compared to the closed school climate. The perception management tactics used by the administrators negatively affect teacher motivation. This effect occurs both directly and indirectly through the school climate
Okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktikleri, örgüt iklimi ve öğretmen motivasyonu arasındaki ilişkiler
The purpose of this study was to determine how the perception management tactics used by the managers affect teacher motivation and whether the school climate had a mediator role in the effect of the perception management tactics used by the administrators on teacher motivation. In this way, it was expected to contribute to the models, policies and practices that would be developed in order to increase teacher motivation as well as creating awareness about perception management tactics that may be used by school administrators in schools. The model of the research is a relational screening model. Structural equation modelling (SEM) was used to test the relationship between school administrators' perception management tactics, school climate and teacher motivation. The research working group is composed of the teachers who work in public and private schools in the 2017-2018 academic year in Turkey. The study group consisted of 492 voluntary teachers. The data of the study were collected through an online controlled access electronic scale with "Perception Management Tactics Assessment Scale (PEMATS)", "the Organizational Climate Description Questionnaire (OCDQ-RE)" and "Autonomous Motivation Inventory in Teaching (AMOIT)". As a result of the research; It was concluded that the perception management tactics used by the administrators have direct and indirect effects on teacher motivation. Perception management tactics can lead to closed climate in schools. The open school climate is affected by perception management tactics in a much more negative way compared to the closed school climate. The perception management tactics used by the administrators negatively affect teacher motivation. This effect occurs both directly and indirectly through the school climate.Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmen motivasyonunu nasıl etkilediği ve yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmen motivasyonuna etkisinde okul ikliminin aracılık rolünün olup olmadığının tespit edilmesidir. Bu sayede okullarda yöneticiler tarafından kullanılma olasılığı olan algı yönetimi taktikleri konusunda bir farkındalık oluşturmanın yanı sıra öğretmen motivasyonunu arttırmaya yönelik geliştirilecek modellere, politika ve uygulamalara katkı sağlanması umulmaktadır. Araştırmanın modeli ilişkisel tarama modelidir. Okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktikleri, okul iklimi ve öğretmen motivasyonu arasındaki ilişkiyi test etmek amacı ile yapısal eşitlik modellemesi (YEM) kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye genelinde 2017-2018 eğitim-öğretim yılında kamu ve özel okullarda görev yapmakta olan öğretmenler oluşturmaktadır. Çalışma grubu gönüllülük esasına göre araştırmada yer alan 492 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmada veriler "Yönetici Algı Yönetimi Taktikleri Değerlendirme Ölçeği (YAYTAD)" "OCDQ-RE Örgüt İklimi Ölçeği" ve "Öğretimde Özerk Motivasyon Envanteri (ÖZMOTEN)" ölçekleri ile çevrimiçi kontrollü erişime açık elektronik ölçek aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma sonucunda; yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmenlerin motivasyonu üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Algı yönetimi taktiklerinin okullarda kapalı iklim oluşmasına neden olduğu ve açık okul ikliminin algı yönetimi taktiklerinden yüksek düzeyde ve olumsuz yönde etkilendiği görülmüştür. Yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktikleri öğretmen motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bu etki hem doğrudan hem de okul iklimi aracılığıyla dolaylı olarak gerçekleşmektedir
ÖĞRETİMDE ÖZERK MOTİVASYON ENVANTERİ (ÖZMOTEN) TÜRKÇEYE UYARLANMASI: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI
Bu araştırmada Roth, vd.(2007)tarafından Deci ve Ryan(1989)’ın Öz Belirleme Teorisine dayanarak geliştirilen Öğretimde Özerk Motivasyon Envanterinin Türkçeye ve Türk kültürüne uyarlanması amaçlanmıştır. Çalışma iki farklı çalışma grubuyla yürütülmüştür. İlk çalışma grubunu pilot uygulama için 2017-2018 eğitim öğretim yılında, Denizli İlinde görev yapmakta olan 118 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın ikinci çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılında farklı illerde görev yapmakta olan ve araştırmaya gönüllü olarak çevrimiçi katılan 304 öğretmen oluşturmuştur.Yapılan uyarlama çalışması sonucunda, 16 madde ve 4 alt boyuttan oluşan Türkçe formu elde edilmiştir. Envanter 5’li likert tipi olup, envanteren az – 48 en yüksek + 48 puan alınabilmektedir. Envanterdenalınan puanın artması öğretmenlerin öz belirlemeye dayalı motivasyon düzeylerinin arttığı anlamına gelirken envanterdenalınan puanın azalması öğretmenlerin öz belirlenmemiş motivasyon düzeylerinin arttığı anlamına gelmektedir. Ölçeğin güvenirlik katsayısı (Cronbach ?) her bir alt boyut için hesaplanmış, Dışsal düzenleme için .86 İçe yansıtılmış düzenleme için .74 Özdeşleştirilmiş düzenleme için .88 ve İçsel Düzenleme için .77 olarak bulunmuştur. Ardından, Envanterinin özgün formunun faktör yapısının Türkçe formunun yapı geçerliliğini incelemek üzere doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmış ve elde edilen uyum değerlerinin kabul edilebilir olduğu görülmüştür. Bu kapsamda geliştirilen “Öğretimde Özerk Motivasyon Envanteri” nin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak alana katkı sunacağı söylenebilir
Challenges in Distance Education During the (Covid-19) Pandemic Period
The purpose of this study is to reveal the perceptions of the teachers, administrators, and academics who had to continue distance education during COVID-19 epidemic disease period, about the problems they experienced and the strategies to cope with the challenges. The working group of the current study consists of 65 teachers. The data were collected via an open-endedwritten interview. Content analysis was applied for analysis of the data gathered. Various important results regarding the use of distance education were obtained during the pandemic period and yielded significant findings. The first and the most important finding is that theachers have difficulties in internet access and lack of infrastructure, classroom management and human resources. Another challenge that participants reported was about teachers' and students' behaviours. The last theme stated by the participants is the distance education process itself. The findings reveal that the participants determined their strategies to deal with these problems with new arrangements regarding the classroom management, getting help from colleagues, family members and experts and communicating with students and parents. It can be certainly suggested that the participants are not ready for the distance education process and there is a lack of application in this regard; such as technology support and distance education training, and moreover, the participants do not have sufficient knowledge and experience about distance education
Challenges in Distance Education During the (Covid-19) Pandemic Period
The purpose of this study is to reveal the perceptions of the teachers, administrators, and academics who had to continue distance education during COVID-19 epidemic disease period, about the problems they experienced and the strategies to cope with the challenges. The working group of the current study consists of 65 teachers. The data were collected via an open-endedwritten interview. Content analysis was applied for analysis of the data gathered. Various important results regarding the use of distance education were obtained during the pandemic period and yielded significant findings. The first and the most important finding is that theachers have difficulties in internet access and lack of infrastructure, classroom management and human resources. Another challenge that participants reported was about teachers' and students' behaviours. The last theme stated by the participants is the distance education process itself. The findings reveal that the participants determined their strategies to deal with these problems with new arrangements regarding the classroom management, getting help from colleagues, family members and experts and communicating with students and parents. It can be certainly suggested that the participants are not ready for the distance education process and there is a lack of application in this regard; such as technology support and distance education training, and moreover, the participants do not have sufficient knowledge and experience about distance education
A Study of Scale Development for Determining the Perception Management Tactics (PEMATS) Used by School Administrators
The purpose of this study was to develop a valid and reliable scale to identify the perception managementtactics used by school administrators. For this purpose, a 42-item measurement tool, which was developed based on interviews with 6 School Principals, 11 Assistant Principals and 28 Teachers from different branches, was presented to eight domain experts to verify the content validity. The remaining 35-itemmeasuring instrument was applied to 295 teachers working in the Turkish provinces during the 2017-2018 school year. The reliability coefficient (Cronbach ?) of the scale was calculated, and factor-baseddiscrimination procedures, item-remaining and item-total correlations, and relationship analysis betweenfactors were performed. As a result, 13 items with low correlation than .30 were subtracted. A 22-itemscale consisting of one factor was obtained. Subsequently, CFAs were conducted (n=368) to assess thedimensionality and to identify the latent factors that accounted for the variation in the set of indicators. At the end of the study, the CFA revealed that the model had an acceptable fit to data according to most indices: ?2 = 498,213, p < .05, TLI=.93, CFI = .95, GFI= .865, RMSEA = .68, SRMR = .032. Ultimately, determining perception management tactics used by school administrators scale can be said to be a valid and reliable measuring tool.Bu çalışmanın amacı, okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktiklerini belirlemek için geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirmektir. Bu amaçla oluşturulan çalışma grubu, 6 okul müdürü, 11 müdür yardımcısı ve farklı branşlardan 28 öğretmenden oluşmaktadır. Çalışma grubu ile yapılan görüşmelere dayalı olarak oluşturulan 42 maddelik ölçüm aracı, içerik geçerliliğini doğrulamak üzere sekiz alan uzmanına sunulmuştur. Madde belirleme aşamasından sonra elde edilen 35 maddelik ölçüm aracı, 2017-2018 öğretim yılında Türkiye’nin farklı illerinde görev yapan 295 öğretmene uygulanmıştır. Ölçeğin güvenirlik katsayısı (Cronbach ?) hesaplanmış ve faktör bazlı ayrımcılık prosedürleri, madde-kalan ve madde-toplam korelasyonları ve faktörler arası ilişki analizi yapılmıştır. Sonuç olarak, .30’dan düşük korelasyona sahip 13 madde ölçekten çıkarılmıştır. 22 maddelik tek faktörlü bir ölçek elde edilmiştir. Ardından, boyutsallığı değerlendirmek ve gösterge kümesindeki varyasyonu açıklayan gizil faktörleri belirlemek için DFA (n = 368) gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonunda CFA, modelin endekslerin çoğuna göre kabul edilebilir bir uyum gösterdiğini ortaya koymuştur: ?2 = 498,213, p < .05, TLI=.93, CFI = .95, GFI= .865, RMSEA =.68, SRMR = .032 . Sonuç olarak, okul yöneticileri tarafından kullanılan algı yönetimi taktiklerini değerlendirmek için elde edilen ölçeğin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir
A Bibliometric Study of Issues in Educational Policy
Education policies help to improve society by decreasing inequities and establishing effective learning environments. Periodic assessments can help researchers and policymakers uncover new obstacles and ensure progress on these ever-changing education policy concerns using critical theory. Bibliometric studies, a type of periodic study, emphasize the importance of data-driven approaches in the formulation and implementation of education policies. This study conducts a bibliometric analysis of education policy issues from 2000 to 2023. Based on keywords, we initially selected 931 articles from the Web of Science (WoS) database. Only articles in English were included, and we used PRISMA guidelines to reduce the number of articles to 363. We focused on citations, publication frequency, topics, trends, and issues. Two independent researchers analyzed the documents for reliability. For validity, we used transferability. We also used a content analysis of frequently cited articles. Our analysis revealed three prominent trends. The first trend pertained to controversial environmental issues and sustainability concepts in education policy. The second theme was professional development, special education, and school choice. The third one was science, vocational education, special education, and ICT. The content analysis results indicated that teaching and learning, professional development, science education, subject matter teaching, and mobile learning were the topics of the content analyzed articles. We found that relying solely on bibliometric review resulted in broad conceptualizations of educational policy issues, focusing primarily on efficiency and effectiveness. Additionally, we applied critical theoretical frameworks to conduct a more comprehensive analysis of the emergent issues identified through bibliometric analysis
Pandemi Dönemi Eğitim: Sorunlar ve Fırsatlar
Covid-19 pandemi dönemi eğitimde sorunlar yaşanmasına neden olmakla birlikte eğitim sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi, temel felsefesinden uzaklaşmış ve geçerliliği tartışılan yöntemlerin güncellenmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bu çalışmanın amacı pandemi dönemini uluslararası raporlarda eğitim açısından inceleyerek, ortaya çıkan sorunları ve bu sürecin yaratığı fırsatları belirlemektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden temel araştırma kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD, 2020b), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO, 2020) ve Dünya Bankası (2020) tarafından yayınlanan eğitim raporları incelenmiştir. Raporlarda ortaya çıkan sorunlara ilişkin temalar öğrenme -öğretme süreciyle ilgili sorunlar, paydaşlardan kaynaklanan sorunlar, teknolojik sorunlar, sağlık sorunları ve diğer başlıkları altında toplanmıştır. Ayrıca salgın döneminde ortaya çıkan fırsatlara ilişkin temalar okulların işlevi, yeni eğitim algısı, alternatif eğitim yapılanmaları, 21.yy öğrenme öğretme becerileri, veli katılımı ve okul yönetim becerileri başlıkları altında toplanmıştır. Sonuç olarak Covid19 pandemi süreci eğitim açısından sorunlar getirmekle birlikte bu sorunlar yeni fırsatlar oluşturmuştur. Öğrenme -öğretme süreciyle ilgili sorunlar, paydaşlardan kaynaklanan sorunlar ve sağlık sorunları okulların işlevini yeniden düşünmek, ortaya çıkan yeni eğitim algısıyla alternatif eğitim yapılanmalarına fırsat oluşturmaktadır. Benzer şekilde teknolojik sorunlar, öğrenme -öğretme süreciyle ilgili sorunlar ve paydaşlardan kaynaklanan sorunlar da 21.yy öğrenme öğretme becerileri, veli katılımı ve okul yönetim becerilerini geliştirme açısından fırsat oluşturmaktadır