17 research outputs found

    Allelopathic potential of macrofungi on germinating maize (Zea mays L.) grain

    Get PDF
    The effect of methanol extracts of 10 macrofungi was evaluated on grain germination of maize (Zea mays L.). Germination percentage, radicle and plumule length and the level of carbohydrates and fatty acids were measured. Fungal metabolites inhibited germination up to 90.96%, plumule (97.77%) and radicle (92.83%) development. Plumule and radicle lengths were stimulated 35.26 and 10.60% in some assays, respectively. The fungal metabolites decreased the glucose (97.60%), sucrose (90.34%), fructose (96.85%), maltose (95.64%), oleic acid (97.50%) and linoleic acid (98.25%) levels, whereas increasing levels of the glucose (165.14%), sucrose (166.53%), fructose (83.18%), maltose (124.73%), oleic acid (6975.00%) and linoleic acid (5233.33%) were detected in some assays. It is concluded that macrofungi metabolites have commonly inhibitory effects on physiological and morphological processes of germinating maize grain except for considerable increases in the some parameters investigated

    Nivolumab for relapsed or refractory Hodgkin lymphoma: real-life experience.

    No full text
    BACKGROUND: Reed-Sternberg cells of classical Hodgkin's lymphoma (cHL) are characterized by genetic alterations at the 9p24.1 locus, leading to over-expression of programmed death-ligand 1 and 2. In a phase 1b study, nivolumab, a PD-1-blocking antibody, produced a high response in patients with relapsed or refractory cHL, with an acceptable safety profile. PATIENTS AND METHODS: We present a retrospective analysis of 82 patients (median age: 30 years; range: 18-75) with relapsed/refractory HL treated with nivolumab in a named patient program from 24 centers throughout Turkey. The median follow-up was 7 months, and the patients had a median of 5 (2-11) previous lines of therapy. Fifty-seven (70%) and 63 (77%) had been treated by stem-cell transplantation and brentuximab vedotin, respectively. RESULTS: Among 75 patients evaluated after 12 weeks of nivolumab treatment, the objective response rate was 64%, with 16 complete responses (CR; 22%); after 16 weeks, it was 60%, with 16 (26%) patients achieving CR. Twenty patients underwent subsequent transplantation. Among 11 patients receiving allogeneic stem-cell transplantation, 5 had CR at the time of transplantation and are currently alive with ongoing response. At the time of analysis, 41 patients remained on nivolumab treatment. Among the patients who discontinued nivolumab, the main reason was disease progression (n = 19). The safety profile was acceptable, with only four patients requiring cessation of nivolumab due to serious adverse events (autoimmune encephalitis, pulmonary adverse event, and two cases of graft-versus-host disease aggravation). The 6-month overall and progression-free survival rates were 91.2% (95% confidence interval: 0.83-0.96) and 77.3% (0.66-0.85), respectively. Ten patients died during the follow-up; one of these was judged to be treatment-related. CONCLUSIONS: Nivolumab represents a novel option for patients with cHL refractory to brentuximab vedotin, and may serve as a bridge to transplantation; however, it may be associated with increased toxicity

    Cultural Encounters in The Ottoman World and Their Artistic Reflections:in Honor of Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu

    No full text
    Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu kurucu dekan olarak görev aldığı Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'ni üniversitenin rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'm desteği ile üniversitenin 10. yılma rastlayan 2006'da kurar. Görsel Sanatlar ve Tasarım Bölümü'nün kuruluşunu takiben Iç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümleri ardından da Sanat Tarihi ve Müzecilik Bölümü 2006'da akademik faaliyetlerine başlar. Ayrıca Müzik Bölümü ve üniversite öğrencilerinin geneline açık kültür ve sanatla ilgili farklı içerikli dersler sunan Güzel Sanatlar Birimi oluşturulur. Prof. Dr. Yenişehirlioğlu, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi adı altında farklı alanlarda projelerin yürütüldüğü bir merkezi de faaliyete geçirir. Yenişehirlioğlu'nun kurduğu fakültenin vizyonu çağdaş eğitimin vazgeçilmezi tasarımın, kültür ve toplumun yaşanılan mekân ile bütünleşik olduğu görüşüyle disiplinler arası bir programla öğrenciyi mezun etmeyi hedefler. Bu bağlamda Yenişehirlioğlu estetik, yaratıcı drama ve görsel kültürün değişik uygulamalarının yer aldığı bir program oluşturmayı amaçlar. Farklı ülkelerden çalıştaylar yapmaya gelen bilim insanlarının katılımlarıyla dolup taşan derslikler geç saatlere dek süren akademik çalışmalar, Güzel Sanatlar Birimi'nin sıklıkla düzenlediği kaliteli sergiler Yenişehirlioğlu'nun kurucu dekanlığı döneminde hız kazanır. Farklı disiplinlerden gelen bilim insanlarının birlikte olduğu Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi bünyesine öğretim üyesi kimliğimle 2005 yılında katılma fırsatını yakaladım. Bu süreçte yakından tanıma şansına sahip olduğum Filiz Yenişehirlioğlu hocam bitmez tükenmez enerjisi ve bilime çağdaş bakış açısı ile kendisinden çok şey öğrendiğim bir bilim insanıdır. Yenişehirlioğlu ile ortak paydada buluştuğum en önemli konu, tek bir alanda uzmanlaşan ve yaşamını bu alanda sürdüren, farklı alanların örtüştüğü bilgileri kullanamayan bireyler yetiştirmeye olan itirazımdı. Bunun yerine, üniversite kavramıyla asıl içinin doldurulması gerekenin ise farklı alan tecrübeleri ile yoğrulan, yeniyi üretebilen, kendini tanıyan birey olma kavramına, bir başka ifadeyle birey yetiştirme programına dahil olmaya duyduğumuz inançtı. Yenişehirlioğlu'nun kültür ve sanata yaygın bakış açısı aktif olarak yurtiçi ve dışında farklı oluşumlarla projeler yapmasını sağlamıştır. 1989 yılında T.C. Dışişleri Bakanlığı ile ortak çalışma sonucu yayınlanan Yurtdışındaki Osmanlı Mimari Eserleri üzerine bir kitap hazırlayan Yenişehirlioğlu ardından Tekfur Sarayı kazıları ile Eyüp Çömlekçiler Projesi'ni hayata geçirmiş, Topkapı Çini Projesi ile çalışmalarını sürdürmüştür. Yenişehirlioğlu'nun, sanatın ve içinde üretildiği toplumun irdelenmesi üzerine sayısız akademik çalışmaları­nın dışında Tübitak ve dergi hakemlikleri de mevcuttur. Ayrıca UNESCO Türkiye kültür varlıkları komisyon ve ASTAD SCOTT üyelikleri yanı sıra Ankara Mimarlar Derneği, Uçan Süpürge ve yerel yönetimlerle kültür envanteri gibi ortak çalışmaları da mevcuttur. 1991'de Fransız Kültür Bakanlığı Kültür Şövalyeliği ünvanına layık görülen Yenişehirlioğlu 1992 yılında iki ayrı ödül daha alır. Bunlardan ilki İtalya'da alanında ünlü kadın profosyonellere verilen "Adelaide Ristori" Ödülü diğeri ise Hacettepe Ünversitesi Senatosu'nun Bilim Ödülü'dür. Bu ödülleri 2006'da "Türkiye ve Yunanistan Arasında Mübadeleden Kalan Ortak Kültür Mirasının Korunması" Projesi ile Europa Nostra Ödülü takip eder. Sonuç olarak, bilimde ilerlemek "yeni'nin peşinde koşmakla sağlanır. Bunun en güzel örneği Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu hocamızdır
    corecore