Interplay between Language and Mathematics Comprehension/Learning: A Direction Dependence Analysis

The present study aims to inspect the interplay between language (Turkish) comprehension/learning (LCL) and mathematics comprehension/learning (MCL). We utilized a mixed-methods exploratory research design to understand the mechanism between LCL and MCL. First, we used an analytic rubric to score a researcher-developed achievement battery consisting of seven open-ended language (Turkish) and seven open-ended mathematics new generation questions. Although these were multiple-choice questions, participants were solicited to write a detailed response on why they endorsed a particular choice. In the quantitative section, open-ended responses for each question were rated by two independent subject experts. The average of these two ratings was used to derive factor scores for LCL and MCL. Factor scores were used in direction dependence analysis to determine the magnitude and likely direction of the effect between LCL and MCL. In the qualitative section, we conducted unstructured interviews with the selected participants to get more detailed responses regarding their decision steps. Content analysis was performed on the transcribed voice-recordings. Results revealed that, overall, it is more likely that higher scores on LCL predicted higher scores on MCL. However, the strength and direction of the prediction varied in low, medium, and high-achieving groups. MCL and LCL did not seem related in the low-achieving group; higher scores on MCL predicted lower scores on LCL in the medium-achieving group, whereas higher scores in LCL predicted higher scores in MCL in the high achieving group. Qualitative results support quantitative findings. It seems high achieving students dominate the LCL and MCL relationship. Longitudinal studies (e.g., cross-lagged panel design) are needed for more conclusive results

Weeds of onion fields and effects of some herbicides on weeds in Cukurova region, Turkey

Weeds are one of the most important problems in onion (Allium cepa L.) production areas, since onion plants are poor competitors. This study was conducted in order to identify the weed species in onion fields in  Cukurova Region, establish the effects of some herbicides on weeds and the yield of onion in reducing the  existing phytotoxicity problem on onion plants between 2006 and 2007. A total of 105 weed species belonging  to 30 families were identified in fifty onion fields that were surveyed. Top five species were found as Medicago  polymorpha L., Convolvulus arvensis L., Avena sterilis L., Chenopodium album L. and Sinapis arvensis L. with 84, 74, 68, 66 and 66 frequencies (%), respectively. To determine the effects of herbicides on weeds and onion yield, the experiments were done in two different onion fields. Among the treatments, oxadiazon and   oxyfluorfen provided a better control than pendimethalin and tepraloxydim on weed coverage and density, but oxyfluorfen caused phytotoxicicity on onion even at reduced doses. Weed-free plots gave the highest yield  (16.2a kg/m2) and were followed by oxadiazon (11.9b kg/m2), oxyfluorfen (11.7b kg/m2), pendimethalin  (10.0c kg/m2), tepraloxydim (9.6c kg/m2) and weedy check (9.1c kg/m2). Results, in which weed-free check caused 76.3% increase in the onion yields when compared with weedy checks, show that weed control is very important for onion production.Key words: Weed, onion, oxadiazon, oxyfluorfen

Disiplinler Arası Modelleme Problemi Yoluyla Kavram Öğretimi: Enerji Tasarrufu Problemi

Bu çalışmanın temel amacı öğrencilerin model geliştirme süreçlerini ve bir disiplinler arası modelleme problemi ile bazı fen ve matematik terimlerini öğrenmelerin görmektir. Bu amaçla, araştırmacılar Fen öğretmeni ile birlikte çalışarak disiplinler arası bir modelleme problemi olan "Enerji Tasarrufu Problemi" geliştirdiler. Geliştirilen bu problem, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinde bir il merkezinde bulunan bir okulda 3-4 kişilik gruplar halinde 7. sınıf öğrencilerine uygulanmıştır.  Disiplinler arası problem çözme sürecinde, öğrenciler fenle ilgili bazı kavramları öğrendiler ve bu kavramları birbirleriyle ilişkilendirdikten sonra gelecekteki modellerinde hangi faktörleri dahil edeceklerini ve nasıl ölçeceklerini tartıştılar. Öğrencilerin modellerinin birbirlerinden farklı olmasında öğrencilerin ilk defa böyle bir problemle karşılaşmış olmaları, gruplar içindeki farklı düşünme biçimleri ve modelleme problemlerinin doğası gereği karmaşık olması etkili olmuştur

Farklı Öğrenim Seviyesindeki Öğrencilerin Aritmetikten Cebire Geçiş Düzeylerinin Karşılaştırılması: Denklem Örneği

In understanding mathematics which gets more abstract with grades, transition from arithmetic to algebra plays an important role for elementary school students. The aim of this study is to compare the transition levels from arithmetic to algebra for students at different grades by evaluating their problem solving strategies related to the determined problems on ‘equation’ subject. With this aim, categories of solution strategies of problems used in this study were firstly defined by help of the related literature. Then, by evaluating students’ use of the solution strategies associated with problems, their transition levels from arithmetic to algebra were decided. Within a case study research methodology, the study was carried out with two cohort schools in a district of the Eastern Karadeniz Region of Turkey in the fall semester of 2006‐2007. The sample consists of totally 240 students drawn from Grade 5, Grade 6, Grade 7 and Grade 8 whose distributions are equal (60 students for each grade). As a consequence, it was elicited that there was positive tendency for transition level from arithmetic to algebra with an increase in student grade. However, because of the limited solution strategies used in learning environments, it was drawn out that none of the grades showed the expected transition.Öğrencilerin ilköğretimin ikinci kademesi ile birlikte soyutlaşan matematiği kavrayabilmelerinde, aritmetikten cebire geçiş önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, farklı öğrenim seviyesindeki öğrencilerin denklem konusunda belirlenen problemlere ilişkin çözüm stratejilerini değerlendirerek aritmetikten cebire geçiş düzeylerini karşılaştırmaktır. Bu amaçla, ilk olarak, literatür desteği ile çalışmada kullanılan problemlerin çözüm stratejilerine ilişkin kategoriler belirlendi. Daha sonra öğrencilerin problemlere ilişkin kullandıkları çözüm stratejileri değerlendirilerek, aritmetikten cebire geçişin hangi seviyesinde olduklarına karar verildi. Örnek olay metodolojisiyle yürütülen çalışma, 2006‐2007 güz döneminde Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki bir ilçeye bağlı iki ilköğretim okulunda yapılmıştır. Araştırma, her biri 60 öğrenciden oluşan 5., 6., 7. ve 8. sınıfta öğrenim gören toplam 240 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin öğrenim seviyesi arttıkça aritmetikten cebire geçişin olumlu yönde geliştiği ancak öğrenme ortamlarında kullanılan sınırlı çözüm stratejilerinden dolayı hiçbir öğrenim seviyesinde beklenen geçişin gerçekleşmediği saptanmıştı

SINIF ÖĞRETMENİADAYLARININ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

Bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının ölçme ve değerlendirme konusundaki bilgi düzeylerini tespit etmektir. Çalışmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubunu son sınıfta öğrenim gören 80 sınıf öğretmeni adayıoluşturmaktadır. Veriler on bir açık uçlu sorudan oluşan anket ile toplanmıştır. Anketten elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Çalışmanın bulgularısınıf öğretmeni adaylarının birçoğunun öğrencilerin başarısınıve performansınıbelirlemede yazılıyoklamayı, çoktan seçmeli test türünü ve soru-cevap tekniğini daha çok kullanma eğiliminde olduklarınıgöstermektedir. Çalışma sonucunda, sınıf öğretmeni adaylarının çoğunun alternatif değerlendirme yöntemleri konusundaki bilgilerinin yeterli olmadığısaptanmıştır. Bu sebeple, sınıf öğretmeni adaylarına öğretimleri sürecinde alternatif değerlendirme yöntemleri konusunda deneyim yaşama ve uygulama yapma fırsatıverilmelidir

Teacher Views On Students’ Mistakes and Misconceptions: Equation Example

Aim of this study is examine the opinions of teachers about students' misconceptions and mistakes in equation. For this purpose, were carried out to the semi-structured interviews related removing their and the causes of errors and mistakes in equations with six teacher who working in six different middle schools in the city. Descriptive analysis of interview technique was used. As a result of the analysis of teachers, have been identified that they associate with teaching methods, lack of time, the student faulty learning students’ mistakes and misconceptions and that they tried to memorize the math questions solutions without have to resort the cognitive structure constituting the source of problems.Bu çalışmanın amacı, denklem konusunda öğrenci hata ve yanılgılarına ilişkin öğretmen görüşlerini incelemektir. Bu amaçla bir ilin 6 farklı ortaokulunda görev yapan 6 öğretmenle, denklemler konusunda olası öğrenci hata ve yanılgılarının nedenleri ve giderilmesine ilişkin yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Toplanan verinin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda öğretmenlerin, öğrenci hata ve yanılgılarının sebeplerini, öğretim metoduyla, zaman yetersizliğiyle, öğrencilerin hatalı öğrenmeleriyle ilişkilendirdikleri ve bu sorunların kaynağını oluşturan bilişsel yapıya yönelmeden ziyade matematik sorularının çözümlerini ezberletmeye çalıştıkları tespit edilmiştir

USPOREDBA POGREŠNIH PREDODŽBI O KONCEPTIMA VJEROJATNOSTI KOD UČENIKA RAZLIČITOG STUPNJA OBRAZOVANJA

The aim of the paper is to compare and evaluate the probability-related misconceptions of pupils at different education levels. A cross-sectional/age study was thus conducted with 540 pupils in 5th-8th grades. An instrument, comprising six questions on the concepts of compound events, probability of an event and probability comparisons, was used. Data were analyzed using descriptive statistical techniques (SPSS 15.0) and the chi-square test. This study showed that the percentage of correct answers increased when the level of education increased, whereas the misconceptions about the concept of compound events I decreased; also, the percentage of correct answers decreased and the misconceptions about the concept of compound events II increased. In the questions related to the concept of probability of an event and probability comparisons, as the level of education increased both the percentage of correct answers and the misconceptions increased. Therefore, it can be suggested that pupils’ misconceptions regarding probability concepts vary, which depends on the characteristics of such concepts and pupils\u27 age and education level.Cilj ovoga rada je usporediti i vrednovati pogrešne predodžbe koje učenici na različitim obrazovnim razinama imaju kada je riječ o konceptima vjerojatnosti. Provedeno je stoga istraživanje na uzorku od 540 učenika od petog do osmog razreda. Korišten je instrument sa šest pitanja o konceptima složenih događaja, vjerojatnosti nekog događaja i usporedbama vjerojatnosti. Podaci su analizirani uz primjenu metoda deskriptivne statistike (SPSS 15.0) i hi-kvadrat testa. Istraživanje je pokazalo da se s povećanjem obrazovne razine povećava broj točnih odgovora, a smanjuje broj pogrešnih predodžbi o konceptu složenih događaja I, dok se smanjuje postotak točnih odgovora, a povećava broj pogrešnih predodžbi o konceptu složenih događaja II. Kada je riječ o pitanjima koja se odnose na koncepte vjerojatnosti nekog događaja i usporedbe vjerojatnosti, s povećanjem obrazovne razine dolazi do povećanja i postotka točnih odgovora i pogrešnih predodžbi. Ukratko, može se zaključiti da pogrešne predodžbe učenika o konceptu vjerojatnosti variraju ovisno o karakteristikama tih koncepata kao i učenikovoj dobi, odnosno obrazovnoj razini

Prikazi procesa poučavanja vjerojatnosti posredstvom igre

The aim of this study is to determine what happens when the subject of probability is taught via educational games. Participants in the research were fourth-grade students (N= 24, aged 9-10) who were taught for 3 class hours (each 40 minutes) by their teacher. The designed games were played among groups of 3-4 students. Data was gathered from 8 selected students’ responses to semi-structured interviews, the teacher’s views about the process, researchers’ evaluations of students’ reflections, students’ journal entries regarding the process, and audio and video recordings of students’ interactions. The findings were presented according to data collection sources. Evidence suggested that game-based teaching facilitated understanding, enhanced students’ participation and motivation, enabled them to work with peers, helped them overcome math anxiety, provided an amusing learning environment, although it also resulted in classroom management difficulty and a noisy learning environment. Cilj istraživanja bio je odrediti što će se dogoditi kada vjerojatnost poučavamo posredstvom obrazovne igre. Sudionici istraživanja bili su učenici četvrtog razreda (N= 24, dob 9-10) koji su imali tri nastavna sata (u trajanju od 40 minuta) i njihov učitelj. Odabrane igre provodile su se u skupinama od 3 do 4 učenika. Podaci su dobiveni na temelju odgovora osam učenika u polustrukturiranom intervjuu, stavova učitelja o procesu, istraživačke procjene učeničkih razmatranja, učeničkih bilješki u dnevnicima vezanim uz proces, kao i na temelju audio i video zapisa interakcije učenika. Nalazi su prikazani prema načinu prikupljanja podataka. Dokazi ukazuju na to da učenje posredstvom igre potiče razumijevanje, poboljšava sudjelovanje učenika i motivaciju, omogućuje zajednički rad s djecom, pomaže u suzbijanju straha od matematike, stvara zabavno okruženje za učenje, ali kao posljedicu ima poroblem vladanja razredom i prilično bučnu atmosferu za učenje

STAVOVI UČENIKA I NJIHOVIH NASTAVNIKA VEZANI UZ RAČUNALNO POTPOMOGNUTO UČENJE: PRIMJER POUČAVANJA TEORIJE VJEROJATNOSTI

Traditional instructional methods fail to overcome difficulties when teaching the subject of probability. Hence, the use of information and communication technology may be a useful approach to overcome these obstacles. This paper aims to fi nd out the elementary school students’ and their teachers’ views about computer-assisted instruction in the school subject of probability. To achieve this end, computer-assisted instructional materials consisting of animations and simulations with 30 interfaces were developed by means of Dreamweaver MX 2004 and Flash MX 2004, and then they were transferred to an HTML medium. Instruction based on the materials developed in the study was conducted with 8th grade students in two different elementary schools. The study sample consisted of two mathematics teachers and their own classes of a total of 46 students. To collect data, semi-structured interviews were conducted with both the teachers and 6 students from each school. In the light of the results, it can be deduced that both the teachers and the students have positive opinions of and a tendency towards computer-assisted instruction. It made the subject more concrete and associated it with real life. At the end of the study, some suggestions regarding both the material and the effectiveness of CAI are also provided.Tradicionalne nastavne metode ne mogu prevladati poteškoće vezane za poučavanje računa vjerojatnosti. Zato bi korištenje informacijske i komunikacijske tehnologije moglo biti koristan pristup prevladavanju tih prepreka. Ovaj rad ima za cilj otkriti stavove učenika osnovnih škola i njihovih nastavnika o računalno potpomognutom učenju računa vjerojatnosti. Kako bi postigli taj cilj, izrađeni su računalni nastavni materijali koji su obuhvaćali animacije i simulacije s 30 sučelja pomoću programa Dreamweaver MX 2004 i Flash MX 2004, te su preneseni na HTML medij. Nastava pomoću materijala izrađenih u istraživanju provedena je s učenicima 8. razreda u dvije osnovne škole. Uzorak istraživanja sastojao se od dva nastavnika matematike i njihovih razreda uz obuhvat od ukupno 46 učenika. Za prikupljanje podataka, provedeni su polu-strukturirani intervjui kako s učiteljima tako i sa 6 učenika iz svake škole. Iz rezultata je moguće izvesti da i nastavnici i učenici imaju pozitivno mišljenje i pozitivne sklonosti u odnosu na računalo u nastavi. Računalo je nastavnu cjelinu učinilo konkretnijom i približilo je stvarnom životu. Na kraju istraživanja, dani su određeni prijedlozi vezani kako uz materijale tako i uz učinkovitost računala u nastavi

Determination of weed problem and chemical control status of Mardin province

Araştırma 2020 yılında Mardin ili tarım alanlarında ve kültür bitkilerinde sorun olan yabancı ot türlerini, tarım ve tarım dışı alanlarda kimyasal mücadele durumunu ve herbisitlere dayanıklı yabancı ot durumunu belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Mardin Tarım ve Orman Müdürlüğüne bağlı ruhsatlı 40 Bitki Koruma Ürünleri (BKÜ) Bayileri ile yüz yüze anketler yapılmıştır. Araştırma sonucunda, bayilerin yarıdan fazlası (%62.5) tarım alanlarında yoğun bir yabancı ot probleminin olduğunu belirtmişlerdir. Sorun teşkil eden bu yabancı otların başında sırasıyla; S. halepense (%85), A. retroflexus (%65) ve S. arvensis (%60) yabancı ot türlerinin geldiğini bildirmişlerdir. Yabancı ot sorununa kültür bitkileri düzeyinde bakıldığında en büyük sorunun mısır (%90), buğday (%87.5) ve pamuk (%75) ekim alanlarında olduğunu ve dolayısıyla en yoğun kimyasal kullanımında bu bitkilerde olduğunu belirtmişlerdir. Bayilerin büyük bir çoğunluğu (%85) bölgede ciddi bir dayanıklılık problemin olduğunu ve herbisit kullanılmasına rağmen bazı yabancı ot türlerinin kontrol altına alınmasının mümkün olmadığını ifade etmişlerdir. Bu yabancı otların başında da sırasıyla; S. halepense (%52.5), A. retroflexus (%40) ve A. sterilis (%22.5) türlerinin geldiğini bildirmişlerdir. Mardin ilinde yabancı otların tarım ve tarım dışı alanlarda büyük sorun teşkil ettiği ve yabancı otlarla mücadele etmek amacıyla herbisitlerin yoğun ve sık kullanılmasından dolayı yabancı otlarda gelişen herbisit dayanıklılığının gün geçtikçe daha fazla sorun teşkil ettiği görülmektedir.This study was carried out to determine the weed species that were a problem in the agricultural areas of Mardin province, the chemical control situation in the agricultural and non-agricultural areas, and the weed resistance to herbicides. Face-to-face questionnaires were conducted with 40 Plant Protection Products (BKU) dealers licensed under the Mardin Directorate of Agriculture and Forestry. As a result of the conducted surveys, more than half of the dealers (62.5%) stated the weed problem level intensely in the agricultural areas. The respondents have indicated that among these most problematic weed species were as; S. halepense (85%), A. retroflexus (65%), and S. arvensis (60%) respectively. When it comes to the weed problems at the level of cultivated plants, they stated that the biggest problem is in the cultivation areas of corn (90%), wheat (87.5%) and cotton (%75) and therefore, the most intensive use of chemicals are in these plants. Most of the pesticide dealers (85%) stated that there is a serious resistance problem in the region and it is not possible to control some weed species despite the use of the herbicides. They stated that these weeds respectively were S. halepense (52. 5%), A. retroflexus (40%), and A. sterilis (22.5%) species. In the province of Mardin, it is seen that weeds constitute a major problem in agriculture and non-agricultural areas, and herbicide resistance in weeds is increasingly problematic day by day due to the intensive and frequent use of herbicides for weed control