1,061 research outputs found
Behavioral Modeling of a C-Band Ring Hybrid Coupler Using Artificial Neural Networks
Artificial Neural Networks (ANNs) gained importance on the RF microwave (MW) design area and behavioral modeling of MW components in the past few decades. This paper presents a cost effective neural network (NN) approach to overcome design, modeling and optimization problems of an 180deg ring hybrid coupler operating in C-Band. The proposed NN model is trained by data sets obtained from electromagnetic (EM) simulators and neural test results are compared with simulator findings to determine the network accuracy. Moreover, necessary trade-offs are applied to improve the networks’ performance. Finally correlation factors, which are defined as comparison criteria between EM-simulator and proposed neural models, are calculated for each trade-off case
Anlamlı iş ve işle bütünleşme ilişkisinin incelenmesi
Ensuring teachers’ job engagement is critical in achieving educational goals. This study examined the relationship between meaningful work and job engagement using the data collected from 452 teachers in Turkey. The data collected by using Meaningful Work Scale and Job Engagement Scale Turkish Form were analyzed by descriptive statistics, confirmatory factor analysis, multivariate regression analysis, and moderation analyses. We found a positive, moderate, and significant relationship between meaningful work and job engagement. We tested the predictive effects of meaningful work and demographic variables (gender, seniority, and educational status). Meaningful work explained 47% of the variance in teachers’ job engagement in the first model. All subdimensions of meaningful work except for the search for meaning at work and work relations were found to be significant predictors of job engagement. With the inclusion of demographic variables, the second model again explained 47% of the variance in teachers’ job engagement. Furthermore, we found that seniority was a significant and positive predictor of job engagement. Moderation analyses indicated gender and educational status did not have a moderator role in the relationship between meaningful work and job engagement. We found that seniority had a moderator effect on the relationship between work relationships and job engagement. This study contributes to meaningful work and job engagement literature in the context of teachers.Eğitimsel amaçların başarılmasında öğretmenlerin işle bütünleşmelerinin sağlanması kritiktir. Bu çalışmada Türkiye'deki 452 öğretmenden toplanan verileri kullanarak anlamlı iş ve işle bütünleşme arasındaki ilişki incelenmiştir. Anlamlı İş Ölçeği ve İşle Bütünleşme Ölçeği Türkçe Formu kullanılarak toplanan veriler, betimsel istatistikler, doğrulayıcı faktör analizi, çok değişkenli regresyon analizi ve moderasyon analizleri ile çözümlenmiştir. Anlamlı iş ile işle bütünleşme arasında pozitif yönlü, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki tespit ettik. Anlamlı işin ve demografik değişkenlerin (cinsiyet, kıdem ve eğitim durumu) yordayıcı etkisini test ettik. Birinci modelde anlamlı iş, öğretmenlerin işle bütünleşmelerindeki varyansın %47'sini açıklamıştır. Anlamlı işin, işte anlam arayışı ve iş ilişkileri dışındaki tüm alt boyutları, işle bütünleşmenin anlamlı yordayıcıları olarak bulunmuştur. Demografik değişkenlerin dahil edilmesi ile ikinci model, öğretmenlerin işle bütünleşmelerindeki varyansın tekrar %47'sini açıklamıştır. Ayrıca kıdemin, işle bütünleşmenin anlamlı ve pozitif bir yordayıcısı olduğunu tespit ettik. Moderasyon analizleri, cinsiyet ve eğitim durumunun anlamlı iş ile işle bütünleşme arasındaki ilişkide düzenleyici role sahip olmadığını göstermiştir. İş ilişkileri ile işle bütünleşme arasındaki ilişkide kıdem değişkeninin düzenleyici etkiye sahip olduğunu belirledik. Bu çalışma, öğretmenler bağlamında anlamlı iş ve işle bütünleşme literatürüne katkı sunmaktadır
Childhood-Onset Obsessive Compulsive Disorder
Childhood-onset obsessive-compulsive disorder affects 1%-2% of children and adolescents. While symptoms reported by children and behavioral therapies and pharmacological interventions administered to children are similar to those seen among individuals who develop obsessive compulsive disorder in adulthood, there are several differences with regards to sex ratios, comorbidity patterns, neuroimaging findings. Family and twin studies support the role of genetics in some forms of obsessive compulsive disorder. Prefrontal cortex, cingulate cortex, thalamus, nucleus caudatus, putamen and globus pallidus are the main brain areas affected in children with obsessive compulsive disorder. Selective serotonin reuptake inhibitors (SSRI) are the treatment of choice for pharmacotherapy of obsessive compulsive disorder and exposure and response prevention are the most commonly applied behavioral therapy methods in obsessive compulsive disorder. Despite advances in the treatment of the disorder, obsessive compulsive disorder is still considered as a debilitating chronic disorder
Perception-Distortion Trade-off in the SR Space Spanned by Flow Models
Flow-based generative super-resolution (SR) models learn to produce a diverse
set of feasible SR solutions, called the SR space. Diversity of SR solutions
increases with the temperature () of latent variables, which introduces
random variations of texture among sample solutions, resulting in visual
artifacts and low fidelity. In this paper, we present a simple but effective
image ensembling/fusion approach to obtain a single SR image eliminating random
artifacts and improving fidelity without significantly compromising perceptual
quality. We achieve this by benefiting from a diverse set of feasible
photo-realistic solutions in the SR space spanned by flow models. We propose
different image ensembling and fusion strategies which offer multiple paths to
move sample solutions in the SR space to more desired destinations in the
perception-distortion plane in a controllable manner depending on the fidelity
vs. perceptual quality requirements of the task at hand. Experimental results
demonstrate that our image ensembling/fusion strategy achieves more promising
perception-distortion trade-off compared to sample SR images produced by flow
models and adversarially trained models in terms of both quantitative metrics
and visual quality.Comment: 5 pages, 4 figures, accepted for publication in IEEE ICIP 2022
Conferenc
Leaf micromorphogy of cultivated lettuce (Lactuca sativa L.) and its wild relatives
Kültür marulu (Lactuca sativa L.) dünya genelinde tüketilen ve ekonomik değere sahip
otsu bir bitkidir. Bu türün birincil gen havuzunda yabani L. serriola L., L. aculeata Boiss. &
Kotschy, L. azerbaijanica Rech. f., L. georgica Grossh. ve L. scarioloides Boiss. yer alırken
ikincil gen havuzunda ise L. saligna L. yer almaktadır. Bu çalışmada ekonomik öneminden
dolayı çeşitli çalışmalara konu L. sativa’nın birincil ve ikincil gen havuzunda yer alan yabani
akrabalarının yaprak mikromorfolojilerinin ortaya konulması ve mikromofolojik karakterlere
dayalı akrabalık ilişkilerinin fenetik analizler yoluyla değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu
amaca ulaşmak için çoklu örnekleme üzerinden türlere ait yaprakların karakter durumları
belirlenmiş ve saysısal analizlere tabi tutulmuştur. Çalışılan diğer mikromofolojik özellikler
içerisinde en çok varyasyon epikutikular mum yoğunluğunda ve mum tipinde gözlenmiştir.
Diğer taraftan epidermis hücrelerinin antiklinal ve periklinal (L. georgica hariç) çeperleri tür
içerisinde kararlılık göstermektedir. Yaprak alt yüzeyindeki tüy durumu da L. saligna hariç
tür içinde kararlılık göstermektedir. Mikromorfolojik verilere göre L. sativa’ya en yakın tür L.
saligna olup epidermis hücrelerine ait antiklinal çeperin dalgalı (undulat) olması iki türde
paylaşılan ortak karakter durumudur. Elde edilen bu veriler ışığında epidermis hücrelerinin
antiklinal-periklinal çeperleri ve tüy durumu Lactuca cinsi içerisinde sistematik çalışmalarda
taksonlar arasında sınırları belirlemek için ayırt edici karakter olarak kullanılabilir.Cultivated lettuce (Lactuca sativa L.) is an economically important weedy plant
for human consumption at worldwide. The primary gene pool of L. sativa consists of wild L.
serriola L., L. aculeata Boiss. & Kotschy, L. azerbaijanica Rech. f., L. georgica Grossh. and L.
scarioloides Boiss. while L. saligna L. is in its secondary gene pool. L. sativa has been
subjected to various studies due to its economic importance. This study aims to reveal leaf
micromorphology of the taxa in the primary and secondary gene pool of L. sativa and
determinate these relationships based on leaf micromophological characters through phenetic
analysis. In order to achieve these aims, character states of leaves belonging to the taxa were
determined through multiple sampling and these data were subjected to analysis. The most
variation was observed in density of epicuticular wax and wax type among the studied
micromorphological characters. On the other hand the states of anticlinal and periclinal walls
of epidermis cells are stable within the taxa (except L. georgica). Indumentum on abaxial leaf
surface is also stable within the taxa except L. saligna. According to the micromorphological
data, L. saligna is the closest species to L. sativa and undulate anticlinal wall of epidermis
cells is shared common character state for both taxa. In the light of these findings, anticlinalpericlinal walls of epidermis cells and indumentum can be used as distinctive characters to
determine the boundaries between taxa in systematic studies in Lactuca
Ağ Değişimlerinde Optimal Yolun Bulunması
DergiPark: 245966trakyafbdBu çalışmada, yeni bir akıllı karınca tipi kullanılmaktadır ve onlar ağ değişimlerinde yeni optimal yolu bulmaya çalışmaktadırlar. Kendini klonlayan karınca kolonisi yaklaşımı optimal yolu bulmak için kullanılır. Bu yaklaşım, arama ve yönlendirme algoritmalarına odaklanarak tasarlanmıştır. Kendini klonlayan karıncalar kendilerini klonlayabilir ya da yok edebilirler. Bu karıncalar kaynak ve hedef düğüm arasındaki optimal yolu bulurlar. Bu çalışmada, gerçek bir ağ içerisinde, iki farklı ağ ortamı oluşturulmuştur ve bu farklı ağ ortamlarındaki iki yönlendirme tablosu bu yaklaşım kullanılarak güncellenmiştir.In this study, a new intelligent agent type which tries to find the new optimal path when the network changes is used. Self Cloning Ant Colony Approach is used to find the optimal path. The approach focusing on the search and routing algorithm has been developed. Self Cloning Ants can clone or destroy themselves. These ants find the optimal path between the source and destination node. In this study, in a real network, two different network environments have been created and two routing tables in these different network environments have been updated by using this approach
Tragopogon abbreviatus (Asteraceae): a little-known species inferred from morphological and molecular analysis
Tragopogon porrifolius occurs in Turkey with 3 taxonomically confused subspecies: T. porrifolius subsp. eriospermus, T. porrifolius subsp. longirostris, and T. porrifolius subsp. abbreviatus. In the present paper, T. porrifolius subsp. abbreviatus endemic to Turkey is raised at specific level based on morphological and molecular analysis. After detailed assessment of original herbarium specimens and literature studies, we found that this name is not typified yet. Thus, a lectotype is provided together with an emended diagnosis; synonym, distribution map, and conservation status for the first time. Additionally, a preliminary phylogenetic position of this little-known taxon is given on several newly sequenced data
A psoriatic arthritis patient who developed hypertriglyceridemia while receiving adalimumab treatment
Anti-TNF agents have prominent effect on inflammatory diseases and they probably have various effects on lipid metabolism. Adalimumab (ADA) is the first fully human TNF-alfa antagonist. Our study presents a male patient who developed evident hypertriglyceridemia while receiving ADA treatment. We retrospectively collected data of one psoriatic arthritis patient treated with adalimumab at the University Hospital of Recep Tayyip Erdogan (November 2016). Adalimumab treatment significantly increased triglyceride from 278mg/dl to 4046mg/dl. The influence of adalimumab treatment on lipid profile seems to be proatherogenic, but further investigation is needed to confirm this hypothesis
Hindi (Meleagris gallopavo) Bursa fabricius’unun taramalı elektron ve ışık mikroskobu ile incelenmesi.
Gültiken ME, Yıldız D, Karahan S, Bolat D. Hindi (Meleagris gallopavo) Bursa fabricius’unun taramalı elektron ve ışık mikroskobu ile incelenmesi. Eurasian J Vet Sci, 2010, 26, 2, 69-73 Amaç: Hindide Bursa fabricius’un morfolojisinin belirli dönemlerde incelenmesi ve dönemlere göre morfometrik analizinin taramalı elektron mikroskobu ve ışık mikroskobu kullanılarak yapılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 1-24 haftalığa kadar toplam 50 hindiye ait Bursa fabricius’lar kullanıldı. Hayvanların ve nekropsi sonrası Bursa fabricius’ların ağırlıkları belirlendi. Taramalı elektron mikroskobu ile yapılacak çalışma öncesi dokular gluteraldehit ile tespit edildikten sonra mikroskop kullanılarak görüntüler elde edildi. Histolojik çalışma için dokular rutin histolojik takip sonrası Mallory’s triple ve Haematoxylen-eosin ile boyanarak ışık mikroskobu ile incelendi. Bulgular: Morfometrik veriler Bursa fabricius’un maksimum büyüklüğüne 9. haftada ulaştığını gösterdi. Dokuzuncu haftayı takiben Bursa fabricius ağırlığındaki azalma hindide involusyonun bu dönemi takiben şekillenmeye başladığını gösterdi. Taramalı elektron mikroskop ile yapılan incelemelerde Bursa fabricius lumenine uzanan plica yüzeylerindeki kubbe şeklindeki epitel görüntüsünün 5. ve 9. haftalarda en belirgin ve düzgün olarak tespit edildi. İlerleyen haftalarda (13. ve 24.) Bu manzarada dikkat çekici bir düzensizlik gözlendi. Öneri: Çalışma sonucunda elde edilen bulguların, ilerde yapılacak çalışmalara ve hindi aşılama programlarına katkı yapacağı düşünülmektedir.Gultiken ME, Yildiz D, Karahan S, Bolat D. Scanning electron and light microscopic investigation of Bursa fabricius in turkey (Meleagris gallopavo). Eurasian J Vet Sci, 2010, 26, 2, 69-73 Aim: The aim of this study was postnatal investigation of morphometric features of Bursa fabricius in Turkey by using scanning electron microscope and light microscope. Materials and Methods: One 1-24 week old 50 turkeys (meleagris gallopavo) were used. Their Bursa fabriciuses were taken out after the necropsy and weighted. Tissues were fixed with glutaraldehyde, examined and photographed under scanning electron microscope. For histological examination, tissues were prepared using routine histologic methods and stained with Mallory’s triple and Hematoxylen-Eosine. Results: The morphometric data concerning turkey ducklings used in the study showed that Bursa fabricius reaches its maximum size at the 9th week. The decrease in the weight of Bursa fabricius following the week of 9 proved that involution session in the turkey begins after that period. On the investigation performed by means of scanning electron microscopy, dome shaped surface epithelium which covers subepithelial lymph follicles on the surface was determined to be most clear in the 5th and 9th weeks. There was a distinct irregularity of this appearance in the following weeks ( and ). Conclusion: It was concluded that the results may contribute to the researches which relate to humoral immunity formation and effectiveness of vaccination programme
- …