328 research outputs found
Türkiye’de Coğrafya Eğitimi Araştırmaları: Bir Öğretmen Bakış Açısı
It is difficult to measure the impact of geographical education research (GER) on the process of teaching and learning geography. Many studies have suggested that GER should have an impact on geography education and a connection should be established between GER and classroom environment. This study examined the effectiveness and impact of GER in Turkey from the viewpoint of geography teachers. Teachers’ attitudes towards using the findings of GER in their courses and the constraints preventing them from benefiting from GER in classes are investigated. Results suggest that GER is not yet a part of their teaching agendas although the majority of teachers appreciate the benefits of GER in strengthening student learning, student motivation, and the quality of geography courses. Geography teachers do not consider the factors such as time and class size to be significant barriers to using GER in their courses, but a significant number of teachers believe that GER is primarily theoretical which does not have a direct connection with the classroom environmentCoğrafyayı öğrenme ve öğretme süreci içerisine herhangi bir coğrafya eğitimi araştırmasının (CEA) etkisinin ölçülmesi oldukça güçtür. Coğrafya eğitimi araştırmaları üzerinde yapılan birçok çalışma CEA’nın coğrafya eğitimi üzerinde bir etkisinin olması gerektiğini, dolayısıyla sınıf ortamı ile CEA arasında bir bağlantının kurulması gerektiğini öne sürmüşlerdir. Bu çalışma, Türkiye’de gerçekleştirilen CEA’nın coğrafya eğitimi ve öğretimi üzerindeki etkinliğini ve etkisini coğrafya öğretmenlerinin bakış açısından irdelemektedir. Bu çalışma ayrıca, coğrafya öğretmenlerinin CEA’nın bulgularının sınıf ortamında kullanılmasına yönelik tutumlarını incelemektedir. Araştırma sonuçları, CEA’nın coğrafya derslerinde kullanılmasının coğrafya öğretmenleri tarafından öğrenimi kolaylaştırıcı, öğrenci motivasyonunu ve coğrafya derslerinin kalitesini artırıcı olarak değerlendirilmesine karşın, onların öğretim gündemlerinin henüz bir parçası haline gelmediğine işaret etmektedir. Coğrafya öğretmenleri genel olarak zaman ve sınıf mevcutlarını CEA’nın sınıf ortamında kullanılmasının önünde önemli bir engel olarak görmezken, öğretmenlerin önemli bir kısmı CEA’yı teorik olan ve sınıf ortamı ile doğrudan bağlantısı olmayan çalışmalar olarak görmektedir
Attitudes of secondary school students towards environmental and sustainable development issues: A case study from Turkey
As a consequence of the industrial revolution, countries around the world began to exploit natural resources more than ever before without regard for maintaining a balance between development and nature. The problems stemming from these human actions has compromised the ability of subsequent generations to meet their needs from the earth and in the last few decades, have obliged them to restructure their educational systems in terms of environmental and sustainability education. Turkey has also introduced a new high school geography program that emphasizes environmental and sustainability education. At present, there is an urgent need to test the relationships between theory and practice to understand whether Turkish schools provide sufficient education on the environment and sustainable development (SD). This study used survey research in an attempt to measure student knowledge levels in environmental and sustainability issues as well as student opinions about the importance, place and future of SD in Turkish high schools. The results suggest that students were relatively knowledgeable about environmental issues, but their knowledge of SD was not satisfactory. The students had significant knowledge gaps concerning certain environmental and sustainability issues. It is quite promising however, that the surveyed students believed that SD was an important concept for their future. Moreover, the students seemed ready to take part in any activity promoting SD.Keywords: Environmental and sustainability education, secondary schools, secondary school students, Turke
The Potential of E-commerce for SMEs in a Globalizing Business Environment
AbstractIn an era of globalizing economies many markets become increasingly international and competitive. Technological progress in logistics and distribution enables nearly every business to buy, sell and cooperate on a global scale and even smaller and locally oriented businesses are forced to see themselves in a global context to survive in this new challenging business environment. Although common sense is that the globalization expose SMEs to many challenges the recent literature argues that SMEs can benefit the new environment via e-commerce. In this framework this study presents the issues the SMEs can face in changing business environment and the potential of e-commerce in this new environment. The findings of the study shows that although their size is a disadvantage for SMEs to compete in global platform e-commerce can help them make up however there are several barriers that limit or prevent them from getting into e-commerce which can be handled with public and private support
Checklist of Hydrophiloidea of Turkey (Coleoptera: Polyphaga)
WOS: 000288198400004The superfamily Hydrophiloidea of Turkey is catalogued. A total of 23 genera and 161 valid species and subspecies are recorded of which six species (3.7%) are recorded as endemic. Forty-eight species and two subspecies are from the family Helophoridae, three species are from the family Georissidae, seven species are from the family Hydrochidae, two species are from the family Spercheidae and 95 species and four subspecies are from the family Hydrophilidae. Distributions of these species within Turkey are given according to the 81 administrative divisions of the country. The catalogue is based on examination of the primary literature and also includes some records from specimens examined in collections. Taxa are arranged hierarchically under the categories of family, subfamily, tribe, subtribe (where recognized), genus, subgenus (where recognized), species and subspecies (where recognized)
Okul Olgunluğuna İlişkin Sınıf Öğretmenlerinin ve Okul Öncesi Eğitim Öğretmenlerinin Görüşlerinin Belirlenmesi
In this study, it is aimed to determine the opinions of preschool teachers and classroom teachers about
school readiness. As in the current situation, since this research is aimed to be a qualitative approach, the research is a
case study of qualitative research type. In the study, interviews were conducted with a total of 25 teachers including
15 primary school teachers and 10 preschool teachers and the interviews were conducted through a semi structured
interview form. Content analysis was performed on the data obtained from the interviews. As a result of the research,
it was seen that the primary education teachers' definitions and expectations about school readiness were higher than
the preschool teachers. According to this, both groups stated that social-emotional development, motor development,
cognitive development and self-care skills were important for starting school. Preschool education teachers have
made fewer definitions for these themes. It is observed that primary education teachers' expectations in terms of
cognitive development and readiness are higher than preschool education teachers’. They stated that children who do
not complete their 72 months experience problems such as peer communication, lack of self-confidence, inability to
perform self-care skills. In this respect, it is stated that children will have negative experiences in education as they
cannot reach school readiness yet.Bu çalışmada okul öncesi eğitim öğretmenleri ve sınıf öğretmenlerinin okul olgunluğuna yönelik görüşlerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır. Var olan durumun olduğu gibi, nitel bir yaklaşımla ortaya koyulmasını amaçlaması
nedeniyle araştırma nitel araştırma türlerinden durum çalışması niteliğindedir. Araştırmada 15’i sınıf öğretmeni, 10’u
okul öncesi eğitim öğretmeni olmak üzere toplam 25 öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak
görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen verilere içerik analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda
sınıf öğretmenlerinin okul olgunluğuna ilişkin tanımlamalarının ve beklentilerinin okul öncesi eğitimi
öğretmenlerinden daha fazla olduğu görülmüştür. Buna göre her iki grup da okula başlamada sosyal-duygusal
gelişimin, motor gelişimin, bilişsel gelişimin ve özbakım becerilerinin önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Okul
öncesi eğitim öğretmenleri bu temalar altında daha az tanımlama yapmıştır. Sınıf öğretmenlerinin özellikle bilişsel
gelişim ve olgunluk bakımından beklentilerinin daha fazla olduğu sonucuna arılmıştır. Öğretmenlerin görüşleri
doğrultusunda, 72 ayını doldurmayan çocukların birinci sınıfa başlamaları durumunda akran iletişimi, özgüven
eksikliği, özbakım becerilerini gerçekleştirememe gibi sorunlar yaşadıklarını sonucuna varılmıştır. Bu yönüyle
çocukların henüz okul olgunluğuna erişemedikleri için eğitim hayatlarında olumsuzluklar yaşayacağı belirtilmiştir
İNTERNET TABANLI BULANIK GİRİŞLİ UZMAN SİSTEM TASARIMIYLA MİKROBİYOLOJİ TAHLİL SONUÇLARININ YORUMLANMASI
Mikrobiyolojide, tanıya ulaşmak için muayene, sorgulama ve laboratuar yöntemlerine başvurulur. Laboratuar tetkikleri ve bu tetkiklerin değerlendirilmesi hastalık tanısında ayrı bir önem teşkil etmektedir. Bu çalışmada, gerçekleştirilen web ara yüzlü bulanık girişli uzman sistem tasarımı ile mikrobiyoloji laboratuarı tetkikleri analiz edilmiştir. Tahlil değer aralıklarına (düşük, normal, yüksek) göre risk faktörlerinin belirlenmesi ve kullanıcının anlamını bilmediği terimlerin anlaşılacak şekilde kullanıcıların bilgisine sunulması sağlanmıştır. Yapılan çalışmanın veri tabanı uzman doktorlarla oluşturulmuş ve bir ara yüz yazılarak sistem web ortamında yayınlanmıştır. Kullanıcılar, ‘Değerlendirmeyi nasıl buldunuz’ kısmından tasarlanan sistemi değerlendirmişlerdir. Bu sayede sistemin başarı oranı belirlenmiştir. Tasarlanan sistemi 617 kullanıcı değerlendirmiştir. Değerlendirme sonucunda tasarlanan sistemin, bayanlarda %86, erkeklerde %91 ve genelde de %89 başarı oranıyla değerlendirme yaptığı belirlenmiştir
Murgul bakır madeni sahasından etkilenen sucul entomofauna (Coleoptera) dağılımının araştırılması ve Artvin'deki yeni faunistik kayıtlar
66 insect samples from three localities where vicinity of the Murgul copper mine were collected between June to September 2020 to investigate water beetle (Coleoptera) entomofauna of Murgul (Artvin). Totally twelve species, all of which belong to Dytiscidae and Hydrophilidae determined and reported here. Nine of them as Hydrophilidae (6 Laccobius, 1 Enochrus, 1 Hydrobius, 1 Coelostoma), and of which three as Dytiscidae (1 Agabus, 1 Deronectes, 1 Hydroglyphus) were determined. In addition, Hydroglyphus pusillus, Laccobius (Dimorpholaccobius) sculptus and Laccobius (Dimorpholaccobius) sulcatulus were recorded from Artvin for the first time. Laccobius, with six species, identified in the study area, is conspicuous compared to the other two genera. The study highlights that the mine affected habitats should be evaluated and monitored in terms of heavy metal concentration of biotic and abiotic environments.Murgul’un (Artvin) sucul böcek (Coleoptera) faunasını belirlemek için Murgul Bakır Madeni civarındaki üç lokaliteden Haziran-Temmuz 2020 ayları arasında örnekleme yapıldı. Toplamda Dytiscidae ve Hydrophilidae ait 12 tür elde edildi. Bunlardan 9 tanesi Hydrophilidae (6 Laccobius, 1 Enochrus, 1 Hydrobius, 1 Coelostoma), ve 3 tanesi Dytiscidae (1 Agabus, 1 Deronectes, 1 Hydroglyphus) ait türlerdir. Hydroglyphus pusillus, Laccobius (Dimorpholaccobius) sculptus ve Laccobius (Dimorpholaccobius) sulcatulus türleri Artvin ilinden ilk kez kaydedilmiştir. Çalışma alanında tespit edilen altı tür ile Laccobius, diğer iki cinse göre sayı olarak fazladır. Bu çalışma, madenden etkilenen habitatların biyotik ve abiyotik örneklerde ağır metal konsantrasyonu açısından değerlendirilmesi ve izlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır
- …