37 research outputs found

    Impact of opioid-free analgesia on pain severity and patient satisfaction after discharge from surgery: multispecialty, prospective cohort study in 25 countries

    Get PDF
    Background: Balancing opioid stewardship and the need for adequate analgesia following discharge after surgery is challenging. This study aimed to compare the outcomes for patients discharged with opioid versus opioid-free analgesia after common surgical procedures.Methods: This international, multicentre, prospective cohort study collected data from patients undergoing common acute and elective general surgical, urological, gynaecological, and orthopaedic procedures. The primary outcomes were patient-reported time in severe pain measured on a numerical analogue scale from 0 to 100% and patient-reported satisfaction with pain relief during the first week following discharge. Data were collected by in-hospital chart review and patient telephone interview 1 week after discharge.Results: The study recruited 4273 patients from 144 centres in 25 countries; 1311 patients (30.7%) were prescribed opioid analgesia at discharge. Patients reported being in severe pain for 10 (i.q.r. 1-30)% of the first week after discharge and rated satisfaction with analgesia as 90 (i.q.r. 80-100) of 100. After adjustment for confounders, opioid analgesia on discharge was independently associated with increased pain severity (risk ratio 1.52, 95% c.i. 1.31 to 1.76; P < 0.001) and re-presentation to healthcare providers owing to side-effects of medication (OR 2.38, 95% c.i. 1.36 to 4.17; P = 0.004), but not with satisfaction with analgesia (beta coefficient 0.92, 95% c.i. -1.52 to 3.36; P = 0.468) compared with opioid-free analgesia. Although opioid prescribing varied greatly between high-income and low- and middle-income countries, patient-reported outcomes did not.Conclusion: Opioid analgesia prescription on surgical discharge is associated with a higher risk of re-presentation owing to side-effects of medication and increased patient-reported pain, but not with changes in patient-reported satisfaction. Opioid-free discharge analgesia should be adopted routinely

    Union-management relations in education

    No full text
    Konusu eğitimde sendika-yönetim ilişkileri olan araştırmanın amacı, eğitim yöneticileri, sendika yöneticileri ve öğretmenlerin görüşlerine göre eğitimde işyeri temsilcileri, sendika yöneticileri ile eğitim yöneticileri arasında yaşanmakta olan ilişkinin özelliklerini ortaya çıkarmak; bu ilişkinin örüntülerini, belirleyicilerini, etkileşim alanlarını ve etkinliklerini, etkileşim koşullarını, etkileşim düzeylerini, etkileşim becerilerini, sonuçlarını ve bunların bazı kişisel değişkenlere göre nasıl değiştiğini saptamaktır._x000B_Tarama modelindeki bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşme kullanılmıştır. Olasılık dışı örnekleme tekniklerinden amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme tekniği kullanılmıştır. 2006-2007 öğretim yılında, araştırmacı tarafından geliştirilen yarıyapılandırılmış görüşme protokolü çerçevesinde 22 eğitim yöneticisi, 26 sendika yöneticisi ve 24 öğretmen olmak üzere toplam 72 kişiyle görüşülmüştür._x000B_Betimsel çözümleme ve içerik çözümlemesi kullanılarak görüşme verisi çözümlenmiştir. Araştırmanın bulgularından bazıları şöyle sıralanabilir:_x000B_1) Eğitimde sendika-yönetim ilişkilerinin içsel belirleyicileri olarak liderlik, ideoloji; dışsal belirleyicileri olarak yasa, ekonomi ve bürokrasiden ağırlıklı olarak söz edilmiştir._x000B_2) Eğitimde sendika-yönetim ilişkisinin etkileşim alanları ve etkinlikleri geleneksel alanlarla sınırlıdır._x000B_3) Eğitimde sendika-yönetim ilişkisinin baskın örüntüsü çatışma ve işbirliğidir._x000B_4) Etkileşim becerileri açısından eğitim yöneticileri, sendika yöneticilerinin eğitime gereksinimleri vardır._x000B_5) Eğitimde sendika-yönetim ilişkisi, sendikaların beklentilerine yanıt vermemekle birlikte eğitim örgütleri ve toplum için yararlı sonuçları vardır_x000B_6) Eğitim sendikaları yöneticileri ile sendika üyesi öğretmenlerin görüşleri oldukça benzer; bu iki kümenin görüşleriyle eğitim yöneticilerinin görüşleri çeşitli boyutlarda değişmektedir._x000B_7) Araştırmanın bulgularında eğitim yöneticiliği ve sendikacılık kıdemi kişisel değişkenlerine göre eğitim yöneticilerinin, sendika yöneticilerinin ve öğretmenlerin görüşleri değişmektedir. The aim of the research on trade union - management relations in education is to reveal according to the opinions of education managers, trade union managers and teachers the characteristics of the relations between union stewards, trade union managers, and education managers in education; and to determine patterns, determinants, areas and efficiency of interaction, conditions of interaction, levels of interaction, skills of interaction, and results of this relationship and how these change according to certain personal variables._x000B_In this research modelled as survey, among qualified research methods interview is used. Among intentional sampling methods among unlikely sampling methods, standard sampling is used. In 2006-2007 school year, 22 education managers, 26 trade union managers and 24 teachers that is 72 people in total are interviewed within the framework of the semi-structured interview protocol developed by the researcher._x000B_Interview data are analyzed using descriptive analysis and content analysis. Some of the research findings can be summarised as follows:_x000B_1. Leadership and ideology as the internal determinents of the trade union - management relationship in education and law, economics and bureaucracy as the external determinents are predominantly talked of._x000B_2. Areas and efficiency of interaction of the trade union - management relationship in education are limited to traditional areas._x000B_3. The dominant patterns of the trade union - management relationship in education are conflict and cooperation._x000B_4. Education managers and trade union managers need training with regard to interaction skills._x000B_5. Although the trade union - management relationship in education does not respond to the expectations of the trade unions, it has useful results for education organizations and society._x000B_6. The opinions of education trades union managers and teachers who are members of the trade union are considerably similar; the opinions of these two groups and the opinions of education managers vary in various dimensions._x000B_7. In the findings of the research, the opinions of education managers, trade union managers and teachers vary according to personal variables as seniority in education management and trade union service

    İzmir Yamanlar Dağı ve çevresinin flora ve vejetasyonu

    No full text
    İzmir'in Kuzeyinde bulunan ve doğu batı yönüne uzanan yamalar dağı kompleksi ve çevresi tipik Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Bölgede hakim kayaç türü volkanik kökenli andezit ve hakim toprak tipi ise kireçsiz kahverengi topraktır. Araştırma alanı olarak seçtiğimiz bu kesimde BRAUN_BLANQUET (1932) yöntemine göre yaptığımız vejetasyon çalışmaları sonunda şu bitki birliklerini ve alt birliklerini saptadık: Onopordetum illyrici birliği ve ona bağlı chondrilla juncea var. Juncea ve verbascum lasianthum alt birlikleri: yaklaşık 700 ile 1100 m.ler arasında yol kenarlarında, orman açıklarında ve boş alanlarda görülen birlik ve alt birlikler nispeten iyi bünyeli, yüksek M.S.K.li orta dereceli veya zengin organik madde içerikli, düşük CaCO3'li zayıf asit yada nötr pH'lı ve tuzsuz topraklar üzerinde yayılış gösterirler. Fitososyolojik açıdan ise chenopodietea mediterranea sınıfından chenopodietalia mediterranea ordosunun onopordion illyrici alyansına girerler. Sercopoterium spinosum birliği ve asphodelus microcarpus alt birliği (frigana vejetasyonu) bunlardan sarcopoperium spinosum birliği (ki araştırma alanımızın en geniş yayılışlı birliği) iyi bünyeli nispeten yüksek M.S.K.lı yüksek veya çok yüksek organik madde içerikli tuzsuz CaCO3 ca fakir ve zayıf asit yad nötr pH değerli topraklar üzerinde yayılış gösterir. Kesin olmamakla birlikte sercopoterium spinosum'a bağlı bir alt tür olarak isimlendirilirler. Quercus coccifera birliği (maki vejetasyonu) araştırma alanımızda yaklaşık olarak 100-700 arasında bulunur. İyi bünyeli yüksek M.S.K.'ne sahip yüksek yada çok yüksek organik maddeli, tuzsuz düşük CaCO3 içerikli ve pH ca asit ve hafif alkali topraklar üzerinde yayılış gösterirler. Fitososyolojik olarak quercetalia (ea) ilicis'e bağlıdırlar. Alyans düzeyinde bir yorum yapmak güçtür. Zira araştırmamıza almamız yaklaşık olarak oleoceratonion ile quercion illicis'in kesişme noktasında bulunduğundan birlik her iki alyansın da karakteristiklerinden bazılarını içerir. Pinus brutia birliği: yaklaşık 100 ile 850-900 m.ler arasında yayılış gösterir. Nispeten iyi bünyeli yüksek M.S.K.'lı organik maddece zengin, tuzsuz CaCO3 içerikleri çok düşük ve nötr pH li topraklarda bulunur. Fitososyolojik olarak quercetalia (ea) ilicis'e dahildirler. Ancak alyans düzeyinde yorum yapmak güçtür. Zira bunlarda bir önceki birlik gibi hem oleo-ceratonion ve hem de qurcion ilicis alyanslarına ait karakteristikler içermelerine karşın yine de bunlar pek fazla ve sık değildir. Pinus nigra subsp pallasiana birliği. Yaklaşık 900 m.den sonra bulunurlar. İyi bünyeli yüksek M.S.K.'li organik maddece zengin, tuzsuz, CaCO3 içeriği çok düşük ve zayıf asit veya nötr pHlı topraklar üzerinde yayılış gösterirler. Çok sayıda endemik tür tarafından karakterize olan birlik querco-cedretalia libani'nin adenocarpo-pinion alyansına yakın görünür. Öte yandan hidrofil vejetasyona gelince, araştırma alanımızdaki Karagöl ve ikizgölde bu vejetasyonla ilgili en belirgin topluluk pharagmites autralis topluluğudur. Her 2 gölde de bu topluluk seksesyonun kamış-bataklık aşamasını oluşturur. Ayrıca yine süksesyon açısından bu göllerdeki aşamalar şöyledir: Karagöl'de suya batık aşamada potamogeton lucens, Potamogeton crispus ve Myriophyllum spicatum baskın türlerdir. Suda yüzen aşamaya rastlanmaz. Yukarıda da değindiğimiz gibi kamış-bataklık aşamasını Phragmites australis oluşturur. Araştırma alanımızda yaptığımız floristik çalışmalar sonunda Pteridophyta ve Spermatophyta divizyonlarına ait 87 familyadan toplam 725 takson saptanmış bulunmaktayız. Familyalardan en fazla takson içeren %14,42 ile Leguminosae'dir. Taksonların büyük kısmı Akdeniz ve Doğu Akdeniz elementidir. Endemizm oranı ise %4,85 olarak bulunmuştur

    Effects of electromagnetic fields produced by high voltage transmission on physiology of Juglans regia L. and Cerasus avium L. Moench

    No full text
    Y;uuml;ksek gerilim hattının, elektromanyetik alanlarına maruz kalmış olanJuglans regia L. (ceviz) ve Cerasus avium L. Moench (kiraz) bitkilerinin hormon i;ccedil;erikleri ve bitkilerin fizyolojisi ;uuml;zerine etkileri incelenmiştir. Sonu;ccedil;larımızda, Absisik asit (ABA) i;ccedil;eriği artarken, gibberellik asit (GA3) miktarı azalmış, klorofil a ve b i;ccedil;eriklerinde de bir azalış olduğu kontrol grubu ile karşılaştırıldığında g;ouml;zlenmiştir. İndole-3-asetik asit (IAA) miktarı Juglans regia ;amp;#8216;da artış ve Cerasus avium;amp;#8217;da bir azalış ile t;uuml;re ;ouml;zg;uuml;n bir ;ouml;zellik sergilemektedir. Fizyolojik etkilerine g;ouml;re y;uuml;ksek voltajın b;uuml;y;uuml;me ve gelişme ve yaprak kalınlığı ;uuml;zerine negatif etkileri vardır ve bitkilerin yaprak anatomilerinde yaprak mezofili daha yoğun paketlenmiş mezofil olarak modifikasyonlar g;ouml;stermektedir. Sadece Cerasus avium L. Moench yaprak anatomik enine kesitlerinde yağ h;uuml;crelerinde artış g;ouml;zlenmektedir.We studied the hormone contents of Juglans regia L. (walnut) and Cerasus avium L. Moench (cherry) exposed to electromagnetic fields of high voltage transmission line and the effects of the exposure on the physiology of plants. While an increase was observed in abscisic acid (ABA) contents, decreases were observed in gibberellic acid (GA3) contents and in the chlorophyll a, b quantities of these plants, compared to the control groups. The indole-3-acetic acid (IAA) content exhibited a species specific property with an increase in Juglans regia and a decrease in Cerasus avium plants. According to physiological effects, high voltage had negative effects to the growth and development of the plants and their leaf thickness and leaf mesophyll show modifications as densely packed mesophyll in leaf anatomies of plants. Oil cell increases were observed only in the anatomical cross sections of leaves of Cerasus avium L. Moench
    corecore