Study of generalised strength characteristics of granular soils in a three dimensional apparatus

Imperial Users onl

Behaviour of a Watertight Anchored Retaining Wall in Soft Soil Conditions

A watertight prestressed anchored retaining wall was used in an excavation in Marmaris, a town located on the Southwest coast of Turkey due to presence of high water level and soft soil conditions. Following a detailed geotechnical investigation an analysis of the retaining system was performed by Plaxis Finite Element Program. The analysis consisted of stage construction simulating the real case. The behaviour of the watertight pile wall was monitored by means of inclinometric measurements. The paper describes the overall stability problems disclosed by Plaxis finite element and Slope-W slope stability programs and their remediation and the problems encountered during construction and inclinometric measurements. The lateral displacements of the retaining wall obtained in the analyses are compared with the inclinometric measurements taken during the excavation program

Contrubition of Laparoscopic Level Determination on Hirschsprung Disease Diagnosis and Management

Aim:Laparoscopic-assisted transanal pull-through (LATP) is a procedure that has gained increasing popularity in the management of Hirschsprung’s disease. The purpose of this study was to compare outcomes of patients treated with LATP and transanal pull-through (TPT).Methods:Records of 45 patients with Hirschsprung’s disease who underwent surgery between 2006 and 2017 were retrospectively evaluated.Results:LATP was performed in 16 patients [13 male (81%), three female (19%)]. The median age of the patients was four months (7 days-84 months). Twenty nine patients [21 male (72.4%), eight female (27.6%)] underwent TPT. The median age of the patients was 11 months (10 days-90 months). The mean time to start feeding in LATP and TPT groups was two days (one-three days) and 2.6 days, respectively (p=0.074). The mean operative time was 2.6 hours in the LATP group (two-four hours) and 2.7 hours in the TPT group (p=0.971). The mean length of hospital stay in for LATP and TPT groups was 4.8 days (two-nine days) and six days (3-14 days), respectively (p=0.305).Conclusion:The advantages of LATP include multiple sample collection from several segments of the colonn at the same time as well as shorter time to frozen section diagnosis. In addition, the possibility of intraabdominal dissection allows transanal surgery to be faster and more effective

Usedanje šibko cementiranega tufa

Weakly cemented tufas are sand and silt size soils that are weakly bonded with thin films of carbonate cement. The void ratio is rather high and equal to approximately 1.2. Collapse occurs as a result of the destruction of the weak bonds upon loading and/or wetting. The index properties and the collapse potential (Cp) of tufa were determined in the laboratory. In the determination of the collapse-potential values the single-ring oedometer method was considered to be a suitable and simpler tool. In plotting the oedometer test results the use of a natural scale was preferred over a logarithmic scale so that the void ratio-pressure relationship is polynomial. Under loading the soil settles with the natural water contenthowever, saturation increases the collapse that is initially triggered by the pressure increase. The pressure level is a significant parameter in the magnitude of the collapse and therefore in the total settlement. The settlement of foundations due to a collapse of the soil structure can be estimated directly using the oedometer test results and empirically using the index properties, like the initial void ratio (e0), the difference in the fine content between the dry and the wet sieve analyses (PFAW) and the natural unit weight. A comparison of the direct and empirical approaches yielded a good agreement.Šibko cementiran tuf je zemljina z velikostjo zrn peska in melja, ki so šibko povezana s tankimi plastmi karbonatnega cementa. Količnik por je dokaj velik, okoli 1,2. Zrušitev teh zemljin se pojavi kot rezultat popuščanja rahlih vezi zaradi obtežitve ali namočenosti. Njihove indeksne lastnosti in zrušitveni potencial smo določili v laboratoriju. Pri določanju vrednosti zrušitvenega potenciala smo uporabili edometrsko metodo, s tem da smo pri risanju rezultatov testov privzeli naravno skalo in ne logaritemske, tako da je razmerje med količnikom por in tlakom polinomsko. Pri obremenitvi se naravno vlažna zemljina posede, poveča se zasičenost in s tem obseg zrušitve. Pritisk je pomemben parameter pri obsegu zrušitve in s tem tudi pri celotnem posedku. Posedanje temeljev zaradi zrušenja zemljinske strukture lahko neposredno ocenimo iz rezultatov edometrskih testov in empirično z uporabo indeksnih lastnosti kot so začetni količnik por, razlika v fini sestavi med suho in mokro sejalno metodo in prostorninska teža. Primerjava med direktnimi in empiričnimi pristopi je pokazala precejšnje ujemanje

Daneli Dolgu-Killi Zemin Kontaklarında Kayma Mukavemeti Parametrelerinin Saptanması

Daneli dolgu-killi zemin kontağında meydana gelen kaymalar bugünün geoteknik mühendisliği konuları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu tip kaymalarda, kayma mukavemeti parametrelerinin nasıl seçileceği konusunda kabul görmüş bir metot bulunmamaktadır. Daneli dolgu ve killi zemin kontakları geoteknik mühendisinin çok sık karşılaştığı durumlardandır. Barajlarda, yol dolgularında ve bunun gibi birçok alanda killi zemin üzerine dolgu uygulanmakta ve bu iki farklı zeminin kontağındaki hareketlere çok sık rastlanmaktadır. Oluşabilecek şev hareketleri, ciddi maddi kayıplar doğurabilmektedir. Bu tip kontakların şev stabilitesi açısından çalışılabilmesi için doğru parametreler seçilmesi gerekmektedir. Bu yüzden, seçilecek parametrelerin güvenilirliği son derece önem arz etmektedir. Bu proje, daneli dolgu-killi zemin kontağı kayma mukavemeti parametrelerinin saptanmasını amaçlamaktadır. Bu amaçla, Maden Mühendisliği bünyesinde bulunan büyük kesme kutusu kullanılacak ve daneli dolgu-killi zemin kontakları üzerinde çok sayıda deney yapılacaktır. Kayma mukavemeti parametreleri küçük kesme kutuları kullanılarak bulunmaktadır. Daneli dolgu-killi zemin kontakları için küçük kesme kutularında elde edilecek sonuçların doğruluğu konusunda bir araştırma bulunmamaktadır. Bu yüzden, büyük kesme kutusunda yapılacak deneyler küçük kesme kutusunda tekrarlanacak ve küçük kesme kutusundan elde edilen sonuçların doğruluğu kontrol edilecektir. Kutu boyutu etkisi konusunda korelasyonlar geliştirilmeye çalışılacaktır. Böylece bu tip kontaklarda küçük kesme kutusu sonuçları kullanılabilecek ve doğru parametreler kısa bir zamanda saptanıp büyük bir avantaj elde edilecektir. Konunun önemi ve sıkça karşılaşılması, kullanılacak parametrelerin güvenilirliği konusunu daha da önemli hale getirmektedir. Karşılaşılabilecek stabilite problemleri neticesinde maddi kayıpların oldukça yüksek olması konunun önemini arttırmaktadır. Bu tip kontaklarda detaylı çalışmaların olmaması, bu çalışmanın sonuçlarının dünya literatürü açısından da önemli olacağını düşündürmektedir. Özetle bu proje kil- kaya dolgu kontağının kayma dayanımını ve ayrıca ince- iri daneli malzemeler içeren zeminlerin kayma dayanımını kontrol eden iri dane yüzdesi gibi faktörleri incelemeyi planlanmaktadır

İzmir' de üretilen bozaların kimyasal bileşimi üzerine bir araştırma

In this study .analysis of dry matter, total sugar, ash, total acid, volatile acid, pH, ethylalcohol and methyl alcohol were carried out on bozas supplied from different markets in izmir.The results reviewed to the boza standart of Turkish Standarts Instituon.Araştırmada izmir ilinde farklı satış yerlerinden sağlanan bozalarda kuru madde, toplam şeker, kül, genel asit ,uçar asit, pH, etil alkol ve metil alkol analizleri yapılmıştır.Elde edilen sonuçlar TSE Boza standartına göre irdelenmiştir

Coexistence of Ankylosing Spondylitis and Multiple Sclerosis: Trigger with TNF-alpha Antagonist Therapy or Coincidental?

WOS: 000487283000017