7 research outputs found

    Elastik basınçlı çorap uzunluğunun ameliyat sonrası derin ven trombozunu önlemeye etkisi

    No full text
    Bu araştırma, elastik basınçlı çorap uzunluğunun ameliyat sonrası derin ven trombozunu önlemeye etkisini değerlendirmek amacıyla planlanmış prospektif randomize bir çalışmadır. Araştırma; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Üroloji Kliniği’nde Eylül 2010- Haziran 2011 tarihleri arasında yürütülmüştür. Radikal prostatektomi ve üriner diversiyon yapılan 44 hasta örneklemi oluşturmuştur. 22 hastaya diz altı elastik basınçlı çorap, 22 hastaya da uyluk boyu çorap giydirilmiştir. Verilerin toplanmasında Hasta Tanılama Formu, Hasta Eğitim Kitapçığı, Derin Ven Trombozu Semptom Formu, Alt Ekstremite Derin Ven Sistemi Renkli Doppler Ultrasonografi Sonuçları, Hasta Memnuniyet Formu kullanılmıştır. Araştırmanın uygulanması için etik kurul izni, kurumdan yazılı izin ve araştırmaya katılan hastalardan bilgilendirilmiş sözel ve yazılı onam alınmıştır. Araştırma kapsamına alt ekstremite derin ven sistemi renkli doppler ultrasonografide DVT tespit edilen, masif ödem ve venöz yetersizliği olan hastalar dahil edilmemiştir. İki grubun homejenliğinin sağlanması için yaş, eğitim ve çalışma durumu, sigara içme, ameliyat ve DVT öyküsü, soygeçmişte DVT, kalp yetersizliği, MI, varis, trombofili, tıbbi tanı, yapılan ameliyat, anestezi tipi, ameliyat pozisyonu, ameliyat süresi, trombosit ve PTZ değeri, antikoagulan tedavi süresi, mobilizasyona başlama zamanı, çorap kullanma süresi açısından eşleştirilmiştir. Verilen istatistiksel analizinde; Ki-kare testi, student t, Mann Whitney-U ve tekrarlı ölçümlerde varyans analizi kullanılmıştır. Çalışmaya alınan hastaların tamamı erkek olup; diz altı ve uyluk boyu çorap grupların yaş ortalaması =61.72±9.05 yıl ve =62.13±7.02 yıldır. Gruplarda ameliyat süresi sırasıyla 174.31±68.64 dakika ve 177.38±72.89 dakikadır. Elastik basınçlı çorap kullanım süreleri sırasıyla 6.09±1.30 gün ve 6.18±1.4 gündür. Taburcu olmadan önce yapılan alt ekstremite renkli doppler ultrasonografi sonucuna göre her iki grupta yer alan hastaların hiç birinde derin ven trombozu saptanmamıştır. Derin ven trombozu septomları üç farklı zamanda değerlendirildiğinde çok az sayıda hastada yaşandığı ancak hiç birinde DVT tanısının doğrulanmadığı görülmüştür. Hastaların memnuniyet durumları değerlendirildiğinde, verilen eğitim, erken mobilizasyon ve kullandıkları elastik basınçlı çoraba yönelik memnuniyetlerinin yüksek olduğu görülmüştür. Elastik basınçlı çoraptan kaynaklanan rahatsızlıklar incelendiğinde diz altı çorap grubunda sıkma hissinin %22.7, sıcaklık hissinin %27.3, ciltte kuruluğu %13.6 olduğu, uyluk boyu çorap grubunda aşağı doğru kayma durumu ve sıcaklık hissinin %22.7, kaşıntı hissinin %18.2, doku yaralanması, hassasiyetin %13.6 oranında yaşandığı görülmüştür. Yaşanan rahatsızlıklara göre iki grup arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Sonuç olarak; ameliyat sonrası DVT’yi önlemede diz altı ve uyluk boyu elastik basınçlı çorap arasında fark olmadığı ancak kullanım kolaylığı, hasta konforu, olası komplikasyonların önüne geçmek için diz altı elastik basınçlı çorabın ameliyat sonrası kullanımını önermekteyiz

    Hemşirelerin ve hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünme eğilimlerinin değerlendirilmesi

    No full text
    Objective: This research has been aimed to evaluate the critical thinking dispositions of nurses and nursing students;amp;#8217; This is a descriptive study . Method: The sample for the study consisted 143 nurses who are graduated with on bachelor of science degree in nursing and 56 fourth years students studying. The data have been collected with the Descriptive Information Form and the California Critical Thinking Disposition Inventory in 2005 years. Data evaluated by using t-test, ANOVA, chi-square and correlation. Results: In the study, it has been found that the critical thinking dispositions of nurses (261.1;plusmn;23.4) and nursing students (277.0;plusmn;19.7) are moderate level. This research has significantly indicated that the students;amp;#8217; total scores with sub-scale scores of the open-mindedness, truth seeking, systematicity, and inquisitiveness are higher than the nurses;amp;#8217;. Nurses who have participated at least one activity or more in out institutions, have had a high mean total points than those have not participated. Conclusion: To be able to improve the critical thinking, there should be used educational models and techniques that provide or trigger thinking, and institutional politics including training and practice that give nurses chance to improve their critical way of thinking during occupational life should be maintained.Amaç: Tanımlayıcı türdeki bu araştırmada, hemşirelerin ve hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünme eğilimlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Örnekleme, lisans mezunu 143 hemşire ve dördüncü sınıftaki 56 öğrenci alınmıştır. Veriler, Tanıtıcı Bilgi Formu ve Kalifornia Eleştirel Düşünme Eğilim Ölçeği ile 2005 yılında toplanmış ve t testi, varyans, ki-kare ve korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin (261.1±23.4) ve hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünme eğilimi (277.0 ± 19.7) orta düzeyde bulunmuştur. Öğrencilerin toplam puanı ile açık fikirlilik, doğruyu arama, sistematiklik, meraklılık alt ölçek puanları, hemşirelerden anlamlı olarak yüksektir. Hemşirelerden kurum dışı bilimsel etkinliklere bir ve daha fazla katılanların hiç katılmayanlara göre toplam puan ortalamaları anlamlı olarak yüksektir. Sonuç: Eleştirel düşünme eğiliminin geliştirilebilmesi için eleştirel düşünmeyi sağlayan eğitim modellerinin ve tekniklerin kullanılması ve hemşirelerin mesleki yaşamlarında eleştirel bakış geliştirmelerine fırsat sağlayacak kurumsal politikaların sürdürülmesi önerilmektedir

    Determination of pain in muscoloskeletal system reported by office workers and the pain risk factors

    No full text
    Objectives: This research was conducted as a cross-sectional descriptive study aimed at determining the existence of pain in the musculoskeletal system among office workers and the reasons for it. Material and Methods: The sample consisted of 528 office workers. Collection of data was achieved using a questionnaire prepared by the researchers in line with information from the literature. Results: The male and female office workers most frequently complained of pain in the lower back (55.1%), neck (52.5%) and back (53%). It was seen that out of the variables relating to the work environment, those which had the most significant effect on muscular-skeletal system pain were sitting at the desk for a long time without a break, working sitting on a chair that supported only the lumbar area and the arms, having the computer mouse at a distance from the keyboard, having the head inclined at 45° when working, working holding both forearms above the level of the desk, not taking exercise in daily life, and having a moderate or extremely stressful workplace (p < 0.05). Conclusions: The conclusion has been reached in this study that in order for office workers not to suffer musculoskeletal system pain, it is very important that the working environment should be ergonomically arranged and that various measures should be taken to ensure healthy life behavior. Int J Occup Med Environ Health 2018;31(1):91–11

    Pressure sore prevention and treatment knowledge of nurses

    No full text
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelerin hospitalize edilen hastalarda bası yarasını önlemeye ve yönetmeye yönelik bilgi düzeylerini ve etkileyen faktörleri belirlemektir.Gereç ve Yöntem: Bu tanımlayıcı kesitsel araştırma, Zonguldak'taki üniversite ve devlet hastanelerinde çalışan 523 hemşire ile gerçekleştirildi. Veriler, Avrupa Basınç Ülseri Danışma Paneli ve Ulusal Basınç Ülseri Danışma Paneli rehberlerine dayanılarak geliştirilen anket ve kişisel bilgi formu kullanılarak Mart-Mayıs 2014 tarihleri arasında toplandı. Veriler; bağımsız değişkenlerde t testi, tek yönlü ANOVA, Kruskal Wallis testi ve Pearson Korelasyon testleri kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Hemşirelerin bası yarası önleme ortalama bilgi puanı 15.63±1.82 idi. Hemşirelerin bası yarasını yönetme bilgi puanı 15.69±2.01 idi. Devlet hastanesinde ve dahili birimlerde çalışan ve hizmet içi eğitim alan hemşirelerin bası yarasını önlemeye yönelik bilgi puanı anlamlı şekilde yüksekti (p<0.05). Devlet hastanesinde ve acil birimlerde çalışan ve hizmet içi eğitim alan hemşirelerin bası yarasını yönetmeye yönelik bilgi puanı anlamlı şekilde yüksekti (p<0.05). Hemşirelerin yaşı, çalışma yılı, çalıştığı birim, cinsiyeti ve bilgi kaynakları basınç yarasını yönetmeye yönelik bilgi puanı ile anlamlı ilişki gösterdi (p<0.05).Sonuç: Hemşirelerin bası yarasını önlemeye ve yönetmeye yönelik bilgisi orta düzeyde idi. Bilgi puanları hemşirelerin özelliklerinden anlamlı şekilde etkilenmişti. Bu bulgular bu alandaki çalışmalara ve eğitim stratejilerine katkı sağlayacaktır.The aims of the study were to determine nurses' level of knowledge of pressure sore prevention and treatment on the hospitalized patients and affecting factors. Material and Methods: This descriptive, cross-sectional study was conducted on 523 nurses working in a university and state hospitals in Zonguldak. Data were collected between March and May 2014, using a personal information form, questionnaire which was developed based on European Pressure Ulcers Advisory Panel and National Pressure Ulcers Advisory Panel guidelines. Data were analyzed by Independent samples t test, One way ANOVA, Kruskal-Wallis, and Pearson correlation tests. Results: The mean knowledge score about prevention of pressure sore of the nurses was 15.63±1.82. The mean knowledge score about management of pressure sore of nurses was 15.69±2.01. The knowledge scores about prevention for pressure sore were significantly increased among nurses worked in state hospital and medical department, attended in-service training (p<0.05). The knowledge scores about management for pressure sore were significantly increased among nurses worked in state hospital and emergency department, attended in-service training (p<0.05). The mean age, working years, gender, department, knowledge sources of nurses showed significantly an association with knowledge score of management for pressure sore (p<0.05). Conclusions: Knowledge about pressure sore prevention and management of nurses was moderate level. The knowledge scores were significantly affected by the nurses' characteristics. These results will contribute to studies and education strategies in this area
    corecore