30 research outputs found

    ÇEVRE EĞİTİMİNDE KAMUSAL HALKLA İLİŞKİLER VE STK'LAR İLE İŞBİRLİĞİ

    Get PDF
    Hemen herkesin hayatını etkileyen çevre kirliliği ve çevre sorunlarının çözümü için toplumsal sorumluluk paylaşımına ve bunun için de kişilerin konu ile ilgili duyarlılık ve farkındalığının artırılmasına ihtiyaç vardır. Halkla ilişkiler etkinlikleri hem halkın bilgi ve bilinç düzeyinin yükseltilmesine hem de toplumun en geniş kesimlerine ulaşılabilmesi için alanda faaliyet gösteren başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere tüm tarafların desteğinin sağlanması ve artırılmasına katkıda bulunabilir. Bu çalışma, çevre eğitimi ve çevrenin korunması gibi kamunun desteği olmadan başarı şansı bulunmayan bir konuda halkla ilişkiler etkinliklerinin kullanımının ve alandaki sivil toplum kuruluşları ile işbirliğinin önemini örnek bir proje üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır

    TÜRKİYE'DE 1990 SONRASI ÇEVRE POLİTİKALARININ SEÇİM BEYANNAMELERİNE YANSIMALARI

    Get PDF
    Ülkemizde çevre farkındalığının 1970’li yıllarda artışından söz edilebilirse de çevre, siyasi partilerin söylem ve gündemlerine daha sonraki yıllarda girmiştir. Çevre kirliliğinin artışına paralel olarak dünya genelinde giderek daha fazla tartışılan bir konu olan çevre ve çevrenin korunması 1990’lı yıllardan itibaren siyasi gündemin daha önemli bir parçası ve siyasi partilerin daha fazla üzerinde durdukları bir konu haline gelmiştir. Genel ve yerel seçimler öncesinde açıkladıkları beyannamelerle bir konu ile ilgili yaptıklarını ve yapacaklarını yani hizmetlerini ve vaatlerini kamuoyu ile paylaşan siyasi partilerin beyannamelerde bir konuya yer verip vermemelerinin yanı sıra ne ağırlıkta yer verdikleri de önem taşır. Çünkü partilerin seçim sürecinde üzerinde durdukları konuların kamusal gündemin üst sıralarına taşınma ihtimali de artacaktır. Çevre sorunlarının çözümünde önemli aktörler olan siyasi partilerin seçim beyannamelerindeki çevre bölümlerinin genel bir portresini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, 1990 yılı sonrasında gerçekleştirilen genel ve yerel seçimlerde siyasi partilerin seçim beyannameleri, çevre konularına verdikleri önem bakımından incelenmiştir

    Communication Skills of Library Staff: A Cognitive Study of Turks Using Library Services in Canada

    No full text
    Throughout the historical ages, migration movements have occurred due to different reasons such as wars, internal disturbances, environmental disasters, economic depressions, technological developments, and education. Efficient integration of individuals into society as a result of migration depends on the development of a multicultural perspective. Libraries are among the leading institutions today in terms of recognizing different cultures. Libraries serve everyone in society without any discrimination. In multicultural societies, immigrants can quickly and easily access all kinds of information they need from cultural libraries and information centers so that they can adapt to their new places and get equal service in cultural and social fields. For instance Canada, which is an example of a multicultural society, people who have been in the country were interviewed in the study aiming to evaluate the communication skills of staff working in library services. The data obtained with the semi-structured interview technique were subjected to thematic analysis. As a result of the analysis, a total of seven sub-themes were determined with two themes, ‘Library Services' and ‘Communication Skills'

    Images, Icons, Myths and Deniz's in the Written Press

    No full text
    1960'ların öğrenci hareketlerini efsaneleştirme ve liderlerini mitleştirme medyada özellikle 1990'lar sonrası dönemde hızlanmış ve yaygınlaşmıştır. Bu süreçte medyanın değişen mülkiyet yapısıyla artan ticarileşme ve magazinelleşmenin medya içeriklerine yansımasının önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Mitleştirmenin üzerinde en yoğun şekilde işlediği akla gelen ilk isim de 1960'ların öğrenci lideri Deniz Gezmiş'tir. Bu çalışmada, medyanın mitleştirme pratiklerini anlamak amacıyla Deniz Gezmiş'in idamından bugüne 10 yıllık periyotlar halinde 8 gazetedeki haber ve köşe yazıları Mitchell'in imge/imaj soyağacındaki 5 imgeye göre incelenmiştir. Haber ve köşe yazıları, yazılarda kullanılan metaforlar çözümlenerek mitleştirmenin yöntem ve stratejileri ortaya konulmaya çalışılmıştır.Mythicizing the student movement and the leaders of the 1960s in the media has increased and widespread, especially after 1990s. It is possible to say that reflection of the increasing commercialization and magazinization of the media depending on the changing ownership structures to the media contents has a significant impact on this situation. Deniz Gezmiş who is the student movement leader of the 1960s' is one of names that come to mind first and has been exposed to mythicizing the most. In this study, the news and the columns in 8 newspapers were examined in 10-year periods from the date of the execution of Deniz Gezmiş according to the Mitchell's images family tree in order to understand the mythicizing practices of the news media. The mythicizing methods and strategies were tried to be explained through analysis of the news and columns and the metaphors passing in them

    In-class communication of disabled students: Ideas of primary school teachers on inclusive education in Niğde

    No full text
    Günlük hayatta tüm bireyler için sosyalleşmek ve onun temel yolu olan iletişim olgusu kaçınılmazdır. Toplumun önemli bir parçası olan engelli birey ve öğrenciler de topluluk içinde iletişim kurmaya ihtiyaç duyarlar ancak engelli çocuklar, bu süreçte çeşitli sosyalleşme ve eğitim sorunları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Engelli çocukların eğitimde yaşadıkları kısıtlılıkları ortadan kaldırmayı ya da en azından azaltmayı amaçlayan engelli kaynaştırma eğitimi, engelli çocukların eğitim fırsatlarından faydalanmalarını sağlamaya yöneliktir. Engelli çocukların kendilerini ve becerilerini geliştirebilecekleri bir eğitim ortamına sahip olmalarında öğretmenin öğrenci ile sınıf içindeki, veli ile sınıf dışımdaki doğru ve sürekli iletişimi hayati bir rol oynar. Niğde ili örneğinde ilköğretim sınıf öğretmenlerinin engelli öğrenciler ve kaynaştırma eğitimine dair görüşlerini anlamayı amaçlayan bu çalışmada toplam 12 öğretmen ile görüşülmüş ve görüşmeler tematik analize tabi tutulmuştur. Analiz neticesinde, “rahatsızlık duyma”, “iletişime açıklık” ile “farklı eğitim ortamı” olmak üzere öğretmenlerce sık ifade edilen üç tema belirlenmiştir.In every day life, for all individuals socialization and communication as its basic way are inevitable. Disabled individuals and also students who are an important part of the society need to communicate within the community. However, disabled children face with various socialization and education problems in this process. Disabled inclusive education which aims at eliminating or at least reducing the problems of children with disabilities, intends to enable those children to benefit from educational opportunities. For an educational environment which disabled children can develop themselves and their skills, the right and continuous communication of the teacher with the student in the classroom, with the parents outside the classroom, plays a vital role. In this study which aims to understand ideas of the primary school teachers about disabled students and also inclusive education in the sample of Niğde, a total of 12 teachers were interviewed and interviews were subjected to thematic analysis. As a result of the analysis, three themes which are frequently mentioned by teachers, have been identified as “feeling discomfort”, “communication openness” and “different educational environment”

    2017 TÜRKİYE – ABD VİZE KRİZİ HABERLERİNE YÖNELİK ÇERÇEVE ANALİZİ

    No full text
    Ülkeler arasında yaşanan diplomatik krizler, hem iç hem de dış politikayı ilgilendiren konulardır. Kriz dönemlerinde ülkeler mesajlarını iletmek üzere karşılıklı olarak açıklamalar yapar ve çeşitli tedbirler alırlar. Birbirlerini uluslararası alanda tanıyan ve resmi olarak ilişkilerin yürütülmesinde diplomasi mekanizmasını kullanan devletlerin ilişkilerinde, özellikle kriz dönemlerinde söylem ve görüntüler değişmektedir. Bu aşamada; medyanın oluşturduğu haber içerikleri ve kriz taraflarının medya üzerinden yürütmeye çalıştığı diplomasi trafiğinin öneminin yadsınamaz olduğu düşünülmektedir. ABD ile Türkiye arasında yaşanan 2017 yılı Vize Krizi’ne dair haberlerin söylemini analiz etmeyi amaçlayan bu çalışmada; belirlenen anahtar kelimeler dâhilinde taranan 4-11 Ekim 2017 tarihleri arasındaki toplam 43 haber analiz edilmiştir. Araştırma mecrası olarak seçilen yazılı basın yani gazeteler halen insanların yurt içi ve yurt dışındaki olaylara dair bilgi edindikleri araçların başında gelmektedir. Araştırmada krizle ilgili haberler Pan ve Kosicki’nin (1993) Sözdizimsel Yapılar, Senaryo Yapıları, Tematik Yapılar ve Retoriksel Yapılar olmak üzere birbirleriyle ilişkili dört farklı yapının ortaya konulmasına dayanan çerçeve analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma sonuçları, olayın Türkçe gazetelerde “kriz” olarak nitelendiği ve haber çerçevelerinin de başlıklardan itibaren bu yönde çizildiğini buna karşın İngilizce gazetelerde “kısıtlama” olarak nitelendiğini göstermektedir. İkna amaçlı benzer retoriksel araçlara başvurulan haberlerde iki ülke arasındaki gerginliğin sebeplerine dair de benzer argümanlar öne sürülmektedir

    ELECTION STATEMENTS AS A PUBLIC RELATIONS TOOL: A REVIEW ON 2000’s

    No full text
    Demokrasinin kurumsallaşması, teknolojideki ilerlemeler ve insan ilişkilerinin karmaşıklaşması gibi gelişmeler, insanların belli bir konuda ikna edilmesi için kullanılan yöntem ve teknikleri de etkilemiştir. Demokrasi sayesinde seçme ve seçilme hakkını kazanan, teknolojik gelişmelerle bilgiye erişimi kolaylaşan insanları etkilemek ve ikna etmek için baskı, zor kullanma ve tek yönlü bilgi aktarımından; karşılıklı iyi niyet, hoşgörü ve iki yönlü iletişimi temel alan yöntemlere doğru bir dönüşüm yaşanmıştır. Demokrasi ile seçme ve seçilme hakkına sahip olan bireylerin belli bir görüş ya da düşünce ekseninde ikna edilmesi ihtiyacı, halkla ilişkiler gibi hedef kitleyi ön plana alan uygulamaların siyasal iletişimde kullanılması gerekliliğini ve ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. İki yönlü iletişimle hedef kitlelerle iyi niyete dayanan ilişkiler kurulmasını temel alan bir ikna yöntemi olarak halkla ilişkiler, zamanla siyasal alanda sıklıkla başvurulan bir faaliyet haline gelmiştir. Siyasal iletişim açısından halkla ilişkilerin başvurduğu yöntemlerden biri kamunun bilgilendirilmesidir. Seçim beyannameleri de son dönemde öne çıkan bilgilendirme araçlarından biridir. Bu çalışmada, 2002-2016 yılları arasında Türkiye'de gerçekleştirilen genel seçimler sonucunda TBMM'de temsil edilen partilerin seçim beyannameleri incelenmiştir. Çalışmada, seçim beyannamelerinin siyasi partilerin halkla ilişkilerinde önemli bir tanıtma ve bilgilendirme aracı olduğu ancak parti politikası ve ülkenin sosyal iklimi başta olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olarak söylemsel farklara sahip bulundukları sonucuna ulaşılmıştırInstitutionalization of the democracy, technologic progress and complexity of human relations have been transformed methods used for persuasion of people. It has been emerged the need for the methods based on mutual goodwill, understanding and two-way communication instead of pressure, force and one-way informing for persuasion of the people who gain the right to vote and be elected with democracy and also more informational opportunity via technology. Public relations as a persuasion method based on the mutual relations and two-way communication has become an activity that is preferred frequently in the political arena by the time. One of the methods which is applied by public relations in political communication is the publicity. Election statements are one of the important tools for publicity. In this study, election statements of the political parties which were represented in the Parliament according to the results of the general elections held in Turkey between the years 2002-2016 were examined. In the study, it has been concluded that election statements are important information tools in the public relations of political parties but have rhetorical differences depending on several factors such as party policies and social atmosphere of the countr

    ÇİZGİ FİLMLERDEKİ ŞİDDET İÇERİĞİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

    No full text
    The first years of childhood are the most productive time for learning. Everything learned by children in this period has been accompanied throughout their entire lives. Children who spend most of their time in front of television screen have been confronted with colorful imaginary heroes in cartoons. Violence, which is an important problem nowadays, has been easily transferred to children by the cartoons. Cartoon violence can affect children’s whole life. The aim of this study is to understand the impact of physical and symbolic violence on cartoons on children. Indirect observation and interview methods were used in the study. Firstly children were watched a cartoon episode in a kindergarten and then while watching and afterwards they were observed in order to try to examine the changes of their movements. After watching the children were asked about the violence cartoon

    REFLECTIONS OF THE POST- 1990'S ENVIRONMENTAL POLICIES TO THE ELECTION STATEMENTS IN TURKEY

    No full text
    Ülkemizde çevre farkındalığının 1970'li yıllarda artışından söz edilebilirse de çevre, siyasi partilerin söylem ve gündemlerine daha sonraki yıllarda girmiştir. Çevre kirliliğinin artışına paralel olarak dünya genelinde giderek daha fazla tartışılan bir konu olan çevre ve çevrenin korunması 1990'lı yıllardan itibaren siyasi gündemin daha önemli bir parçası ve siyasi partilerin daha fazla üzerinde durdukları bir konu haline gelmiştir. Genel ve yerel seçimler öncesinde açıkladıkları beyannamelerle bir konu ile ilgili yaptıklarını ve yapacaklarını yani hizmetlerini ve vaatlerini kamuoyu ile paylaşan siyasi partilerin beyannamelerde bir konuya yer verip vermemelerinin yanı sıra ne ağırlıkta yer verdikleri de önem taşır. Çünkü partilerin seçim sürecinde üzerinde durdukları konuların kamusal gündemin üst sıralarına taşınma ihtimali de artacaktır. Çevre sorunlarının çözümünde önemli aktörler olan siyasi partilerin seçim beyannamelerindeki çevre bölümlerinin genel bir portresini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, 1990 yılı sonrasında gerçekleştirilen genel ve yerel seçimlerde siyasi partilerin seçim beyannameleri, çevre konularına verdikleri önem bakımından incelenmiştir.Although it might be mentioned an increase of the environmental awareness in the 1970s in Turkey, environment has entered into the discourses and agendas of the political parties afterwards. Environment and environmental protection which are muchdiscussed issues parallel to the increase in environmental pollution worldwide, have become more important parts of the political agenda and also moe important topics which political parties overemphasized since the 1990s. Political parties make public what they have done and what they will do in other words their activities and promises about a social issue in their election statements. In this regard, it is important if the parties make mention of an issue and also how much place was given it in the election statement. Inasmuch as issues mentioned in the statements have more chance to be ranked with the agenda. In this study, which aimed to reveal a general portrait of the environment related parts of election statements of the political parties which are basic actors in the solution of the environmental problems, the election statements of the political parties which are declared in the general and local elections held after 1990 were examined in terms of their importance to environmental issues
    corecore