18 research outputs found

    The importance of green places in decreasing the urban temperature in Batman

    Get PDF
    Günümüz büyük kentlerinde yeşil alanların ve buharlaşma yüzeylerinin azalması; beton ve asfaltla kaplanmış yüzeylerin, yapısal alanların artması ve bu alanlarda kullanılan yapı malzemelerinin sıcaklığı daha iyi iletme ve yüksek sıcaklık depolama özelliklerine sahip olmaları gibi nedenlerle meteorolojik parametreler değişerek yerel ve bölgesel ölçekte iklim değişimine neden olmakta; büyük kentler kendilerine özgü iklimleri olan ve bu kentlerde yaşayanlar için sağlıksız termal koşullar sunan mekânlar haline gelmektedirler. Kentteki döşemeyle kaplı yüzeyler, yollar ve binalar nedeniyle geçirimsiz alanların giderek artması toprak yüzeyinden oluşan buharlaşmayı önemli ölçüde azaltmaktadır ve sonuç olarak yüzeylerin altında ısı depolanmasını artırmaktadır. Bu yeraltı ısı deposu yüzey sıcaklığının bitki örtüsüyle kaplı yüzeylerden daha yüksek olmasına ve dolayısıyla yüzey ve atmosfer arasındaki hassas ısı değişiminin ve yukarıya doğru olan uzun dalga boylu radyasyonun artmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan yüzeyde ve duvarlarda gölge oluşturma etkisine sahip yüksek binalar geceleri hava sıcaklığının düşmesine neden olabilir. Bununla birlikte gölge etkisine rağmen birçok durumda sıcak yüzeylerden bırakılan ısı endüstri tesisleri ve diğer insan aktiviteleri sonucu oluşan antropojenik ısıyla birlikte kentsel alanlardaki hava sıcaklığının çevredeki kırsal alanlara oranla çok daha yüksek olmasına neden olur. Kentsel mekânların hızla büyümesiyle birlikte kentlerin mikro iklimsel yapısında da değişimler meydana gelmekte ve kentsel ısı adaları oluşmaktadır. Kentsel yapılaşmanın artmasıyla birlikte kent sıcaklıklarının arttığı, buna karşın kentlerin havalandırma ve yeşil alanların artmasıyla da yüzey sıcaklıklarının azaldığı görülmüştür. Bu çalışmada Batman kentinde yeşil alanların sıcaklık üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Batman yerleşim alanı için yapılan analizde bitki örtüsünün en az olduğu yerler ile en yoğun olduğu yerlerin arasındaki sıcaklık değeri hesaplanmıştır. Çalışmada http://glovis.usgs.gov/ sitesinden 30 metre mekânsal çözünürlükte 1985 ve 2015 tarihlerine ait Landsat TM ETM+ ve OLI/TIRS uydu görüntüleri kullanılmıştır. Erdas 2014 programıyla Landsat TM uydu görüntüleri katman birleştirmesi yapılarak tek görüntü haline getirilmiştir. Kentsel alanların daha iyi belirlenmesi için 3‐2‐1 bant kombinasyonu yapılmıştır. En Çok Benzerlik (Maximum Likelihood) sınıflandırma yöntemi uygulanarak kontrollü sınıflandırma yapılmıştır. Kontrollü sınıflama ile belirlenen arazi örtüsü alanları hektar olarak tespit edilmiştir. Erdas 2014 programı kullanılarak Landsat TM uydu görüntüleriyle ortaya çıkarılan kentsel alanların sınırları daha sonra ArcGIS 10.3 programı kullanılarak çizilmiştir. 1985 yılına ait Landsat MSS uydu görüntüsü diğer Landsat TM uydu görüntüleriyle çakıştırılmıştır. 1985 ve 2015 uydu görüntülerinden hareketle kent ve çevresinde arazi kullanım şeklinde nasıl bir gelişme olduğu belirlenmiştir. Bunlara ek olarak 1985‐2015 yılları arasındaki süreçte kentsel gelişim alanı içerisinde arazi kullanım kabiliyet sınıflamasına göre kentin hangi alanlar üzerinde ne kadar genişlediği ortaya konmuştur. Ayrıca çalışmada yüzey sıcaklıklarını belirlemek için Landsat TM, ETM+ ve OLI/TIRS uydu görüntülerinin termal bantlarından faydalanılmıştır. Bu yöntem, 1980’li yıllardan sonra hızla büyüyen Batman kentine uygulanmıştır. Buna bağlı olarak yeşil alanlar ve kentsel ısı adasındaki ilişki tespit edilmiştir. Yeşil alanların fazla olduğu yerlerde yüzey sıcaklık değerlerinin daha az olduğu, yapılaşmanın daha çok olduğu yerlerde ise, yüzey sıcaklıklarının daha çok olduğu belirlenmiştir. Yüzey sıcaklığının ve Kentsel Isı Adaları’nın azaltılması için kentin belli noktalarına park alanlarının ve yeşil alanların artırılması ve ayrıca yeni kent planı yapılırken hava koridorlarının yapımına dikkat edilmesi gerekmektedir

    Calculating the volume of rock blocks with classical and photogrammetric methods: a case study of Selime, Aksaray

    Get PDF
    Kapadokya bölgesinde bulunan peri bacaları ve kayalık alanlar, yağmur, rüzgâr, sıcaklık ve diğer fiziki etmenler nedeniyle sürekli deformasyona maruz kalmaktadır. Bu deformasyonlar ve kayaç yapıları nedeniyle bölgede çok fazla kaya düşmesi olayı meydana gelmektedir. Bu çalışmada, düşen ve düşme potansiyeli olan kaya bloklarının hacimleri haritacılıkta gelinen en son teknolojik ölçme tekniği olan insansız hava aracı (İHA), yersel lazer tarayıcı (YLT) ve klasik yöntemler (fotoğraf ölçeklendirme ve çelik şerit metre) ile hesaplanmıştır. Çalışmada düşme potansiyeli olan kaya blokları belirlenmiş ve üç boyutlu (3B) olarak modellenmiştir. Çalışma alanı sınırları içerisinde seçilen dört farklı kaya bloğunun hacimleri üç farklı yöntemle hesaplanmış ve sonuçları karşılaştırılmıştır. Ayrıca, tüm yöntemlerin avantaj ve dezavantajları tartışılmıştır. Kaya bloklarının formu, hacmi ve şekli alan üzerinde düşecek olan bloğun sıçrama ve ilerleme mesafesinin hesaplanmasında önemli rol oynamaktadır. Ayrıca, ortaya çıkacak olan zararın büyüklüğünü belirleyecektir. Bu nedenle bu tür çalışmalarda hassas modelleme ve hacim bilgileri oldukça büyük öneme sahiptir.Fairy chimneys and rocky areas in the Cappadocia region are subject to constant deformation due to rain, wind, temperature and other physical factors. Due to these deformations and rock structures, many rock falls occur in the region. In this study, the volumes of fallen rock blocks were calculated by using the latest technological measurement technique, unmanned aerial vehicle (UAV), terrestrial laser scanner (YLT) and classical methods (photo scaling and tape measurement). Detailed 3D model of study area was created. The volumes of selected four different rock blocks were calculated by three different methods and the results were compared in this study. In addition, advantages and disadvantages of all methods are discussed. The form, volume and shape of the rock blocks play an important role in the calculation of fallen rock's jump and advance distance over the area. It will also determine the magnitude of the damage that will occur. Therefore, precise modeling and volume information are of great importance in such studies

    Three dimesional modeling and volume calculation of rock masses using unmanned vehicle systems and lazer scanner systems

    No full text
    Aksaray ili Güzelyurt ilçesine bağlı Selime beldesi, Ihlara vadisinin giriş kapısı olması sebebiyle tarihi ve turistik öneme sahiptir. Bu tarihi ve kültürel mirasın tarihi dokusuna uygun bir şekilde korunması gerekmektedir. Kapadokya bölgesi boyunca yoğun bir şekilde bulunan peri bacaları, yağmur, rüzgâr, sıcaklık ve diğer fiziki etmenler nedeniyle sürekli deformasyona maruz kalmaktadır. Bu deformasyonlar ve kayaç yapıları nedeniyle bölgede çok fazla kaya düşmesi olayı meydana gelmektedir. Bu tez çalışmasında kültürel açıdan ülkemiz için büyük öneme sahip Ihlara vadisinin giriş kapısı olarak düşünülen Selime beldesinde kaya düşmeleri meydana gelen pilot bir çalışma alanında, düşme potansiyeli olan kaya bloklarının hacimleri son teknolojik gelişmelere paralel olarak haritacılıkta gelinen en son teknolojik ölçme tekniği olan yersel lazer tarama (YLT), mobil lazer tarama (MLT) ve insansız hava aracı (İHA) sistemleri kullanılarak hesaplanmıştır. Çalışmada düşme potansiyeli olan kaya blokları üç boyutlu olarak modellenmiştir. Kaya düşmeleri analizlerinin yapılması sırasında en önemli girdi parametrelerinden olan sayısal arazi modeli (SAM) ve sayısal yükseklik modeli (SYM) her üç sistemle hassas bir şekilde oluşturulmuştur. İHA, MLT ve YLT sistemlerinden elde edilen hacim hesaplamaları incelenmiştir. Karşılaştırma sonrasında YLT ile MLT sistemleri arasında sırasıyla -1.39 m3, -3.12 m3, -1.04 m3 ve -0.16 m3 farklar elde edilmiştir.. YLT ve İHA sistemleri arasındaki hacim değerleri farkları sırasıyla -2.34 m3, -5.28 m3, -3.47 m3, -1.66 m3 bulunmuştur. Üç sistemden elde edilen hacim hesaplamalarının sonuçları arasında çok büyük farklar bulunmadığından bu üç sistemin hassas hacim hesaplanmasında kullanılabileceği ortaya çıkmıştır.Selime town, up to Aksaray city's Güzelyurt district, has historical and touristic importance since it is the gateway of the Ihlara Valley. This historical and cultural inheritance should be protected relevantly with historic texture. Cappadocia is exposed to deformation because of fairy chimneys, rain, wind, temperature and other physical factors that exist along its shade. Due to these deformations and rock structures, many rock fall occurs in the region. In this thesis study, the rock mass volumes, that have falling risk, are measured using Terrestrial Lidar (TLS), Mobile Lidar (MLS), and Unmanned Vehicle (UAV) systems. Digital terrain model (DTM) and digital elevation model (DEM), which are two of the most important input parameters, were generated and modeled in 3D with all the systems sensitively. Volume measurements, made with UAV, MLS and TLS, were examined and compared. After comparsion, differences between TLS and MLS systems were – 1.39 m3 , -3.12 m3, -1.04 m3, and -0.16 m3, respectively. The volume differences between the TLS and UAV systems were -2.34 m3, -5.28 m3, -3.47 m3, -1.66 m3 , respectively. According to our results, there are not very large differences among all the systems that we used to calculate the rock mass volume. Therefore, it can be concluded that these three systems can be used for accurate rock mass volume calculation studies

    Defining suitable areas for bioclimatic comfort for landscape planning and landscape management in Hatay, Turkey

    Get PDF
    This study is based on an area in Hatay, Turkey, and involves examining all weather and climate-related data that can be used to determine its suitability for the bioclimatic comfort. It attempts to explain bioclimatic comfort and describes in detail all the variables that make this contemporary concept and why it is important from a landscape architecture planning point of view. According to Köppen climate classification, the general climate character of the study area is classified as medium-altitude, warm summer, and climate type with mild or winters with Csa-Csb letters. As the area is very large in terms of total area, the findings were different across the whole area; which means that some parts were bioclimatic-comfort-friendly and other parts were not to varying degrees. June is the month in which suitable areas cover the province’s largest area. Because temperatures have reached a suitable level in terms of climatic comfort, humidity and wind speed have increased. In climatic map result, it shows that Hatay is the highest region area with high altitudes of regions in the center. The examination for thermal comfort took place for months. Hatay’s results show that it serves as a helper in future planning of landscape: planning that brings the comfort of bioclimatic to the level of highest and that helps determine new region settlement in Hatay. The study finally proposes that it paves the way for future researches and studies to ultimately standardize bioclimatic comfort in landscape architecture and urban planning that allows achieving the optimal planning objectives in all aspects

    The assessment of the thermal behavior of an urban park surface in a dense urban area for planning decisions

    No full text
    The new summer index (SSI) which was established to determine climate comfort was classified according to the index. Climatic comfort areas will increase and thus raising the quality of living in areas. The temperature values felt in the study were calculated with the SSI formula, and then the maps of the study area were classified. The study area was the Hayal Park and its surroundings in the Toros Quarter of Cukurova District, which is surrounded by multi-story and dense buildings in the north of Adana. Although the vertical construction is very high, it is richer in terms of green areas compared to other large central districts

    Determining the impact of various surfaces in open green areas of İskenderun coastal band on thermal comfort.

    No full text
    In this study, it is aimed to determine the effect of the thermal comfort of the surface temperature formed by different floor coverings that are used context, differences between grass surfaces, trees, and shade conditions are also revealed along with hard floors. It is thought that the data to be obtained as a result of the study will contribute to the selection of the selection criteria for the floor materials, which are among the factors that change the level of thermal comfort outdoors in the Mediterranean cities
    corecore