139 research outputs found

    The Reliability and Validity Study of the Turkish Version of Yale-Brown Obsessive-compulsive Scale Modified for Body Dysmorphic Disorder for Adolescents

    Get PDF
    Objective: Body dysmorphic disorder (BDD) is defined as a highly disturbing condition characterized by the patient developing an excessive anxiety and repetitive behaviors. The prevalence of BDD in the orthodontic patients is still not well known. The aim of this study was to evaluate reliability and validity study of the Turkish version of the Yale-Brown Obsessive-Compulsive Scale modified for Body Dysmorphic Disorder (TR-YBOCS-BDD) for adolescents. Methods: This study consisted of two groups, the study group and the control group. The study group consisted of 126 patients who were admitted with aesthetic complaints (n=126). The control group consisted of 126 participants who were admitted with non-aesthetic complaints such as dental calculus, caries and pain. Turkish versions of YBOCS-BDD and Body Image Disturbance Questionnaire (T-BIDQ) were administered to 252 patients in total for reliability and validity studies. Results: The internal consistency coefficient of the TR-YBOCSBDD scale was 0.903. The scores of the subareas of the TRYBOCS- BDD scale were analyzed with Principal Components Factor Analysis and it was concluded that 8 factors corresponded to 62.104% of the total variance. The test re-test analysis was carried out by applying the TR-YBOCS-BDD scale to 126 participants and same test re-test was made at one-week interval. High positive correlation was found between the first total scale results and the total score calculated one week later (rho =0.986, p<0.001). Conclusion: The Turkish translation of the BDD-YBOCS has content and construct validity and is also reliable method. The clinicians can apply this test to adolescents in the Turkish-speaking countries

    Öz Düzenleme Becerilerinin Öğretmen Çocuk Etkileşiminin Niteliğine Göre İncelenmesi

    Get PDF
    Aim of this research is to examine children’s self-regulation skills according to teacher-child interaction quality. For this purpose; 30 classes, which were determined randomly from central districts of Ankara, were assessed with Classroom Assessment Scoring System. 4 classes were selected according to quality level of teacher-child interaction (2 high, 2 low). Children’s self-regulation skills were assessed with Preschool Self-Regulation Assessment tasks in these 4 classrooms. Results of the study show that teacher-child interaction quality level had a significant difference on children’s executive functioning scores that is a part of self-regulation. But it had no significant difference on children’s social competence and inhibitory control skills.Araştırmanın amacı; okul öncesi dönemdeki çocukların öz düzenleme becerilerini öğretmen çocuk arasındaki etkileşimin niteliğine göre incelemektir. Bu amaç doğrultusunda; Ankara İli merkez ilçelerinden rastgele örnekleme ile belirlenen 30 sınıf, Sınıf Değerlendirme Puanlama Aracı (SDPA) ile değerlendirilmiş ve öğretmen çocuk etkileşiminin yüksek ve düşük nitelikte olan 4 sınıf belirlenmiştir. Bu dört sınıftaki 80 çocuğun öz düzenleme becerileri Okul Öncesi Öz düzenleme Ölçeği (OÖDÖ) ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları incelendiğinde, çocukların öz düzenleme becerilerinin bir parçası olan yürütücü işlev becerilerinde öğretmen çocuk etkileşiminin niteliğine göre anlamlı bir fark olduğu gözlenmiştir. Bu farka sosyal uyum ve hazzı erteleme becerilerinde rastlanmamıştır

    Wellesley College 1875-1975: A Century of Women

    Get PDF
    https://repository.wellesley.edu/wellesleyhistories/1000/thumbnail.jp

    Primary and Kindergarten Teachers’ Opinions on Mixed Age Grouping Education

    Get PDF
    Ülkemizde okula başlama yaşının düşürülmesi ile ilgili gerçekleştirilen yasal düzenleme bir takım sonuçlar doğurmuştur Bunlardan biri de ilkokul 1. Sınıf ve anasınıflarında oluşan karma yaş grubu sınıflardır. Araştırmanın amacı anasınıfı ve ilkokul 1.sınıf öğretmenlerinin karma yaş grubu eğitimi hakkındaki görüşlerinin incelenmesidir. Çalışma grubu 10 anasınıfı, 10 ilkokul öğretmeninden oluşmaktadır. Olgu bilim yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı görüşme formudur. Analiz sonucunda; karma yaş grubundaki öğrencilerin kazanımlarına ilişkin olumlu bakış açısı, karma yaş grubunda öğretmenin uygulamalarına ilişkin olumlu bakış açısı, karma yaş grubundaki öğrencilerin kazanımlarına ilişkin olumsuz bakış açısı ve karma yaş grubunda öğretmenin uygulamalarına ilişkin olumsuz bakış açısı olmak üzere dört tema ortaya çıkmıştır. Anasınıfı öğretmenlerinden yalnızca ikisinin karma eğitim verme konusunda olumlu bakış açısına sahip olduğu belirlenmiştir. İlkokul 1. sınıf öğretmenleri arasından ise yalnızca bir öğretmen karma eğitim verme konusunda olumlu bir bakış açısına sahiptir. Araştırma sonucunda; öğretmenlerin çoğunun karma yaş grubuna hazır olmamalarından kaynaklanan problemler yaşadıkları belirlenmiştirÜlkemizde okula başlama yaşının düşürülmesi ile ilgili gerçekleştirilen yasal düzenleme bir takım sonuçlar doğurmuştur Bunlardan biri de ilkokul 1. Sınıf ve anasınıflarında oluşan karma yaş grubu sınıflardır. Araştırmanın amacı anasınıfı ve ilkokul 1.sınıf öğretmenlerinin karma yaş grubu eğitimi hakkındaki görüşlerinin incelenmesidir. Çalışma grubu 10 anasınıfı, 10 ilkokul öğretmeninden oluşmaktadır. Olgu bilim yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı görüşme formudur. Analiz sonucunda; karma yaş grubundaki öğrencilerin kazanımlarına ilişkin olumlu bakış açısı, karma yaş grubunda öğretmenin uygulamalarına ilişkin olumlu bakış açısı, karma yaş grubundaki öğrencilerin kazanımlarına ilişkin olumsuz bakış açısı ve karma yaş grubunda öğretmenin uygulamalarına ilişkin olumsuz bakış açısı olmak üzere dört tema ortaya çıkmıştır. Anasınıfı öğretmenlerinden yalnızca ikisinin karma eğitim verme konusunda olumlu bakış açısına sahip olduğu belirlenmiştir. İlkokul 1. sınıf öğretmenleri arasından ise yalnızca bir öğretmen karma eğitim verme konusunda olumlu bir bakış açısına sahiptir. Araştırma sonucunda; öğretmenlerin çoğunun karma yaş grubuna hazır olmamalarından kaynaklanan problemler yaşadıkları belirlenmişti

    Öğretmen Çocuk Etkileşiminin Niteliği İle Çocukların Öz Düzenleme Becerisi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

    No full text
    Aim of the research is to make validity and reliability study of Classroom Assessment Rating Scale-CLAS developed by Painta and et. al. (2008) in order to assess teacher child interaction quality at early childhood education centers in Turkey. Also by determining self regulation skills of 48-72 year-old children, it is aimed to investigate the relationship between teacher child interaction and children s self-regulation skills. In the research, LISREL 8.71 software package was used for the confirmatory factor analysis and also, in order to analyze the relationship between variables and independent variables and each other SPSS 16.0 was used. At the central district of Ankara, 120 classes were observed using Classroom Assessment Rating Scale and confirmatory factor analysis was done on observation ratings. It was seen that fit indexes of rating scale are at the desired level and it was determined that scale consists of three dimensions and eight sub-dimensions.Bu araştırmanın amacı; Pianta, La Paro ve Hamre (2008) tarafından geliştirilen Sınıf Değerlendirme Puanlama Aracı-SDPA nın Türkiye deki okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler ve çocuklar arasındaki etkileşimin niteliğini ölçmede kullanmak amacıyla geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılması, 48-72 aylık çocukların öz düzenleme becerilerinin saptanarak, öğretmen ve çocuk arasındaki etkileşimin niteliği ile çocukların öz düzenleme becerileri arasındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Araştırmada, Doğrulayıcı Faktör Analizi için Lisrel 8.71 paket programı, ölçeklerin bağımsız değişkenlerle ve birbirleri ile ilişkisini analiz etmek için ise SPSS 16.0 kullanılmıştır. Ankara İli merkez ilçelerinde bulunan MEB e bağlı 120 anasınıfı Sınıf Değerlendirme Puanlama Aracı ile gözlemlenmiş, gözlem puanları üzerinde doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir

    Pre-service early childhood education teachers’ metaphors about early childhood education concept

    No full text
    Bu çalışmada, okul öncesi eğitimi öğretmen adaylarının okul öncesi eğitimi kavramlarına ilişkin metaforik düşüncelerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bunun için öğretmen adaylarından “Okul öncesi eğitim… gibidir, çünkü…” cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Aksaray Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı’ nın 1. Sınıf, 40 okul öncesi eğitimi öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Katılımcı cevaplarından elde edilen veriler içerik analizine göre değerlendirilmiştir. Okul öncesi eğitim kavramına yönelik 24 metafor ve geleceğe yön verici olarak okul öncesi eğitim, yeni bir ortam olarak okul öncesi eğitim, ihtiyaç olarak okul öncesi eğitim olmak üzere 3 kategori ortaya çıkmıştır. Araştırma sonucunda; okul öncesi eğitimi öğretmen adaylarının okul öncesi eğitime karşı olumlu bir görüş içinde oldukları ve okul öncesi eğitimin önemini vurguladıkları görülmüştür. Ayrıca eğitim gördükleri disipline ilişkin olumsuz bir metafor üretmedikleri belirlenmiştir.In this study, the purpose is to determine metaphorical thoughts of preservice early childhood education teachers about the early childhood education. Participants completed the sentence “Early childhood education is like…, because….” by writing what early childhood education means for them and why. 40 pre-service early childhood education teachers participated to this study in department of early childhood education teacher education in Aksaray University in 2013-2014 education year. the data was analyzed by content analysis method, According to participants’ responses to this prompt 24 metaphors and 3 categories appeared about the concept of early childhood education. These categories are; shaping the future, a need and a new environment for child. Results of the study shows that preservice early childhood education teachers have a positive point of view about early childhood education and know its importance for child. Also, they didn’t produce any negative metaphor about this discipline

    An analysıs of chıldren's behavıoral problems ın the context of socıal skılls and teacher chıld relatıonshıps

    No full text
    Bu araştırmada, çocukların davranış sorunlarına etki eden faktörlerin belirlenmesi ve ilişkili olduğu düşünülen öğretmen çocuk ilişkisi ve sosyal beceriler ile aralarındaki bağın ortaya konması amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kayseri ilinde 2015-2016 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 36-48 aylık 53 çocuk oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, Öğrenci Öğretmen İlişki Ölçeği, Okul Öncesi Davranış Sorunları Tarama Ölçeği ve Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler üzerinde betimsel analiz, t testi, tek yönlü varyans analizi, pearson korelasyon analizi ve standart çoklu doğrusal regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, çalışma grubunda yer alan çocukların davranış sorunlarına ilişkin puanlarının oldukça düşük olduğu görülmüştür. Erkek çocukların aşırı hareketli ve dikkatsiz olmaya ilişkin davranış sorunlarının kız çocuklara kıyasla daha fazla olduğu belirlenmiştir. Anne ve baba öğrenim durumu düştükçe çocuklarda kavgacı saldırgan olmaya ilişkin davranış sorunlarının arttığı görülmüştür. Kardeş sayısı, aile geliri ve öğretmenin mesleki deneyiminin çocukların davranış sorunları üzerindeki etkisine ilişkin bulgular, anlamlı bir etkinin söz konusu olmadığını göstermiştir. Davranış sorunları ile öğretmen çocuk arasındaki ilişki arasında ve davranış sorunları ile sosyal beceriler arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sosyal beceriler ve öğretmen çocuk ilişkisi alt boyutlarından çatışmanın birlikte davranış sorunlarının anlamlı bir yordayıcısı olduğu ortaya konmuştur.Aim of this study is to examine the factors that affect children’s behavioral problems and present the relationships between children’s behavioral problems, social skills and teacher child relationship. Relational screening model was preferred for this study. Study group consisted of 53, 36-48 months of age children who studied at early childhood education centers in Kayseri in 2015-2016 education year. Convenient sampling method was preferred to choose the participants. Personal Information Form, Student Teacher Relationship Scale, Preschool Behavior Questionnaire and Preschool Social Skills Assessment Scale were used to collect the data. Descriptive analyses, t test, ANOVA, Pearson correlation analyses and standard multiple linear regression analyses were preferred to analyses the data. Results of the study showed that children had low behavioral problems. Boys had more behavioral problems regarding being inattentive-hyperactive than girls had. Children’s whose mothers and fathers had low education level, had more behavior problems regarding aggressiveness. Number of siblings, family income and teachers experience had no significant effect on children’s behavioral problems. It was seen that behavioral problems, social skills and teacher child relationships have a relationship significantly. It was presented that conflict between teacher and children and social skills have together a predictor of children’s behavioral problems

    Anne-Çocuk ilişkisinde risk faktörleri: Televizyona maruz kalma ve anne-çocuk oyun süresi

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, televizyona maruz kalma süresi, anne-çocuk oyun süresi ve anne-çocuk ilişkisi arasındaki bağı ortaya koymaktır. Korelasyonel araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen araştırmanın örneklemini İstanbul’da bir okul öncesi eğitimi kurumuna devam eden, yaşları 50-74 ay arasında değişen 73 okul öncesi dönemdeki çocuğun (33 erkek ve 40 kız) annesi oluşturmaktadır. Araştırmada anne-çocuk ilişkisini değerlendirmek için Çocuk Anababa İlişki Ölçeği ve aileye ilişkin demografik özellikleri elde etmek için kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde t testi, varyans analizi ve Pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Televizyona maruz kalma süresi, anne-çocuk oyun süresi ile anne-çocuk ilişkisi arasındaki bağı incelemek üzere çoklu doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda, örneklemi oluşturan anne ve çocuklar arasında olumlu bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Anne-çocuk ilişkisi ile bağlantılı olduğu varsayılan annelerin öğrenim durumu, yaşı, anne baba çalışma saatleri ile çocukların cinsiyeti ve doğum sırası değişkenlerinin anne-çocuk ilişki puanları üzerinde anlamlı bir farklılık yaratmadığı belirlenmiştir. Çoklu regresyon analizi sonuçları televizyona maruz kalma süresi ve anne-çocuk oyun süresinin birlikte anne-çocuk ilişkisini anlamlı düzeyde yordadığını ortaya koymuştur. Buna göre; televizyona maruz kalma süresi kontrol altında tutulduğunda çocuklarıyla oyun oynayan annelerin daha güçlü bir anne- çocuk ilişkisi kuracağı, öte yandan annelerin çocuklarıyla oyun oynadıkları süre kontrol altında tutulduğunda evde televizyona maruz kalma süresi fazla olan ailelerde annelerin çocuklarıyla daha zayıf bir ilişki kuracağı beklenmektedir
    corecore