68 research outputs found

    Malva neglecta Wallr. (Ebegümeci)’nın In vitro Biyoaktif ve Fitokimyasal Özellikleri

    Get PDF
    M. neglecta çok yıllık otsu bir bitkidir ve Malvaceae familyasında yer almaktadır. Bu bitki ülkemizde her türlü toprakta kendiliğinden yetişir ve taze sürgünleri ile yaprakları sebze olarak tüketilir. Bu çalışmada M. neglecta toprak üstü kısımlarının su, etanol ve metanol ekstraktlarının antiradikal, antimikrobiyal, antikanser ve fitokimyasal içerikleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, M. neglecta toprak üstü kısımlarının yüksek antiradikal, antimikrobiyal, antikanser aktiviteye ve fitokimyasal içeriğe sahip olduğu anlaşılmıştır

    Kadınlarda utancın fenomenolojik analizi ve şema terapi teknikleri ile öz şefkat odaklı grup müdahalesi.

    No full text
    The aim of this thesis was to examine shame in high shame prone adult women and develop an intervention to teach them skills of self-compassion. In the first study, we aimed at in-depth analysis of shame experiences of adult women, origins of shame, coping styles and needs of women. Purposive sampling yielded nine high shame prone adult women, from middle class, having children, living and working in İstanbul, Turkey. Four semi-structured interviews were conducted with each of the nine participants and 36 semi-structured interviews were analysed by Interpretative Phenomenological Analysis. According to the results of analysis, four themes emerged. These were ‘Substitution of rage for the feeling of shame andunworthiness’, ‘Trying to be a perfect mother to overcompensate the belief of being inadequate mother’, ‘Feeling shame for their own body and sexual acts’, ‘Need for individuation’. The second study aimed at combining Compasssionate Mind Training with Schema Therapy approach and techniques to make participants experience selfcompassion at an affective level. Compassion focused intervention with schema therapy techniques were developed as 2 hours 10 weekly sessions intervention conducted to teach skills of self compassion and self-soothing. The participants were four high shame prone adult women with low levels of self-compassion who attended the first study. Thematic analysis of the group sessions yielded two superordinate themes ‘Blocks against self-compassion’ and ‘The process of change’. Blocks of self compassion involved three subthemes: ‘Fear of self-compassion’, 'Difficulty of getting in touch to child mode’ and ‘Feeling anger at others and self’.The process of change is comprised of four subordinate themes: ‘Feeling approval’, ‘Understanding own anger withfeeling close to self’, ‘Recognizing self compassion and its sources in self’, ‘Confronting to critical parent mode: Self-kindness versus self-judgement’. The themes and clinical implications were discussed in the context of relevant literature.Ph.D. - Doctoral Progra

    İdeal Beden Algısıyla Kadın Giyim Modasında Oluşan Kodlar Ve Silüetlerdeki Biçimsel Değişimler

    No full text
    Kadın, tarihsel süreçte kişisel özelliklerinden daha çok bedeni iletoplumda var olma sorunsalıyla karşı karşıya kalmıştır. Giyim modası kadına busorunsalda kılavuzluk etmiş, bunu yaparken de örtük bir baskıyla bedenindebiçimsel değişiklikleri zorunlu kılan bir algı yaratmıştır. Moda yapısı gereğisürekli yenilik ve değişimi önceleyen bir devinim içerisinde yer almış,tüketimin devamlılığını sağlayan beden imgeleri ile özellikle kadınları busürecin daimî temsilcileri yapmıştır. Buradan hareketle çalışmanın sınırlıklarıkadın bedenine yönelik ideal silüetler olmuş, moda sistemin başlangıcı sayılantarihsel süreç kısaca irdelenmiş ve çağdaş giyim modası esas alınarak oluşan kodlarınincelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma nitel yöntemle hazırlanmış, betimleyicive yorumlayıcı bir yaklaşım izlenerek öncelikle beden algısı ele alınmıştır.Çalışmanın, kavramsal çatısını, moda düzleminde toplumsal dinamikler vepratikler doğrultusunda oluşan beden algısına yönelik politikalar oluşturmuş,giyim modasında öne çıkan kadın silüetlerinin analizleri görsellerledesteklenerek yapılmıştır. Bu çalışmayla birlikte, modanın klasik olarakadlandırılan kadın silüetleri, geleneksel toplumun baskıcı yapısı vekodlamaları ile biçimlenirken modern kadın silüetleri ise hem toplumsaldeğerler hem de tüketim kültürünün öngördüğü ideal ölçütlerle kodlanarakbiçimlendiği görülmüştür.Throughout the historical process, the woman faced with the problematiqueof existing in society with her body rather than her personal traits. While theclothing fashion guided woman through this problematique, with an implicitoppression, it created an image that requires changes in woman’s body in termsof figure. By nature, fashion has been a part of a movement that prioritisesconstant innovation and change, and it has turned the woman into the permanentrepresentative of this process with the body images that ensure the continuityof consumption. Thus, the content of this research became the ideal silhouettesfor female body; the historical process regarded as the beginning of the systemwas analysed briefly and it was aimed to study the codes that formed based onthe contemporary clothing fashion. This study was prepared with qualitativemethods and body image was analysed with descriptive and analytical approaches.Body image-oriented policies -formed by social dynamics and practices in termsof fashion- formed the conceptual basis of the study and the prominent femalesilhouettes in clothing fashion were analysed with visuals. In the light ofthis study, it was seen that while the regarded-as-classic female silhouettesof the fashion were shaped with the codes and the oppressive nature of thetraditional society, modern female silhouettes are shaped by being coded withideal sizes projected by both the social values and the consumption culture.</p

    Nurses’ COVID-19 fears and patient safety attitudes in the pandemic

    No full text
    Introduction and aim. The fear experienced by nurses during the COVID-19 pandemic may threaten patient safety. This study was conducted with the aim of examining nurses’ COVID-19 fears and attitudes to patient safety in the pandemic. Material and methods. The research had a descriptive and cross-sectional design. The research sample consisted of 245 nurses working at a teaching and research hospital in Istanbul, Turkey’s most populous province. Research data were collected in June–July 2021. A Nurse Characteristics Form, the Fear of COVID-19 Scale (FCV-19S) and the Patient Safety Attitude Questionnaire were used to collect data. The data evaluation was performed using descriptive statistics, Student t test, one-way variance (ANOVA), and Pearson correlation analysis. Results. The nurses’ mean score for fear of COVID-19 was 16.67±6.88, and their mean score for patient safety attitude was 141.70±27.78. Their COVID-19 fear levels and mean patient safety attitude scores were found to differ according to their intention to leave the job, their education on COVID-19 and their age. Conclusion. Nurses’ experiencing of physical, social and psychological problems relating to the COVID-19 pandemic should be followed up in the long term

    Giyim Modasıyla Kimliğin Temsili Üzerine

    No full text
    Kimlik temsilinin önemli göstergelerinden biri olangiysiler, bireylerin var olma sorunsalıyla yakından ilgili olup, sosyo-kültürelyaşamın yansıtıcılarıdır. Giysiler aracılığı ile görsel bir iletişim dili olan modatoplumsal, kültürel ve sosyo-ekonomik simgesel anlamları içerir ve var olmak,görünür olmak, anlaşılmak, kimlik yansımasını ifade etmek ihtiyacında olanbirey için temel bir araç görevi üstlenmektedir. Kurgulanmış bir sistem olanmoda, tüketime dayalı bir ivme içerisinde yer almakta ve toplumsal kimliklerinkolektif yüzlerine yönelik hareket etmektedir. Bu sistem bireyleri, moda olana dolayısıylatüketime yönlendirmekte ve giysiler aracılığıyla kimliklerin dışavurumsorunsalını bu döngüye dâhil etmektedir. Bu noktadan hareketle çalışma, giyimmodası bağlamında toplumsal kimliğin ifadesini esas almış, çağdaş moda tarihiile sınırlandırılmıştır. Nitel yöntemle hazırlanan bu çalışmada, betimleyici veyorumlayıcı bir yaklaşım izlenmiştir. Kimlik kavramına, kişisel ve toplumsalkimliğe ilişkin tanımlamalar yapılmış, kapsamları kısaca incelenmiştir. Çalışmanınkavramsal çerçevesini oluşturan moda olgusu ele alınarak, tarihsel süreçiçerisinde giyim modası yoluyla öne çıkan bireysel ve toplumsal kimlikifadelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Giysiler aracılığı ile kimliğin temsilineilişkin simgesellik, karakteristik örneklerle irdelenmiş, görsellerledesteklenerek analiz edilmiştir. Yapılan bu incelemeler sonucunda, giyimmodasının kimlik ile ilgili algıların yapılandırılması yönünde sınıf, aidiyetve statünün somut göstergelerini içinde barındırdığı görülmüştür.Garments, one of the significant indicators of the presentation of theidentity, are closely related to existing problems and are the reflectors ofthe socio-cultural life. Fashion, a visual communicative language throughclothes, contains social, cultural and socio-economic symbolic meanings andtakes on the role of a basic means for the individual who is in the need ofexisting, being visible, being understood and expressing the identityreflection. Being a constructed system, fashion is an acceleration based onconsumption and acts appealing to the collective faces of social identities. Thissystem channels individuals into what-is-fashionable, thus consumption, andincludes identities’ expression problem into this circle through clothes. Inthis study, which was prepared with a qualitative method, a descriptive andinterpretive approach was followed. Within this context, this study is based onthe social identity in terms of clothing fashion and is restricted by thecontemporary fashion history. Definitions on identity concept, personal andsocial identities were presented and their scopes were analyzed briefly. Inthis study, individual and social identity expressions that have gainedprominence with clothing fashion during the historical process were aimed to analyzeby discussing the fashion concept which forms the notional frame of the study.Figurativeness which is related to the representation of the identity throughgarments was discussed with characteristic examples and was analyzed withsupporting visuals. As a result of these examinations, it has been seen thatclothing fashion contains concrete indicators of class, belonging, and statusin terms of structuring perceptions about identity.</span

    Investigation of the relationship between smartphone addiction and emotional intelligence in high school students.

    No full text
    TEZ11112Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2018.Kaynakça (s. 121-136) var.xv, 139 s. : tablo ; 29 cm.Bu araştırmada lise öğrencilerinde akıllı telefon bağımlılığı ile duygusal zeka arasındaki iliGkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. AraGtırma Adana ili merkez ilçelerinde yer alan sekiz ortaöğretim kurumunun 9., 10., 11. ve 12. sınıflarında öğrenimine devam eden 456 kadın ve 349 erkek olmak üzere toplam 805 öğrenci üzerinde gerçekleGtirilmiGtir. Lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılığına iliGkin veriler “Akıllı Telefon Bağımlılığı Ölçeği” , duygusal zekaya iliGkin veriler “Bar-On Duygusal Zeka Ölçeği Çocuk ve Ergen Formu” ve kiGisel veriler ise araGtırmacı tarafından hazırlanan “KiGisel Bilgi Formu” kullanılarak elde edilmiGtir. Verilerin analizinde ANOVA ve Çok DeğiGkenli Regresyon Analizi kullanılmıGtır. AraGtırmada lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılığı düzeylerine (düGük, orta ve yüksek) göre duygusal zekanın kiGisel beceriler, stres yönetimi, uyum, genel ruh hali ve olumlu etki boyutlarının anlamlı düzeyde farklılaGtığı saptanmıGtır. Akıllı telefon bağımlılığı yüksek olan grubun akıllı telefon bağımlılığı düGük ve orta olan gruba göre duygusal zekanın kiGisel, stres yönetimi, uyum, genel ruh hali ve olumlu etki boyutlarında puanlar anlamlı düzeyde daha düGüktür. Cinsiyete göre akıllı telefon bağımlılığı ve duygusal zeka puanlarında anlamlı farklılık belirlenmemiGtir. Akıllı telefon bağımlılığı ile duygusal zeka arasında negatif yönlü anlamlı iliGki bulunmaktadır. Akıllı telefon bağımlılığı ile duygusal zekanın kiGisel beceriler, stres yönetimi, uyum, genel ruh hali ve olumlu etki boyutları arasında negatif yönlü anlamlı iliGkiler saptanmıGtır. Duygusal zekanın stres yönetimi boyutu akıllı telefon bağımlılığının tüm boyutlarını (akıllı telefon bağımlılığı, gündelik yaGam bozuklukları, yoksunluk, sanal yönelimli iliGki, olumlu beklenti, aGırı kullanım ve dayanma) yordamada önemli bir değiGken olarak belirlenmiGtir. Ayrıca duygusal zeka ölçeğinin kiGisel beceriler boyutu akıllı telefon bağımlılığının dayanma boyutunu; duygusal zeka ölçeğinin uyumluluk boyutu akıllı telefon bağımlılığının hem olumlu beklenti hem de dayanma boyutlarını yordayan önemli değişkenler olarak belirlenmişlerdir.In this research, it is aimed to analyze the relationship between smartphone addiction and emotional intelligence on high school students. Research was studied on a sample of 805 (456 female, 349 male) including 9th, 10th, 11th, 12th grades high school students who were studying in eight central disricts of Adana province. The data of high school students smartphone addiction was collected by using ""Smartphone Addiction Scale"", the data of emotional intelligence ""Bar-On Emotional Intelligence Scale Child and Adolescent Form"" and a personal data ""Personal Information Form"" that was prepared by researcher. ANOVA and Multivariate Regression Analysis were used in the analysis of the datum. In research, it was determined that emotional intelligence dimension such as personal skills, stress management, adaptability and general mood significantly differed according to the levels of smartphone addiction (low, medium and high) of the high school students. the group with high smartphone addiction has significantly lower scores about emotional intelligence dimensions such as personal skills, stress management, adaptability, general mood and positive effect than the groups with low and medium smartphone addiction. No significal difference was established in smart phone addiction and emotional intelligence according to gender. There was determined negative significantly relationship between smartphone addiction and emotional intelligence. It was found that between smartphone addiction with emotional intelligence dimensions such as personal skills, stress management, compliance, general mood was determined a significant negative relationships

    Postmodern Giyim Modasında Parodi Kavramı

    No full text
    Postmodernsüreçte sanat ve tasarım alanında yapılan çalışmalarla, toplumsal değerlersistemi sorgulanarak yeni bir görsel etik benimsenmiş ve keskin sınırlarazalmaya başlamıştır. Yüksek kültür ve kitle kültürü arasındaki mevcuthiyerarşik ayrımın kaybolmasıyla, diğer sanat disiplinlerindeki gibi modatasarımında da yeniden üretim etkin olmuş ve eklektizmle harmanlanan kodlar,üslup melezliği yaratmıştır. Moda çalışmalarında, eklektik ögelerinkullanımıyla farklı disiplinlerde de kendisine geniş bir uygulama alanı bulanparodi kavramının öne çıktığı görülmektedir. Postmodern dönemde yapılan giyimmodası alanındaki tasarımlarla, tarz eklektizminin dinamik ögeleri arasında yeralan parodi terimine yeni anlamlar yüklenmiş ve moda tarihinde yer edinenspesifik formlar, yeniden üretimle işlevlendirilmiştir. Bu makalede, günümüzgiyim modasında öne çıkan parodi kavram ve üslubunun araştırılmasıamaçlanmıştır. Çağdaş giyim modası tarihinde bu yaklaşımı benimseyentasarımcılar ve çalışmaları tespit edilerek, kullanım amaçları sorgulanmış vekarakteristik örnekleri irdelenmiştir. Seçilen örnekler, atıfta bulunulan öncelkaynakla birlikte değerlendirilmiş, tasarımcıların tasarım felsefeleri veparodi üslubunun kullanım nedenlerinden doğan sonuçlar belirtilmiştir.Withthe studies carried out in the field of art and design in the postmodernprocess, a new visual ethic has been adopted by questioning the social valuesystem, and sharp boundaries have begun to decrease. With the disappearance ofthe existing hierarchical distinction between high culture and mass culture,reproduction became effective in fashion design just as in other artdisciplines, and the codes that blended with eclecticism created wordinghybridity. In fashion studies, it is seen that the parody concept, which -withthe use of eclectic elements, gained a wide range of applications in differentdisciplines too, became prominent. With the designs created in clothing fashionduring the postmodern period, new meanings were attached to the term parody,one the dynamic elements of style eclecticism, and the specific forms which gota foothold in fashion history were functionalize with reproduction. In thisarticle, it is aimed to analyse the parody concept and style, which isprominent in today’s clothing fashion. By determining the designers and theirworks that adopted this approach in contemporary clothing fashion history,their intended use was questioned and the characteristic examples were studied.Together with the cited primary source, the examples that were chosen wereevaluated, and the philosophies of the designers and the results occurred withthe reasoning of the use of parody style were determined.</p

    Çağdaş Japon Moda Tasarımcılarının Batı Modasında Yaratığı Yenilikçi Kavram ve Siluetler

    No full text
    Kültürelmirasları ve çağdaş yorumlarıyla modaya yön veren toplumlar ve kişiler modatarihinde her dönem önemli bir yere sahip olmuşlardır. Sosyal ve siyasiolaylar, göçler, ekonomi ve gelişen teknoloji gibi pek çok faktörün senteziyleşekillenen moda dünyasında kültürel aktarımların etkisi oldukça büyüktür. Buçalışmada, Japon kültürünün kendine özgü giyim stili, yaşam tarzı ve tasarımanlayışı araştırılmış, Japon tasarımcılarının koleksiyon analizleri yapılarakmoda dünyasına kazandırdıkları kavram ve siluetlerin belirlenmesiamaçlanmıştır. Günümüzde özellikle yenilikçi olarak tanımlanan Japon modatasarımcılarının Paris podyumlarında hızlı yükselişleriyle modada kültürel birdeğişim dönemi yaşanmış ve bu tasarımcılar moda tarihi içinde birer ikon halinegelmişlerdir. Japon tasarımının çağdaş moda dünyasına adım atışı Hanae Mori ilebaşlamış, Kenzo Takada ile devam etmiş, ikinci nesilden Issey Miyake, üçüncünesilden Yohji Yamamoto ve Rei Kawakubo ile ivme kazanmıştır. Modada postmodernbir yorumunun gelişmesine zemin hazırlayan Miyake, Yamamoto ve Kawakubo, Japonavangardı olarak tanımlanan yeni bir moda ekolünün oluşmasında da etken olantasarımcılar olarak tarihte yerlerini almışlardır. Anti-estetik ve asimetriktasarımlarıyla, giysinin ne ifade ettiğine yönelik varoluş sorgulamalarınınyapılmasına neden olan Japon tasarımcılar eski terminolojilerin değişmesineöncülük etmişlerdir. Batı’nın vücut ideallerine dayanan moda anlayışına vegiyim alışkanlıklarına yeni bir yaklaşım getiren Japon tasarımcılar kumaşteknolojileri ve yalın stilleri ile oldukça etkileyici bir alternatifsunmuşlardır.&nbsp;Societies and people thatdirect fashion with their cultural heritages and modern interpretations havehad a significant place in fashion history in every period. Cultural streamshave a big influence on fashion world that is formed with synthesis of variousfactors such as social and political facts, immigrations, economy and advancingtechnology. In this study, the distinctive clothing style, life style anddesign insight of the Japanese culture were researched and, by analysing theircollections it was aimed to determine the concepts and silhouettes that theJapanese designers have brought in the fashion world.&nbsp; There has been a period of cultural change infashion especially with the rapid boom of Japanese fashion designers that aredefined as innovative on Paris podiums and each of these designers became anicon in fashion history. The introduction of the Japanese design into themodern fashion world began with Hanae Mori, continued with Kenzo Takada andgained momentum with Issey Miyake from the second generation and Yohji Yamamatoand Rei Kawakubo from the third generation. Miyake Yamamato and Kawakubo, whoset the stage for the development of a post-modern interpretation in fashion,went down in history as the designers that led to the development of a fashionicon known as the Japanese avant-garde. With their anti-aesthetic andasymmetrical designs, the Japanese designers that led to existentialquestionings about what the clothing means pioneered the change of the oldterminology. Bringing a new approach to the Western fashion insight andclothing habits that is based on body ideals, the Japanese designers presenteda quite impressive alternative with their fabric technologies and plain styles.</p

    Giyim Modasında Tasarım Kimliği

    No full text
    Bir insan yetisi olan tasarım, ürünlerin ruhunu ve kimliğini oluşturan temel öğelerin başında yer almaktadır. Tasarım pratiği ve terminolojisi geniş bir alana yayılmakla birlikte moda giyim tasarımı kapsamında ele alındığında giyim nesnesi ile ilgili olduğu görülmektedir. Giyim nesnesinin tasarım sürecinde ise temel tasarım elementleri ve tasarım prensipleri etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu ögeler tasarımın görsel kimliğini oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, moda giyim tasarımı kapsamında tasarım kimliğini oluşturan tasarım ögelerinin kullanımına dikkat çekmektir. Konu bu kapsam ve amaç doğrulusunda ele alınarak, Chanel’in sezonlar boyunca çok az değişen siluet, detay ve kumaş kullanımıyla oluşturduğu tasarım kimliği gibi spesifik örneklerle incelenmiş, tasarım kimliğinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayan tasarımcıların ve markaların tespit edilmesi hedeflenmiştir.Design, which is a human skill, is at the top of the basic elements that make up the soul and identity of the products. Although the practice and terminology of design is spread over a wide area, it is seen that it is related to the clothing object when considered within the scope of fashion clothing design. Basic elements and principles of design are used effectively in the design process of the clothing object. These elements constitute the visual identity of the design. The aim of the study is to take attention to the use of design elements that form the design identity within the scope of fashion clothing design.The subject was handled in line with this scope and purpose, it was examined with specific examples such as the design identity Chanel created with the use of silhouette, detail and fabric that changed very little throughout the seasons, and it was aimed to identify the designers and brands that contribute to the sustainability of the design identity.</p
    corecore