39 research outputs found

    Clinical features and factors affecting in-hospital mortality of patients who underwent pericardiocentesis due to moderate to severe pericardial effusion

    Get PDF
    Introduction: The aim of this study was to determine the primary etiology of pericardial effusion in patients undergoing percutaneous pericardiocentesis. Possible in-hospital mortality related predictors were also investigated. Patients and Methods: A retrospective analysis was made of the clinical and laboratory features of 268 patients who underwent pericardiocentesis due to moderate to severe pericardial effusion between January 2009 and March 2020. Results: The patients comprised 57.5% males and 42.5% females with a mean age of 62.3 ± 15.4 years. Cardiac compression was detected in 220 (82.1%) patients, of which 208 (77.6%) were clinically tamponade and 12 (4.5%) were asymptomatic cardiac compression. The most common symptom was dyspnea (58.6%) and 10.8% of patients were asymptomatic. Pericardial fluid was exudate in 235 (87.7%) patients. The most common causes were malignancy (37.3%) followed by idiopathic (22.1%) and iatrogenic (12.7%) causes. The patients with asymptomatic cardiac compression were more likely to have malignant effusion than those with other etiologies (p= 0.001). In-hospital mortality developed in 37 (13.8%) patients. The independent predictors of in-hospital mortality were determined as follows; etiology other than infectious or idiopathic (OR= 3.447; 95% CI= 1.266, 9.386; p= 0.015), and receiving antithrombotic therapy (OR= 2.306; 95% CI= 1.078, 4.932; p= 0.031). Conclusion: Malignancy is the most common cause of moderate to severe pericardial effusions. The detection of cardiac compression in asymptomatic patients may be an important indicator of malignancy. Receiving antithrombotic therapy and having a non-idiopathic and non-infectious etiology may be predictors of in-hospital mortality

    Decreased heart rate recovery may predict a high SYNTAX score in patients with stable coronary artery disease

    Get PDF
    An impaired heart rate recovery (HRR) has been associated with increased risk of cardiovascular events, cardiovascular, and all‐cause mortality. However, the diagnostic ability of HRR for the presence and severity of coronary artery disease (CAD) has not been clearly elucidated. Our aim was to investigate the relationship between HRR and the SYNTAX (SYNergy between percutaneous coronary intervention with TAXus and cardiac surgery) score in patients with stable CAD (SCAD). A total of 406 patients with an abnormal treadmill exercise test and ≥50% coronary stenosis on coronary angiography were included. The HRR was calculated by subtracting the HR in the first minute of the recovery period from the maximum HR during exercise. The SYNTAX score ≥23 was accepted as high. Correlation of HRR with SYNTAX score and independent predictors of high SYNTAX score were determined. A high SYNTAX score was present in 172 (42%) patients. Mean HRR was lower in patients with a high SYNTAX score (9.8 ± 4.5 vs. 21.3 ± 9, p < 0.001). The SYNTAX score was negatively correlated with HRR (r: -0.580, p < 0.001). In multivariate logistic regression analysis, peripheral arterial disease (OR: 13.3; 95% CI: 3.120–34.520; p < 0.001), decreased HRR (OR: 0.780; 95% CI: 0.674–0.902; p = 0.001), peak systolic blood pressure (OR: 1.054; 95% CI: 1.023–1.087; p = 0.001), and peak HR (OR: 0.950; 95% CI: 0.923–0.977; p < 0.001) were found to be independent predictors of a high SYNTAX score. Our results showed that HRR is significantly correlated with the SYNTAX score, and a decreased HRR is an independent predictor of a high SYNTAX score in patients with SCAD

    Güçlü Yönler Öz Yeterlilik Ölçeği Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirliği

    No full text
    anemonBuaraştırmanın amacı, Tsai, Chaichanasakul, Zhao, Flores ve Lopez (2014) tarafından geliştirilen “Strengths Self EfficacyScale” Güçlü Yönler Öz Yeterlilik Ölçeği’nin Türkçe formunun geçerlik vegüvenirliğinin incelenmesidir.Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 öğretimyılı bahar döneminde Ankara Üniversitesi ve Recep Tayyip ErdoğanÜniversitesi’nden 289 öğrenci (118 erkek, 171 kadın) oluşturmaktadır.Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda uyum iyiliği değerleri ?2(df=44)= 114.96, p&lt;.001, ?2/df=2.80, RMSEA=.079, CFI=.98, GFI=.93, NFI=.97, NNFI=.97, SRMR=.044’dür.Ayrılma geçerliği için ölçeğin, Yaşam Doyumu Ölçeği ilearasındaki ilişki r=.271, p&lt;.01 olarak bulunmuştur. Ölçeğin bütünü içinCronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı .899, test tekrar test korelasyonur=.735, p&lt;.01, eşit uzunluk ve eşit olmayan uzunluk Spearman Brown değeri.83 ve Guttman yarı test değeri de .82 olarak bulunmuştur.The purposeof this study is to adapt Strengths SelfEfficacy Scale (SSES) developed by Tsai, Chaichanasakul, Zhao, Flores ve Lopez(2014) into Turkish and to examine its reliability and validity. The study groupconsists of 289 undergraduate students (118 men, 171 women) studying in AnkaraUniversity and Recep Tayyip Erdoğan University in spring term of 2017-2018academic year. As a result of confimatory factor analysis, goodness of fit testwas ?2(df=44)= 114.96, p&lt;.001, ?2/df=2.80, RMSEA=.079, CFI=.98, GFI=.93, NFI=.97, NNFI=.97, SRMR=.044.For determining divergent validity, therelationship between SSES and Life Satisfaction Scale was examined r=.271, p&lt;.01. Cronbach Alpha coefficient was .899, test retest correlation wasr=.735, p&lt;.01, equal and unequal length Spearman Brown were .83 and Guttmanwas .82.46282

    Validity and Reliability of the Strengths Self Efficacy Scale Turkish Version

    No full text
    anemonBuaraştırmanın amacı, Tsai, Chaichanasakul, Zhao, Flores ve Lopez (2014) tarafından geliştirilen “Strengths Self EfficacyScale” Güçlü Yönler Öz Yeterlilik Ölçeği’nin Türkçe formunun geçerlik vegüvenirliğinin incelenmesidir.Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 öğretimyılı bahar döneminde Ankara Üniversitesi ve Recep Tayyip ErdoğanÜniversitesi’nden 289 öğrenci (118 erkek, 171 kadın) oluşturmaktadır.Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda uyum iyiliği değerleri ?2(df=44)= 114.96, p&lt;.001, ?2/df=2.80, RMSEA=.079, CFI=.98, GFI=.93, NFI=.97, NNFI=.97, SRMR=.044’dür.Ayrılma geçerliği için ölçeğin, Yaşam Doyumu Ölçeği ilearasındaki ilişki r=.271, p&lt;.01 olarak bulunmuştur. Ölçeğin bütünü içinCronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı .899, test tekrar test korelasyonur=.735, p&lt;.01, eşit uzunluk ve eşit olmayan uzunluk Spearman Brown değeri.83 ve Guttman yarı test değeri de .82 olarak bulunmuştur.The purposeof this study is to adapt Strengths SelfEfficacy Scale (SSES) developed by Tsai, Chaichanasakul, Zhao, Flores ve Lopez(2014) into Turkish and to examine its reliability and validity. The study groupconsists of 289 undergraduate students (118 men, 171 women) studying in AnkaraUniversity and Recep Tayyip Erdoğan University in spring term of 2017-2018academic year. As a result of confimatory factor analysis, goodness of fit testwas ?2(df=44)= 114.96, p&lt;.001, ?2/df=2.80, RMSEA=.079, CFI=.98, GFI=.93, NFI=.97, NNFI=.97, SRMR=.044.For determining divergent validity, therelationship between SSES and Life Satisfaction Scale was examined r=.271, p&lt;.01. Cronbach Alpha coefficient was .899, test retest correlation wasr=.735, p&lt;.01, equal and unequal length Spearman Brown were .83 and Guttmanwas .82.46282

    AKUT MİYOKARD ENFARKTÜSÜNDE VENTRİKÜLER SEPTUM RÜPTÜRÜ

    No full text
    Ventriküler septum rüptürü (VSR), akut miyokard enfarktüsünün (AMI) nadir görülen, fatal bir komplikasyonudur

    Staphylococcus aureus Bakteriyemisi Olan Hastalarda COVID-19 Enfeksiyonunun Mortaliteye Etkisi Var mı?

    No full text
    Giriş ve Amaç: Viral solunum yolu virüslerinin yol açtığı salgınlarda sekonder bakteriyel enfeksiyon riski artmaktadır. COVID-19 seyrinde gelişen S. aureus enfeksiyonlarında mortalitenin arttığı bildirilmiştir. Bu çalışmada, pandemi döneminde S. aureus bakteriyemisi gelişen hastalarda COVID-19 geçirme öyküsünün mortalite ile ilişkisi değerlendirilmiştir.Yöntem: Çalışmaya 2021 yılında kan kültüründe S. aureus üremesi olan hastalar alındı. Demografik özellikler, laboratuvar verileri, klinik bulgular, COVID-19 geçirme öyküsü ve sağ kalım verileri geriye dönük olarak değerlendirildi. Bakteriyoloji laboratuvarından 2019 ve 2021 yılları toplam kan kültürü sayıları elde edildi ve yıllar arasında S.aureus üremeleri karşılaştırıldı. Veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edildi.Bulgular: Merkezimizde 2019 yılında alınan 36569 kan kültüründen 236 (%0,6)’sında; 2021 yılında ise, 47234 kan kültüründen 417 (%0,9)’sinde S. aureus üremesi saptanmıştır. Pandemi öncesi dönemde kan kültüründe S. aureus insidansı 6,5/1000; pandemi döneminde ise 8,8/1000’dir.(p=0.000)Çalışmaya alınan 104 hastanın yaş ortalaması 69,5±14,6 (26-95) olup 58 (%55,8)’i erkekti. Yüz (%96.2) hastada en az bir ek hastalık bulunmaktaydı. En sık görülen hastalıklar 52(%50)’sindehipertansiyon, 30(%29,8)’unda kronik kalp hastalığı ve 28(%28,8)’inde kronik böbrek hastalığıydı. Seksen sekiz (%84,6) hasta yatarak takip edildi. Ortanca yatış süresi 12 (0-120) gündü. Alınan kan kültürü ortanca sayısı 6 (2-46), üreme olan kan kültürü ortanca sayısı 2(1-24) idi. Metisilin direnci 18 (%19,2)’inde saptandı. Enfeksiyon odağı olarak en sık 40 (%38,5) hastada primer bakteriyemi, 31(%29,8) hastada katater ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu ve 12(%11,5)’sinde pnömoni saptandı.Hastaların 23(%22,1)’ü bakteriyemi öncesi veya eş zamanlı COVID-19 geçirdi. COVID-19 ile bakteriyemi arasındaki ortanca süre 17,5 (0-377) gündü. Sağ kalım değerlendirilen 91 hastanın 61(%67)’i yaşarken, 30(%33)’u öldü. COVID-19 ile bakteriyemi arasındaki süre kısaldıkça mortalitenin arttığı saptandı. (p=0,016) (Tablo 1)SonuçMerkezimizde pandemi döneminde, öncesine göre S. aureus bakteriyemi insidansında artış saptandı ancak bu artışın nedeni belirlenemedi. Hastaların beşte birinde COVID-19 geçirme öyküsü olmakla birlikte COVID-19 geçirenlerde mortalitede fark saptanmadı. Her iki tanı arasındaki sürenin kısalığı mortaliteye katkı sağladı.</p
    corecore