Impact of opioid-free analgesia on pain severity and patient satisfaction after discharge from surgery: multispecialty, prospective cohort study in 25 countries

Background: Balancing opioid stewardship and the need for adequate analgesia following discharge after surgery is challenging. This study aimed to compare the outcomes for patients discharged with opioid versus opioid-free analgesia after common surgical procedures.Methods: This international, multicentre, prospective cohort study collected data from patients undergoing common acute and elective general surgical, urological, gynaecological, and orthopaedic procedures. The primary outcomes were patient-reported time in severe pain measured on a numerical analogue scale from 0 to 100% and patient-reported satisfaction with pain relief during the first week following discharge. Data were collected by in-hospital chart review and patient telephone interview 1 week after discharge.Results: The study recruited 4273 patients from 144 centres in 25 countries; 1311 patients (30.7%) were prescribed opioid analgesia at discharge. Patients reported being in severe pain for 10 (i.q.r. 1-30)% of the first week after discharge and rated satisfaction with analgesia as 90 (i.q.r. 80-100) of 100. After adjustment for confounders, opioid analgesia on discharge was independently associated with increased pain severity (risk ratio 1.52, 95% c.i. 1.31 to 1.76; P < 0.001) and re-presentation to healthcare providers owing to side-effects of medication (OR 2.38, 95% c.i. 1.36 to 4.17; P = 0.004), but not with satisfaction with analgesia (beta coefficient 0.92, 95% c.i. -1.52 to 3.36; P = 0.468) compared with opioid-free analgesia. Although opioid prescribing varied greatly between high-income and low- and middle-income countries, patient-reported outcomes did not.Conclusion: Opioid analgesia prescription on surgical discharge is associated with a higher risk of re-presentation owing to side-effects of medication and increased patient-reported pain, but not with changes in patient-reported satisfaction. Opioid-free discharge analgesia should be adopted routinely

Kitozanın keratinositler üzerine etkisinin 3-boyutlu deri hücre kültürü modelinde araştırılması

Amaç: Doğal bir polimer olan kitozan, çözelti formunda keratinosit ve fibrobalst hücreleri ile 3-boyutlu deri hücre kültürüne farklı moleküler ağırlık ve konsantrasyonlarda uygulanarak, keratinosit hücrelerinin proliferasyonuna, farklılaşmasına, migrasyonuna, invazyonuna ve programlanmış hücre ölümüne etkisinin araştırılması amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Farklı molekül ağırlıklarına sahip kitozan, farklı konsantrasyonlarda hazırlanarak viskozite ölçümleri yapıldı. Bu çözeltilerin keratinosit ve fibroblast hücre kültürleri ile sitotoksisite çalışmaları yapılarak hücrelerin metabolik aktiviteleri incelendi. Ardından BrdU ile hücre proliferasyonu tayini gerçekleştirildi. Bulgular: Viskozite ölçüm sonuçlarına göre kitozanın moleküler ağırlığı ve konsantrasyonu arttıkça çözeltilerin viskozitesinde artış gözlenmiştir. Sitotoksisite çalışmasında, kitozan çözeltileri, keratinosit ve fibroblast hücreleri herhangi bir sitotoksik etki göstermeyip 48 saatte bu hücrelerde proliferasyonu artırmıştır. Proliferasyon testine göre ise, 72 saat sonra yüzde 1 düşük moleküler ağırlıklı kitozan çözeltilerinin verildiği gruplarda her iki hücre hattında önemli derecede hücre proliferasyonu elde edilmiştir. Sonuç: Kitozanın keratinosit farklılaşma sürecini, fibroblast ve keratinosit hücrelerinde hücre göçü ve proliferasyonunu önemli ölçüde arttırdığı görülmüştür. -------------------- Objective: Chitosan, a natural polymer, is applied to solution 3-dimensional skin cell culture with keratinocyte and fibroblast cells in different molecular weights and concentrations to investigate the effect of keratinocyte cells on proliferation, differentiation, migration, invasion and programmed cell death. Material and Method: Chitosan with different molecular weights was prepared at different concentrations and viscosity measurements were performed. Metabolic activities of these solutions were examined by cytotoxicity determination with keratinocyte and fibroblast cell cultures. Cell proliferation was then determined by proliferation test. Results: According to the viscosity measurement results, the viscosity of the solutions increased with increasing molecular weight and concentration of chitosan. In cytotoxicity test, chitosan solutions, keratinocyte and fibroblast cells did not show any cytotoxic effects, but chitosan solutions increased proliferation in these cells within 48 hours. According to proliferation test; significant cell proliferation was obtained in both cell lines in groups where 1 percent low molecular weight chitosan solutions were administered 72 hours after administration of chitosan solutions. Conclusion: Chitosan significantly increased keratinocyte differentiation process, cell migration and proliferation in fibroblast and keratinocyte cells

3D printing of soft tissue engineered constructs for skin reconstruction

DERİ YENİLENMESİ İÇİN 3 BOYUTLU YAZICI İLE YUMUŞAK DOKU MÜHENDİSLİĞİ YAPILARININ ÜRETİMİ Jelatin – metakrilamid hidrojellerin doğal polimerler ile 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak üretilen yumuşak doku uygulamaları, deri rejenerasyonu açısından büyük potansiyel taşımaktadır. Bu tez çalışmasında, doku yapılarını taklit eden yapay bir yapı oluşturmak için jelatin ile metakrilik anhidrit tepkimesinden gelatin-metakrilamid sentezi ile bir başka doğal polimer olan hyaluronik asit katılarak oluşturulan 3 boyutlu mesh yapılar oluşturulması ve bu mesh yapıların vücutla uyumluluğunu araştırılması için hücre canlılık testinin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, jelatin-metakrilat sentezlenmiş ve çapraz bağlı hidrojel oluşturmak üzere foto başlatıcı ilave edilmiş, ardından 3-boyutlu jelatin-metakrilat hiyalüronik asit karışımları ile birlikte ve üç boyutlu jelatin-metakrilat oluşturulmuş ve ultraviyole lamba altında çapraz bağ oluşumu sağlanmıştır. Jelatin-metakrilat ve hyaluronik asit-metakrilat yoğunluğu, viskozitesi/reolojik karakterizasyonu, karakterizasyon testleri açısından baskı öncesi hidrojellerin yüzey gerilimi testleri gerçekleşitirilmiştir. Daha sonra optik mikroskop, Fourier Transform Infrared Spektroskopi analizleri ve taramalı elektron mikroskopisi ile morfolojik, boyutsal ve kimyasal analizler yapılmıştır. Bu testlerin ardından yumuşak doku yapılarının mekanik ve termal analizleri yapılmıştır. Ek olarak, 3 boyutlu yapıların hücre canlılığına etkisi için fibroblast hücreleri üzerinde hücre kültürü testleri ile gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, jelatin-metakrilat hidrojel ve kompleks hyaluronik asit ile oluşturulan 3-boyutlu yapıların karakteristik özellikleri belirlendi ve hücre canlılığı üzerinde sitotoksik özellik ve etki göstermediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, jelatin-metakrilamit hidrojel ile hyaluronik asit metakrilamit katkılı gelatin metakrilamit 3 boyutlu yapılarının, yumuşak doku mühendisliği uygulamaları için büyük bir potansiyele sahip olduğu tespit edilmiştir. -------------------- 3D PRINTING OF SOFT TISSUE ENGINEERED CONSTRUCTS FOR SKIN RECONSTRUCTION Soft tissue applications of gelatin - methacrylamide hydrogels produced by using natural polymers and 3D printers have great potential for skin regeneration. In this thesis, it is aimed to print 3 dimensional mesh structures by adding gelatin-methacrylamide, that are reacted gelatin and methacrylic anhydride, and hyaluronic acid which is another natural polymer to form an artificial structure that mimics tissue structures and to investigate the cell viability test for the compatibility of these mesh structures with the body. In this context, gelatin-methacrylate was synthesized and added to the photoinitiator to form cross-linked hydrogel, followed by 3-dimensional gelatin-methacrylate with mixtures of hyaluronic acid, and mesh structures were formed, and exposure under ultra-violet lamp for cross-link. Density, viscosity/rheological characterization of gelatin-methacrylate and hyaluronic acid-methacrylate, surface tension of hydrogels before printing in terms of characterization tests were performed. After then, morphological, dimensional and chemical analysis were done with optical microscope, Fourier Transform Infrared Spectroscopy analyzes and scanning electron microscopy. Following these tests, mechanical and thermal analysis of soft tissue structures were done. In addition, the skin cells were cultured in 3-dimensional scaffolds with different structures and the cellular properties of the 3-dimensional structure were investigated by cell culture tests. As a result, the characteristic properties of 3-Dimensional structures formed with gelatin-methacrylate hydrogel and complexed hyaluronic acid were determined and showed no cytotoxic properties and effects on cell viability. Therefore, gelatin-methacrylate hydrogel, and gelatin-methacrylate with hyaluronic acid-methacrylate hydrogel have a great potentials for soft tissue engineering applications

3D printing of soft tissue engineered constructs for skin reconstruction

DERİ YENİLENMESİ İÇİN 3 BOYUTLU YAZICI İLE YUMUŞAK DOKU MÜHENDİSLİĞİ YAPILARININ ÜRETİMİJelatin – metakrilamid hidrojellerin doğal polimerler ile 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak üretilen yumuşak doku uygulamaları, deri rejenerasyonu açısından büyük potansiyel taşımaktadır. Bu tez çalışmasında, doku yapılarını taklit eden yapay bir yapı oluşturmak için jelatin ile metakrilik anhidrit tepkimesinden gelatin-metakrilamid sentezi ile bir başka doğal polimer olan hyaluronik asit katılarak oluşturulan 3 boyutlu mesh yapılar oluşturulması ve bu mesh yapıların vücutla uyumluluğunu araştırılması için hücre canlılık testinin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, jelatin-metakrilat sentezlenmiş ve çapraz bağlı hidrojel oluşturmak üzere foto başlatıcı ilave edilmiş, ardından 3-boyutlu jelatin-metakrilat hiyalüronik asit karışımları ile birlikte ve üç boyutlu jelatin-metakrilat oluşturulmuş ve ultraviyole lamba altında çapraz bağ oluşumu sağlanmıştır. Jelatin-metakrilat ve hyaluronik asit-metakrilat yoğunluğu, viskozitesi/reolojik karakterizasyonu, karakterizasyon testleri açısından baskı öncesi hidrojellerin yüzey gerilimi testleri gerçekleşitirilmiştir. Daha sonra optik mikroskop, Fourier Transform Infrared Spektroskopi analizleri ve taramalı elektron mikroskopisi ile morfolojik, boyutsal ve kimyasal analizler yapılmıştır. Bu testlerin ardından yumuşak doku yapılarının mekanik ve termal analizleri yapılmıştır. Ek olarak, 3 boyutlu yapıların hücre canlılığına etkisi için fibroblast hücreleri üzerinde hücre kültürü testleri ile gerçekleştirilmiştir.Sonuç olarak, jelatin-metakrilat hidrojel ve kompleks hyaluronik asit ile oluşturulan 3-boyutlu yapıların karakteristik özellikleri belirlendi ve hücre canlılığı üzerinde sitotoksik özellik ve etki göstermediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, jelatin-metakrilamit hidrojel ile hyaluronik asit metakrilamit katkılı gelatin metakrilamit 3 boyutlu yapılarının, yumuşak doku mühendisliği uygulamaları için büyük bir potansiyele sahip olduğu tespit edilmiştir.--------------------3D PRINTING OF SOFT TISSUE ENGINEERED CONSTRUCTS FOR SKIN RECONSTRUCTIONSoft tissue applications of gelatin - methacrylamide hydrogels produced by using natural polymers and 3D printers have great potential for skin regeneration.In this thesis, it is aimed to print 3 dimensional mesh structures by adding gelatin-methacrylamide, that are reacted gelatin and methacrylic anhydride, and hyaluronic acid which is another natural polymer to form an artificial structure that mimics tissue structures and to investigate the cell viability test for the compatibility of these mesh structures with the body. In this context, gelatin-methacrylate was synthesized and added to the photoinitiator to form cross-linked hydrogel, followed by 3-dimensional gelatin-methacrylate with mixtures of hyaluronic acid, and mesh structures were formed, and exposure under ultra-violet lamp for cross-link. Density, viscosity/rheological characterization of gelatin-methacrylate and hyaluronic acid-methacrylate, surface tension of hydrogels before printing in terms of characterization tests were performed. After then, morphological, dimensional and chemical analysis were done with optical microscope, Fourier Transform Infrared Spectroscopy analyzes and scanning electron microscopy. Following these tests, mechanical and thermal analysis of soft tissue structures were done. In addition, the skin cells were cultured in 3-dimensional scaffolds with different structures and the cellular properties of the 3-dimensional structure were investigated by cell culture tests.As a result, the characteristic properties of 3-Dimensional structures formed with gelatin-methacrylate hydrogel and complexed hyaluronic acid were determined and showed no cytotoxic properties and effects on cell viability. Therefore, gelatin-methacrylate hydrogel, and gelatin-methacrylate with hyaluronic acid-methacrylate hydrogel have a great potentials for soft tissue engineering applications

Fabrication of naturel pumice/hydroxyapatite composite for biomedical engineering

Background: We evaluated the Bovine hydroxyapatite (BHA) structure. BHA powder was admixed with 5 and 10 wt% natural pumice (NP). Compression strength, Vickers micro hardness, Fourier transform infrared spectroscopy, scanning electron microscopy (SEM) and X-ray diffraction studies were performed on the final NP-BHA composite products. The cells proliferation was investigated by MTT assay and SEM. Furthermore, the antimicrobial activity of NP-BHA samples was interrogated. Results: Variances in the sintering temperature (for 5 wt% NP composites) between 1000 and 1300 °C, reveal about 700 % increase in the microhardness (~100 and 775 HV, respectively). Composites prepared at 1300 °C demonstrate the greatest compression strength with comparable result for 5 wt% NP content (87 MPa), which are significantly better than those for 10 wt% and those that do not include any NP (below 60 MPa, respectively). Conclusion: The results suggested the optimal parameters for the preparation of NP-BHA composites with increased mechanical properties and biocompatibility. Changes in micro-hardness and compression strength can be tailored by the tuning the NP concentration and sintering temperature. NP-BHA composites have demonstrated a remarkable potential for biomedical engineering applications such as bone graft and implant.Marmara University [FEN-B-080415-0117] [FEN-C-YLP-140115-000]NIMP Core [Programme PN4501-3

Fabrication of naturel pumice/hydroxyapatite composite for biomedical engineering

Background: We evaluated the Bovine hydroxyapatite (BHA) structure. BHA powder was admixed with 5 and 10 wt% natural pumice (NP). Compression strength, Vickers micro hardness, Fourier transform infrared spectroscopy, scanning electron microscopy (SEM) and X-ray diffraction studies were performed on the final NP-BHA composite products. The cells proliferation was investigated by MTT assay and SEM. Furthermore, the antimicrobial activity of NP-BHA samples was interrogated

The impact of socioeconomic status on clinical parameters in female PSA patients

...

The impact of socioeconomic status on clinical parameters in female PSA patients

..