173 research outputs found

    Turist-Yerel Halk Etkileşimi Açısından Duygusal Dayanışma Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

    Get PDF
    Bu araştırmada, Woosnam (2008) tarafından geliştirilen ‘duygusal dayanışma ölçeğinin’ Türkiye şartlarında geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılması amaçlanmıştır. Orijinali İngilizce olan ölçek üç faktörlü yapı ile açıklanmakta ve on iki maddeden oluşmaktadır. Duygusal dayanışma ölçeğinin Türkçeye uyarlanması kapsamında öncelikle ölçeğin Türkçeye çevirisi yapılmış ve çeviri sonrası uzman görüşüne başvurulmuştur. Uzmanların görüşleri alındıktan sonra ölçeğe nihai şekli verilmiştir. Sonrasında İngilizce ve Türkçe formların dilsel eşdeğerlik çalışması yapılmıştır. Korelâsyon analizi sonucunda, ölçeğin İngilizce ve Türkçe formları arasında yüksek düzeyde anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (r= ,91; p= 0,000). Dilsel eşdeğerliği sağlanan ölçek Nevşehir’de ikamet eden 435 yerleşik sakine uygulanmıştır. Ölçeğin güvenirlik kat sayısı (Cronbach’s Alpha) 0,91 olarak ölçülmüştür. Gerçekleştirilen faktör analizi sonucunda duygusal dayanışma ölçeği, orijinal ölçeğin aksine iki faktörlü ve on bir maddeden oluşan bir yapıyla açıklanmıştır. Literatür incelendiğinde, bu şekilde meydana gelen farklılığın farklı kültürel ortamlardan kaynaklanabileceği ileri sürülmektedir. Yapılan geçerlik ve güvenirlik analizleri sonucunda elde edilen bulgular, ölçeğin Türkiye’de turist ve yerel halk arasındaki duygusal dayanışmanın ölçülmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma, Prof. Dr. Barış Erdem’in danışmanlığında Gencer Sümbül tarafından hazırlanan ve Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalında devam etmekte olan doktora tezinin bir bölümünden türetilmiştir

    Gebe olmayan bir kadında kalçanın idiopatik geçici osteoporozu: vaka çalışması

    Get PDF
    Kalçanın geçici osteoporozu (KGO) öncelikle orta yaşlı erkekleri ve ge- beliğin üçüncü trimestrindeki dönemindeki kadınları etkileyen nadir bir hastalıktır. KGO kalça ağrısı ve radyolojik olarak eklem aralığında daralma veya destrüksiyon olmaksızın ortaya çıkan geçici osteopeni ile ilişkilidir. Kadınlar için tanımlanmış tek risk faktörü gebeliktir. Tipik olarak semp- tomların kendiliğinden rezolüsyonu ile benign bir seyir gösterir. Radyog- rafiler erken dönemde belirti vermeyebilir. Bu nedenle, geçici osteoporoz avasküler nekroz gibi çok sayıda diğer hastalıklarla karışabilir. Erken dö- nemlerde bu iki hastalığın birbirinden ayırt edilmesi uygun tedavi planı- nın seçilebilmesi için önemlidir. Bu yazıda, gebelik de dahil olmak üzere herhangi bir risk faktörü olmayan ve konserevatif tedavi ile yeterli iyileşme gösteren KGO’lu 35 yaşındaki kadın hasta sunulmuştur.Türk Fiz T›p Re­hab Derg 2013;59:157-60.Transient osteoporosis of the hip (TOH) is a rare disease affecting women in the third trimester of pregnancy as well as middle-aged men. TOH is associated with hip pain and temporary osteopenia apparent on radiology without joint space narrowing or destruction of the hip. Pregnancy is the only recognized risk factor for women. It typically runs a benign course with eventual resolution of symptoms. Radiographs may be unrevealing early in its course. Therefore, transient osteoporosis may be confused with many other conditions such as avascular necrosis. In early stages, it is important to distinguish between these two conditions to order to decide on an appropriate treatment plan. In this report, we present a 35-year-old woman who had TOH, without any risk factor including pregnancy, and showed sufficient improvement with conservative treatment. Turk J Phys Med Rehab 2013;59:157-60

    The Relationship between Market Orientation, Innovation Orientation and Firm Performance: A Research in Four and Five Star Hotels in Ankara

    Get PDF
    In this study, relationships between market orientation, innovation orientation and firm performance were researched. As samples, four and five star hotel enterprises in Ankara were selected. Research data were obtained from senior managers of 40 hotel enterprises by using questionnaire technique. According to findings, it was detected that market orientation and innovation orientation have significant and positive oriented relations with firm performance. A significant and positive oriented relation was also identified between market orientation and innovation orientation. However, it was identified that hotel enterprises consider themselves as more innovation oriented while chain hotels do as more market oriented

    The Relationship Between Innovation and Organizational Performance: A Research in Five-Star Hotels in Antalya

    Get PDF
    Günümüzde yaşanan küreselleşme sürecinde işletmelerin uzun süre rekabetçi kalabilmeleri, performanslarını artırabilmelerine bağlıdır. İşletme performansını etkileyen birçok yöntem ve teknik bulunmakla birlikte, yenilikçilik son yıllarda sıkça kullanılan önemli bir araç haline gelmiştir. Gerek yerli gerekse yabancı yazında yenilikçilik ve işletme performansı arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok araştırmaya rastlanmakla birlikte, özellikle otel işletmeleri üzerine odaklanan çalışmaların sınırlılığı göze çarpmaktadır. Özellikle yerli yazında, otel işletmelerinde yenilikçilik ve işletme performansı arasındaki ilişkiyi görgül bir yöntemle inceleyen araştırmaya rastlamak mümkün olmamıştır. Bu açıdan, bu araştırmadan elde edilen bulguların, ilgili alana katkıda bulunacağına inanılmaktadır. Bu araştırmada yanıt aranan temel soru, otel işletmelerinde yenilikçiliğin işletme performansını etkileyip etkilemediğidir. Bu bağlamda, Antalya ilinde faaliyet gösteren 44 beş yıldızlı otel işletmesi örneklemi üzerinde anket yöntemiyle bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sonucunda, yöneticilerin, yenilikçilik ve işletme performansı konularında olumlu algılarına rastlanılmıştır. Yöneticilerin, kendi işletmelerinde yürütülen yenilikçilik çalışmalarına ilişkin görüşleri oldukça olumlu yöndedir. Yöneticiler aynı zamanda, çalıştıkları işletmelerin performansını, rakiplerine göre olumlu olarak değerlendirmektedir. Öte yandan, yöneticilerin bu olumlu algıları, yenilikçilik ve işletme performansı arasındaki ilişkiye de aynı şekilde yansımıştır. Başka bir deyişle, önceki araştırma bulgularına paralel olarak, bu araştırmada da, yenilikçilik ve işletme performansı arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki tespit edilmiştir. In the current globalization process, long-term competitiveness of enterprises depends on their ability to increase business performance. While there are several methods and techniques that affect business performance, innovation has become a significant and frequently used tool to this end in recent years. Although many studies that examine the relation between innovation and business performance are present both in the Turkish and international literature, the limited number of studies that specifically focus on hotel enterprises is of note. Particularly in the Turkish literature, it has not been possible to come across any studies that examine the relation between innovation and business performance with an empirical method. With this regards, we believe that the results obtained from this study will be contributory to the related field. The main question sought after in this study is whether innovation affects business performance for hotel enterprises. Within this framework, a survey research has been conducted on 44 five-star hotel enterprises situated in the Turkish province of Antalya. The results of the study yielded that managers have positive perceptions on the issues around innovation and business performance. The managers have quite affirmative opinions regarding the innovation activities being carried out in their own enterprises. The surveyed managers also have the opinion that the performance of the enterprise they work for is better as compared to their competitors. On the other hand, these positive perceptions of managers are also reflected in the relation between innovation and business performance. In other words, parallel to the findings of previous research, a significant and positive relation has been identified between innovation and business performance in this study as well

    The Relationship Between Innovation and Organizational Performance: A Research in Five-Star Hotels in Antalya

    Get PDF
    Günümüzde yaşanan küreselleşme sürecinde işletmelerin uzun süre rekabetçi kalabilmeleri, performanslarını artırabilmelerine bağlıdır. İşletme performansını etkileyen birçok yöntem ve teknik bulunmakla birlikte, yenilikçilik son yıllarda sıkça kullanılan önemli bir araç haline gelmiştir. Gerek yerli gerekse yabancı yazında yenilikçilik ve işletme performansı arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok araştırmaya rastlanmakla birlikte, özellikle otel işletmeleri üzerine odaklanan çalışmaların sınırlılığı göze çarpmaktadır. Özellikle yerli yazında, otel işletmelerinde yenilikçilik ve işletme performansı arasındaki ilişkiyi görgül bir yöntemle inceleyen araştırmaya rastlamak mümkün olmamıştır. Bu açıdan, bu araştırmadan elde edilen bulguların, ilgili alana katkıda bulunacağına inanılmaktadır. Bu araştırmada yanıt aranan temel soru, otel işletmelerinde yenilikçiliğin işletme performansını etkileyip etkilemediğidir. Bu bağlamda, Antalya ilinde faaliyet gösteren 44 beş yıldızlı otel işletmesi örneklemi üzerinde anket yöntemiyle bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sonucunda, yöneticilerin, yenilikçilik ve işletme performansı konularında olumlu algılarına rastlanılmıştır. Yöneticilerin, kendi işletmelerinde yürütülen yenilikçilik çalışmalarına ilişkin görüşleri oldukça olumlu yöndedir. Yöneticiler aynı zamanda, çalıştıkları işletmelerin performansını, rakiplerine göre olumlu olarak değerlendirmektedir. Öte yandan, yöneticilerin bu olumlu algıları, yenilikçilik ve işletme performansı arasındaki ilişkiye de aynı şekilde yansımıştır. Başka bir deyişle, önceki araştırma bulgularına paralel olarak, bu araştırmada da, yenilikçilik ve işletme performansı arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki tespit edilmiştir. In the current globalization process, long-term competitiveness of enterprises depends on their ability to increase business performance. While there are several methods and techniques that affect business performance, innovation has become a significant and frequently used tool to this end in recent years. Although many studies that examine the relation between innovation and business performance are present both in the Turkish and international literature, the limited number of studies that specifically focus on hotel enterprises is of note. Particularly in the Turkish literature, it has not been possible to come across any studies that examine the relation between innovation and business performance with an empirical method. With this regards, we believe that the results obtained from this study will be contributory to the related field. The main question sought after in this study is whether innovation affects business performance for hotel enterprises. Within this framework, a survey research has been conducted on 44 five-star hotel enterprises situated in the Turkish province of Antalya. The results of the study yielded that managers have positive perceptions on the issues around innovation and business performance. The managers have quite affirmative opinions regarding the innovation activities being carried out in their own enterprises. The surveyed managers also have the opinion that the performance of the enterprise they work for is better as compared to their competitors. On the other hand, these positive perceptions of managers are also reflected in the relation between innovation and business performance. In other words, parallel to the findings of previous research, a significant and positive relation has been identified between innovation and business performance in this study as well

    Resorption mechanisms related with neo- vascularization for the lomber disc herniation

    Get PDF
    Lomber disk herniasyonu (LDH) bel ağrısı ve siyatiğin önemli bir nedenidir. LDH’nın magnetik rezonans görüntüleme (MRG) ile incelenmesi neo-vaskülarizasyonla ilişkili rezorbsiyon mekanizmasını ortaya çıkarmıştır. Aktive makrofajların disk dokusuyla etkileşimlerinin infamatuvar sitokinlerin üretimine yol açtığı gösterilmiştir. Buna ek olarak tümör nekrozis faktör-? (TNF -?) gibi infamatuvar sitokinler, vasküler endotelyal growt faktör (VEGF) gibi anjiogenezi uyaran faktörlerin indüksiyonu için gereklidir. VEGF endotel hücresine özgü bir mitojendir ve yeni kan damarlarının oluşumunda esaslı bir rolü vardır. Yeni oluşmuş kan damarları ve makrofaj infiltrasyonu LDH rezorbsiyonu sırasında önemli bir rol oynarlar. Bu derlemede LDH’da rezorbsiyon mekanizmaları hakkındaki güncel bilgiler özetlendi.Lomber disc herniation (LDH) is a major cause of low back pain and sciatica. MRI investigation of LDH has revealed a resorption mechanism related with neo -vascularization. It has shown that the interaction of activated macrophages with disc tissues leads to the generation of inflammatory cytokines. In addition, inflammatory cytokines such as tumor necrosi s factor-α (TNF -α) is required for the induction of angiogenesis stimulating factors such as vascular endothelial growth factor (VEGF). VEGF is an endothelial cell -specific mitogen, and it has an essential role in the formation of new blood vessels. The ne wly formed vessels and infiltrating macrophages play an important role during LDH resorption. In this review, recent knowledge on the resorbtion mechanisms of LDH is summerized

    BSC VE GF-AHP İLE LOJİSTİK ŞİRKETLERİ İÇİN STRATEJİ PLANLAMA VE YÖNETİMİ

    Get PDF
    Traditional performance assessment is mainly based on financial aspects, but the significance of non-financial aspects such as customer satisfaction or innovation becomes important factors for business success especially in service areas. The aim of this paper is to investigate the appropriate strategy and performance measurement in logistics companies by using the Balanced Scorecard (BSC) method with fuzzy AHP (FAHP) approach to ensure comprehensive performance analysis of both financial and non-financial aspects. Since the major customer of logistics companies are traders and manufactures, they provide a series of transportation solution or other logistics activities. In this paper, the relative algorithm is proposed to measure each dimension of BSC. According to their significance level, all dimensions are ranked to pay attention respectively for the selection of the strategy of the logistic companies. The weight of each technical criterion which is important for the strategy of logistics companies is found to calculate the relative weight of each dimension of BSC. The most important measures of each BSC dimension are return on investment, safety and reliability, administrative performance, employee satisfaction. Klasik performans değerlendirmesi çoğunlukla finansal beklentiler üzerine kuruludur, fakat finansal olmayan faktörler, örneğin tüketici memnuniyeti veya yenilik-değişim, şirketlerin başarılı olmasında özellikle servis alanlarında önemli olmaya başladı. Bu çalışmanın amacı Dengeli Sonuç Kartı (Balanced Scorecard-BSC) ve bulanık analitik hiyerarşi süreci metodları kullanılarak lojistik şirketleri için finansal ve finansal olmayan faktörler göz önünde bulundurularak uygun strateji ve performans ölçümünü araştırmaktır. Başlıca lojistik şirketlerinin müşterileri alıcı ve üreticiler olduğundan dolayı, lojistik şirketleri farklı ulaşım yolları ve çözümleri sağlarlar. Bu makalede, BSC'ın her bir boyutunun ölçülmesi için göreli algoritma önerildi. Her bir boyut için elde edilen önem derecelerine göre, boyutların hepsi derecelendirilerek lojistik şirketleri için strateji seçimi belirlenmeye çalışıldı. Lojistik şirketlerinin strateji seçimi için önemli olan her bir teknik kriterin ağırlıkları hesaplanarak BSC'ın boyutları için göreceli ağırlıklar bulundu. Stratejik öneme sahip kriterler sırasıyla yatırım getirisi, emniyet ve güvenirlilik, idari performans, çalışan memnuniyetidi

    Dinamik-benzeri deneylerle yapı güçlendirme tekniklerinin irdelenmesi

    Get PDF
    TÜBİTAK MAG01.06.2010Üç farklı güçlendirme yönteminin iki katlı üç açıklıklı betonarme çerçeveler üzerindeki sismik performansı dinamik-benzeri deney yöntemi uygulanarak gözlemlenmiştir. Üç deney elemanın orta açıklığında delikli tuğla duvar bulunmaktadır. Bütün deney elemanları Türkiye‟deki inşaat uygulamalarında bulunan düz donatı, düşük beton dayanımı ve yetersiz sargı donatısı gibi sismik yetersizlikler göstermektedir. Türk deprem kodunda bulunan bina sakinleri için uygun olan delikli tuğla duvarlara monte edilen Lifli Polimerler ve ön üretimli beton paneller ile geleneksel yaklaşım olan betonarme duvar yöntemleri uygulanmıştır. Deney elemanları Düzce yer hareketinin Kuzey-Güney bileşenin üç farklı ölçeğine maruz bırakılmıştır. Referans deney elemanı %100 ölçekte ağır hasar görmüş, tuğla duvarın bütünlüğünü koruyamamasından ve tuğla duvarı çevreleyen kolonların ciddi hasar görmesinden dolayı çökme aşamasına gelmiştir. Güçlendirilen çerçeveler en yüksek seviye olan %140 Düzce yer hareketinde sağ kalmayı başarabilmiştir. Deney sonuçları, uygulanan deprem yükleri için güçlendirme yöntemlerinin başarısını onaylamıştır.Three seismic strengthening methods were investigated by conducting PsD (Pseudo Dynamic) tests on two story-three bay frames. All frames had infill clay tile walls in their central bay. The test specimens had design and detailing deficiencies commonly observed in the Turkish building stock such as plain bars, low concrete strength, and insufficient confining steel reinforcement. Fiber reinforced polymer strengthening, precast panel application, and post installed reinforced concrete wall, which are recommended by the Turkish Earthquake Code are investigated. North-South component of 1999 Düzce Earthquake was applied for all specimens at three incremental scales. Severe damage was observed at reference specimen for the 100% scale motion due to the fact that infill wall lost its integrity and interior columns sustained heavy damage. All the other retrofitted specimens survived the 140% Düzce motion with an acceptable damage. Test results confirmed the success of all three retrofit schemes
    corecore