97 research outputs found
Magnetic Resonance Imaging Findings of Suprapatellar Fat Pad Impingement Syndrome: A Retrospective Study
Objective: Peripatellar fat pads are extrasynovial intracapsular fat tissues. Suprapatellar, perifemoral, and infrapatellar (Hoffa fat pad) fat pads are included in the peripatellar fat pad. This study aimed to describe the magnetic resonance imaging (MRI) signs of suprapatellar fat pad impingement syndrome, describe their prevalence and pattern, and look into the relationship between their MRI and clinical signs. Methods: Two radiologists retrospectively analyzed 5,700 patients’ knee MRI data between December 2010 and December 2015. We documented the MRI findings that were associated with suprapatellar fad pad impingement syndrome. The correlations between age, osteoarthritis, chondromalacia, and the patellofemoral joint were evaluated using Pearson’s correlations. Results: In our study group, the prevalence of suprapatellar fat pad impingement was 5.3%. Of the patients 52% were men and 48% were women. Patients who were admitted to the clinic complained of non-specific pain in 80.3% of patients. Twenty-seven patients (8.9%) presented with isolated suprapatellar impingement syndrome; 185 (60.9%) showed an increase in intra-articular fluid; 4 (1.3%) had synovitis findings; 17 (5.6%) had medial collateral ligament tears; 107 (35.2%) had quadriceps femoris tendinitis; 8 (2.6%) had patellar tendinitis; 80 (26.3%) had a medial meniscus tear; 23 (7.6%) had Baker’s cyst; and 30 (9.9%) had soft-tissue edema. Medial meniscus degeneration was observed in 51 (16.8%) patients, Hoffa edema was observed in 31 (10.2%) patients, and anterior cruciate ligament tears in 3 (1%) patients. There were positive correlations between age and osteoarthritis (r=0.4660, p<0.05), between chondromalacia and the grade of the chondromalacia (r=0.5198, p<0.05), and between lateral subluxation and lateral tilt as opposed to the normal patellofemoral relationship (r=0.3171, p<0.05).in patients with suprapatellar fat pad impingement. Conclusion: The most common symptom of suprapatellar impingement, that is one of the major causes of anterior knee pain, is non-specific pain. The most common additional MRI findings are increased intra-articular fluid and quadriceps femoris tendinitis
Massive hemoptysis controlled with transection of a pulmonary vein and bronchus-a case report
Validation and comparison of luminex multiplex cytokine analysis kits with ELISA: Determinations of a panel of nine cytokines in clinical sample culture supernatants
"İslam Ekonomilerinde Büyüme-Dış Ticaret-Sermaye Hareketleri Sarmalı Ve Ortak Hareket Etme Kültürü"
İSLAM EKONOMİLERİNDE BÜYÜME-DIŞ TİCARET-SERMAYE HAREKETLERİ SARMALI VE ORTAK HAREKET ETME KÜLTÜRÜ Yrd.Doç.Dr.Ali O. BALKANLI İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü, İktisat A.BD. [email protected] Sunumumuz üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, İslam’ın ekonomik boyutunun kuramsal temelleri ve İslam ekonomileri/toplumları kavramsal düzeyde irdelenmiştir. Belirtmek gerekir ki, İslam ekonomisi esasen normatif bir değerler kümesidir ve hedeftir; İslami inanış ve yaşayış ise bireyin dünyasında varlık bulan hayatın içindeki olgudur. Dinsel terminoloji ile ifade edersek, “insanların dünya malını sevdiği ve dünya malından kopamadığı ve bunun da aslında bir sınav olduğu bir dünyada”, onların sözlerine bakarak, insanların tam olarak normun içinde olacağını, ve buna göre davranacağını, mükemmel olarak normlara uygun yaşayacağını söylemek “apriorik” olarak her zaman mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla, bireyler ve toplumlararası ilişkilerde, normlara dayanarak, bireylere ve toplumlara normları yükleyerek, ilişkileri geliştirmeyi beklemek gerçekçi olmayacaktır. Bunun yerine, reelden yola çıkıp, inanış ve inanış-kültür ortaklaşmalarının yarattığı ortak bilince dayanarak, toplumlar arası ekonomik ilişkileri geliştirmeye çalışmak daha bir gerçekçi ve olabilir görünmektedir. Böylesi bir çaba, bu toplumlar için toplumsal refah artışı anlamına gelecektir. Sunumuzun ikinci bölümünde, bu bakış açısına örnek olması bağlamında, Türkiye’nin İslam ülkeleri ile ilişkisinin arttığı dönemde, bu ülkelere gerçekleştirdiği dış ticareti ve dış ticaretin seyri incelenmiştir. Yapılan araştırma göstermektedir ki, ortak inanç-kültürü paydasında, Türkiye tarafından İslam ülkeleri ile zaman içinde geliştirilen ilişkiler, etkisini hızla dış ticaretten, üretime, yatırımlara ve istihdama bir biçimde yansıtmıştır. İslam ekonomilerinin bir kısmı petrol ihracatçısıdır ve yüksek fonlara sahiptirler, diğer bir kısmı ise petrol ihraç etmeyen ancak sanayileşme yolundaki ülkeler konumundadırlar. Hatta bazıları (Malezya ve çok az da olsa Türkiye) sanayileşmenin bir adım ötesinde, finans alanında da dikkat çekici gelişmeler içindedirler. İslam ülkelerini bu ikili ayrıma kattığımız durumda, sunumuzun üçüncü bölümünde, ülke örnekleri bağlamında, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Endonezya, Türkiye ve Malezya örneklerinden ve yaşadıkları krizlerden (1997 ve 2001 Krizleri) yola çıkılarak, bu ülkelerin ortak sorunsalları ortaya konulmuş ve ardından diğer yanda fon fazlası olan ve karlılığını artırma çabasında olan diğer İslam ülkeleri ile bu ülkeler arasında, hem fon sahiplerinin karlılığını artırma, hem de diğer ülkelerin ekonomik sorunlarına çözüm bulma yolunda neler yapılabilir sorusu ve olası yanıtları tartışılmıştır. Anahtar Sözcükler: İslam Ekonomisi, Dış Ticaret, Finansal Hareketleri, Ekonomik İşbirliği JEL KOD: F13 F02 E44 F32 F4
İthalattan İhracata, Dış Ticaret Ekonomik Büyüme İlişkisi: Kuramsal Çerçeve Ve Türkiye Uygulaması, 2006q1-2018q3 "TESAM AKADEMİ Dergisi" dergipark/tesamakademi (TR Dizin)
Dış ticaret ve ekonomik büyüme ilişkisi çok uzun yıllardır
iktisatçıların tartıştığı bir konu olmuştur. Özellikle 1950’li yıllar
ile birlikte, uluslararası ekonomik analizde, ihracatın ekonomik
büyümenin motoru olup olamayacağı artan ölçüde tartışılmaya
başlanmıştır. Özellikle gelişmiş kapitalist ekonomilerde başlayan
bu tartışma, bir adım sonra gelişmekte olan ekonomilerde,
ekonomik büyümeyi uyarmak ve daha hızlı büyüme sağlamak
noktasında, bir model biçiminde gündeme gelmiş ve uygulanmaya
başlanmıştır. Ancak ekonomik büyümenin uyarıcıları arasında
kabul edilen ihracatın her ülkede ekonomik büyümeyi mutlaka
uyarıp uyaramayacağı hala tartışılan bir konudur. Ve hatta bu
tartışmanın bir adım ötesinde, günümüzde yarattığı etkiler
boyutuyla, ithalatın da ekonomik büyümeyi uyarıp uyaramayacağı
da tartışılmaktadır. Bu çalışmada öncelikle kuramsal düzlemde bu
tartışmalar incelenmiştir. Ardından literatür taraması yapılarak, dış
ticaret büyüme ilişkisi üzerine elde edilen sonuçlar irdelenmiştir.
Bunun ardından ise 2006-2018 dönemi dış ticaretinin gelişimi
incelenmiş ve devamında Türkiye’de 2006Q1-2018Q3 dönemi
dış ticaret verileri kullanılarak, ekonometrik düzlemde Granger
nedensellik testi ile Türkiye’de ithalat-ihracat-ekonomik büyüme
ilişkisinin nasıl olduğu araştırılmıştır. Araştırmadan görülen odur
ki, incelenen dönem itibariyle, Türkiye’de ihracatın değil, ithalatın
etkililiği vardır ve bu etki ithalattan ihracata doğrudur
Üretim,Tüketim ve Ticaretin Bölgeselleşmesi (Ekonomik İşbirlikleri Üzerine Bir Araştırma)
Türkiye, toplumu ve ekonomisi ile, çevresinde birbirinden tamamen farklı kültür ve farklı davranış kalıplarına sahip ülkelerin olduğu bir coğrafya içindedir. Türkiye’ye komşu olan Balkanlar coğrafyası da Yunanlılardan, Arnavutlara, Sırplara, Bulgarlara, Romenlere, Moldovanlara ve Türklere, esasen farklı kültürlerin yer aldığı diğer bir rengarenk kümedir. Kitapta araştırmaya odaklandığımız alan, öncelikle dünya ekonomisinde artan bir ilgi ve yönelişe sahne olan ekonomik işbirlikleri olgusunun kuramsal temellerinin ve olabilirlik koşullarının incelenmesi olmuştur. Sonrasında, Türkiye ile bölgesel yakınlıkları ve geçmişten gelen tarihsel-kültürel etkileşimleri olan Bulgaristan ve Romanya’nın yer aldığı Balkan bölgesi ekonomileri ile Moldova ve Ukrayna ekonomileri, bu ekonomilerin ekonomik yapıları ve ortaya koydukları ekonomik gelişme süreçleri de göz önüne alınarak, incelenmiştir. Bunun ardından ise bu ekonomiler ile Türkiye’nin ekonomik işbirliği olasılıkları ve bu işbirliğinin ne düzeyde olabileceği araştırılmıştır. Çalışma sürecinde araştırma konusu ülkelerden olup, düşünce, öneri ve çabaları nedeniyle bir biçimde katkısı olan teşekkür edeceğim insanlar var. Bu noktada Rusya Federasyonundan, Crimean Business Institute’den sayın Prof. Dr. Akhthem Dzhelilov’a, Gagauziya’dan sayın Dr. Güllü Karanfil’e ve sayın Sergey Kristoğlu’na, Ukrayna, Odessa Ulusal Ekonomi Üniversitesi’nden (Odessa National Economy University) sayın Doç. Dr. Dr. Sergii Iaromenko’ya ve Dr. Natalya Niecheva’ya, Kırım’dan sayın Gülnara Tuvarcieva’ya, Romanya’dan sayın Elena Goras’a, Moldova’dan sayın Elena Karastan’a, Ukrayna’dan sayın Ludmila Tukan’a buradan teşekkür ederim. Ve yine bu çalışmanın hazırlanması sürecindeki kolaylaştırıcılıkları ve destekleri için, İstanbul Üniversitesine ve İktisat Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Kütüphanesi personeline de buradan teşekkür ederim. Ve de özellikle kitabın son denetimlerinin yapılmasında ve kapak resminin seçilmesinde, kuzum Elifsu’nun katkılarını unutamam. Ona da buradan ayrıca teşekkür ederim
Synthesis and analysis of a precise programmable MOS tester and four-phase clock pulse
A tester for complex MOS integrated circuits has been developed which includes several novel features which have not heretofore been available in such test devices. This tester has provision for performing dynamic logic function tests and complete parametric tests on devices having as many as 60 leads. All bias and signal voltages are programmable with high precision and under control of a digital computer. A four-phase, programmable clock is included. [...]Electrical and Computer Engineering, Department o
Türkiye’de Ekonomik Gelişme,Dış Denge ve Kriz, (İlk Bası:2002,2.Bası: 2006,3.Bası:2012, 4.Bası:2017, 5.Bası:2018)
- …