Recent Advances in Health Biotechnology During Pandemic

The outbreak of severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2), which emerged in 2019, cut the epoch that will make profound fluctuates in the history of the world in social, economic, and scientific fields. Urgent needs in public health have brought with them innovative approaches, including diagnosis, prevention, and treatment. To exceed the coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic, various scientific authorities in the world have procreated advances in real time polymerase chain reaction (RT-PCR) based diagnostic tests, rapid diagnostic kits, the development of vaccines for immunization, and the purposing pharmaceuticals for treatment. Diagnosis, treatment, and immunization approaches put for- ward by scientific communities are cross-fed from the accrued knowledge of multidisciplinary sciences in health biotechnology. So much so that the pandemic, urgently prioritized in the world, is not only viral infections but also has been the pulsion in the development of novel approaches in many fields such as diagnosis, treatment, translational medicine, virology, mi- crobiology, immunology, functional nano- and bio-materials, bioinformatics, molecular biol- ogy, genetics, tissue engineering, biomedical devices, and artificial intelligence technologies. In this review, the effects of the COVID-19 pandemic on the development of various scientific areas of health biotechnology are discussed

Applying the International Classification of Functioning, Disability, and Health in children with low vision: differences between raters.

BACKGROUND/AIM: This study was conducted to analyze the agreement between International Classification of Functioning, Disability, and Health (ICF) raters and to show its applicability in children with low vision. MATERIALS AND METHODS: Twenty children (mean age: 11.70 ± 1.92 years) were included. To evaluate the independency of the sample, the Northwick Park Activities Daily Living questionnaire was used. The Low Vision Quality of Life Scale was used to evaluate quality of life. An ICF core set was developed to be used in this study. The core set consisted of 13 items for body functions, 3 items for body structures, 36 items for activity and participation, and 12 items for environmental factors. RESULTS: High agreement was found between two raters in terms of subparameters of the ICF core set for activity and participation (r = 0.880, P = 0.000). CONCLUSION: The findings indicate that the raters showed strong agreement in terms of the ICF core set used in this study. This shows that the core set can be used to evaluate activity and participation of children with low vision

Investigating the effectiveness of a constructivist-based teaching model on student understanding of the dissolution of gases in liquids

The research presented in this paper consisted of an investigation of the effectiveness of a four-step constructivist-based teaching activity on student understanding of how pressure and temperature influence the dissolution of a gas in a liquid. Some 44 Grade 9 students (18 boys and 26 girls) selected purposively from two school classes in the city of Trabzon, Turkey participated in the study. Students' understanding were evaluated from examination of two items from a purpose-designed solution concept test, face-to-face semi-structured interviews and examination of students' self-assessment exercises. Statistical analysis using two-way ANOVA of student test scores point to statistically-significant differences in test and total scores (p < 0.05) suggesting that the teaching activities employed help students achieve better conceptual understanding. Further, no statistically significant differences were seen between post-test and delayed test scores, suggesting that teaching the activities enable students to retain their new conceptions in their long-term memory. However, in a few instances the activities resulted in the development of new alternative conceptions, suggesting teachers need to be conscious of the positive and negative effects of any teaching intervention. © 2006 Springer Science+Business Media, LLC

Sağlıklı genç kadınlarda farklı quadri̇ceps i̇zometri̇k kuvvetlendi̇rme yöntemleri̇ni̇n karşılaştırılması

GİRİŞ: Kas kuvvetini arttırmak için, egzersizin ve nöromuskuler stimülasyonun birbirlerine üstünlüğünü gösterme adına literatürde net bir fikir birliğine varılmamıştır. İstemli kas kontraksiyonuna göre elektrik stimulasyonunda daha fazla motor ünitenin ateşlendiğini, hatta yüksek yoğunluklu akımların istemli kas kontraksiyonundan %10-30 arasında daha fazla kontraksiyon sağladığı önceki çalışmalarda rapor edilmiştir. AMAÇ: Bu çalışma, sağlıklı genç kadınlarda yüksek voltajlı galvanik stimülasyon, Rus akımı ve egzersizin quadriceps izometrik kas kuvveti üzerine etkinliğini karşılaştırmak amacıyla planlanmıştır. METOT: Çalışamaya 46 sağlıklı genç kadın dahil edildi (yaş ort=21.02±1.27 ). Katılımcıların quadriceps izometrik kas kuvveti İzokinetik Dinamometre (Humac Norm Testing Rehabilitation system, CSMI Medikal Solutions, USA) ile değerlendirildi. İzometrik tork ölçümleri için gövde 75° fleksiyon ve diz 60° fleksiyon açısında pozisyonlandı. Test öncesinde; gövde, bel, kalça ve ayak bileği bantlarla stabilize edildi. Test sonrası katılımcıların azami tork ve ortalama torkları kaydedildi. Tüm değerlendirmeler eğitim öncesi ve sonrası olmak üzere iki defa yapıldı. Eğitim amacıyla katılımcılar üç gruba ayrıldı. Eğitim dominant taraf quadriceps kası üzerine uygulandı. Eğitim birinci gruba (n=16) yüksek voltajlı galvanik akım (YVGS), ikinci gruba (n=15) Rus akımı ve üçüncü gruba (n=15) izometrik kuvvetlendirme olacak şekilde planlandı. Hem egzersiz hem de stimulasyon uygulamaları, gövde 75° fleksiyon, diz 60° fleksiyon açısında pozisyonlandıktan ve stabilize edildikten sonra yapıldı. Tüm uygulamalar haftada 3 gün 5 hafta boyunca toplamda 15 seans fizyoterapist gözetimi altında gerçekleştirildi. Verilerin analizinde Kruksal Wallis testi kullanıldı. SONUÇ: Quadriceps izometrik kas kuvvetindeki artış miktarını belirlemek için azami tork ve ortalama tork delta değerleri hesaplandı. Azami tork delta artış oranlarının ortalamaları Rus akım grubu için 1.55±12.97, YVGS grubu için 2.97±14.68, egzersiz grubu için 0.40±8.46 iken; ortalama tork delta artış oranlarının ortalamaları Rus akım grubu için 2.60±14.10, YVGS grubu için 5.53±18.74, egzersiz grubu için 2.65±10.60 idi. Azami tork ve ortalama tork delta değerleri karşılaştırıldığında gruplar arasında herhangi bir istatistiksel fark bulunmadı (p>0.05). TARTIŞMA: Elde ettiğimiz sonuçlara göre azami tork ve ortalama tork delta değerleri karşılaştırıldığında en fazla artış YVGS grubunda olmasına rağmen her üç uygulamanın quadriseps izometrik kas kuvvetini artırmaya yönelik birbirlerine göre herhangi bir üstünlüğü bulunmamıştır. Her üç uygulamanın da quadriseps izometrik kas kuvvetini geliştirme üzerine olumlu etki yarattığı belirlenmiştir. Quadriseps izometrik kas kuvvetini artırma açısında en yüksek değişim oranının YVGS grubuna ait olması nedeniyle, klinik uygulamalarda tercih edilmesini önermekteyiz. Uygulamaların birbirlerine göre üstünlüğünü belirlemek adına daha fazla seans sayılarına sahip çalışmaların planlanmasına ihtiyaç olduğu kanısındayız

Investigation of the association between mobbing and musculoskeletal discomfort in academicians

This study aimed to identify the association between exposure to mobbing and musculoskeletal discomfort in academicians. One hundred academicians working at a university were included in the study. Permission was granted by the Rector prior to the study and questionnaires were delivered to the academicians. The Turkish version of the Leymann Inventory of Psychological Terror (LIPT) was used to evaluate mobbing and the Turkish version of the Cornell Musculoskeletal Discomfort Questionnaire (CMDQ) was used to assess musculoskeletal discomfort. When the data were analyzed, a moderate association was found between mobbing perceived by the academic staff and musculoskeletal discomfort. In conclusion, this study showed that mobbing is a risk factor for musculoskeletal discomfort. © Japanese Psychological Association 2013