44 research outputs found
Kedilerde travmatik diyafram fıtkı: 15 olgu (2016-2017)
In this study, evaluation of clinical and operative results of cats with diaphragmatic hernia presented with
respiratory failure was aimed. The cats were in different age, breed and sex. All of the cats were treated surgically
with 73.3% survival rate. The highest incidence of herniation was in the liver and small intestine, but stomach and
spleen also was encountered. All deaths occurred during surgery, the cases completed surgical procedure were
healed. The cats which died had multiple organ herniation as well as laceration of the lungs and fluid
accumulation in the thoracic cavity were noticed. It was seen that intensive care cabin applications and Ventolin -
Pulmicort support through nebulizer provided marked contribution on survival rate.Bu çalışmada, kliniğimize solunum güçlüğü şikâyeti ile getirilen kedilerde karşılaşılan diyafram fıtıklarının klinik ve
operatif sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Kediler farklı yaş, ırk ve cinsiyette idiler. Tüm kediler %
73.3 sağ kalım oranıyla cerrahi olarak tedavi edildi. En fazla fıtıklaşan organ karaciğer ve ince bağırsak olmakla
birlikte mide ve dalakla da karşılaşıldı. Tüm ölümler operasyon sırasında meydana geldi, operasyonu tamamlanan
olguların tamamı yaşadı. Ölen kedilerde çoklu organ fıtıklaşması yanı sıra gerek fıtıklaşan organ gerekse
akciğerlerde laserasyon, göğüs boşluğunda sıvı toplanması dikkati çekti. Yoğun bakım kabin uygulamaları ve
nebulizator aracılığı ile ventolin- pulmicort desteği sağ kalım üzerine olumlu katkı sağladığı görüldü
Web- based interface and application for statistical process control
Bu tezde uretim ve hizmet sektorundeki işletmelerde, ISO ve benzeri standartlara uygunluk sağlama, surec iyileştirme, uretim verimliliği artırımı ve karlılık icin yaygın olarak kullanılan istatistiksel Surec Kontrolu, Surec Yeterlilik Analizi (Capability), Olcum Sistemleri Analizi gibi istatistiksel kalite teknikleri icin veri toplama ve analizlerin web tabanlı otomasyonu icin bir arayuz tasarlanmıştır. Sistemde uretilen istatistiki raporlar tum dunyada kabul gormuş ve standart hale gelmiş Minitab 16 kutuphaneleri kullanılarak oluşturulmuştur. Ayrıca tezde kalite iyileştirme surecinde gorevli tum operator, muhendis, sorumlu, tedarikci ve ilgili kişilerin sahadan veya finansal sureclerden topladıkları verileri, internet platformu uzerinden toplama, merkezleme ve herhangi bir ozel yazılım ortamına ihtiyac duymadan yine internet platformunda anlık olarak istatistiksel Surec Kontrol teknikleri ile analiz edebilme ve raporlama imkanı sunmak amaclanmıştır.In this thesis, an interface will be designed for web-based automation and collecting data for Statistical Process Control, Process Capability Analysis, Measurement System Analysis which are used commonly in order to provide accordance to ISO and other standards, improve process, increase production efficiency and profit in the companies in the field of manufacturing and service. Generated reports in the system will use Minitab 16 libraries which is accepted all over the world and has become a standard. Moreover, in the thesis it is aimed collecting, centering data, which is obtained from field and financial process by operators, engineers, responsible, suppliers and related people, making analysis with Statistical Process Control in internet platform momentarily and providing reports via internet
The effect of learning motivation and knowledge levels on preventing pressure wounds in intensive care nurses
Araştırma, yoğun bakım hemşirelerinde öğrenme motivasyonu ve bilgi düzeylerinin basınç yaralarını önlemeye yönelik tutuma etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Analitik nitelikteki araştırmanın evrenini bir kamu hastanesinin yoğun bakım ünitelerinde çalışan 124 hemşire, örneklemini bu hemşireler arasından çalışmayı kabul eden 110 hemşire oluşturmuştur. Veriler, genel bilgi formu, Basınç Ülserlerini Önlemeye Yönelik Tutum Ölçeği, Basınç Ülseri Önlemede Bilgi Değerlendirme Ölçeği ve Öğrenme Motivasyonu Ölçeği aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde, yüzdelikler, ortalamalar, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Yaş ortalamaları 31,71±7,91 olan hemşirelerin %64,5'i kadındır. Hemşirelerin %62,7'si lisans mezunudur. Hemşirelerin mesleki çalışma süresi ortalama 9.28±7.68, yoğun bakımda çalışma süresi ortalama 5,41±4,41'dir. Hemşirelerin basınç ülserini önlemeye yönelik tutum puanı 41,65±4,93, öğrenme motivasyonu puanı 61,18±5,47 ve basınç yarasına ilişkin bilgi düzeyi puanı 15,73±4,08'dir. Hemşirelerin öğrenme motivasyonunun ve basınç yarasına ilişkin bilgi durumunun basınç yarasını önlemeye yönelik tutumlarını etkilediği saptanmıştır (p<0.05). Çalışmada, hemşirelerin basınç yarasını önlemeye yönelik olumlu bir tutuma sahip oldukları, öğrenme motivasyonlarının yüksek olduğu ve basınç yaraları ile ilgili bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu saptanmıştır. Öğrenme motivasyonu ve basınç yarasına ilişkin bilgi durumu basınç yarasını önlemeye yönelik tutumu etkilemektedir. Hemşirelerin basınç yarasına ilişkin olumlu tutumunu sürdürme ve geliştirmek amacıyla motivasyon ve bilgi düzeyini arttırıcı uygulamaların yapılması önerilmiştirThe study was conducted to determine the effect of learning motivation and knowledge levels on the attitude to prevent pressure sores in intensive care nurses. The population of the analytical study consisted of 124 nurses working in the intensive care units of a public hospital and 110 nurses who accepted to work among these nurses. Data were collected by general information form, Attitude Scale for Preventing Pressure Ulcers, Knowledge Evaluation Scale for Preventing Pressure Ulcers and Learning Motivation Scale. Evaluation of the data, percentages, averages Mann Whitney U test and Kruskal-Wallis test and Spearman correlation coefficients were used. The mean age of the nurses was 31,71±7,91 and 64,5% of them were female. 62,7% of the nurses have undergraduate degrees. Mean working time of nurses was 9,28±7,68 and the mean working time in intensive care unit was 5,41±4,41. The attitude score of the nurses to prevent pressure ulcer was 41,65±4,93, learning motivation score was 61,18±5.47 and the level of knowledge about pressure wound was 15,73±4,08. It was found that nurses' learning motivation and their knowledge about pressure wound affect their attitudes towards preventing pressure wound (p<0.05). In the study, it was found that nurses had a positive attitude towards preventing pressure ulcers, their learning motivation was high and their level of knowledge about pressure wounds was insufficient. Learning motivation and knowledge of the pressure wound affect the attitude towards preventing the pressure wound. In order to maintain and improve the positive attitude of the nurses towards the pressure wound, it has been proposed to implement practices aimed at increasing the level of motivation and knowledg
The link between self-construal and symptomatology in women with depression: cross sectional study between cultures
Text in Turkish; Abstract: Turkish and EnglishIncludes bibliographical references (leaves: 36-45)xi, 55 leavesAMAÇ: Bu araştırma, kültür, benlik kurgusu ve depresyon arasındaki ilişkiyi, sosyodemografik değişkenler açısından dört grup (Almanya'da yaşayan sağlıklı ve depresyondaki Almanlar ile Türkiye'de yaşayan sağlıklı ve depresif Türkler arasında) karşılaştırılarak gerçekleştirmek amaçlanmıştır. YÖNTEM: Araştırma, Majör Depresyon tanısını almış 54 kadın hasta (27’sini Alman ve 27’si Türk hastalar) ve 51 herhangi bir psikiyatrik bozukluk tanısı almamış sağlıklı kadınlar (25 Türk ve 26 Alman) üzerinde yapılmıştır. Araştırma kapsamında; katılımcıların benlik kurgularını ölçmek için, “Benlik Kurgusu Ölçeği”, pozitif ve negatif afekt düzeylerini belirlemek için “PANAS”, semptomatoloji düzeylerini belirlemek için “SCL-90 Belirti Tarama Testi, depresyon düzeylerini ölçmek için “SCL-90 depresyon alt testi” ve diğer demografik özellikleri hakkında bilgi toplamak için araştırmacı tarafından geliştirilen bir kişisel bilgi formu kullanılmıştır. BULGULAR: Kültür ve benlik kurgularının, psikopatoloji ve afekt üzerine olan ana ve interaktif etkileri (moderasyon analizi) kovaryans 2x2 çok değişkenli analiz (MANCOVA) yapılarak hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, Hasta gruplar arasında ilişkisel benlik kurgusunda anlamlı farklılıklar bulunmuştur, bağımsız benlik kurgusu açısından da hiçbir fark bulunmamıştır. Ayrıca kültür ve ilişkisel benliğin depresyon ve genel psikopatoloji düzeyleri üzerinde önemli bir etkisi bulunmuştur. Yani, Türk hastalarda ilişkisel benlik, depresyon ve psikopatoloji düzeylerini düşürdüğü ancak Alman hastalarda tam tersi bir durum olduğu görülmüştür. Kontrol gruplarında, Türk kadınlar ilişkisel benlik kurgusunu, depresyon ve psikopatoloji düzeylerini belirgin olarak daha yüksek seviyede bildirmişlerdir, ancak özerk veya afektinde herhangi bir kültürel farklılık ortaya çıkmamıştır. Sonuç olarak, sağlıklı kadınlar arasında kültür ve benlik kurgusu farklılıklarının depresyon, psikopatoloji ve duygulanım üzerine anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır. SONUÇ: Benlik kurgusu ve psikolojik sağlık arasındaki ilişkide benzerlikler ve farklılıklar kültürel olarak uygun olan psikoterapotik müdahaleler açısından tartışılmıştır.AIM: The aim of this research is to investigate cultural variations in the relationship between self construals and psychopathology among four groups of women (Healthy and depressed Germans living in Germany as well as healthy and depressed Turks living in Turkey). METHOD: The study was conducted with 54 female patients diagnosed with Major Depressive Disorder (27 German and 27 Turkish) and 51 healthy women with no history or current psychiatric diagnosis (25 Turkish and 26 German). Following self report questionnaires were used to test the research variables. "SCL-90 Symptom Check List" to determine symptomatology levels, "SCL-90 depression subscale" to measure levels of depression, the "Self Construal Scale" to measure participants' selfconstructs, "PANAS" to determine positive and negative impact levels and personal information form developed by the researcher was used to collect information about the characteristics of the subject. RESULTS: The main and interactive effects of culture and self construals on psychopathology and affect (moderation analysis) were calculated by covariance 2x2 multivariate analysis (MANCOVA). Among patient groups, there was a significant difference in interdependent self construals, whereas no difference was revealed in terms of independent self construals. Moreover, a significant interaction effect of culture and interdependence on the levels of depression and overall psychopathology was found. That is to say, in Turkish patients, interdependence yields lower levels of depression and psychopathology and visa versa for German patients. In control groups, Turkish women reported significantly higher levels of interdependence, depression and psychopathology, however no cultural difference was revealed in independence or in any measure of affectivity. Finally, there was no significant interaction effect of culture and self construals on depression, psychopathology and affectivity among healthy women. CONCLUSION: Cultural differences and similarities in the relationship between self construals and psychological health and its relevance for culturally appropriate psychotherapeutical intervensions were discussed
To examine connection between peer relationship and emotional mind levels of preschool children
Araştırma okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60-72 aylık çocukların duygusal zekâ düzeyleri ve akran ilişkileri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, çocukların duygusal zekâ düzeylerinin akran ilişkileri arasındaki ilişkiyi nasıl etkilediğini saptamak açısından önem taşımaktadır. Araştırma genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmada, Kişisel Bilgi Formu; Sullivan Çocuklar İçin Duygusal Zekâ Ölçeği, Sullivan Çocuklar İçin Kısa Empati Ölçeği, Ladd ve Profilet Çocuk Davranış Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Zonguldak ili Ereğli ilçesindeki resmi ilköğretim okullarının anasınıflarına, bağımsız anaokullarına ve özel anaokullarına devam eden 298 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmanın sonucuna göre; çocukların duygusal zekâ becerileri, çocukların yerleşim yeri, okul öncesi eğitim kurumunun türü, annenin eğitim durumu, babanın eğitim durumu, anne çalışma durumu ve baba meslek grubu değişkenlerine göre farklılık göstermektedir. Çocukların cinsiyetine göre Sullivan Çocuklar İçin Duygusal Zekâ Ölçeği Hikâyeler' testinden aldıkları puanlar arasında kız çocuklarının lehine anlamlı farklılık bulunurken diğer alt boyutlarda anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Sullivan Çocuklar İçin Duygusal Zekâ Ölçeği alt boyut puanları ve Sullivan Çocuklar İçin Kısa Empati Ölçeği toplam puanı bakımından doğum sıraları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmazken Sullivan Öğretmenler İçin Çocukların Duygusal Zekâsını Değerlendirme Ölçeği toplam puanı bakımından doğum sıraları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmaktadır (p<0,05). Çocukların Duygusal Zekâ Ölçeğinin toplamından aldıkları puanlar ile Akran İlişkileri Ölçeğinden aldıkları puanlar arasında pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Çocukların duygusal zekâ ölçeklerinden aldıkları puanlar arttıkça akranlarıyla olumlu ilişkileri artmaktadır.The research aims at examining the relationship between the emotional intelligence levels and peer relations of 60-to-72-month children attending at a pre-school educational institution. The research was conducted in the relational survey model. A Personal Information Form'; the Sullivan Emotional Intelligence Scale for Children', Sullivan Short Empathy Scale for Children' and the Ladd and Profilet Child Behavior' were used in the research. The population of the research was composed of the children attending at the kindergartens of state elementary schools, independent kindergartens and private kindergartens in Ereğli, Zonguldak in the academic year of 2015-2016. The sample comprised of 298 children. According to the result of the research; children's emotional intelligence skills vary depending on variables such as residential area of children, type of pre-school education, educational status of parents, employment status of the mother and occupational group of father. There was a significant difference in favor of girls for the scores children got from the test "Emotional Intelligence Scale for Sullivan Children" Stories' depending gender of children but no significant difference was found in the other sub-categories. No statistically significant difference was found between birth orders in terms of sub-category scores for Emotional Intelligence Scale for Sullivan Children" and total score for "Sullivan Short Empathy Scale for Children" but there is a statistically significant difference in birth orders in terms of total score of "Sullivan Teacher's Assessment of Children's Emotional Intelligence"(s<0,05). A significant positive correlation has been identified between the scores of the children's "Emotional Intelligence Scale" and the scores they got from the "Peer Relationship Scale". As the scores of children's emotional intelligence scales increase, positive associations with their peers increase
A research on education institutions and activities in (Konya) Ereğli̇ District during the modernization period (1876-1930)
Yüksek Lisans Tezi1876-1930 yılları arasını kapsayan dönemde Ereğli Kazası'ndaki eğitim-öğretim faaliyetlerini konu alan bu çalışmada; kaza ile karyelerdeki ilk ve orta mektepleri belirlemek ve bu mekteplerin öğrenci ve öğretmen durumları ile ders programlarını tespit etmek amaçlanmıştır. Bu amaçla; Ereğli'deki eğitim faaliyetleri ile ilgili belgeler Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Konya Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan Konya Maârif Arşivi'nden edinilmiştir. Osmanlı Devleti döneminde Ereğli mâmur bir merkezdir. Araştırmamıza konu olan dönemde bu özelliğini koruyan Ereğli'de eğitim faaliyetleri önem arz etmektedir. Zira, kazada bir çok sayıda sıbyân mektebi mevcuttu. Modernleşme Dönemi'nde bir taraftan dönemin karakteristik okullarından rüşdiye ve ibtidâîler açılırken diğer taraftan mevcut sıbyân mektepleri ibtidâîlere dönüştürülmüştür. Nitekim , Osmanlı da eğitimin modernleşmesini taşrada Ereğli Kazası özelinde değerlendirmiş olmaktayız.Cumhuriyetin ilanı ile Osmanlı'dan devralınan mevcut okullar ile kazadaki eğitim-öğretim faaliyetleri Cumhuriyet Dönemi'nde de devam etmiştir.In this study, which was the subject of educational activities in Ereğli District between the years 1876-1930; The purposes of this course is to determine the primary and secondary schools in districts and villages and to determine student and teacher status and curriculum of these schools. For this purpose ; The documents related to the educational activities in Ereğli were obtained from the Prime Ministry Ottoman Archive and Konya Maârif Archive, which is located in the Konya Manuscripts Library. Eregli during the Ottoman Empire was a well-established center. In Ereğli, which maintains this characteristic in the period subject to our research, educational activities are important. During the modernization period, on the one hand, the typical schools of the period were opened which are rüşdiye and ibtidâîs, while on the other hand, the existing primary schools were converted to ibtidâîs. As a matter of fact, we have evaluated the modernization of education in the Eregli district at the time of Ottoman Empire. With the declaration of the Republic, the existing schools taken over from the Ottomans and the educational activities in the Ereğli district continued during the Republican Period
Investigation of the protective and therapeutic efficacy of Myrtus communis extract in aluminum chloride and Dgalactose- induced Alzheimer's disease in rats
This study investigated the possible protective and therapeutic effects of Myrtus communis subsp. communis ethanol extract (MC) in aluminum chloride (AlCl3) and D-galactose (D-Gal) induced Alzheimer's disease in rats. MC was orally given to rats as a protective treatment for 90 days and, in other two groups starting from the 60th day MC (100-200 mg/kg) was administered, concomitantly with AlCl3 and D-Gal. Learning and memory functions were evaluated by the behavioral tests. Biological activities of MC treatment were examined in hippocampal tissues by ELISA tests. D-Gal and AlCl3-treated rats showed increased amyloid beta (Aβ) and 8-hydroxy-2-deoxyguanosine (8- OHdG) levels, acetylcholinesterase activity and decreased neprilysin, Na+-K+ATPase and SOD levels in parallel with a decrease in Novel Object Recognition Test, Morris Water Maze and Passive Avoidance Test scores. On the other hand, MC administration reversed the behavioral impairments and improved learning and memory. Moreover, MC treatment decreased Aβ and 8-OHdG levels and acetylcholinesterase activity and increased neprilysin levels, Na+-K+ATPase and SOD levels. Our results suggest that MC has beneficial effects on cognitive and neuronal functions through its anticholinesterase and antioxidant properties
Türkiye'de yazılı ve görsel basında sahiplik yapısı ve editoryal bağımsızlık ilişkisinin eleştirel ekonomi politik yaklaşım üzerinden incelenmesi
Medyanın eleştirel ekonomi politiği kitle iletişim araçlarının mülkiyet ve sahiplik yapısıve buna bağlı olarak medya-iktidar ilişkileri ve bu ilişkilerin medya metinlerine nasılyansıdığıyla ilgilenir. Kitle iletişim araçlarına kimlerin sahip olduğu, nasıl bir sahiplikyapısının söz konusu olduğu, kurumsal yönetimin hangi ilişkiler çerçevesindebelirlendiği, medya patronlarının diğer güçlerle ilişkisi, medya sektörünün değişendinamikleri, kuruluşların holdingleşmesi, içerik çeşitliliğinin azalması, günümüzdeyaşanan ilişkilerin kökeni medyada eleştirel ekonomi politik alanında incelenenbaşlıklar arasında yer alır.Eleştirel ekonomi politik yaklaşım bir yapıyı ekonomik, toplumsal ve siyasal olmaküzere tüm açılardan değerlendirir. Bu nedenle medya sektöründe sahiplik yapısınıneditoryal sürece etkisi eleştirel ekonomi politik yaklaşımla ele alınmıştır.Eleştirel bakışa göre Marksist görüş medyanın en önemli etkisinin ideolojik olduğunuve bunun toplumda egemen ve bağımlı grup arasındaki bir çatışma olduğunu ifade eder.Maddi üretim araçlarına sahip grupların zihinsel üretim araçlarına da hâkim olduğunubelirtir. Bundan dolayı öncelikle kitle iletişim araçlarının sahiplik yapısı incelenir.Medya araçlarının hangi kesimi ne kadar etkilediğinden ziyade hangi grupların elindebulunduğuyla ilgilenir.viMedya sektöründe 1980 yıllarından sonra sermaye sahiplerinin el değiştirmesi,gazetecilerin sahiplik yaptığı dönemden iş adamlarının sahip olduğu döneme evrilmesi,medyada holdingleşme dönemini başlatmıştır. Bu durum meydana gelen yeni mülkiyetyapılanması medyanın özgürlük ve bağımsızlığına ilişkin yeni sorunlara yol açtı. Yenimedya patronlarının haber üretim süreçlerini etkilemiş, kurumun yayın politikasınauygun içerikler hazırlanırken diğer taraftan iktidar ile olan ilişkilerinden dolayı baskıaltında kalınmıştır. Haberlerin hazırlanmasında çalışan editör, muhabir, kameramandahil tüm ekibin kendi kararlarının etkisinin sınırlı olduğu, yayınlanmasına kadar geçentüm aşamalarda tüm çıkar ilişkileri göz önünde tutulmaktadır.Bu çalışmada medya kurumunun editoryal kadrosunun haber içeriklerinin hazırlanmasürecine olan etkisi incelenmiştir. Bu çerçevede CNN TÜRK TV’nin sahiplik yapısındameydana gelen değişikliğin, Doğan grubundan Demirören Grubuna geçmesininardından haberlerin veriliş tarzında ne gibi bir değişiklik olduğuna bakılmıştır. Söylemanalizi yöntemiyle Doğan grubu ile Demirören grubunun sahiplik dönemlerikıyaslanarak haberlerin nicelik olarak olumlu ya da olumsuz bir bakış açısıyla verilmesiincelenmiştir.--------------------The critical political economy of the media deals with the ownership and ownershipstructure of mass media and, consequently, the relationship between media and powerand how these relations are reflected in media texts. Who owns the masscommunication media, what kinf of ownership is this, in which frames does theinstitutinal relationship occur, the relation between the media bosses and other powers,the changing dynamics of the media sector, the canglomerate of the establishments,decreasing of the veriety of contant, origin of the actual relationships in the media areexamined in the field of critical politics headings.According to critical view marksist paradigm; themost important effect is ideologic andthis causes the conflict between the dominant and dependent group. The ones whoownes the material production instruments also owns mental production instruments.Because of this, firstly, ownership of the massss comminication media is excamine notthe effections of the which groups but who owns them is the prionary interest.After 1980, changing of the capital, changing of the time that owners are journalist tobusinisman causes the conglomoration of media. İn this stution of the ownershipstructre causes the new problems about indepandancy and freedom. This effects the newboss’es news makig process, while making the contants related to establisment policy,they feel under pressure because of the relationships between goverment. All interestviiirelations are taken into consideration in all stages of the publication, including theeditor, reporter and cameraman working in the preparation of the newsİn this study we examined the effectof the news prepration process which is made bythe editorial stuff of the media companyin this frome we search the diffrence with theprestention of the news after the CNN Türk TV’s ownership change from Doğan groupto Demirören Group. With the discourse analys methot comparing the Doğan Groupownership and Demirören Group ownership about the presentation of the news in positequality or negative quality
Myrtus communis subsp. communis improved cognitive functions in ovariectomized diabetic rats
Aim: The purpose of this study was to investigate the possible effects of Myrtus communis subsp. communis (MC) on cognitive impairment in ovariectomized diabetic rats. Material and method: Female Sprague-Dawley rats were divided into 5 groups consisting of 15 rats each; Control (C), Diabetes (D), Ovariectomy and diabetes (OVX + D), Ovariectomy, diabetes and donepezil (OVX + D + Don), Ovariectomy, diabetes and Myrtus communis subsp. communis (OVX + D + MC). Blood glucose measurements were made at the beginning and end of the experiments. The animals underwent the novel object recognition test (NORT) and their performance was evaluated. In hippocampal tissues; amyloid beta (A beta) and neprilysin levels, acetylcholinesterase (AChE), and choline acetyltransferase (ChAT) activities, polysialylated neural cell adhesion molecule (PSA-NCAM), alpha 7 subunit of neuronal nicotinic acetylcholine receptor (alpha 7-nAChR) and brain derived neurotrophic factor (BDNF) gene expressions were examined. Results: Animals with ovariectomy and diabetes showed increased levels of blood glucose, AChE activity and A beta levels, and decreased neprilysin levels, ChAT activity, alpha 7-nAChR, PSA-NCAM and BDNF gene expressions in parallel with a decrease in NORT performance score. On the other hand, in the MC-treated OVX + D group, there was a significant decrease observed in blood glucose levels and AChE activities while there was improvement in NORT performances and an increase in hippocampal ChAT activity, neprilysin levels, alpha 7-nAChR, PSA-NCAM and BDNF expressions. Conclusion: These results suggest that MC extract could improve cognitive and neuronal functions with its anticholinesterase and antihyperglycemic properties
The Effects of Lens Extraction Surgery on Intraocular Pressure and Anterior Segment Parameters in Primary Angle-Closure Glaucoma
Objectives:To investigate the effects of phacoemulsification with intraocular lens implantation (phaco+IOL) surgery on intraocular pressure (IOP) and anterior segment parameters in patients with cataract and primary angle-closure glaucoma (PACG).Materials and Methods:Fifty-five patients with PACG undergoing phaco+IOL surgery were evaluated in terms of best corrected visual acuity (BCVA), IOP, anterior chamber depth (ACD), aqueous depth (AD), and lens thickness (LT) measured by optical biometry preoperatively and at the 6-month postoperative visit. They were compared with 34 healthy age-and gender-matched cataract patients who underwent phaco+IOL surgery.Results:Preoperative evaluation revealed higher IOP, shorter axial length, shallower ACD and AD, and greater LT in the PACG group (p<0.001 for all). Postoperative evaluation in the PACG group showed an increase in BCVA, a significant decrease in IOP, an increase in ACD and AD, and a decrease in LT (p<0.001 for all). Additionally, a reduction in the average number of antiglaucomatous medications used postoperatively was observed in the PACG group (p<0.001). The changes in IOP, ACD, AD, and LT between preoperative and postoperative assessments were significantly greater in the PACG group compared to the control group (p<0.0001 for all).Conclusion:Phaco+IOL surgery in PACG patients leads to a significant increase in ACD compared to the control group and allows better control of IOP with fewer antiglaucomatous medications after surgery