21 research outputs found
Moderation Roles of Perceived Organizational Support and Tightness of Organizations in Relationships between Felt Accountability and Its Consequences in Health Services: A Research in the City Hospital
In this study, it is aimed to investigate the moderation roles of perceived organizational support and tightness in the relationships between felt accountability and its consequences. For this purpose, 863 data were obtained in Adana City Hospital via survey method. The results show that felt accountability was positively associated with job-related tension, the dimensions of emotional labor and contextual performance, but negatively correlated with job satisfaction. Moreover, perceived organizational support had a moderation role between felt accountability and some consequences (job satisfaction, contextual performance, histrionics), whereas it did no moderation role between felt accountability and the other consequences (work-related tension, deep action, hidden emotions). Similarly, there was no moderation effects of the tightness in the relationships between felt accountability and its all consequences
A GRUBU SEYAHAT ACENTALARINDA ÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: ADANA İLİ ÖRNEĞİ
İnsan kaynaklarının önemini kavrayan işletmeler, amaçlarınıetkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilmek ve artan rekabet koşullarıyla başa çıkabilmek için mevcut çalışanlarınıörgüte bağlamak istemektedirler. Bu araştırmanın amacı; A grubu seyahat acentalarındaki çalışanların demografik özellikleri ile örgütsel bağlılıklarıarasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda Adana ilinde faaliyet gösteren A grubu seyahat acentalarında çalışanlara üç boyutlu örgütsel bağlılık ölçeği uygulanmıştır. A grubu seyahat acentalarındaki çalışanlar ile yüz yüze görüşme yoluyla gerçekleştirilen anket çalışmasısonucunda, örneklem kapsamındaki acenta çalışanlarının duygusal ve normatif bağlılıklarının, yaş, medeni durum, gelirdüzeyi, bulunduklarıacentadaki ve pozisyondaki toplam çalışma sürelerine göre farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır. Ancak çalışanların, duygusal bağlılıklarının cinsiyet ve eğitim düzeylerine, devam bağlılıklarının ise cinsiyet hariç diğer tüm değişkenlere göre anlamlıbir farklılık gösterdiği belirlenmiştir
Sosyal Baltalama ve Çalışan Performansı İlişkisinde İş Stresi ve Duygusal Tükenmişliğin Rolü
İşyerinde çalışanların yönetici ve iş arkadaşlarıyla kurduğu uyumlu ve destekleyici ilişkiler işi daha kolay ve keyifli yapmalarını sağlarken, gerilimli ilişkiler ise çalışanın psikolojik sağlığını olumsuz etkilemekte ve performanslarının düşmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda yapılan bu çalışma kapsamında işyerinde karşılaşılan olumsuz davranışlardan biri olan yönetici kaynaklı baltalama davranışı ile çalışan performansı arasındaki ilişkiler incelenmiş, ayrıca iş stresi ve duygusal tükenmişliğin bu ilişkideki aracılık rolü ile birlikte seri aracılık rolü araştırılmıştır. Bu amaçla, araştırmada kullanılan veri Adana ilindeki özel ve kamu hastanelerinde görev yapan 367 hemşireden toplanmıştır. Araştırma kapsamında ilk olarak yapısal geçerliği ortaya koymak amacıyla doğrulayıcı faktör analizi yapılmış olup elde edilen değerler sonucunda χ/sd = 1,77; p < ,01; CFI = ,96; TLI = ,96; RMSEA = ,05; SRMR = ,03 modelin iyi uyum sağladığı ortaya konulmuştur. Ayrıca çalışmada kullanılan ölçeklerin güvenirliğine ilişkin olarak Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı dikkate alınmış ve sosyal baltalama, iş stresi, duygusal tükenme ve performans ölçeklerinin sırasıyla ,96; ,92; ,94 ve ,92 değerleriyle güvenilir olduğu tespit edilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkiler korelasyon analizi ile ortaya konulmuş olup elde edilen bulgular istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Modelin test edilmesinde yapısal eşitlik modeli ve seri çoklu aracılık analizi bootstrap yöntemi dikkate alınarak kullanılmıştır. Araştırma bulguları yönetici kaynaklı baltalama davranışının çalışan performansı ile negatif, iş stresi ve duygusal tükenmişlik ile ise pozitif ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca bulgulara göre iş stresinin ve duygusal tükenmenin performans üzerinde negatif yönlü etkileri tespit edilmiştir. Bunların yanı sıra iş stresi ve duygusal tükenmenin pozitif yönlü ilişkileri olduğu görülmüştür. Ayrıca sosyal baltalama davranışının çalışan performansı üzerindeki etkisinde iş stresinin aracılık etkisi ortaya konulmuştur. Benzer şekilde sosyal baltalama davranışının çalışan performansına etkisinde duygusal tükenmenin aracılık etkisi tespit edilmiştir. Bunlara ek olarak sosyal baltalamanın çalışan performansı üzerindeki etkisinde iş stresi ve duygusal tükenmişliğin birlikte seri aracılık etkisi olduğu da belirlenmiştir. Elde edilen bu bulgular kuramsal bağlamda tartışılmaktadır
Mortality from gastrointestinal congenital anomalies at 264 hospitals in 74 low-income, middle-income, and high-income countries: a multicentre, international, prospective cohort study
Summary
Background Congenital anomalies are the fifth leading cause of mortality in children younger than 5 years globally.
Many gastrointestinal congenital anomalies are fatal without timely access to neonatal surgical care, but few studies
have been done on these conditions in low-income and middle-income countries (LMICs). We compared outcomes of
the seven most common gastrointestinal congenital anomalies in low-income, middle-income, and high-income
countries globally, and identified factors associated with mortality.
Methods We did a multicentre, international prospective cohort study of patients younger than 16 years, presenting to
hospital for the first time with oesophageal atresia, congenital diaphragmatic hernia, intestinal atresia, gastroschisis,
exomphalos, anorectal malformation, and Hirschsprung’s disease. Recruitment was of consecutive patients for a
minimum of 1 month between October, 2018, and April, 2019. We collected data on patient demographics, clinical
status, interventions, and outcomes using the REDCap platform. Patients were followed up for 30 days after primary
intervention, or 30 days after admission if they did not receive an intervention. The primary outcome was all-cause,
in-hospital mortality for all conditions combined and each condition individually, stratified by country income status.
We did a complete case analysis.
Findings We included 3849 patients with 3975 study conditions (560 with oesophageal atresia, 448 with congenital
diaphragmatic hernia, 681 with intestinal atresia, 453 with gastroschisis, 325 with exomphalos, 991 with anorectal
malformation, and 517 with Hirschsprung’s disease) from 264 hospitals (89 in high-income countries, 166 in middleincome
countries, and nine in low-income countries) in 74 countries. Of the 3849 patients, 2231 (58·0%) were male.
Median gestational age at birth was 38 weeks (IQR 36–39) and median bodyweight at presentation was 2·8 kg (2·3–3·3).
Mortality among all patients was 37 (39·8%) of 93 in low-income countries, 583 (20·4%) of 2860 in middle-income
countries, and 50 (5·6%) of 896 in high-income countries (p<0·0001 between all country income groups).
Gastroschisis had the greatest difference in mortality between country income strata (nine [90·0%] of ten in lowincome
countries, 97 [31·9%] of 304 in middle-income countries, and two [1·4%] of 139 in high-income countries;
p≤0·0001 between all country income groups). Factors significantly associated with higher mortality for all patients
combined included country income status (low-income vs high-income countries, risk ratio 2·78 [95% CI 1·88–4·11],
p<0·0001; middle-income vs high-income countries, 2·11 [1·59–2·79], p<0·0001), sepsis at presentation (1·20
[1·04–1·40], p=0·016), higher American Society of Anesthesiologists (ASA) score at primary intervention
(ASA 4–5 vs ASA 1–2, 1·82 [1·40–2·35], p<0·0001; ASA 3 vs ASA 1–2, 1·58, [1·30–1·92], p<0·0001]), surgical safety
checklist not used (1·39 [1·02–1·90], p=0·035), and ventilation or parenteral nutrition unavailable when needed
(ventilation 1·96, [1·41–2·71], p=0·0001; parenteral nutrition 1·35, [1·05–1·74], p=0·018). Administration of
parenteral nutrition (0·61, [0·47–0·79], p=0·0002) and use of a peripherally inserted central catheter (0·65
[0·50–0·86], p=0·0024) or percutaneous central line (0·69 [0·48–1·00], p=0·049) were associated with lower mortality.
Interpretation Unacceptable differences in mortality exist for gastrointestinal congenital anomalies between lowincome,
middle-income, and high-income countries. Improving access to quality neonatal surgical care in LMICs will
be vital to achieve Sustainable Development Goal 3.2 of ending preventable deaths in neonates and children younger
than 5 years by 2030
Ortak girişimler (Joint Ventures) ve Türkiye'deki ortak girişimlerde karşılaşılan yönetim sorunlarının tespit ve çözümüne ilişkin bir araştırma
TEZ2527Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1996.Kaynakça (s. 187-196) var.xxi, 256 s. ; 30 cm.
Türkiye'deki aile işletmelerinin karşılaştıkları İşletme sorunlarının analizi
TEZ1449Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1993.Kaynakça (s. 107-113) var.136 s. ; 39 cm.
The relationship between clustering and competitiveness: A conceptual review
Son yıllarda yapılan araştırmaların bir çoğunda küresel ekonominin büyümesinin daha çok yerel düzeydeki süreçlerin mekânsal yansımasının bir sonucu olarak ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. Son on yılda bölgesel rekabet edebilirliği geliştirmede, kümelenme yaklaşımının bir araç olarak kullanılması konusuna verilen önem daha da artmış ve kümelenme bölgesel kalkınma ve rekabet stratejilerinin en önemli parçalarından biri haline gelmiştir. Güçlü ekonomilere sahip ülkelerin rekabetçi sektörlere sahip oldukları ve bunu kümelenme yaklaşımı ile gerçekleştirdikleri belirtilmektedir. Bu çalışmanın amacı söz konusu kümelenme ve rekabetçilik ilişkisini farklı boyutlarıyla incelemek ve rekabetçilikte kümelenmenin faydalarını vurgulamaktır.In recent years, the majority of studies emphasizes that the growth of global economy has emerged as a result of influence of spatial processes at the local level. In the last decade, on the development of regional competitiveness, the importance given to the issue of cluster approach has increased and clustering has become one of the most important parts of regional development and competitiveness strategies. Countries with strong economies have competitive industries which are carried by cluster approach. The aim of this study is to examine the aspects of the relationship between clustering and competitiveness and to emphasize the benefits of clustering
Bir İletişim Aracı Olarak İnternet Siteleri: En Büyük 100 Sanayi Firmasının İnternet Sitelerinin İçerik Analizi
İnternet kullanıcılarının demografik yapısı, eğitim ve gelir düzeylerine göre çeşitlilik göstermeye başlamıştır. İnternet kullanıcılarının daha da genelleşmesiyle pazar iletişimi olarak birleşik internet sitelerinin kullanımının çekiciliği artmaktadır. İnternet sitelerinin, kendilerine özgü önemli yetenekleri firmalara, hedef müşteri kitlesi haline gelecek internet kullanıcılarıyla direkt olarak iletişim kurma fırsatı sağlar. Bu çalışmada internet sitelerinin içerik analizi; ürün tanıtımı, fiyatlandırma ve satıcı/dağıtıcı yer bilgileri, ilişkili ve ilişkisiz reklamlar, satış promosyonları ve satış desteği, direkt pazarlama faaliyetleri, firma hakkında genel bilgi, müşteri hizmetleri ve halkla ilişkiler kategorilerini içerecek şekilde yapılmıştır. Endüstriler arasındaki farklılıklar, endüstriyel sınıflandırmaya dayanarak tanım-lanmıştır. İnternet siteleri firma tarihçesi gibi temel firma bilgileri içeren oldukça basit olanlardan, müşteri hizmetleri, on-line hesap bilgileri ve genel promosyonlar gibi direkt pazarlama faaliyetlerine odaklanan oldukça kompleks olanlar arasında çeşitlilik göstermektedir.The demographics of Internet users are becoming more inclusive of varying educational levels and incomes. As users become more mainstream, the attractiveness of using corporate Web sites as a marketing communication increases. The growth and unique capabilities of Web sites present the opportunity for companies to communicate directly with Internet users who are increasingly more like their target customer. In this study content analysis of web sites utilizing categories was performed including communicating product, pricing and dealer/retail location information, related and unrelated advertisements, sales promotion, direct marketing, basic company information and public relations. The differences among industries based on industrial classifications were identified and the Web sites ranged from very simple ones that focused on basic company information, such as company history to very complex ones that focused on direct marketing activities and sales promotions, such as customer service, online account information and general promotions
The literature review of a new form of competitiveness called city competitiveness
Küreselle ş me, bilgi teknolojilerindeki h ızlı geli şim ve ekonomik yapıdaki hı zlı de ğ işimlerle birlikte ülke sın ırları nı n gittikçe de ğ er kaybettiğ i bir dönemde kentsel rekabetin önemini ortaya ç ıkarm ış tır. Kentlerin birbirleriyle rekabet edip etmedikleri dünya çapı nda devam eden bir tartışma olmas ına rağ men, kent rekabetçiliğ i kentler arasında yeni bir rekabet formu olu şturmaktad ı r. Kentler rekabet güçlerini artırmak için birbirleriyle yarışı rlar. Kent rekabetçiliğ i; kentsel bir bölgenin diğ er kentsel bölgelerle karş ılaş tırıldı ğ ında daha iyi de ğerlere sahip olması olarak tanı mlanmaktad ır. Bu çalış mada yeni bir rekabet formu olan kent rekabetçiliği irdelenmiş tir.With globalization, the rapid development of information technologies and the rapid changes in the economic structure, the country’s borders at a time increasingly depreciate and the importance of city competitiveness reveals. Although it is an ongoing debate around the world whether cities compete with each other, city competitiveness is a new form of competitiveness. Cities compete with each other to increase their competitiveness. City competitiveness is defined as having better values compared to other cities. In this study, a new form of competitiveness called city competitiveness is examined
The literature review of a new form of competitiveness called city competitiveness
Küreselle ş me, bilgi teknolojilerindeki h ızlı geli şim ve ekonomik yapıdaki hı zlı de ğ işimlerle birlikte ülke sın ırları nı n gittikçe de ğ er kaybettiğ i bir dönemde kentsel rekabetin önemini ortaya ç ıkarm ış tır. Kentlerin birbirleriyle rekabet edip etmedikleri dünya çapı nda devam eden bir tartışma olmas ına rağ men, kent rekabetçiliğ i kentler arasında yeni bir rekabet formu olu şturmaktad ı r. Kentler rekabet güçlerini artırmak için birbirleriyle yarışı rlar. Kent rekabetçiliğ i; kentsel bir bölgenin diğ er kentsel bölgelerle karş ılaş tırıldı ğ ında daha iyi de ğerlere sahip olması olarak tanı mlanmaktad ır. Bu çalış mada yeni bir rekabet formu olan kent rekabetçiliği irdelenmiş tir.With globalization, the rapid development of information technologies and the rapid changes in the economic structure, the country’s borders at a time increasingly depreciate and the importance of city competitiveness reveals. Although it is an ongoing debate around the world whether cities compete with each other, city competitiveness is a new form of competitiveness. Cities compete with each other to increase their competitiveness. City competitiveness is defined as having better values compared to other cities. In this study, a new form of competitiveness called city competitiveness is examined