58 research outputs found

    Mechanical, electronic, thermodynamic and vibrational properties of X2MgAl (X = Sc, Ti and Y) from first principles calculations

    Get PDF
    Due to growing interest to predict and design new potential Heusler alloys by using theoretical calculations and highly functional software, research on Heusler alloys has taken great attention. From this point of view, this study considers investigation of X2MgAl (X = Sc, Ti and Y) alloys by adopting first principles calculations for the first time. A thorough investigation has been carried out to reveal these alloys' mechanical, electronic, vibrational and thermodynamic properties. It is seen that all alloys have negative formation energies as -0.278 eV/atom for Sc2MgAl, -0.058 eV/atom for Ti2MgAl and -0.304 eV/atom for Y2MgAl which indicates synthesisability and thermodynamic stability. Mechanical stability investigations based on the elastic constants of alloys have revealed that all alloys are mechanically stable. The electronic band structures of alloys demonstrate that X2MgAl (X = Sc, Ti and Y) alloys are metallic since there is no energy gap near the Fermi level. Cauchy's pressures of alloys are found as -17.791 GPa for Sc2MgAl, 31.404 GPa for Ti2MgAl and -11.759 GPa for Y2MgAl which displays that Sc2MgAl and Y2MgAl are brittle and Ti2MgAl is ductile. The phonon dispersion curves are calculated along the lines of high symmetry within the first Brillouin region. Phonon frequencies are completely positive in the full Brillouin region, which proves the dynamic stability of the L2(1) phases of these alloys. Several thermodynamic properties such as Debye entropy, temperature and vibrational free energy are also computed and analysed. Debye entropies of alloys follow Ti2MgAl > Y2MgAl > Sc2MgAl relationship

    THROUGH THE EYES OF THE POLITICIANS: SPECIAL EDUCATION POLICIES IN NORTH CYPRUS

    Get PDF
    The aim of this research is to determine politicians’ views on special education policies in North Cyprus. Qualitative data were collected in the research and “semi-structured interview” technic was used which is one of the qualitative research methods. Study group consisted of 10 politicians living in North Cyprus. In order to determine views of politicians, 6 questions were prepared and asked. A comprehensive literature review was carried out in order to prepare the interview form of the research and the form was finalized after receiving experts’ evaluations from the field of special education. The obtained data were analyzed with induction method and themes were formed. According to the results of the research, politicians stated that North Cyprus special education policies are insufficient, there are deficiencies in current legal regulations and more importance and necessary basis are needed for special education in parallel to the developments worldwide. In line with the results of the research, various recommendations were presented for further research, policies and practices.  Article visualizations

    Density functional theory investigation on structural, mechanical, electronic and vibrational properties of Heusler alloys AlXIr2 (X = Co, Cr, Cu, Fe and Zn)

    Get PDF
    This study focuses on the detailed investigation of full-Heusler AlXIr2 (X = Co, Cr, Cu, Fe and Zn) alloys. A first -principal plane-wave pseudopotential method based on density functional theory is adopted. The quantum -espresso package combined with the generalized gradient approach is used to reveal the structural, electronic, magnetic, mechanical and lattice dynamic properties of full-Heusler AlXIr2 (X = Co, Cr, Cu, Fe and Zn) alloys. The elastic constants are used to determine elastic stabilities of alloys based on Born criteria. The analysis showed that all alloys are elastically stable. Further detailed analysis has been carried out to reveal mechanical properties. It is found that all alloys are ductile and anisotropic. The electronic band structures are also obtained. All alloys except for AlCrIr2 are found to be metallic. AlCrIr2 has half-metallic nature. In addition, AlCrIr2, AlFeIr2 and AlCoIr2 has shown magnetic properties. The phonon spectra and density of states are investigated to examine dynamical stability. It is seen that all alloys exhibit dynamical stability due to having positive phonon frequencies

    Matematik Öğretmen Adaylarının Bazı Geometrik Kavramlara Ait Jestlerinin İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı matematik öğretmen adaylarının matematikte bazı kavramlara ait jestlerini incelemektir. Veriler, 2011–2012 eğitim–öğretim yılı güz döneminde toplanmıştır. Çalışmayabir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümü, Matematik Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim görmekte olan 11 dördüncü sınıf öğretmen adayı katılmıştır. 11 hafta süren bu çalışma “Matematikte Temel Kavramlar” adlı seçmeli derste yürütülmüştür. Bu dersteGeometri ve Analiz derslerine ait temel kavramlarla ilgili ortaöğretim programına paralel şekilde çalışmalara yer verilmiştir. Temel kavramlarla ilgili ders sunumları yapılmış ve öğretmen adaylarına yöneltilen sorularla, öğretmen adaylarının bu kavramlarla ilgili görüşleri ve bu görüşleri belirtirken gerçekleştirmiş oldukları jestler incelenmiştir.Bu araştırmada temel olarak yöntem, nitel araştırma yöntemidir. Verilerin toplanmasında, matematik öğretmenliği dördüncü sınıf öğrencilerine, Geometri ve Analiz derslerine ait temel kavramlarla ilgili sorular yöneltilmiştir. Öğretmen adayları, kavramlarla ilgili açıklamalarda bulunurken konuşma ve jestler bir bütünlük göstermiştir. Jest ve mimiklerin analizi için son derece iyi yapılmış bir analize ihtiyaç duyulduğundan, çalışmanın her safhası kameralarla kaydedilmiştir. Ayrıca, öğretmen adayları, sınıf ortamında gözlenmiş ve her öğretmen adayı ile görüşme yapılmıştır. Bu çalışmada, jestlerle eş zamanlı olarak kullanılan konuşma, yazı, şekil ve grafik gibi semiyotik araçların incelenebilmesine olanak sağlayan “semiyotik demet modeli”ne başvurulmuştur. Verilerin analizinde öğretmen adayları tarafından gerçekleştirilen jestlerin türünü belirlemede “betimsel analiz” ve jestlerin verilmek istenen mesajı iletmedediğer semiyotiklerle ve konuşma diliyle nasıl bütünleştiğinibelirlemek için Arzarello’nun (2009) geliştirdiği “semiyotik demet” modeline bağlı “eşzamanlı analiz” yöntemi kullanılmıştır (Arzerollo ve arkadaşları, 2009).Öğretmen adayları, “nokta”, “doğru”, “düzlem”, “vektör”, “izdüşüm” ve “açı” kavramlarıyla ilgili soyut fikirlerini açığa çıkarmışlar ve sıklıkla jestlere başvurmuşlardır. Çalışmamızda; “jest ve konuşmanın” bütünlüğü, “jestlerin konuşmaya kattığı anlam” ve “jestlerin konuşmaya yön verişi” tespit edilen önemli noktalar olmuştur. Öğretmen adaylarının matematik derslerinde faydalandıkları jestler; ikonik, kinetografik, uyarlayıcı, etkileşim, gösteren, vurgu, metaforik ve ideografik jestler olarak sınıflandırılmıştır

    Seçilmiş Avrupa Ülkelerinin Beyin Göçüne Yönelik Vergi Politikası Tercihleri Üzerine Bir Değerlendirme

    Get PDF
    Beyin göçü, vasıflı bireylerin gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere göçü anlamına gelmektedir. Vasıflı bireylerin bir ülkeden diğerine göçü, göç veren ülkede ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiler doğurmakta; işgücü eksikliğine, vergi gelirlerinin azalmasına, yenilik yapma ve teknolojik gelişmelerde geride kalınmasına, gelir eşitsizliğine ve sosyal gerginliklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle ülkeler tarafından bir endişe kaynağı olan beyin göçünün önlenmesi ve tersine beyin göçü ve beyin kazanımının teşviki ülkelerin önemli hedefleri arasındadır. Bu hedefler doğrultusunda kullanılan önemli araçlardan biri de vergi politikalarıdır. Bu çalışmanın temel amacı, ülkelerin beyin göçünü önleme ve tersine beyin göçü ile beyin kazanımını teşvik etmede kullandıkları vergi politika araçlarının incelenmesidir. Çalışmada 10 Avrupa ülkesinin beyin göçüne yönelik uygulamış olduğu gelir vergisi teşvikleri incelenmektedir. Sonuç kısmında uygulanan vergi politikalarına yönelik değerlendirmeler yapılmaktadır

    Giant biventricular thrombi presenting with acute myocardial infarction

    Get PDF
    AbstractBiventricular thrombi secondary to anterior myocardial infarction is very rare. We present a patient with giant biventricular thrombi subsequent to an old anterior wall myocardial infarction, and devastating consequences, including acute pulmonary artery and femoral artery embolism. We introduce a unique case report with demonstrative and illustrative images

    Evaluation the suppliers using Analytic hierarchy process(AHP): An application in the textile firm

    Get PDF
    Tedarikçi seçimi, hem sayısal hem de sayısal olmayan kriterleri içeren karmaşık çok kriterli bir problemdir. Tedarikçileri seçmek için, birbirleriyle çatışan bu kriterler arasında değiş-tokuş yapmak gereklidir. Tedarikçi seçim problemini çözmek için literatürde farklı yaklaşımlar önerilmiştir. Özellikle Saaty‘nin geliştirdiği Analitik Hiyerarşi Süreci(AHS), problemin çözümünde sayısal ve sayısal olmayan tüm kriterleri göz önünde bulundurduğu için daha kullanışlı bir yaklaşımdır. Bu çalışmanın ana amacı, AHS‘yi kullanarak bir tekstil firmasının tedarikçi seçim problemini çözmektir. Önerilen model beş alternatif, yedi ana ve on üç alt kriter arasındaki ilişkilerin hiyerarşik bir yapıda temsilini içerir. Yirmi bir ikili karşılaştırma matrisinin elde edilmesinde odak grup yöntemi kullanılmıştır. Modelin çözüm sonuçları verilmiş ve duyarlılık analizleri yapılmıştır. Sonuç olarak, firma yönetimi için önemli çıkarsamalar ve öneriler sunulmuştur. Supplier selection is a complex multi-criteria problem which includes both qualitative and quantitative criteria. In order to select the suppliers, it is necessary to make a tradeoff between these criteria some of which may conflict. Different approaches are suggested to solve the supplier selection problem in the literature. Especially, Saaty‘s analytic hierarchy process (AHS) is more useful approach for the problem, because of its inherent capability to handle qualitative and quantitative criteria.The main purpose of this study is to solve the supplier selection problem of the textile firm by using AHS. The proposed model consists of a hierarchical network of connections among five alternatives, seven main and thirteen sub criteria. Twenty-one pairwise comparison matrices were obtained by using focus group methodology. The results are presented and the sensitivity analyses are performed. Finally, some suggestions and important clues for the management are presented

    Factors affecting poultry meat consumption status and consumption habits of students from Faculty of Veterinary Medicine

    Get PDF
    Bu araştırma, Burdur, Konya ve Elazığ illerinde yer alan üniversitelerin veteriner fakültelerinde eğitim görmekte olan farklı sınıflardaki öğrencilerin kanatlı eti tüketim düzeylerine etkili olan faktörlerin güncel olarak ortaya konması amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı içerisinde üç farklı fakültede toplamda 242 öğrenci ile yapılmış olan anketlerden elde edilen veriler oluşturmaktadır. Elde edilen veriler SPPS programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; öğrencilerin %51,7’sinin aylık bireysel gıda harcama tutarının 250 TL altında olduğu belirlenmiştir. Yine bu öğrencilerin bireysel gıda harcamaları içerisinde hayvansal gıda harcama tutarlarının 100 TL ve altında olanların oranı ise %59,1 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin aylık kanatlı eti tüketim oranları incelendiğinde; hiç tüketmeyenlerin oranı %5,8, 500 gr’dan az tüketenlerin oranı %31 ve 500-999gr arası tüketenlerin oranı ise %37,2 düzeyinde tespit edilmiştir. Ankete katılan öğrencilerin aylık ortalama 1,1 kg kanatlı eti tükettikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin eğitim gördükleri şehir, sınıf düzeyi ve barınma durumları ile kanatlı eti tüketim miktarı arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir. Nitekim, cinsiyet, gelir düzeyi, gıda maddelerine ayrılan aylık bütçe ile hayvansal gıdalara ayrılan aylık bütçe miktarı arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir.This research was carried out to in Burdur, Elazığ and Konya provinces in order to evaluate the factors affecting the poultry meat consumption status and consumption habits of students belonging to different classes of veterinary faculties. The material of the study was obtained from surveys conducted with 242 students in three different faculties during the academic year 2018-2019. The data were analyzed by SPPS. According to the results of the research; It has been determined that 51.7% of the students are under 250 TL of the monthly individual food expenditure. The ratio of animal food expenditures in individual food expenditures of those students to be 100 TL and below is determined as 59.1%. When the monthly poultry meat consumption rates of the students are examined; The rate of those who did not consume was 5.8%, the rate of those consuming less than 500 gr and 31% of those consuming 500-999gr was determined as 37.2%. It was determined that the students who participated in the survey consumed 1.1 kg of poultry meat per month. It was determined that there was no statistically significant relationship between the poultry meat consumption and the city, class level and shelter status of the students. In fact, a statistically significant relationship was found between the gender, income level, monthly budget for food and amount of monthly budget allocated to animal food

    Sağlık Okuryazarlığı Düzeyinin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Üzerindeki Etkisi: Üniversite Öğrencileri Arasında Bir Araştırma

    No full text
    ARIKAN, Ahmet. The Effect of Health Literacy Level on Healthy Lifestyle Behaviors: A Research Among University Students, Master’s Thesis, Ankara, 2020. In the past centuries, infectious diseases causing mass deaths have been replaced by lifestyle-related diseases such as hypertension, coronary heart diseases, diabetes, and obesity. For this reason, the necessity of gaining healthy lifestyle behaviors has emerged as the main factor in health promotion. This lifestyle should include not only preventing disease, but also exhibiting health-promoting behaviors that increase the level of well-being throughout life. A healthy lifestyle requires knowing, researching, understanding and using information about how to benefit from health care and health care services. Health literacy is at the top of what is needed for all these health information related processes. The aim of this study is to examine the relationship between health literacy levels and healthy lifestyle behaviors of undergraduate students. The universe of the research consists of first and fourth year students studying at Hacettepe University at undergraduate level. A survey was conducted among 452 students determined according to the stratified sampling method. To determine the students' health literacy level "Turkey's Health Literacy Scale (Tsoy-32)", the evaluation of healthy lifestyle behaviors "Healthy Lifestyle Behaviors Scale II" is used. The average of students' overall health literacy index score was found to be 30.76 ± 7.99. As a result of the correlation analysis, a statistically significant, moderate and positive correlation was found between healthy lifestyle behaviors and health literacy level. In line with the results of the research, suggestions were made to the relevant and authorities regarding the activities and actions that can be taken to increase the health literacy levels of the students. Keywords Health, Health Literacy, Health Behavior, Healthy Lifestyle, Health ImprovementARIKAN, Ahmet. Sağlık Okuryazarlığı Düzeyinin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Üzerindeki Etkisi: Üniversite Öğrencileri Arasında Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2020. Geçmiş yüzyıllarda toplu ölümlere neden olan bulaşıcı hastalıkların yerini günümüzde hipertansiyon, koroner kalp hastalıkları, diyabet, obezite gibi yaşam tarzına bağlı hastalıklar almıştır. Bu sebeple sağlığın geliştirilmesinde ana etmen olarak kişilerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları kazanmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu yaşam tarzı, sadece hastalıklardan korunmayı değil aynı zamanda hayat boyunca iyilik düzeyini artıran sağlığı geliştirici davranışları sergilemeyi içermelidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı, sağlığı koruyucu ve sağlık bakım hizmetlerinden nasıl yararlanacağına dair bilgileri bilmeyi, araştırmayı, anlamayı ve kullanmayı gerektirir. Tüm bu sağlık bilgileri ile ilgili süreçler için gerekli olan şeylerin başında sağlık okuryazarlığı gelmektedir. Bu araştırmanın amacı lisans öğrenimi gören öğrencilerin sağlık okuryazarlığı düzeyleri ve sahip oldukları sağlıklı yaşam biçimi davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Hacettepe Üniversitesi’nde lisans düzeyinde öğrenim gören birinci ve dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Tabakalı örnekleme yöntemine göre belirlenen 452 öğrenciye yönelik bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin sağlık okuryazarlığı düzeyinin tespiti için “Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (TSOY-32)”, sağlıklı yaşam tarzı davranışlarının değerlendirilmesinde ise “Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II” kullanılmıştır. Öğrencilerin genel sağlık okuryazarlığı indeks puanı ortalaması 30,76±7,99 olarak bulunmuştur. Yapılan korelasyon analizi neticesinde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile sağlık okuryazarlığı düzeyi arasında istatistiksel açıdan anlamlı, orta düzeyde ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Araştırmanın sonuçları doğrultusunda öğrencilerin sağlık okuryazarlığı düzeylerinin yükseltilmesine yönelik yapılabilecek faaliyet ve eylemlere ilişkin ilgili ve yetkililere önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler Sağlık, Sağlık Okuryazarlığı, Sağlık Davranışı, Sağlıklı Yaşam Biçimi, Sağlığın İyileştirilmes
    corecore