104 research outputs found
Marketing Communication and Promotion in Health Services
Marketing communication in the health sector is the communication of the products or services produced by health organizations to the potential users and convincing them about the benefits to be provided. Although the use of the concept of health services and promotion is controversial, promotional activities in health services are different from promotion activities in other sectors. Public relations (PRs) rather than advertising are in the forefront of promotion activities in the health sector. Health institutions, especially hospitals, are highly complex systems both in terms of services provided and organizational structure. The aim of this study is to reveal the importance of promotion activities in health care and their different aspects from other sectors. In this context, the international literature on health marketing was searched, and this content was created. As a result, the aim of promotion in health services is not to direct the patient unnecessarily to consumption but to inform patients, to convince them about benefits of the services, and to facilitate their service delivery by increasing their participation in the service process. If promotion tools are used correctly in health care, they can help in early diagnosis of many diseases
The Effect of the Size of Traffic Analysis Zones on the Quality of Transport Demand Forecasts and Travel Assignments
In this work we have studied the selection criteria for traffic analysis zones and the effects of their size and number on the model’s forecasting capabilities. To do so we have focused on the corridor of İstanbul’s Kadıköy-Kartal Metro Line and evaluated the consistency of demand forecasts and travel assignments versus actual measurements under different sizes of the Traffic Analysis Zones (TAZ). Significant improvements in model accuracy were observed by decreasing the zone size. Specifically, studying the public transport network assignments for the metro line when increasing the number of traffic analysis zones from 540 to 1,788 the root mean square error (RMSE) of forecasted vs. actual station-based counts was reduced by 23%. Subsequently, the study used population density and employment density as independent variables for the determination of the optimal radius for the 1,788 zone area, and applied an exponential regression model. Appropriate model parameters were derived for the above case study. The regression model resulted in R2 values over 0.62
Forex Piyasasının Türkiye’deki Durumu ve Türkiye Finans Piyasalarına Etkileri
FOREX Piyasasıdünyanın en yüksek hacme sahip finansal piyasasıdır. Temel olarak para birimlerinin değişimiyle işlemler gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de resmi olarak FOREX işlemlerinde 2011 yılında düzenleme yapılmıştır. Düzenleme ile birlikte denetimden yetkili organ Sermaye PiyasasıKurulu SPK olmuştur. Resmi olarak bir sermaye piyasasıhizmeti kabul edilen FOREX, Borsa İstanbul BIST ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası VIOB işlem hacmini geride bırakmıştır. Ağustos 2011 yılında resmi faaliyetine başlayan FOREX ile Türkiye finansal piyasalarında pek çok değişim ve gelişme yaşanmıştır. Bu çalışmada, yeni bir finansal piyasa ve Türkiye’dealternatif bir yatırım ortamıolarak değerlendirilen FOREX Piyasası’nın temel dinamikleri açıklanmışve Türkiye finans piyasalarının bu yeni yatırım ortamıyla etkileşimi incelenmiştir. İncelemeler sonucunda VIOB, BIST ve FOREX piyasalarında gerçekleşen işlemlerin 2012 yılında %66’sı, 2013’te %80 ve 2014’ün ilk dokuz ayında %84’ü FOREX Piyasası’nda gerçekleştirildiği ve FOREX Piyasasıişlem hacminin VIOB ve BIST işlem hacimlerinin toplamından 5.5 kat daha büyük olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca 2011 yılında SPK’nın FOREX Piyasası’nda resmi olarak gözetim ve denetimi devralmasıyla güvensizlik ortamının büyük oranda azaldığıgörülmüştür. Bunu olumlu yansımalarısonucunda yatırım oranı%20 artmıştır. Bunun yanında son üç yıl içerisinde müşteri sayısında da %46,6’lık bir artışgözlenmiştir. FOREX Piyasası’nın Türkiye’de aracıkurumlar üzerinde de önemli etkiler yarattığıgörülmüştür. 2014 yılıitibariyle FOREX Piyasası’nda faaliyet gösteren aracıkurum sayısı36’ye yükselmiştir. Bu kurumların kaldıraçlıişlemlerden son bir yılda 245 milyon TL kazanç sağladığıtespit edilmiştir. Bu tutar toplam aracılık gelirlerinin üçte birine tekabül etmektedir. Türkiye’de yatırımcıve aracıkuruluşların FOREX adına bilgi ve işlem alanında büyük eksiklik yaşadıklarıtespit edilmiştir. Ayrıca, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin de yetersiz olduğu görülmüştür
Marketing Communications in Health Care Institutions
The aim of this study was to give general information about marketing communication and marketing communication tools in health institutions. Marketing communication is the tools that organizations use to increase brand value and associate their location and character with consumers. Therefore, marketing communication is useful in representing the voice of the brand, engaging in a dialog with consumers, explaining or showing how, where, by whom, and when a product or service can be used. In addition, it contributes to informing consumers about who produces the product or service, what the organization and brand represent, encouraging consumers to try the product or service, and creating brand image by placing the brand of the institution in the minds of consumers. Marketing communication helps to create a stronger consumer-brand connection by creating brand awareness and brand image. As a result, although the marketing communication activities carried out in health institutions are similar to the practices in other institutions, there are differences. Marketing communication in health services does not lead the patient to unnecessary consumption, but rather informs the patient, convinces them about the benefits to be provided, and brings them to a more participatory position in the diagnosis and treatment process
Software development for retrofitting columns with FRP composites: A case study
Ovaj rad predstavlja opsežno istraživanje građevine u Ankari (Turska) posebno se fokusirajući na njezino postojeće stanje, inicijativu za naknadno pojačanje i posljedični razvoj računalnog programa za proračun. Procjena trenutačnog stanja zgrade, potresnih opterećenja i očekivanih naprezanja u konstrukciji provedena je prema Turskim potresnim normama iz 2018. Analiziran je konstrukcijski model, uključujući podatke dobivene izravnim proučavanjem, pregledima i uzorcima betonskih jezgri iz zgrade te armaturnih elemenata, primjenom nelinearnih metoda proračuna. Sanacijske mjere poduzete su nakon prepoznavanja nedostataka u ponašanju konstrukcije, uključujući pojačanje stupova i odabir ploča primjenom vlaknima armiranih polimernih (FRP) kompozita. Zatim su autori izradili računalni program za proračun pojačanja stupova vlaknima armiranih polimernih kompozita (eng. FRP Composite Column Strenghtening software). Navedeni računalni program olakšava proračun aksijalne tlačne čvrstoće, posmične čvrstoće i povećanja duktilnosti za stupove nakon pojačanja.This manuscript delineates an extensive inquiry into a structure in Ankara, Turkey, specifically focusing on its existing state, retrofitting initiative, and concomitant software development. The evaluation of the building’s current state, earthquake loads, and anticipated structural stresses was conducted per the Turkish Seismic Code of 2018. The structural model was analysed, incorporating data derived from on-site inspections, surveys, and samples from the building’s concrete core and reinforcement elements by employing non-linear calculation methods. Remedial measures were undertaken after recognising deficiencies in the structure’s performance, including strengthening columns and selecting slabs by applying Fibre-Reinforced Polymer (FRP) composites. Subsequently, the authors engineered the FRP Composite Column Strengthening software. This software facilitates the computation of axial compression strength, shear strength, and ductility enhancements for columns after the retrofitting process
EVALUATION OF TRANSPORTATION INFRASTRUCTURE INVESTMENTS IN TERMS OF FINANCE
The infrastructures of the countries reflect the development levels of the nations. Infrastructure affects the effective and efficient running of systems, profitability of sectors, level of service that is presented to public and generally quality of life of countries directly. Because of this, establishment of infrastructure has a direct relationship with the related country. Infrastructure consists of basic sectors as electricity, water, natural gas, communication, transportation and related elements of these. Thus it can be said that infrastructural variety and development level of infrastructure of countries have a direct relationship too. On this context, the role of transportation investments in terms of economic implications of a country is
very important. At this point, it is necessary to make more detailed investigations
Review of the performance strengthening An Existing Reinforced Concrete Buildıng According To TDY 2007 and 2018 New TBDY
Ülkemiz jeolojik özellikleri açısından deprem tehlike riskinin yüksek olduğu ülkelerden biridir. Türkiye
sınırları içerisinde Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatları olmak üzere iki adet aktif fay
bulunmaktadır. Depremselliğin yüksek olması nedeniyle yapı tasarımında deprem etkilerinin göz önüne
alınması gerekliliği ile geçen süre içerisinde yaşanan gelişmeler ve ilerlemeler, deprem yönetmeliğinin
güncellenmesini gerekli hale getirmiştir. Bu amaçla, ülkemizdeki yapıların tasarımları yapılırken dikkate
alınan kural ve sınırların belirlenmesini sağlayan deprem yönetmeliği 2018 yılında güncellenmiştir. Bu
değişiklikten önce kullanılan 2007 yönetmeliğinin minimum değişiklikler dışında 1997 yönetmeliği ile
aynı olması nedeniyle yirmi senedir ülkemizde deprem yönetmeliğinin değişmemesi günümüzün
gereksinimlerinin karşılanması bakımından gerekli olmuştur. Yönetmeliklerdeki bu değişimin etkilerini
araştırabilmek için 1975 yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmiş mevcut bir binanın 1999 Marmara
depremi sonrasında binanın taşıyıcı sistemlerinde meydana gelen hasar doğrultusunda kolon ve perde
elemanlarının bazılarında güçlendirme işlemi yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında İstanbul Bahçelievler
ilçesinde bulunan 9 katlı mevcut bir betonarme binanın güçlendirme öncesi ve sonrasındaki deprem
performansları 2007 Türk Deprem Yönetmeliği (TDY) ve 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği
(TBDY)’ne göre belirlenmiş ve bulunan sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda 2007 ve
2018 deprem yönetmeliklerine göre modellenen binanın deprem performansı arasında önemli
farklılıkların bulunduğu belirlenmiştir.Our country is one of the countries with high risk of earthquake in terms of its geological features.
Within the borders of Turkey, including the Anatolian fault line has two active North Anatolian fault and
East. Due to the high seismicity, the necessity of taking into account the effects of earthquakes in
building design, and the developments and progress in the past time made it necessary to update the
earthquake regulation. For this purpose, the earthquake regulation, which enables the determination of
the rules and boundaries taken into account while designing the buildings in our country, was updated
in 2018. Since the 2007 regulation used before this change was the same as the 1997 regulation except
for minimum changes, the earthquake regulation in our country has not changed for twenty years in
order to meet today's requirements. To investigate the effects of this change in regulation of an existing
built according to the 1975 building regulations 1999 Marmara earthquake after some in the
strengthening process of the column and wall elements in accordance with the damage occurring in the
building's structural system is made. In this study, Istanbul Bahçelievler before retrofitting an existing 9-
storey concrete building in the district and after the earthquake performance of 2007 Turkish Eartquake
Code (TDY) and 2018 Turkey Building Eartquake Code (TBDY) compared the results found. As a result of
the study, it was determined that there are significant differences between the earthquake
performance of the building modeled according to the 2007 and 2018 earthquake regulations
To what extent does hyaluronic acid affect healing of xenografts? A histomorphometric study in a rabbit model
ABSTRACT Among the many graft materials that have been used for the treatment of bone defects in oral and maxillofacial regions is xenograft. To improve osteoconductive effects of xenografts, they have been combined with various biocompatible materials, such as hyaluronic acid and bone morphogenetic protein. Objective: To determine bone-healing capacity of high molecular weight hyaluronic acid (HA) combined with xenograft in rabbit calvarial bone defects. Material and methods: Ten adult male New Zealand rabbits (mean weight 3 kg) were included in the study. Three 6-mm-diameter bicortical cranial defects were created on calvarial bone of all rabbits. These defects were filled as follows: a) xenograft; b) HA+xenograft; c) autograft. One month after the first operation, rabbits were sacrificed. Specimens were evaluated histomorphometrically. Results: Considering multiple comparisons, differences regarding new bone were statistically significant between all groups (
Yakın gerçek zaman işlemli, fiberde tümleşik atmalı terahertz spektrometre
TÜBİTAK TBAG01.08.2015TUBİTAK tarafından desteklenen 111T748 nolu, “Yakın Gerçek Zaman İşlemli, Fiberde Tümleşik Atmalı Terahertz Spektrometre” başlıklı araştırma projesinden elde edilen sonuçlar açıklanmaktadır. Çalışmalar zamana dayalı terahertz spektrometre ölçüm tekniğin anlık olarak gerçekleştirilmesine ve bu yöntemlerin pompa/sonda ölçümlerinde kullanılması için geliştirilmesine odaklanmıştır. Proje kapsamında tekrarlama frekansını çok hızlı değiştirebilen, üç çıkış kolu olan, 1030nm merkez dalga boyunda çalışan özgün tasarıma sahip Yb: katkılı kip-kilitli fiber lazer sistemi geliştirilmiştir. Üç çıkış kolundan, kısa atım kolu (<150fs) Terahertz (THz) algılanmasında, uzun atım kolu (<250fs) THz üretiminde ve pompa kolu (<1ps) pompa/THz sonda deneylerinde kullanılması için geliştirilmiştir. Geliştirilen bu özgün lazer sistemi ile THz atım ölçümlerin ölçüm hızında neredeyse anlık olarak gerçekleştirilmesi için lazerin tekrarlama frekansın hızlı değişimi sağlanmıştır (~10Hz). Bu amaçlara ulaşmak için sistem içinde terahertz atımlarını üretmek, iletmek ve belirlemek için kullanılan birimlerin her biri optimize edilmiştir. Aynı zamanda lazerin pompa kolundaki çıkış gücünü yükselterek sistemin pompa/THz sonda deneylerinde anlık ölçüm tekniğini kullanarak uygulanması amaçlanmıştır. Böylelikle bu yeni ölçüm tekniği ile yurtdışındaki araştırma laboratuvarlarında geleneksel kullanılan pompa/sonda yöntemlerine hız kazandırarak farklı fiziksel etkenlerin tespitine katkı sağlayabileceğiz.Genelde zamana dayalı terahertz ölçüme dayalı spektroskopi yöntemi, pompa/THz prob (sonda) veya benzeri dinamik ölçüm deneyleri için sistem temelinde güçlendirilmiş atmalı lazer sistemleri kullanılmakta ve THz atım şeklinin ölçüm temelinde interferometrik teknikler kullanıldığından spektrum verilerinin kaydedilmesi onlarca dakika sürebilmektedir. Bu sistemler ile yakın gerçek zaman işlemeli spektroskopi ölçümlerin ve anlık dinamik olayları gözlemeyebilmek için hızlı pompa/THz prob (sonda) ölçüm kabiliyetinin kazanılması, madde karakterizasyonu yapan birçok araştırma grubu için önemli bir destek sağlayacaktır. Örneğin bazı biyolojik ve kimyasal reaksiyonlar saniyeler mertebesinde gerçekleştiğinden bu etkileşimlerin nasıl geliştiği bu tip bir anlık THz spektroskopi yöntemi sonucu daha iyi anlaşılabilenecektir. Aynı zamanda uygun pompalama lazerin fotouyarı sonrası, prob (sonda) görevi yapan THz darbelerin düşük foton enerjisi sayesinde birçok farklı malzeme türleri karakterize edilebilecektir. Bu tip bir ölçüm yeneteğini geliştirmek için proje çalışmasında tekrarlama oranı hızla ayarlanabilen, yükseltilmiş iterbiyum (Yb) katkılı kip-kilitli fiber lazer sistemini geliştirdik ve bu sistemden üç farklı çıkış sağlayarak hem THz atım üretimi, hem belirlenmesi hemde pompa/THz prob (sonda) deneyleri yapabilen bir sistem geliştirdik. Lazerin üç çıkış kolundaki ışın parametrelerini optimize ederek sistem ile yakın gerçek zaman işlemli, dinamik ölçüm yapabilen atmalı terahertz spektrometre ölçümlerin yapılabildiğini gösterdik. Kip-kilitli lazerlerin tekrarlama oranları lazer kavitesinin fiziksel olarak uzunluğunun değişmesi ile ayarlanabilmesine rağmen farklı kavite uzunluklarında aynı kararlılığı (çıkış gücü, atım süresi, tayf genişliği) gösterememektedir. Proje kapmsamında yaptığımız çalışmalarda farklı kavite uzunluklarında kararlı çalışan Yb: katkılı kip-kilitli fiber lazer geliştirerek lazer tekrarlama frekansını çok hızlı bir şekilde değiştirebileceğimizi gösterdik. Lazer çıkışındaki güç ve darbe sürelerini uygun pompalama diyotları ve özel ızgara optik bileşenleri kullanarak THz atım üretimi ve belrilenmesini lazer kavite uzunluğunu değiştirerek optik örnekleme metodu ile yapılabileceğini gösterdik. Bu sayede THz atım şeklini daha hızlı belireyebileceğimiz için çok kısa sürelerde gerçekleşen kimyasal/fiziksel olayları aydınlatabilecek yeni bir ölçüm tekniğin temelini oluşturduk. Elde edilen hızlı tarama süreleri ve Yb: katkılı lazerlerin Er: katkılı lazerlere göre daha yüksek verimde çalışması sayesinde bu tip sistemler pompa/THz prob (sonda) gibi dinamik ölçüm kabiliyetine dayanan birçok deney için önemli bir yenilik kazandıracaktır.Dynamical measurement techniques such as terahertz time-domain spectroscopy, pump/THz probe spectroscopy or similar techniques typically are driven by amplified pulsed laser systems and all utilize interferometric techniques to measure and record the THz profile which results in measurement times that can last tens of minutes. Rapid pump/THz probe measurement techniques will aid in observing instantaneous phenomena or perform near real-time spectroscopy benefiting many research groups which work in the field of material characterization. For example, since some biological and chemical reactions occur in a matter of seconds the interaction of these phenomena with THz waves can be better understood using near-real time measurement techniques. At the same time, after photo excitation at the appropriate pump wavelength the low photon energy THz probe will allow the characterization of a variety of materials. In this research project, to have access to such measurements, we have developed a THz spectrometer driven by an ultrafast amplified Ytterbium (Yb) doped fiber laser whose repetition rate can be tuned rapidly which allows for such dynamical measurements. The system we developed has three outputs which are used for THz pulse generation, THz pulse detection as well as pump/THz probe experiments. By optimizing the optical beam parameters in all three arms we showed that the system can be used for near- real time, pulsed terahertz measurements for dynamical systems. Even though one can tune the repletion rate of a mode-locked laser by changing the cavity length the output beam stability will typically not remain stable (output beam power, pulse duration, and spectral width). Towards this goal, we developed a mode-locked amplified Yb: doped fiber laser system which showed the same output beam parameters despite rapid changes in its repetition rate or cavity length. By using adequately driven pump diodes and appropriate gratings we were able to control and stabilize the power output as well as the pulse duration allowing the use of optical sampling by cavity tuning methods to be utilized in the generation and detection of THz pulses. By developing the method of rapid scanning of the repetition frequency and using highly efficient Yb: doped fiber lasers when compared to Er: doped ones we were able to show that this system can be utilized in many experiments which show dynamical behavior such as pump/THz probe spectroscopy
- …