57 research outputs found

    Bir manyeto-reolojik damperin manyetik alan simülasyonu, akış analizi ve deneylerle karşılaştırılması

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Anahtar kelimeler: Manyeto?reolojik (MR) sıvılar ve damperler, Bingham plastikmodeliBu çalışmada, manyeto?reolojik (MR) sıvılar ve MR sıvılı damperler hakkında bilgiverildikten sonra, bir MR damperin bilgisayar ortamında elektromanyetik analizigerçekleştirilmiş ve çalışma davranışı sanki?statik akış analizi kullanılmak suretiylekestirilmiştir.MR akışkanlar özel bir taşıyıcı sıvı ile bu sıvı içerisinde bulunan mikron?boyutludemir parçacıklarından oluşmaktadır. Manyetik alana maruz kaldıklarında bu sıvılarNewton tipi olmayan akışkan davranışı sergiler ve manyetik alan etkisi altındaki budavranışları, kayma gerilmesinin ? =?y +?? ???? şeklinde tanımlandığı Bingham plastikmodeli veya kayma gerilmesinin y? =? + K? ???? n alındığı Herschel?Bulkley bünyemodeli ile uygun biçimde tarif edilebilir. Burada y ? akışkanın akma gerilmesini, ? ????şekil değiştirme hızını, K ve n ise sabitleri göstermektedir. Bu çalışmada akış analiziBingham plastik modeline göre yapılmış ve analizin doğruca Herschel?Bulkleymodeline genişletilebileceği gösterilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen doğrusalolmayan denklem sistemi herhangi bir piston hızına karşılık gelen sönümlemekuvvetini kestirmek üzere bilgisayar yardımıyla çözülmüştür.İmalatı yapılan damper, yataklarının birbirine alışması ve temas halinde olanmekanik parçalarında meydana gelen kuru sürtünmenin kararlı hale getirilmesi içinbelirli bir süre damper alıştırma ünitesinde çalıştırılmıştır. Ardından, damperintestleri farklı akım ve hız kademelerinde; sırasıyla 0 ila 2 A ve 0 ila 2 m/s aralığındaolmak üzere standart bir test ünitesinde gerçekleştirilmiştir. Son olarak, teorikdeğerler deneysel veriler ile karşılaştırılmış ve aralarında iyi bir uyum olduğugörülmüştür.Keywords: Magneto?rheological fluids and dampers, Bingham plastic modelIn the present study, after introducing the magneto?rheological (MR) fluids and MRfluid dampers, electromagnetic analysis of an MR damper is done in computerenvironment and its operational behavior is predicted by using quasi?static flowanalysis.Magneto?rheological fluids are suspensions consisting of a special carrier liquid inwhich micron?sized iron particles exist. These fluids act like a non?Newtonian fluidwhen they are subjected to a magnetic field, and their behavior under the magneticfield can be properly described by either Bingham plastic model, for which theshearing stress is defined as ? =? y +?? ? , or Herschel?Bulkley constitutive model withny ? =? +K? ? , where y ? is the yield stress of the fluid, ? ? is the deformation rate, and Kand n are the fluid indexes. In this study, the flow analysis is done based on Binghamplastic model and it is shown that this analysis can be straightforwardly extended toHerschel?Bulkley model. The resulting non?linear system of equations is then solvedin order to predict the damping force of the damper corresponding to any pistonvelocity.The protoyped damper is operated for a period of time in order to reduce the sealdrag between contacting mechanical components of the damper to a setady?statelevel on an operating unit. Then the tests of the damper are conducted at differentcurrent and velocity stages ranging from 0 to 2 A and 0 to 2 m/s, respectively on astandart test unit. Finally, theoretical results are compared with the experimentalvalues and it is observed that there is a good agreement between the results

    Müşteri şikayet süreci yönetiminin firma pazarlama ve finansal performansına etkileri. gerçek şikayet verileri ve şikayetçi-algılarının farklı sektörlerde incelenmesi

    Get PDF
    TÜBİTAK SOBAG15.08.2014Bu projede, işletmelerin müşteri şikâyetlerini yönetirken uygulayabilecekleri mekanik ve organik yaklaşımların kalitesinin işletme performansı için etkileri incelenmiştir. Şikâyet yönetimi uygulamalarının işletme performansını memnuniyet gibi olumlu müşteri tepkileri ve örgütsel öğrenme olmak üzere iki farklı fakat ilintili süreçle etkileyebileceği savlanmıştır. Proje verileri şirket yöneticilerine uygulanan anket ölçümleri ve Şikayetvar.com platformundan alınan şikâyetçi değerlendirmelerinden oluşmaktadır. Gerek firma gerekse birey şikâyetçi analiz biriminde çeşitli analizler gerçekleştirilerek projenin araştırma soruları incelenmiştir. Bulgulara göre, (1) şikâyet yönetimi uygulamaları firmaların rekabetçi performansı açısından önemlidir, (2) organik şikâyet yönetimi uygulamaları işletme performansını mekanik yaklaşımlara göre daha olumlu etkilemektedir, (3) örgütsel öğrenme süreci şikâyet yönetiminin etkisi açısından hem uzun hem de kısa vadeli performans için önemliyken (4) müşteri tepkisi süreci yalnızca kısa dönemli işletme performansı için ciddi bir önem arz etmektedir. Bulgular ayrıca şikâyet sürecinde yaşanan tecrübelerin şikâyetçilerin nihai sadakatlerinde önemli belirleyici etkileri olduğunu ortaya koymaktadır. Üretim işletmelerinde bu etki daha belirginken, hizmet işletmelerinde şikâyet süreci tecrübelerine ek olarak şikâyet anında yaşanan duygusal devinimlerinin ve bilişsel kaygı türünün de sadakat üzerinde belirleyici olabileceği tespit edilmiştir. Proje bulgularının işletmelerin performansları ve ulusal ekonomiler için önemi projenin sonuçlar bölümünde etraflıca tartışılmıştır.This project investigates the effects of quality levels of mechanistic and organic customer complaint management approaches in business firms on firm performance. It is proposed that effective complaint management influences firm performance through at least two paths; namely, the customer response path and the organizational learning path. As such, the predominantly justice theory framework in the complaint handling research has been extended to include the organizational learning theory. Data are obtained from multiple sources including surveys obtained from managers in business firms and complainer evaluations provided by the Şikayetvar.com platform. Analyses are conducted both at the firm level and at the individual complainer level. The result suggest that (1) effective complaint management is critical for superior competitive performance, (2) organic approach to complaint management is a stronger driver of firm performance than the mechanistic approach, and (3) the organizational learning path positively drives both long- and short-term firm performances while (4) the customer response path seems to have a significant positive effect on short-term performance only. In addition, customer evaluations of personal experiences during the complaint process are shown to influence post complaint process complainer loyalty significantly. This last effect is found to be more prevalent in manufacturing firms in comparison to service firms, since in service firms pre- dispositional attitudes (emotions and specific cognitive concerns) of complainers 6 during the voicing of the complaint are also shown to influence post process loyalty. Implications for theory and research are discussed

    Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi

    No full text

    Bölgesel Turist Rehberleri Odaları

    No full text

    Rekreasyon İşletmeciliği

    No full text

    A case study on implementing the 'Discipline Based Art Education Method' in the basic design lesson

    No full text
    Yüksek Lisans Teziİş hayatına ve yaşama hazırlanma evrelerinin belirleyici ve sonuncusu üniversite eğitimidir. Bu dönemde alınan alan dersler meslek ve iş hayatında kişilere rehber niteliğindedir. Sanat eğitimi ağırlıklı bölümlerin ana dersi de Temel Tasarım dersidir. Temel Tasarım dersi, öğrencilerin yaratıcılığını geliştirebilme, özgün tasarımlar ortaya koyabilmeleri için temel sanat kurallarının verildiği ve bu kurallarla engin hayal gücünün harmanlanarak beğenilen tasarımların ortaya çıkmasını sağlayan bir basamaktır. Temel Tasarım dersi alan öğrencilere yönelik uygulama ağırlıklı eğitim programı, öğrencilerin sanatsal olarak gelişmesinde yetersiz kalacaktır. Bu, disiplinler arası bir yaklaşım olan Çok Alanlı Sanat Eğitimi Yönteminin önemini ön plana çıkarmaktadır. Bu araştırma, ön lisans Ayakkabı Tasarımı bölümü öğrencilerinin eğitiminde Çok Alanlı Sanat Eğitimi yönteminin sanatsal algı gelişimine etkileri üzerine bir durum çalışmasıdır. Çalışmada, Çok Alanlı Sanat Eğitimi Yöntemi ile tasarım öğrencilerinin sanat eserine eleştirel gözle bakma, sanatçıları tanıma, plastik değerleri kavrama, sanat eseri yorumlama becerilerinin üst seviyelere taşınması hedeflenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Veriler, yapılandırılmış görüşme tekniği, araştırma öncesi ilk çalışma, Çok Alanlı Sanat Eğitimi yöntemi ile yapılan eğitim ve akabinde son çalışma yaptırılarak elde edilmiştir. İlk çalışma ve son çalışma arasındaki farklılık 10 tane bağımsız uzman tarafından değerlendirilmiştir. Bu çalışma, 2021- 2022 Eğitim Öğretim yılında Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksek Okulu Ayakkabı Tasarım ve Üretim Programı 1. Sınıf Temel Tasarım dersi alan öğrencilerinden oluşan 10 kişilik bir grubuna uygulanmıştır. Çok Alanlı Sanat Eğitimi 4 temel yöntemden oluşmaktadır. Bu yöntemden ilki olan Sanat Tarihi alanında dönemlerine göre ayakkabı modelleri ve ayakkabının gelişim safhaları incelenmiştir. Estetik alanında ayakkabının yapısal beğeni açısından yorumlaması yapılmıştır. Sanat Eleştirisi alanında günümüzde ve tarihsel dönemlerde kullanılan ayakkabı türlerinin öğrenciler tarafından değerlendirme ve yorumlanması gerçekleştirilmiştir. Son olarak Uygulama alanında ise bu kazanımların pratiğe dökülmesi ve ürün çıkarılması istenmiştir. Çalışmanın ilk haftasında öğrencilerden Selçuklu Dönemi temalı sandalet çizmeleri istenmiştir. Aynı gün Roma Dönemi sandalet örnekleri gösterilerek EK 1'deki Roma Sandaleti Örneği Görüşme Soruları üzerinden görüşme yapılmış ve bu görüşmeler kayda alınmıştır. Bu kayıtlara çalışmada yorumsuz olarak yer verilmiştir. Uygulanan dört haftalık eğitim sonrasında, öğrencilerden çizimlerini aynı temayı kullanarak yinelemeleri istenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; aldıkları eğitim sonrası öğrencilerin sanatsal bakış açısı geliştirmiş oldukları gözlenmiştir. Çizdikleri sandalet tasarımlarını değerlendiren uzmanlar, birçoğunun estetik kaygı içeren çalışmalar ortaya koyduğunu belirtmiştir.University education is the most decisive and the last stage of preparation for life besides business life. The field courses taken in this period serve as a guide for people in their professional and business life. The main course of the art education-oriented departments is the Basic Design course. The Basic Design course is a step which provides the creation of popular designs by combining the basic rules of art and blending these rules with the vast imagination for students to develop their creativity and create original designs. The application-oriented education program for the students who take the Basic Design course will be insufficient for the artistic development of the students. This highlights the importance of the Multi-Field Art Education Method, which is an interdisciplinary approach. This research is a case study on the effects of Multidisciplinary Art Education method on the development of artistic perception in the education of associate degree Shoe Design department students. In the study, it is aimed to carry the skills of design students to look at artwork critically, to recognize artists, to comprehend plastic values, to interpret art work to the upper levels with the Multidisciplinary Art Education Method. Qualitative research method was used in the study. The data were obtained by using the structured interview technique, the first study before the research, the training with the Multi-Field Art Education method, and then the final study. The difference between the first study and the last study was evaluated by 10 independent experts. This study was applied to a group of 10 students of Konya Technical University School of Technical Sciences Shoe Design and Production Program, who took the 1st Class Basic Design course in the 2021-2022 academic year. Multi-Field Art Education consists of 4 basic methods. In the field of Art History, which is the first of these methods, shoe models and development stages of shoes were examined according to their periods. In the field of aesthetics, the interpretation of the shoe was made in terms of structural taste. In the field of Art Criticism, the evaluation and interpretation of the types of shoes used in today's and historical periods were carried out by the students. Finally, in the field of application, it was requested to put these gains into practice and to produce products. In the first week of the study, the students were asked to draw sandals with the theme of the Seljuk Period. On the same day, samples of sandals from the Roman Period were shown, and interviews were made on the questions in Table 2, and these interviews were recorded. These records are included in the study without comment. After four weeks of training, students were asked to repeat their drawings using the same theme. According to the results obtained; It was observed that after the education they received, the students developed an artistic perspective. Evaluating the sandal designs they drew, the experts stated that many of them produced works involving aesthetic concerns

    A Tour Program Proposal for Promoting Kayseri Province as a Cultural Destination

    No full text
    Kayseri is a province located in the Central Anatolia Region and has made a name for itself in Turkey and abroad with its trade and developed industry. After the 2000’s, the renovation of Erciyes ski center and bringing it to European standards with the "Erciyes Master Plan", Kayseri has become an ambitious international winter sports destination. Kayseri, with its large number of private and official health institutions, is also a province with a high potential for health tourism and is gradually developing in this field. The availability of direct flights from abroad and the realization of quality health services or treatments at affordable prices are increasing the demand in this regard. It can be stated that Kayseri province, is ambitious also in the field of gastronomic tourism with its many geographically marked products such as “pastrami”, “sucuk” (dry-fermented sausage), “manti” (type of meat-stuffed dumplings), “yağlama” (tortilla wrap with ground meat) and similar traditional products belonging to the local cuisine. The province also has a deep-rooted history and is rich in terms of tangible cultural heritage. With Hittite, Assyrian, Roman, Byzantine and especially numerous Seljuk and Ottoman period buildings, Kayseri is a summary of the history of Anatolia, collected in a limited geographical area.&nbsp;<p class="Paragraph SCXW149255886 BCX0" paraid="1061892073" paraeid="{d9cf885a-055b-46c6-84a0-acd23b4a22b0}{21}" style="margin-bottom: 0px; padding: 0px; user-select: text; -webkit-user-drag: none; -webkit-tap-highl

    Rekreasyon İşletmesi

    No full text

    Güncel Yaklaşımlarla Turizm İşletmelerinde Örgütsel Davranış 1

    No full text
    İşler, insanların maddi kazanç sağlamalarına, karşılığında ise topluma yönelik değerler üreterek bunları sunmalarına olanak sağladığı gibi, hayatlarının büyük bir bölümünü geçirdikleri bir ortam ve uğraş alanıdır. Bireylerin işlerinden memnun olmaları ve yaptıklarının herkes için faydalı ve değerli oldu- ğunu bilmeleri, öncelikle kendi iyi oluşları, sonrasında ise çalıştıkları örgüt ve toplumun tamamı için önem taşımaktadır. Sıklıkla işe yönelik memnuniyetin belirleyicilerinden birinin anlamlı iş olduğu ifade edilmekle birlikte, bu durum araştırma sonuçlarıyla da desteklenmiştir. Anlamlı iş, sadece iş tatminini arttırmakla kalmamakta, anlamlılık başka bileşenlerle bir araya geldi- ğinde, mutluluk için de bir ön koşul olarak görülebilmektedir. Bu nedenle, her şeyde “anlam aramaya programlanmış” bir varlık olarak (Baumeister ve Vohs, 2002: 613) insanoğlu işyerinde ve yaptığı işte de sürekli bir anlamlılık arayışı içerisindedir.Anlamlı iş kavramı hem çalışanlar hem de işverenler için çok değerli olsa da örgütsel davranış ve yönetim literatüründe ancak son yıllarda önemine yakı- şacak seviyede dikkat çekmeye başlamıştır (Scroggins, 2008). Sadece çalışanların değil, aynı zamanda girişimcilerin de iş kurarken ve girişimci olmaya karar verirken, temel motivasyon unsurlarından birisinin anlamlı bir işe sahip olmak olduğu belirtilmektedir (Jayawarna, Rouse ve Kitching, 2013; Stephan, Hart ve Drews, 2015). Anlamlı işin kaynaklarına büyük ilgi bulunmakta, çünkü iş anlamlılığının oluşturulması veya yenilenmesi çalışan motivasyonunu ve işe bağlılığını teşvik etmek için kayda değer bir yöntem olarak görülmektedir (May, Gilson ve Harter, 2004). Bunun yanı sıra, anlamlı işle bağlantılı en yaygın ardıllar (sonuçlar) arasında iş tatminiyle birlikte, işe bağlılık ve işe tutkunluk gibi çıktılar da bulunmaktadır. Aynı zamanda bu çıktıların kendileri de işin anlamlı olarak algılanmasına yol açabilmektedir (Allan vd.,&nbsp;2019). Bütün bu çıktılar nedeniyle son yıllarda araştırmacılar anlamlı iş kavramını ve işi anlamlı kılan unsurları incelemeye giderek daha fazla yönelmektedir (Martela ve Pessi, 2018).Bu bölümde, öncelikle anlamlı iş kavramının kuramsal altyapısına yönelik bilgi verilerek, yönetim ve örgütsel davranış literatüründe kavramı incelemeye yönelik ortaya çıkmış olan farklı yaklaşımlar ele alınacaktır. Bunun yanı sıra, takip eden kısımda anlamlı iş kavramının ölçümüne yönelik oluşturulmuş ve yaygın kullanılan ölçekler ve bunların özelliklerine kısaca değinilecektir. Çalışmanın son bölümünde ise turizm alanında anlamlı iş kavramını konu alan veya kavramı araştırma değişkenlerinden biri olarak kullanan araştırmalara ve bunların temel bulgularına yer verilecektir. <br style="font-variant-numeric: normal; font-variant-east-asian: normal; line-height: normal; text-align: -webkit-auto; text-size-adjust: auto;"
    corecore