MİKRODENETLEYİCİ DESTEKLİ OTOMATİK FOTOĞRAF ÇEKİM ÜNİTESİ TASARIMI

Son yıllarda elektronik ve bilgisayar teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak hayatımızın her alanında akıllı cihazların kullanımı da hızla artmaktadır. Özellikle ucuzlayan fiyatları ve performanslı çalışmaları ile bilgisayar yerine, daha kolay ve esnek bir kullanım imkanı sağlayan mikrodenetleyiciler ile bir cihazın kontrol edilmesi daha kolay olmaktadır. Bu çalışmada sütçü sığırların vücut ölçülerinin sayısal görüntü analiz ile tahmin edilebilmesi için bir stüdyo çekim ortamı oluşturularak, fotoğrafları çekilmiştir. Bu ortamda fotoğraf çekim işleminin otomatik yapılması amaçlanmıştır. Bu hedef için fotoğraflarının çekileceği ve ineklerin geçeceği alana, cisimden yansımalı bir sensör yerleştirilmiştir. İneklerin geçişi esnasında, hayvanı gören bu sensör aktif edilerek, tasarlanan bir elektronik donanımsal birim ile Canon EOS 400D kameraların otomatik çalışması sağlanmıştır. Elektronik devrede PIC 16F877 kullanılmış ve geliştirilen yazılım aracılığıyla senkronize bir biçimde fotoğraflar çekilmiştir. Bu sayede herhangi bir insan etkisi olmadan, hayvanlar ile etkileşime geçilmeden ve hayvanlar strese sokulmadan fotoğraflar otomatik olarak çekilerek bilgisayara kaydedilmiştir

Juglonun tohum çimlenmesine etkileri üzrine bir araştırma

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.?'.) ÖZET Bu çalışmada Y2 (Yalova 2) ceviz çeşidinin sürgün kabuklarından, ekstaksiyonla elde edilen juglpnun hıyar tohumlarının çimlenmesi üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla 0.5 mgr., 1.74 mgr. (10 M) ve 2.4 mgr. kristal juglon hıyar tohumlarının uygulanmış ve çimlenme : sırasında bitkiciklerin durumları gözlenmiştir. Bu gözlemlerde 1.74 mgr. ve onun üzerindeki 2.4 mgr. dozlarındaki uygulamalarda şahitten ve kısmen 0.5 mgr. juglon uygulamasından farklı olarak şu durumlar gözlenmiştir. Çenek yapraklar yarı açık yada kapalıdır ve bunlarda klorofil oluşumu tam değildir. Kökçük ucunda çimlenme başlangıcında anormal doku oluşumu vardır. Çenek yaprakların kenarında ve gelişen kökçük ve hipokotil boyunca bir çizgi halinde uzanan koyu renkli bir leke bulun-... maktadır. Juglonun çimlenmiş olan tohumların kökçük gelişmesini geri lettiği, hipokotil gelişimine etkisinin önemli olmadığı saptanmıştır. SUMMARY In this study, effects of Çhe juglone^ vWctiisolated from the epidermis of Y2 (Yalova 2) walnut shoots*- on the germination of tto^ cu cumber seeds have been investigated. For these purpose, 0,5 mgr., -3 ?1,74 mgr. (10 M) and 2,4 mgr. crystal juglone were applied to cucumber /, seeds and responds of the plants during germination hava been observed. Applications of 1.74 mgr. and 2.4" mgr. dosages of juglone, as different from 0.5 mgr. case, have allowed the observation of the -. following facts;: cotyledon leaves, are either half open or closed. Development of chloro phyll in these leaves is not also mature. At the begining of germination, abnormal tissue development was observed at the tips of radisil. A" kind of dark coloured spot which lies along the developing shoot hypocotil and at the margins of cotyledon leaves, was also detected, it was also prcxbaed that juglone is a negative factor for the development of radisil of germinated seed but nothing to do with hypocotil.Bu çalışmada Y2 (Yalova 2) ceviz çeşidinin sürgün kabuklarından, ekstaksiyonla elde edilen juglpnun hıyar tohumlarının çimlenmesi üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla 0.5 mgr., 1.74 mgr. (10 M) ve 2.4 mgr. kristal juglon hıyar tohumlarının uygulanmış ve çimlenme : sırasında bitkiciklerin durumları gözlenmiştir. Bu gözlemlerde 1.74 mgr. ve onun üzerindeki 2.4 mgr. dozlarındaki uygulamalarda şahitten ve kısmen 0.5 mgr. juglon uygulamasından farklı olarak şu durumlar gözlenmiştir. Çenek yapraklar yarı açık yada kapalıdır ve bunlarda klorofil oluşumu tam değildir. Kökçük ucunda çimlenme başlangıcında anormal doku oluşumu vardır. Çenek yaprakların kenarında ve gelişen kökçük ve hipokotil boyunca bir çizgi halinde uzanan koyu renkli bir leke bulun-... maktadır. Juglonun çimlenmiş olan tohumların kökçük gelişmesini geri lettiği, hipokotil gelişimine etkisinin önemli olmadığı saptanmıştır. SUMMARY In this study, effects of Çhe juglone^ vWctiisolated from the epidermis of Y2 (Yalova 2) walnut shoots*- on the germination of tto^ cu cumber seeds have been investigated. For these purpose, 0,5 mgr., -3 ?1,74 mgr. (10 M) and 2,4 mgr. crystal juglone were applied to cucumber /, seeds and responds of the plants during germination hava been observed. Applications of 1.74 mgr. and 2.4" mgr. dosages of juglone, as different from 0.5 mgr. case, have allowed the observation of the -. following facts;: cotyledon leaves, are either half open or closed. Development of chloro phyll in these leaves is not also mature. At the begining of germination, abnormal tissue development was observed at the tips of radisil. A" kind of dark coloured spot which lies along the developing shoot hypocotil and at the margins of cotyledon leaves, was also detected, it was also prcxbaed that juglone is a negative factor for the development of radisil of germinated seed but nothing to do with hypocoti

EFFECT OF INTRAPERITONEAL AND SYSTEMIC SIROLIMUS ADMINISTRATION ON POSTOPERATIVE PERITONEAL ADHESIONS IN RATS

Purpose: Low incidence of surgery-induced peritoneal adhesions in posttransplant patients is a wellknown subject. The aim of this study was to investigate the role sirolimus to prevent intra-abdominal adhesions and compare the systemic and intraperitoneal efficacy of the intervention. Methods: A total of 21 male rats randomly constituted three groups as intraperitoneal 0.015mg/kg sirolimus administered group, 0.1 mg/kg oral sirolimus administered group, and control group. A surgical peritoneal adhesion model was performed. All rats were euthanized on postoperative 7. day for macroscopic adhesion evaluation and histopathologic examination. Results: Intraperitoneal sirolimus administration significantly reduced adhesion formation. On the other hand, one-dose systemic administration did not show significant difference compared with control group. Conclusions: Intraperitoneal sirolimus administration at therapeutic doses significantly reduces postoperative intraabdominal adhesions in rat model

SOME PHYSICAL AND CHEMICAL PROPERTIES OF DIFFERENT AGRICULTURAL WASTES

Some physical and chemical properties of tobacco dust, grape marc and mushroom compost, which contain high organic matter, were as plant growth medium investigated. According to research results, the some physical properties of all wastes were found insufficient, although, nutrient contents were found very high

Chromatographic Determination of Stabilizer in Nitrocellulose Based Propellants (A new extraction based chromatographic method for the determination of stabilizers in propellants)

WOS: 000299916900004Regarding the chromatographic analysis of the stabilizers in the double based propellants, nitrocellulose causes an interference problem with diphenylamine and its derivatives. In this study, specific extraction of the stabilizer was planned before the chromatographic analysis and the stabilizer was extracted into CHCl3 by means of a soxhylet extraction in order to eliminate this problem. Then, most of the CHCl3 was evaporated under hydrothermal conditions and the residue was analyzed with HPLC after being dissolved in MeCN. By means of an isocratic work, the stabilizer 2-nitro diphenylamine (2NDPA) was clearly detected with 85% MeCN and 15% H2O carrier phase in CI8 column. The effect of the matrix that could be found in the ambient was examined and the recovery was found between 95.06 +/- 3.09 - 99.88 +/- 3.34%. No matrix effect was determined in the ambient

Prosthetic repair of acutely incarcerated groin hernias: a prospective clinical observational cohort study

Mesh usage in repair of acutely incarcerated hernia is still a concern owing to infectious complications. The aim of this prospective clinical observational cohort study was to evaluate factors that increase the risk of bowel necrosis and to document the clinical outcome of the patients with acutely incarcerated groin hernias treated by non-absorbable mesh