Raylı sistem yatırımlarının emlak vergilerine etkisi ve mekânsal değişim potansiyellerinin değerlendirilmesi: Kazlıçeşme–Söğütlüçeşme Metro Hattı örneği

Raylı sistem toplu taşıma yatırımlarının kentsel alanlara ekonomik açıdan pozitif getirileri olmakla birlikte, ulaşım maliyetlerinin ve seyahat zamanlarının azalmasını sağlayarak erişilebilirlik artışı oluşturmaktadır. Bu tür kamu ulaşım yatırımlarının; arazi kullanım, gelir, istihdam, yoğunluk ve parasal değerlerde meydana gelen değişimler açısından etkilerinin bilinmesi planlama süreci için önemlidir.Bu çalışmada, “Kazlıçeşme –Söğütlüçeşme Metro Hattı (1. Aşama)” için 2022-2038 yılları arası vergisel kazanımlar açıklanmış ve doğrusal artış oranları bulunmuştur. İstasyonların çevresindeki gayrimenkul yatırım ve dönüşüm potansiyeli bulunan alanlar incelenmiş ve konut alanlarının değişim potansiyelleri ile arazi kullanım olanakları araştırılmıştır.Çalışma bulgularına göre emlak vergisinin 2019 yılından 2022 yılına kadar 4 kata yakın artış yaşayacağı ve 14 istasyon çevresindeki rekreasyon, ticaret ve konut alanlarında arazi kullanım çekiciliği artışı doğacağı devamlapotansiyel konut alanı, ticaret alanı, kentsel rekreasyon alanları ve ulaşım yatırımları önerileri oluşturulabileceği tespit edilmiştir

Sınıf öğretmeni adaylarının coğrafya algılarının çiz-yaz-anlat tekniğiyle incelenmesi

This study aimed to reveal the geography perceptions of primary school teacher candidates. The study group of the study that adopted a qualitative research method consisted of 160 primary school teacher candidates from all grade levels studying at a university in northern Türkiye during the 2021-2022 academic year. In the first stage of the study which was completed in three steps, students were asked to draw items that came to their minds with the word geography, clarifying their perceptions of geography. In the second stage, they were instructed to elucidate the connection between their drawings and geography term in detail through writing. In the third stage, unstructured interviews were conducted with 13 participants voluntarily selected from the study group to comprehend their motivations for choosing the drawings. Data were analyzed using the content analysis method. The drawing results demonstrated that it is possible to classify the broad geography perceptions of the students into nine different themes. In their drawings, the participants identified the most political events and phenomena with geography and reflected their perspectives in this direction. The reasons underlying the geography perceptions of the participants were divided into six different categories, including political and economic aspects. The study outcomes revealed that participants’ geography perceptions took shape on the axis of modern-day political and economic issues, that geography is a critical power source at both local and global levels, and that it is a significative and determining factor for the future of living creatures.Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının coğrafya algılarını ortaya koymaktır. Nitel araştırma yönteminin benimsendiği araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Türkiye’nin kuzeyinde yer alan bir üniversitede okuyan her sınıf düzeyinden 160 sınıf öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Üç aşamada gerçekleştirilen çalışmanın birinci aşamasında coğrafya algılarını tespit edebilmek için öğrencilerden coğrafya denince akıllarına gelen şeyleri çizmeleri istenmiştir. İkinci aşamada çizimleri ile coğrafya arasındaki bağlantıyı ayrıntılı bir şekilde açıklayarak yazmaları istenmiştir. Üçüncü aşamada çalışma grubu içerisinden seçilen 13 gönüllü katılımcıyla çizimleri seçme nedenlerine yönelik yapılandırılmamış mülakatlar yapılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çizimlerden elde edilen sonuçlar, öğrencilerin genel coğrafya algılarının 9 farklı tema altında toplandığını göstermiştir. Katılımcılar çizimlerinde coğrafya ile en çok siyasi olay ve olguları özdeşleştirmiş ve bakış açılarını bu doğrultuda çizimlerine yansıtmışlardır. Katılımcıların coğrafya algılarının altında yatan nedenler siyasi ve ekonomik faktörler olmak üzere 6 ayrı kategoride toplanmıştır. Araştırma sonuçları, katılımcıların coğrafya algılarının günümüz siyasal ve ekonomik faktörler ekseninde şekillendiğini, coğrafyanın yerel ve küresel boyutta önemli bir güç kaynağı olduğunu ve coğrafyanın canlıların geleceğini belirleyici ve tayin edici nitelikte olduğunu ortaya koymuştur

Avaliação do potencial do turismo gastronômico do distrito de Beykoz por análise SWOT

In this study, in order to determine the gastronomy tourism potential of Beykoz district, located in the province of Istanbul, it was aimed to determine the strengths-weaknesses and opportunities-threats of the district in terms of gastronomy tourism by SWOT analysis. While the population of the study consists of tourism businesses operating in the Beykoz district of Istanbul, the sample of the study consists of 28 business managers and enterprises who voluntarily participated in the study among the tourism businesses operating in this district. In the study, interview technique, one of the qualitative data collection methods, was used and content analysis was applied to the obtained data. When the findings obtained as a result of the study are examined, it is seen that the strength of the district is its geographical location, its weakness is the lack of promotion, advertising and socio-cultural structure, its biggest opportunity is that it has coasts to the Marmara and Black Sea and is located on the Bosphorus, and its threats are that investors in the region have not been able to adopt the concept of gastronomy tourism. For future studies, research can be done based on the SWOT data obtained from the study, and studies are recommended especially for local, indigenous products and products with regional geographical indication potential. It is thought that as the number of such studies increases, an element of attraction can be created in the region and a destination image can be created.En este estudio; Para determinar el potencial del turismo gastronómico del distrito de Beykoz, ubicado en la provincia de Estambul, el objetivo fue determinar las fortalezas, debilidades y oportunidades-amenazas del distrito en términos de turismo gastronómico mediante un análisis FODA. La muestra del estudio está formada por 28 directivos de empresas y empresas que participaron voluntariamente en el estudio entre las empresas turísticas que operan en el distrito Beykoz de Estambul, siendo la población del estudio el total de empresas de turismo que operan em este contexto. En el estudio se utilizó la técnica de la entrevista, uno de los métodos de recolección de datos cualitativos, y se aplicó el análisis de contenido a los datos obtenidos. Al examinar los hallazgos obtenidos como resultado del estudio se ve que la fortaleza del distrito es su ubicación geográfica, su debilidad es la falta de promoción, publicidad y estructura sociocultural, su mayor oportunidad es que cuenta con costas al Mármara y al Mar Negro y está situada en el Bósforo, y su amenaza es que los inversores de la región no han podido adoptar el concepto de turismo gastronómico. Para estudios futuros, se pueden realizar investigaciones basadas en los datos FODA obtenidos del estudio, y se recomiendan estudios especialmente para productos locales, indígenas y productos con potencial de indicación geográfica regional. Se piensa que a medida que aumente el número de estudios de este tipo, se podrá crear un elemento de atracción en la región y se podrá crear una imagen de destino.Neste estudo, para determinar o potencial do turismo gastronómico do distrito de Beykoz, localizado na província de Istambul, pretendeu-se determinar os pontos fortes-fracos e as oportunidades-ameaças do distrito em termos de turismo gastronómico através da análise SWOT. A amostra do estudo consiste em 28 gestores de negócios e empresas que participaram voluntariamente no estudo entre as empresas de turismo que operam no distrito de Beykoz, em Istambul, sendo a população do estudo o tal de empresas de turismo que operam neste contexto. No estudo foi utilizada a técnica de entrevista, um dos métodos de coleta de dados qualitativos, e a análise de conteúdo foi aplicada aos dados obtidos. Quando se examinam os resultados obtidos no estudo, verifica-se que o ponto forte do distrito é a sua localização geográfica, o seu ponto fraco é a falta de promoção, publicidade e estrutura sociocultural, a sua maior oportunidade é ter costas ligadas ao Mar de Mármara e ao Mar Negro e está localizado no Bósforo, e a ameaça é que os investidores da região não tenham conseguido adotar o conceito de turismo gastronómico. Para estudos futuros, pesquisas podem ser feitas com base nos dados SWOT obtidos no estudo, sendo recomendados estudos especialmente para produtos locais, indígenas e produtos com potencial de indicação geográfica regional. Pensa-se que à medida que aumenta o número de tais estudos, pode ser criado um elemento de atração na região e uma imagem do destino pode ser criada

Preparation of electrospun composite fibers based on PS-PI-PS/CdSxSe1-x nanoparticles

Thesis (Master)--İzmir Institute of Technology, Chemistry, İzmir, 2011Includes bibliographical references (leaves: 37-39)Text in English; Abstract: Turkish and Englishx, 39 leavesPolymeric fibrous films were prepared based on polystyrene-b-polyisoprene-bpolystyrene triblock copolymer (SIS) and CdSxSe1-x nanoparticles by electrospinning process. SIS with 14 wt % Styrene (14% PS-SIS) and 22 wt % Styrene (22% PS-SIS) triblock copolymers were employed. Both of them undergo microphase separation. While the former shows cylinder-like morphology, the latter exhibits the lamellae one. CdSxSe1-x partciles were stabilized by two different surfactant molecules: i) n-trioctylphosphine oxide (TOPO) and ii) oleic acid (OA). When the particles were blended with 22% PS-SIS, particles capped with TOPO preferentially filled to PS domain whereas particles capped with OA loaded into the PI domain. Composite electrospun fibers were prepared with a diameter of 1.5 mm on average. Electrospinning parameters (potential difference, solution concentration, flow rate) were investigated on fiber morphology. The films are colorless under day light and have strong green emission under UV light

Disaster education in primary school: a qualitative research based on teachers’ opinions

This study aims to reveal the opinions of classroom teachers on disaster education in primary school. The study was conducted within the scope of phenomenology, one of the qualitative research methods, with 22 classroom teachers working in different regions of Turkey in 2020-2021 academic year. The study data was collected with the semi-structured interview method, and the collected data was analysed through content analysis. As a result of the study, it was determined that classroom teachers have knowledge and awareness about the concept of disaster, that disaster education is an urgent necessity for Turkey, and that disaster education is indispensable for preparing for disasters. In addition, it was stated that disaster education should be given through doing-living experiences and that these should be applied and made permanent. It has been determined that technology-supported disaster education provided using different teaching methods-techniques should not be limited to classrooms and be benefited from other environments. As a result, it was demonstrated that it is necessary to benefit from the power of education on the way to "Turkey Ready for Disasters" and "Education Year for Disasters" and that disaster education in primary school should be operative, permanent, concrete, doing-living, outdoor and technology supported

Metaphorical Machines or Mindless Consumers: Young Working-Class Femininity in Early Postwar Turkey

The simultaneous processes of secular state-building and state-led industrialisation resulted in a new ideology of women's labor in Turkey in the 1930s and the first half of the 1940s. As the country moved away from protectionist, state-led industrialisation in the post-war period, female industrial labor received increasing and contradictory attention from policy makers, employers, the new trade union movement, and middle-class feminists. On the one hand, there emerged an idealized image of factory women that emphasized their productive potential by metaphorically linking them with technology and mass production. However, this proud, progressive message was counterbalanced by an anxious, conservative view of young women's work—one that criticized factory girls’ consumption choices as posing a threat to respectable femininity. Weaving together lines of inquiry such as the change in industrialisation policy, women's access to technology, the sexual division of labor, and the emergent consumption patterns, I unpack the tropes of working-class productivity and femininity against the backdrop of the post-war expansion of capitalism in Turkey.Peer Reviewe

Mining XML documents with association rule algorithms

Thesis (Master)--Izmir Institute of Technology, Computer Engineering, Izmir, 2008Includes bibliographical references (leaves: 59-63)Text in English; Abstract: Turkish and Englishx, 63 leavesFollowing the increasing use of XML technology for data storage and data exchange between applications, the subject of mining XML documents has become more researchable and important topic. In this study, we considered the problem of Mining Association Rules between items in XML document. The principal purpose of this study is applying association rule algorithms directly to the XML documents with using XQuery which is a functional expression language that can be used to query or process XML data. We used three different algorithms; Apriori, AprioriTid and High Efficient AprioriTid. We give comparisons of mining times of these three apriori-like algorithms on XML documents using different support levels, different datasets and different dataset sizes