160 research outputs found

    The role of seat belts in traffic safety: A qualitative analysis of public service announcements

    Get PDF
    Trafikte emniyet kemerinin kullanımı, meydana gelebilecek trafik kazalarında ağır yaralanma riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Bu nedenle yasal düzenlemeler, trafikte motorlu taşıt kullanan sürücülerin emniyet kemeri takmasını zorunlu kılmıştır. Trafikte emniyet kemeri takmayan sürücülere yaptırım uygulanarak, emniyet kemeri kullanma alışkanlığı kazandırılmasına çalışılmaktadır. Bunun yanında trafikte emniyet kemeri kullanımının önemine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla da çeşitli kamu spotları hazırlanmaktadır. Bu kamu spotlarında yer verilen görsel ve yazılı göstergeler üzerinden trafikte sürücülerin emniyet kemeri kullanımı teşvik edilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmada, trafikte emniyet kemeri kullanımını teşvik etmek üzere hazırlanan kamu spotlarında ne tür mesajların verildiğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bunun için çalışmada emniyet kemeri kullanımı ve trafik güvenliği üzerine hazırlanan kamu spotlarındaki görsel ve yazılı göstergeler, trafik güvenliği bağlamında Louis Hjelmslev’in Gösterge Modeli üzerinden göstergebilim yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, kamu spotlarında yer alan mesajların ölüm, yaralanma ve aile vurgusu üzerinden şekillendiğini ortaya koymuştur. Bu açıdan incelenen kamu spotlarında, korku çekiciliği ve hüzün çekiciliği türünde duygu çekicilikleri kullanılarak insanların trafikte emniyet kemeri kullanmasının teşvik edilmeye çalışıldığı sonucuna ulaşılmıştır.Seat belt using in traffic significantly reduces the risk of serious injury in potential traffic accidents. For this reason, legal regulations make it mandatory for drivers who use motor vehicles in traffic to wear seat belts. Sanctions are imposed on drivers who do not wear seat belts in traffic, and efforts are made to gain the habit of using seat belts. In addition, various public service announcements are prepared in order to raise awareness about the importance of using seat belts in traffic. The use of seat belts in traffic is sought to be encouraged through the visual and written indicators in these public service announcements. In this study, it was aimed to determine what kind of messages were given in the public service announcements prepared to encourage the use of seat belts in traffic. For this purpose, visual and written indicators in public service announcements prepared on the use of seat belts and traffic safety were analyzed through Louis Hjelmslev's Sign Model using the semiotic method in the context of traffic safety. The findings highlighted that messages in public service announcements were formed through the emphasis on death, injury and family. In the public service advertisements examined in this respect, it was concluded that people were encouraged to use seat belts in traffic by using emotional appeals such as fear appeal and sadness appeal

    Yakın gerçek zaman işlemli, fiberde tümleşik atmalı terahertz spektrometre

    Get PDF
    TÜBİTAK TBAG01.08.2015TUBİTAK tarafından desteklenen 111T748 nolu, “Yakın Gerçek Zaman İşlemli, Fiberde Tümleşik Atmalı Terahertz Spektrometre” başlıklı araştırma projesinden elde edilen sonuçlar açıklanmaktadır. Çalışmalar zamana dayalı terahertz spektrometre ölçüm tekniğin anlık olarak gerçekleştirilmesine ve bu yöntemlerin pompa/sonda ölçümlerinde kullanılması için geliştirilmesine odaklanmıştır. Proje kapsamında tekrarlama frekansını çok hızlı değiştirebilen, üç çıkış kolu olan, 1030nm merkez dalga boyunda çalışan özgün tasarıma sahip Yb: katkılı kip-kilitli fiber lazer sistemi geliştirilmiştir. Üç çıkış kolundan, kısa atım kolu (<150fs) Terahertz (THz) algılanmasında, uzun atım kolu (<250fs) THz üretiminde ve pompa kolu (<1ps) pompa/THz sonda deneylerinde kullanılması için geliştirilmiştir. Geliştirilen bu özgün lazer sistemi ile THz atım ölçümlerin ölçüm hızında neredeyse anlık olarak gerçekleştirilmesi için lazerin tekrarlama frekansın hızlı değişimi sağlanmıştır (~10Hz). Bu amaçlara ulaşmak için sistem içinde terahertz atımlarını üretmek, iletmek ve belirlemek için kullanılan birimlerin her biri optimize edilmiştir. Aynı zamanda lazerin pompa kolundaki çıkış gücünü yükselterek sistemin pompa/THz sonda deneylerinde anlık ölçüm tekniğini kullanarak uygulanması amaçlanmıştır. Böylelikle bu yeni ölçüm tekniği ile yurtdışındaki araştırma laboratuvarlarında geleneksel kullanılan pompa/sonda yöntemlerine hız kazandırarak farklı fiziksel etkenlerin tespitine katkı sağlayabileceğiz.Genelde zamana dayalı terahertz ölçüme dayalı spektroskopi yöntemi, pompa/THz prob (sonda) veya benzeri dinamik ölçüm deneyleri için sistem temelinde güçlendirilmiş atmalı lazer sistemleri kullanılmakta ve THz atım şeklinin ölçüm temelinde interferometrik teknikler kullanıldığından spektrum verilerinin kaydedilmesi onlarca dakika sürebilmektedir. Bu sistemler ile yakın gerçek zaman işlemeli spektroskopi ölçümlerin ve anlık dinamik olayları gözlemeyebilmek için hızlı pompa/THz prob (sonda) ölçüm kabiliyetinin kazanılması, madde karakterizasyonu yapan birçok araştırma grubu için önemli bir destek sağlayacaktır. Örneğin bazı biyolojik ve kimyasal reaksiyonlar saniyeler mertebesinde gerçekleştiğinden bu etkileşimlerin nasıl geliştiği bu tip bir anlık THz spektroskopi yöntemi sonucu daha iyi anlaşılabilenecektir. Aynı zamanda uygun pompalama lazerin fotouyarı sonrası, prob (sonda) görevi yapan THz darbelerin düşük foton enerjisi sayesinde birçok farklı malzeme türleri karakterize edilebilecektir. Bu tip bir ölçüm yeneteğini geliştirmek için proje çalışmasında tekrarlama oranı hızla ayarlanabilen, yükseltilmiş iterbiyum (Yb) katkılı kip-kilitli fiber lazer sistemini geliştirdik ve bu sistemden üç farklı çıkış sağlayarak hem THz atım üretimi, hem belirlenmesi hemde pompa/THz prob (sonda) deneyleri yapabilen bir sistem geliştirdik. Lazerin üç çıkış kolundaki ışın parametrelerini optimize ederek sistem ile yakın gerçek zaman işlemli, dinamik ölçüm yapabilen atmalı terahertz spektrometre ölçümlerin yapılabildiğini gösterdik. Kip-kilitli lazerlerin tekrarlama oranları lazer kavitesinin fiziksel olarak uzunluğunun değişmesi ile ayarlanabilmesine rağmen farklı kavite uzunluklarında aynı kararlılığı (çıkış gücü, atım süresi, tayf genişliği) gösterememektedir. Proje kapmsamında yaptığımız çalışmalarda farklı kavite uzunluklarında kararlı çalışan Yb: katkılı kip-kilitli fiber lazer geliştirerek lazer tekrarlama frekansını çok hızlı bir şekilde değiştirebileceğimizi gösterdik. Lazer çıkışındaki güç ve darbe sürelerini uygun pompalama diyotları ve özel ızgara optik bileşenleri kullanarak THz atım üretimi ve belrilenmesini lazer kavite uzunluğunu değiştirerek optik örnekleme metodu ile yapılabileceğini gösterdik. Bu sayede THz atım şeklini daha hızlı belireyebileceğimiz için çok kısa sürelerde gerçekleşen kimyasal/fiziksel olayları aydınlatabilecek yeni bir ölçüm tekniğin temelini oluşturduk. Elde edilen hızlı tarama süreleri ve Yb: katkılı lazerlerin Er: katkılı lazerlere göre daha yüksek verimde çalışması sayesinde bu tip sistemler pompa/THz prob (sonda) gibi dinamik ölçüm kabiliyetine dayanan birçok deney için önemli bir yenilik kazandıracaktır.Dynamical measurement techniques such as terahertz time-domain spectroscopy, pump/THz probe spectroscopy or similar techniques typically are driven by amplified pulsed laser systems and all utilize interferometric techniques to measure and record the THz profile which results in measurement times that can last tens of minutes. Rapid pump/THz probe measurement techniques will aid in observing instantaneous phenomena or perform near real-time spectroscopy benefiting many research groups which work in the field of material characterization. For example, since some biological and chemical reactions occur in a matter of seconds the interaction of these phenomena with THz waves can be better understood using near-real time measurement techniques. At the same time, after photo excitation at the appropriate pump wavelength the low photon energy THz probe will allow the characterization of a variety of materials. In this research project, to have access to such measurements, we have developed a THz spectrometer driven by an ultrafast amplified Ytterbium (Yb) doped fiber laser whose repetition rate can be tuned rapidly which allows for such dynamical measurements. The system we developed has three outputs which are used for THz pulse generation, THz pulse detection as well as pump/THz probe experiments. By optimizing the optical beam parameters in all three arms we showed that the system can be used for near- real time, pulsed terahertz measurements for dynamical systems. Even though one can tune the repletion rate of a mode-locked laser by changing the cavity length the output beam stability will typically not remain stable (output beam power, pulse duration, and spectral width). Towards this goal, we developed a mode-locked amplified Yb: doped fiber laser system which showed the same output beam parameters despite rapid changes in its repetition rate or cavity length. By using adequately driven pump diodes and appropriate gratings we were able to control and stabilize the power output as well as the pulse duration allowing the use of optical sampling by cavity tuning methods to be utilized in the generation and detection of THz pulses. By developing the method of rapid scanning of the repetition frequency and using highly efficient Yb: doped fiber lasers when compared to Er: doped ones we were able to show that this system can be utilized in many experiments which show dynamical behavior such as pump/THz probe spectroscopy

    Magnezyum Alaşımlarının Sinir Kılavuz Kanalı İçin Uygulanması

    No full text
    Surgery is insufficient for peripheral nerve injuries larger than 5 mm. Function loss and scar formation occur as a result of slow healing rate and inflammation cells filling the damaged gap. Therefore, isolation of damaged area from surrounding tissue is crucial for treatment. For this purpose, NGCs have increasingly gained interest both in literature and clinic. Biocompatibility, slow biodegradation and semi-permeable structure that allow oxygen/nutrition/waste transfer and prohibits inflammation cells are the main requirements for NGCs. Therefore, biodegradation rate and degradation product toxicity of the material and a fabrication method that provides porosity control are crucial. In the literature, fabrication of NGCs with low cost and easy to use methods by using polymers is widely studied. On the other hand, even though metals can provide higher mechanical strength and electrical conductivity, they are not preferred for NGCs since it is not possible to obtain micro-scale porosity by conventional methods. In this thesis, development of a magnesium alloy-like compound with a similar composition of a magnesium alloy widely studied in the literature for stent applications and obtained FDA approval, for the use of NGC applications was studied. Magnesium is an abundant element found in human body, with high nutritional value, low density, high specific strength, high electrical conductivity and low toxicity. Therefore, it was planned to achieve enhanced physical, chemical and biological performance by using magnesium based alloy-like compound for NGC. For the fabrication of the compound, instead of conventional approaches, electrospinning were selected due to its ease of use and porosity control capability, and the spinning was conducted with the nitrates of alloy components and polyvinylpyrrolidone or polyvinylalcohol used as raw materials of the solution. Solution parameters such as concentration, temperature and viscosity, and electrospinning parameters such as voltage, distance and feeding rate were optimized with naked-eye observations and SEM. Electrospun samples were then underwent a gas flow-temperature-time controlled calcination under argon atmosphere in order to crystallize the components into alloy-like compound and remove non-alloy components. The calcination profile containing multiple temperature and duration steps was designed according to the thermal analyses applied to electrospun samples where all possible endothermic and exothermic phase transformations such as glass transition temperature, melting temperature and crystallization temperature were measured and analyzed with mathematical reaction kinetics. The crystallographic structure, elemental composition and morphological properties of the calcinated samples as well as removal of non-alloy components were determined with XRD, EDX, SEM and XPS. Additionally, physical and chemical properties such as absorption/swelling capacity, wettability, permeability and degradation rate were obtained as a part of characterization studies. In the final stage of the thesis, the cell-material interaction of the developed NGC candidate material was examined with MTT assay, haemocytometric counting and several staining/imaging techniques in terms of cell viability, attachment, proliferation and growth using fibroblast cell line. The physical, chemical and biocompatibility data obtained in this thesis showed that the fibrous magnesium based alloy-like compound fabricated with electrospinning could be a potential candidate for NGC applications.TÜBİTAK, 1001 Programı, Proje No: 117M177ÖZET i ABSTRACT iv ACKNOWLEDGEMENTS vi TABLE OF CONTENTS vii LIST OF TABLES x LIST OF FIGURES xi NOMENCLATURE AND ABBREVIATIONS xiii 1. INTRODUCTION 1 2. LITERATURE SURVEY 4 2.1. Peripheral Nerve Injuries 4 2.1.1. Current Medical Approach 5 2.2. Nerve Guidance Conduits 7 2.2.1. NGC Materials 10 2.2.1.1. Natural Materials 10 2.2.1.2. Synthetic Materials 11 2.2.2. NGC Fabrication 13 2.3. Electrospinning 16 2.3.1. Instrumental Setups 17 2.3.2. Process Parameters 19 2.3.2.1. Solution Parameters 19 2.3.2.2. Spinning Parameters 21 2.3.3. Materials Used 22 2.3.4. Applications 23 2.4. Magnesium and Magnesium Alloys 26 2.4.1. Traditional Fabrication Methods 28 2.4.2. Applications 31 2.4.3. WE43 Alloy 35 3. MATERIALS AND METHODS 37 3.1. Materials 37 3.2. Fibrous WE43 Magnesium Alloy-Like Compounds 37 3.2.1. Preparation of Electrospinning Solutions 37 3.2.2. Electrospinning of WE43 Magnesium Alloy-Like Compounds 38 3.2.3. Calcination of Electrospun Alloy-Like Compound 39 3.2.3.1. Differential Thermal Analysis and Thermogravimetry 41 3.3. Characterizations 41 3.3.1. Scanning Electron Microscopy and Energy-Dispersive X-Ray Spectroscopy 41 3.3.2. X-Ray Photoelectron Spectroscopy 42 3.3.3. X-Ray Diffraction 42 3.3.4. Wettability 42 3.3.5. In Vitro Degradation 43 3.3.6. Permeability Assays 43 3.3.7. Absorption and Swelling 44 3.4. In Vitro Cell Culture Studies 45 3.4.1. Cell Attachment 46 3.4.2. Cell Viability and Cell Yield 46 3.4.3. Visual Assessments 47 4. RESULTS AND DISCUSSIONS 49 4.1. Fibrous WE43 Magnesium Alloy-Like Compounds 49 4.1.1. Preparation of Electrospinning Solutions 49 4.1.2. Electrospinning of WE43 Magnesium Alloy-Like Compounds 51 4.1.3. Calcination of Electrospun Alloy-Like Compound 59 4.1.3.1. Differential Thermal Analysis and Thermogravimetry 59 4.2. Characterizations 68 4.2.1. Scanning Electron Microscopy and Energy-Dispersive X-Ray Spectroscopy 68 4.2.2. X-Ray Photoelectron Spectroscopy 69 4.2.3. X-Ray Diffraction 72 4.2.4. Wettability 74 4.2.5. In Vitro Degradation 75 4.2.6. Permeability Assays 77 4.2.7. Absorption and Swelling 78 4.3. In Vitro Cell Culture Studies 80 4.3.1. Cell Attachment 81 4.3.2. Cell Viability and Cell Yield 83 4.3.3. Visual Assessments 85 5. CONCLUSIONS 88 REFERENCES 95Periferik sinir yaralanmalarında, 5 mm’den büyük hasarlarda cerrahi müdahale ile tedavi yetersiz kaldığı ve sinir dokusunun iyileşme hızı göreceli olarak yavaş olduğu için oluşan boşluk inflamasyon hücrelerinden oluşan yara dokusuyla kapanarak sinir hattında fonksiyon kaybına sebep olmaktadır. Dolayısıyla büyük hasarların tedavisi için bölgenin çevre dokudan izole edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, literatürde yaygın olarak çalışılan ve klinik uygulamalarda da tercih edilmeye başlanılan sinir kılavuz kanalı kullanımı öne çıkmaktadır. Biyouyumlu ve biyobozunum hızı düşük olması gereken sinir kılavuz kanalları, oksijen/besin/atık alışverişine olanak sağlayacak ancak inflamasyon hücreleri girişine izin vermeyecek ölçüde yarıgeçirgen gözenekli yapıda olmalıdır. Dolayısıyla, seçilen malzemenin biyodegredasyon hızı ve degredasyon ürünlerinin toksisitesi ile üretim için tercih edilen yöntemin gözeneklilik kontrolü sağlaması oldukça önemlidir. Literatürde, polimerler kullanılarak düşük maliyetli ve kolay üretilebilen sinir kılavuz kanalları üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Metaller ise yüksek mekanik dayanım ve iletkenlik sağlayabilmelerine rağmen geleneksel yöntemlerle mikron seviyesinde gözeneklilikte üretilemediklerinden, tercih edilememektedir. Bu tezde, literatürde yaygın olarak stent uygulamaları için çalışılmakta olup, ticari seviyede kullanılmak üzere FDA onayı almış ve dolayısıyla biyolojik yeterliliği stent uygulaması için kanıtlanmış bir magnezyum alaşımına benzer kompozisyonda bir magnezyum bileşiğinin sinir kılavuz kanalı uygulamaları için kullanılmak üzere geliştirilmesi çalışılmıştır. Magnezyum düşük yoğunluğa, yüksek özgül dayanıma, elektrik iletkenliğine ve düşük toksisiteye sahip, vücutta bolca bulunan ve insan metabolizmasını besleyici bir elementtir. Böylece geliştirilen sinir kılavuz kanalının, magnezyum temelli bir alaşım-benzeri bileşikten oluşması sayesinde, fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak üstün performans göstermesi öngörülmüştür. Söz konusu metalik alaşım-benzeri bileşiğin üretiminde, geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak, proses kolaylığı ve üstün gözeneklilik kontrolü sağlayan elektroeğirme yöntemi seçilmiş ve söz konusu alaşımın bileşenlerinin nitratlı bileşikleri ile polivinilpirolidon veya polivinilalkol çözelti ham maddesi olarak kullanılarak elektroeğirme gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte, ham madde/çözücü konsantrasyonları, sıcaklık, vizkozite gibi çözelti parametreleri ile voltaj, uzaklık, besleme hızı gibi elektroeğirme parametreleri gözle muayene ve SEM görüntülemeleriyle optimize edilmiştir. Optimum parametreler ile elektroeğirilen numuneler daha sonra, asal gaz (argon) atmosferi altında gaz akışı-sıcaklık-süre kontrollü kalsinasyona tabi tutularak bileşenlerinin istenilen alaşım kompozisyonunda kristalleşmesi ve alaşım harici bileşenlerin uzaklaştırılması sağlanmaya çalışılmıştır. Kalsinasyon sürecinde uygulanan, birden fazla sıcaklık ve süre kademesinden oluşan ısıl işlem profili, elektroeğirilmiş numunelere yapılan termal analizler sonucunda başta camsı geçiş sıcaklığı, erime sıcaklığı, kristalizasyon sıcaklığı gibi olası faz dönüşümlerinden kaynaklanan endotermik ve ekzotermik piklerin belirlenmesi ve bu piklere matematiksel reaksiyon kinetiği yaklaşımı ile uygulanmasıyla tasarlanmıştır. Kalsinasyon süreci sonrası elde edilen nihai numunelerin kristalografik yapısı, elemental kompozisyonu, morfolojik özellikleri ve alaşım harici bileşenlerin uzaklaştırıldığı/uzaklaştırılamadığı sırasıyla XRD, EDX, SEM ve XPS ile tayin edilmiştir. Ayrıca elde edilen numunelerin absorplama/şişme kapasitesi, ıslatılabilirliği, geçirgenliği ve degredasyon hızı gibi fiziksel ve kimyasal özellikleri de gerçekleştirilen tezdeki karakterizasyon çalışmaları kapsamında gerçekleştirilmiştir. Tez çalışmalarının son basamağında, geliştirilen sinir kılavuz kanalı materyali adayının hücre-materyal etkileşimi, fare fibroblast hücre hattı ile MTT analizi, hemositometrik sayım ve çeşitli boyama/görüntüleme teknikleri kullanılarak hücre canlılığı, yapışma, yayılma ve üreme kabiliyetleri bakımından incelenmiştir. Tamamlanan tez çalışmasından elde edilen fiziksel, kimyasal ve biyouyumluluk performans verileri, elektroeğirme yöntemiyle magnezyum temelli alaşım benzeri bileşikten oluşan fibröz gözenekli yapıların sinir kılavuz kanalı uygulamalarında kullanılabilme potansiyeli olabileceğini göstermiştir

    Sanat iletişimi; günümüz Türkiye’sinde plastik sanatlar çerçevesinde iletişim faaliyetlerinin değerlendirilmesi

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, “sanat” ve “iletişim” diye adlandırılan iki olgunun paleolitikçağlardan günümüze dek tarihsel ve varoluşsal birlikteliğinden hareketle, günümüzçağdaş sanat dünyasındaki tanıtım faaliyetlerini bir profesyonel iletişimci perspektifiyledeğerlendirmesidir. Çalışmada nitel veri toplama yöntemi olan mülakat görüşmeyöntemine başvurulmuştur. Araştırmanın örneklemini gözlem ve sanat camiasındafaaliyet gösteren gerçek kişi ve kuruluşların yöneticileri içinde gönüllü esasına dayanarakyüzyüze görüşmeyi kabul eden 7 katılımcı oluşturmuştur. Bu doğrultuda katılımcılara 9soru yöneltilmiş ve verilen cevaplar doğrultusunda ortak veya farklı ifadelerkavramsallaştırılarak alana katkı yapması öngörülmüştür. Çalışmanın sonucunda plastiksanatta iletişim faaliyetlerinin temel amacının, sanat eserini takdir edecek hedef kitleyibulabilmek ve onlarla karşılıklı katkı sağlayan uzun soluklu ilişkiler kurabilmekolduğunu, öte yandan sanata ilgili olmayan bireyleri sanata özendirmek, onları bu alanayönelterek mevcut sanat tüketicileri haline getirebilmek gerektiği en katılımcıların genelgörüşü olmuştur. Ayrıca “iletişim ve tanıtım” faaliyetlerinin giderek “piyasa” kavramıiçerisinde yepyeni bir iktidar mekanizması çalışmasının yanı sıra, aynı zamanda yaşananbüyük bir kültürel kırılmanın merkezini önemli ölçüde belirlediği şeklinde ifade edilmişve iletişim ile tanıtım faaliyetlerinin nasıl işlediğinin en iyi ve net göstergesinin NFTolduğu öne sürülmüştür.The aim of this study is to evaluate the promotional activities in today'scontemporary art world from the perspective of a professional communicator, based onthe historical and existential coexistence of two phenomena called \"art\" and\"communication\" from the Paleolithic ages to the present. In the study, the interviewmethod, which is a qualitative data collection method, was used. The sample of theresearch consisted of 7 participants who agreed to meet face to face on a voluntary basisamong the managers of real persons and organizations operating in the observation andart community. In this direction, 9 questions were asked to the participants and it wasforeseen that they would contribute to the field by conceptualizing common or differentexpressions in line with the answers given. As a result of the study, the main purpose ofcommunication activities in plastic art is to find the target audience who will appreciatethe work of art and to establish long-term relations with them that contribute to each other,on the other hand, it is the general opinion of the participants that it is necessary toencourage individuals who are not interested in art and to make them current artconsumers by directing them to this field. has been. In addition, it has been stated that\"communication and promotion\" activities have increasingly determined the center of agreat cultural break, as well as the study of a brand new power mechanism within theconcept of \"market\". has been driven

    On a System of Difference Equations

    No full text
    We have investigated the periodical solutions of the system of rational difference equations , and where

    Yabancı Uyruklu Lisans Öğrencilerinin Durum Analizi: Karabük Üniversitesi

    No full text
    Küreselleşen dünyada teknoloji ve ekonominin etkisiyle her alanda yaşanan hızlıdeğişimler eğitim alanını da etkilemektedir. Günümüzde hızla artan öğrenci sayısıgöstermektedir ki; üniversitelerin sağlamış olduğu programlarla (Erasmus, Mevlana, vd.) velisans, yüksek lisans ve doktora eğitimiyle öğrenciler yurt içinde olduğu kadar yurtdışındada eğitimlerine devam etmektedirler. Bu çalışma; Türkiye‟de 2007 yılında kurulan birdevlet üniversitesi olan Karabük Üniversitesi‟nde farklı fakültelerde bulunan yabancıuyruklu lisans öğrencilerini kapsamaktadır. Çalışma ile öğrencilerin hangi ülkedengeldikleri, yaşam alanlarında zorlandıkları konuları, kültürel alışkanlıkları, dil sorunları,sosyalleşebilme durumları, bölüm tercihleri, eğitim beklentileri, eğitim sonrası hangişehirde yaşamak ve çalışmak istedikleri vb. sorular ile mevcut durum analiz edilmiştir. Buçerçevede Karabük Üniversitesi‟nde eğitim gören farklı fakültelerdeki yabancı uyruklulisans öğrencilerinin demografik ve sosyoekonomik özelliklerini ortaya koyarak;Türkiye‟de bir devlet üniversitesini ve Karabük ilini tercih etme nedenlerini belirlemekamaçlanmıştır. Bu çalışmada; Karabük Üniversitesi‟nde eğitim gören 213 yabancı uyrukluöğrenciden anket yöntemi kullanılarak elde edilen veriler SPSS 21 programı kullanılarakanaliz edilmiştir. Analizler sonucunda; Karabük Üniversitesi‟nin çoğunlukla TürkiCumhuriyetlerdeki, Ortadoğu ve Afrika‟da bulunan İslam ülkelerindeki öğrencilertarafından tercih edildiği belirlenmiştir. Öğrencilerin tercihlerini etkileyen önemli nedenler;Türkiye‟nin iyi bir eğitim merkezi ve İslam ülkesi olması, Karabük Üniversitesi‟nepuanlarının yetmesi ve Karabük Üniversitesi‟nde iyi bir eğitim alacaklarını düşünmeleriolarak tespit edilmiştir

    Well-defined solutions of the difference equation x(n) = x(n-3k)xn-4kxn-5k/x(n-k)xn-2k(+/- 1 +/- xn-3kxn- 4kxn-5k)

    No full text
    WOS:000489942000017We investigate the behavior of well-defined solutions of the difference equation x(n) = x(n-3k)x(n-4k)x(n-5k)/x(n-k)x(n-2k)(+/- 1 +/- x(n-3k)x(n-4k)x(n-5k)), where the initial conditions x(0), x(-1), x(-2), ..., x(2-5k), x(1-5k), k is an element of N are arbitrary nonzero real numbers. Also, we give some special results and numerical results
    corecore