The assessessment of rural tourism potential of Balıkesir

Toplumların sosyo- ekonomik gelişmelerine bağlı olarak seyahat tercihlerinde de birtakım değişiklikler meydana gelmeye başlamıştır. Bu nedenle, değişen turizm talebine cevap verebilmek, turizmden daha fazla fayda sağlayabilmek ve rakipler karşısında rekabet üstünlüğü elde edebilmek için farklı turizm çeşitlerinin geliştirilmesi oldukça önemli hale gelmiştir. Alternatif turizm çeşitlerinden biri de, kırsal turizmdir. Günümüzde şehirleşmenin beraberinde getirdiği artan gürültü, çevre kirliliği, tekdüzelik, stres, vb. yaşanan pek çok olumsuzluk, turizm anlayışının da yavaş yavaş kırsal turizmi benimser bir hal almaya başlamasını sağlamıştır. Türkiye, kırsal turizm için elverişli bir coğrafi yapıya, kültürel ve beşeri bir dokuya sahiptir. Sahip olunan bu zengin kaynaklar ile, kırsal turizmde artan talebi karşılayabilir, kırsal turizmden önemli bir pay alabilir, sağlayacağı avantajlardan fazlasıyla yararlanabilir. Ancak tüm turizm çeşitlerinde olduğu gibi, kırsal turizmden de bahsederken yöresel analizlerin yapılmasının önemli olduğunu söylemek gerekmektedir. Kırsal turizme yönelik yöresel imkanların tespit edilmesi ülke genelinde turizm stratejilerinin daha gerçekçi bir şekilde belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Kırsal turizm açısından gelişme potansiyeline sahip her bir yörenin ayrıntılı bir şekilde güçlü ve zayıf yanlarının, tehdit ve fırsatlarının ortaya konulması böylelikle yol haritasının oluşturulması gerekmektedir. Çalışmamızın temel amacı da bu düşünce üzerine kuruludur. Ülkemizin kırsal turizm açısından önemli bir yöresi olabilecek ve 2023 Türkiye turizm stratejisinde de önemi vurgulanan Balıkesir ilinin kırsal turizm potansiyeli değerlendirilecek ve geliştirilmesi için önerilerde bulunulacaktır.Depending on the socio-economic development of societies, some changes have begun to occur in their travel preferences. Thus, it has been important that different types of tourism be developed in order to meet the changing tourism demand, to provide more benefits from tourism and to obtain a competitive advantage against the rivals. One of the alternative tourism types is rural tourism. Today, the increasing noise, environment pollution, monotony, stress and so many negatives brought about by urbanization have allowed understanding of tourism to start to adopt rural tourism slowly. Turkey has a favourable geographic, cultural and humanity structure for rural tourism. Through all these rich resources, the increasing demand for rural tourism can be met, a considerable amount of share can be gained and many advantages can be taken. However, as in all types of tourism, it is essential to express that local analysis be carried out while dealing with rural tourism. The determination of local facilities for rural tourism is very important in that strategies of tourism all across the country should be identified in a more realistic way. It is necessary that the strengths and weaknesses, threats and opportunities of each region having the potential to develop in terms of rural tourism be exhibited in detail, creating a roadmap. The main aim of this study is based on this idea. The rural tourism potential of Balıkesir, which can be an important region in terms of rural tourism in our country and the importance of which is highlighted in 2023 Türkiye Tourism Strategy, will be evaluated and proposals will be made on development of this cit

Swimming Against the Tide: The Challenge of Legal Publishing in the English Speaking Caribbean

Book publishing in the English speaking Caribbean is a relatively recent phenomenon. Prior to the 1960s there were sporadic attempts by individuals and even large firms like the Gleaner Company’s Pioneer Press in Jamaica, but some semblance of sustained publishing activity did not come to the region until the post-independence period. In that first immediate postindependence period, the initiative to set up publishing operations came from British educational publishers who established either wholly-owned subsidiaries or went into partnerships with local business interests like the Collins/Sangster imprint in Jamaica. For the most part, these were token operations. They were also essentially the companies’ marketing and sales outlets as all publishing decisions, as well as editorial, design and production work, remained in the UK. Consequently there was no skills transfer or structured training in any aspect of book publishing. Once the UK educational publishers realized that it was not necessary to have a local establishment maintain their dominance of the textbook market they withdrew from the region and reverted to publishing directly from their home base, exporting to the Caribbean. Essentially, that remains the pattern today

Environmental governance and importance of institutional framework from the new institutionalist perspective

Çevresel yönetişim politik ekoloji ve çevre politikalarında kullanılan, bireyle toplum refahı üzerinde çok yönlü etkisi olan ve çevre sorunlarına çözüm arayışlarının neticesinde ortaya çıkan bir kavramdır. Kavramın ortaya çıkması ve literatürde önem kazanmasını, “Yeni Kurumsal İktisat” yazınının kamu yönetimine yeni bir anlayış kazandıran yönetişim yaklaşımından bağımsız ele almak mümkün görünmemek-tedir. Bu çalışmanın amacı hem teorik düzlemde çevresel yönetişim kavramını tartışmak hem de ampirik olarak çevresel sorunlarda ülkelerin kurumsal yapıları arasındaki farklılıkların etkisini 2010 yılı verileriyle 172 ülke üzerinde ayırma (diskriminant) analizi ile sınamaktır. Yapılan ampirik çalışma sonucunda elde edilen bulgular, çevresel göstergelerle yönetişim değişkenleri arasında ilişki olduğunu destekler nitelik taşımaktadır.Environmental governance is a concept used in political ecology and environmental policy that explains the ways to solve environmental problems which have a wide range of effects on social, political and economic welfare. In the debate on the governance concept, a new comprehension of public administration is related to the success and popularity of "New Institutional Economics" in the literature. This article presents the theoretical and conceptual revisions about environmental governance, also aims at showing empirical evidence with discriminant analysis applied on 172 countries for the year 2010 in order to specify countries based on their institutional structure. The results of discriminant analysis suggest that there is a significant relationship between governance and environmental variables with institutional structure

Harmonic resonance phenomena on nonlinear SH waves

The interaction of shear horizontal (SH) waves in a two layered elastic medium and its mth harmonic component is studied. The dispersion relation is analysed to obtain the wave number-phase velocity pairs where the third and fifth harmonic resonance phenomena emerge. By employing an asymptotic perturbation method it is shown that the balance between the weak nonlinearity and dispersion yields a coupled nonlinear Schrödinger (CNLS) equation for the slowly varying amplitudes of the fundamental wave and its fifth harmonic component. The nonlinearity effects of the materials and the ratio of layers’ thicknesses on the linear instabilities of solutions and the existence of solitary waves are examined.Publisher's VersionQ4WOS:00096429890000

Yeni Kurumsalcı Perspektifte Çevresel Yönetişim ve Kurumsal Çerçevenin Önemi

Environmental governance is a concept used in political ecology and environmental policy that explains the ways to solve environmental problems which have a wide range of effects on social, political and economic welfare. In the debate on the governance concept, a new comprehension of public administration is related to the success and popularity of "New Institutional Economics" in the literature. This article presents the theoretical and conceptual revisions about environmental governance, also aims at showing empirical evidence with discriminant analysis applied on 172 countries for the year 2010 in order to specify countries based on their institutional structure. The results of discriminant analysis suggest that there is a significant relationship between governance and environmental variables with institutional structure.Çevresel yönetişim politik ekoloji ve çevre politikalarında kullanılan, bireyle toplum refahı üzerinde çok yönlü etkisi olan ve çevre sorunlarına çözüm arayışlarının neticesinde ortaya çıkan bir kavramdır. Kavramın ortaya çıkması ve literatürde önem kazanmasını, “Yeni Kurumsal İktisat” yazınının kamu yönetimine yeni bir anlayış kazandıran yönetişim yaklaşımından bağımsız ele almak mümkün görünmemek-tedir. Bu çalışmanın amacı hem teorik düzlemde çevresel yönetişim kavramını tartışmak hem de ampirik olarak çevresel sorunlarda ülkelerin kurumsal yapıları arasındaki farklılıkların etkisini 2010 yılı verileriyle 172 ülke üzerinde ayırma (diskriminant) analizi ile sınamaktır. Yapılan ampirik çalışma sonucunda elde edilen bulgular, çevresel göstergelerle yönetişim değişkenleri arasında ilişki olduğunu destekler nitelik taşımaktadır

Factors that affect increases and decreases of offences in forestry in directorate of Amasya forest district

Amasya Orman Bölge Müdürlüğü görev itibariyle kısmen Karadeniz bandı ve kısmen Karadeniz bandı arkası bölgede bulunan bir alanı kapsamaktadır. Bu alan içerisindeki iĢlenmiĢ bulunun orman suçlarındaki artıĢlara ve azalıĢlara etki eden faktörler ele alınmıĢtır. Bu amaçla; Bölge Müdürlüğümüz faaliyet sınırları içerisinde yer alan Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat illerinde adli yargılamaya konu olan orman suçları incelenmiĢtir. Bu incelemeler sonucunda suça konu fiillerin artıĢ veya azalıĢlarında rol oynayan faktörler ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtırDirectorate of Amasya Forest District comprises an area which stretches on partly Black Sea coast and partly the back of Black Sea coast. In this study, the factors that affect increases and decreases in offences in forestry were taken into consideration. For this purpose; the judicial decreed crimes in forestry in some of the towns like Amasya, Çorum, Samsun and Tokat, which are situated in our activity area, were examined. As a result, the factors that affect increases and decreases in forest offences were tried to be revealed

A SCALE DEVELOPMENT STUDY ON SELF-EFFICACY BELIEFS THROUGH ENVIRONMENTAL EDUCATION

Bu çalışmada, "Çevre Eğitimi Öz-yeterlik Algısı Ölçeği" geliştirilmiştir. Ölçeğin güvenirlik katsayısı 0.76 olup toplam varyansın %61.80' ini açıklamaktadır. Ölçek dört alt boyutludur ("Akademik Yetkinlik Algısı", "Sorumluluk Algısı", "Öğretici Yetkinlik Algısı" ve Yönlendirebilme Algısı"). Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları da ölçeğin 4 alt boyutlu yapıya sahip olduğunu desteklemektedir. Ölçeğin ayırt edicilik gücünü sınamak açısından Çevre Bilimi dersi alan (3. ve 4. sınıflar) ve almayan öğrenciler (1. ve 2. sınıflar) toplam 328 sınıf öğretmeni adayı üzerinde yapılan analizler, çevrebilimi dersi alan sınıf öğretmeni adaylarının "Akademik Yetkinlik Algısı" ve "Yönlendirebilme Algısı" alt ölçeklerinden aldıkları puanların ortalamaları, bu dersi henüz almayan öğrencilere oranla daha yüksektir (P<0.05). ABSTRACT: This study presented the development of a reliable and valid scale, The Scale of Self- Efficacy Belief toward Environmental Education, for use in Turkish context. The reliability coefficient of this scale is 0.76 and it explains 61.80% of total variance. The scale has four sub-scales ("Academic Competence Perception", "Responsibility Perception", "Instructive Competence Perception", and "Guidance Perception"). Confirmatory factor analysis results support that the scale consisted of four subscales. The grade point average from subscales in "Guidance Perception" and "Academic Efficacy Perception" of the prospective elementary teachers (N:328) who have taken a course in Environmental Science are relatively higher than those who still have not taken this course (P<0.05)

“WE ARE ALL THE SAME IN NATURE” TÜBİTAK 4008 PROJECT EVALUATION

Target audience; Our study, which included 10 special education teachers and 10 students with mild mental disabilities, was conducted in out-of-school learning environments with activities based on nature experience. Teachers selected from different provinces and students selected from different schools constituted the participants. Our project, supported by Tübitak as project number 222B080, was completed between 12-16 June 2023, under the Nizip District Directorate of National Education. Purpose of the study; to assimilate activities based on nature experience with an interdisciplinary approach in out-of-school learning environments. The study consists of 16 activities in the disciplines of Astronomy, Science, English, Math, Music, Robotics, Art, Sports, History, Turkish Language and Creative Drama. Project implementation was completed in 5 days. The method of the study was chosen as a pretest-post experimental design. Qualitative measurement tools were used in the project. Pre and post-test results were compared and interpreted. After the project, there was an increase in the environmental awareness of the participants

Determination of Effective Speech Skills of Pediatric Nurses and Affecting Factors

Aim: This descriptive and cross-sectional research aims to determine effective speech skills of pediatric nurses and their affecting factors. Materials and Methods: The study population consisted of 124 nurses working in pediatric clinics of one university hospital, two state hospitals and two private hospitals located in the Province of Erzurum, Turkey. The research data were obtained using a “Demographic Information Form” and an “Effective Speech scale (ESS)”. In the analysis of the data, percentile distributions, averages, t-test, One-Way variance analysis, Kruskal-Wallis variance analysis and Cronbach’s alpha coefficient were used. Ethical principles were adhered to when conducting the study. Results: In the study, it was found that the vast majority of nurses did not receive training to improve effective speaking skills (76.6%). It was determined that the mean ESS score was 98.40±11.08, and that the average score of the nurses who received training on effective speech skills was higher (p<0.05). Conclusion: In the study, it was determined that the nurses had moderately effective speech skills, and the average ESS score of the nurses who received training on effective speech skills was found to be higher. According to the results of the study, nurses should be supported both in their formal education and working life with activities such as domestic or foreign courses, symposiums, seminars, congresses, etc. in order to improve their effective speech skills professionally

Elit altı sporcularda vücut kompozisyonu, anaerobik performans ve sırt kuvveti arasındaki ilişkinin belirlenmesi

The purpose of this study was to determine the relationship among age, height, body weight, body fat percentage, long jump (standing), vertical jump, 20 meter sprint, back strength, relative strength and anaerobic power characteristics of the 80 sub-elit male athletes who are students at a physical education and sports department and participate competitions.&nbsp;&nbsp;In this study, 80 male students at 22.17 &plusmn; 1.97 average age who have been doing exercises regularly, were participate as voluntary. Firstly, their age, height, body weight and skin fold values were determined. Body fat percentage was estimated by Zorba Formula. Anaerobic performance was determined via long jump (standing), vertical jump and 20 meter sprint. Relative strength was estimated with &ldquo;back strength / body weight&rdquo; formula. Then, the relationships among body composition, anaerobic performance and back strength characteristics of the participants were determined by Pearson correlation analysis. Analyses of collected data were used by SPSS for Windows (Ver. 10) and alpha level was set as 0.05 for statistical significance.Correlation analysis&rsquo; results indicated that there were statically significant correlations among lots of physical and physiological parameters. In conclusion; it was determined that height, body weight, body fat percentage and back strength were played an explicit role on anaerobic performance of athletes.Bu &ccedil;alışmanın amacı; bir &uuml;niversitenin beden eğitimi ve spor y&uuml;ksek okulunda &ouml;ğrenim g&ouml;ren bir grup elit-altı sporcunun yaş, boy uzunluğu, v&uuml;cut ağırlığı, v&uuml;cut yağ oranı, durarak uzun atlama, dikey sı&ccedil;rama, 20 metre sprint, sırt kuvveti, relatif kuvvet ve anaerobik g&uuml;&ccedil; &ouml;zellikleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. &Ccedil;alışmaya; d&uuml;zenli antrenman yapan ve m&uuml;sabakalara katılan beden eğitimi ve spor y&uuml;ksek okulu (BESYO) &ouml;ğrencisi, yaş ortalaması 22.17&plusmn;1.97 yıl olan toplam 80 erkek sporcu g&ouml;n&uuml;ll&uuml; olarak katılmıştır. &Ccedil;alışmaya katılan deneklerin boy uzunluğu, v&uuml;cut ağırlığı, deri kıvrım kalınlığı &ouml;l&ccedil;&uuml;mleri yapılmıştır. V&uuml;cut yağ y&uuml;zdesi Zorba form&uuml;l&uuml; kullanılarak belirlenmiştir. Anaerobik performans ise dikey sı&ccedil;rama, durarak uzun atlama ve 20 metre s&uuml;rat testleri ile belirlenmiştir. Relatif kuvvet, sırt kuvvetinin v&uuml;cut ağırlığına b&ouml;l&uuml;nmesi ile bulunmuştur. Katılımcıların v&uuml;cut kompozisyonu, anaerobik performans ve sırt kuvveti arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla verilerin analizinde &ldquo;Pearson &Ccedil;arpımlar Moment Korelasyon Analizi&rdquo; kullanılmıştır. Analizler Windows i&ccedil;in SPSS (ver. 10) paket programı ile yapılmış ve istatistiksel anlamlılık d&uuml;zeyi 0,05 olarak kabul edilmiştir.Korelasyon analizleri sonucunda bir&ccedil;ok fiziksel ve fizyolojik &ouml;zellik arasında anlamlı ilişki katsayıları bulunmuştur. Sonu&ccedil; olarak; sporcuların v&uuml;cut ağırlıkları, v&uuml;cut yağ y&uuml;zdeleri, boy uzunlukları ve sırt kuvvetlerinin anaerobik performanslarında belirleyici rol aldığı tespit edilmiştir