93 research outputs found

    FORECASTING THE SECTOR PORTIONS OF BANKS BY LOGISTIC REGRESSION ANALYSIS

    Get PDF
    Son yıllarda artan rekabetçi ortamda ve küresel ekonominin yarattıgıetkiler sonucunda, isletmeler için yasamlarını devam ettirmek ve farkyaratabilmek adına en önemli araçlardan birisi de gelecege yöneliktahminlerde bulunmak ve stratejilerini buna göre belirlemek olmustur. Bubaglamda isletmeler riskleri en aza indirgemek için, birçok uygulamaalanında yer bulan tahminleme yöntemlerinin ve istatistiksel analizlerinkullanılmasına yönelmektedirler. Lojistik Regresyon Analizi, sonuçdegiskeninin iki veya çok düzeyli kategorik degisken olması, 0 ve 1 gibikesikli degerler alması durumunda kullanılmakta ve bagımlı degisken"basarılı-basarısız", "az-orta-çok", "olumlu-olumsuz" gibi kategorikdegerlerden olustugunda lojistik regresyon yöntemi tercih edilmektedir.Son yıllarda lojistik regresyon analizi kullanım kolaylıgının yanında rahatyorumlanabilmesiyle ön plana çıkmıs ve sosyal bilimler alanında birçokuygulamada yaygın olarak kullanılmaya baslanmıstır. Lojistik RegresyonAnalizinde, bagımlı degisken üzerinde açıklayıcı degiskenlerin etkileriolasılık olarak elde edilerek, bu faktörlerin olasılık olarak belirlenmesisaglanmaktadır. Bu çalısmada, Lojistik Regresyon Analizi bir tahminyöntemi olarak incelenmis ve bu kapsamda bankaların sektör paylarınıntahminlenmesine yönelik bir model olusturularak, bankaların sektörpaylarına göre ilk on banka arasına girip girememeleri açısındanincelenmek suretiyle bir uygulama yapılmıs olup, elde edilen sonuçlaryorumlanmıstır. Sonuçlar ile gerçeklesen veriler kıyaslanarak, bunlarınbirbirlerine çok yakın oldugu ve böylece önerilen modelin etkinligi ortayakoyulmustur. In recent years, in increasingly competitive environment and asresults of global economy, one of the most important tools for enterprises has become forecasting the future and determining theirstrategies in this way in order that enterprises maintain their life andcreate a difference. In this sense, for minimizing the risks, enterprisestend towards using of forecasting methods and statistical analysis thattake part in many applications. Logistic Regression Analysis is used forthe situation that the outcome variable is binomial or multinomialcategorical variable, and take discrete values like 0 and 1 and it ispreferred when dependent variable consists of categorical values like"successful-unsuccessful", "small-medium-large", "positive-negative" etc.In Logistic Regression Analysis, the effects of explanatory variables ondependent variable are obtained as a probability in order to determinethese factors as a probability. In this study, Logistic Regression Analysisis examined as a forecasting method and within this scope an applicationis carried out for forecasting the sector portions of the banks by settingmodels and evaluated about whether the banks enter the top ten,Consequently the obtained results interpreted by comparing with actualdata and achieved that they are very close to each other, therefore thestudy proved the proposed model's effectiveness

    Characterization of causal agents of bacterial canker on sweet cherry trees in Tekirdağ province

    Get PDF
    Kiraz (Prunus avium L.) Tekirdağ'da yetiştirilen önemli bir meyve türüdür. Kirazda verim ve kaliteyi düşüren, ağaçları kurutan bakteriyel kanser hastalığı etmen(ler)i bu çalışma ile araştırılmıştır. Tekirdağ ili kiraz bahçelerinde 2012-2013 yıllarında gerçekleştirilen sürvey araştırmaları sonucu 150 hasta bitki örneği belirti gösteren ağaçlardan toplanmıştır. Tekirdağ ilinde surveye dahil edilen bahçelerin tümünde hastalığın görüldüğü hastalık oranının %2057, hastalık şiddetinin ise %20-85 oranında olduğu tespit edilmiştir. Laboratuvarda yapılan izolasyon çalışmaları sonucu, bu örneklerden 60 adet Pseudomonas syringae izolatı elde edilmiştir. Yapılan LOPAT testleri sonucunda izolatlar oksidaz, pektolitik aktivite, arginin dehidrolaz negatif, tütünde aşırı duyarlılık ve levan pozitif olarak değerlendirilmiştir. Test edilen izolatların GATTa özellikleri, Pseudomonas syringae pv. syringae olarak tanılanan 32 izolat için (+ +- -) olarak kaydedilirken Pseudomonas syringae pv. morsprunorum olarak tanılanan 28 izolat için (- -+ +) olarak bulunmuştur. Tesadüfen seçilen izolatlar yağ asidi analizlerine göre %62-90 oranında benzerlik göstermiştir. Moleküler testlerde kullanılan spesifik primerler ile 28 adet izolat 650 bp tekrarlanabilir bant oluşturarak P. syringae pv. morsprunorum ve 32 adet izolat 752 bp tekrarlanabilir bant oluşturması nedeniyle P. syringae pv. syringae olarak tanılanmıştırSweet cherry (Prunus avium L.) is one of the most important fruit trees grown in Tekirdağ. Causal disease agent(s) of bacterial canker which reduces yield and quality of sweet cherry fruit and cause death of trees were investigated. For this purpose a survey study was conducted in 2012-2013 and 150 infected plant samples were collected from symptomatic trees. As a result of survey studies, bacterial canker was determined in all orchards, while the prevalence rate of diseases was determined as 20-57% and its severity estimated as 20-85% in surveyed orchards. As a result of isolation studies, 60 bacterial isolates of Pseudomonas syringae were obtained. Results obtained from LOPAT, oxidase, pectolytic activity and arginine dihydrolase revealed that all isolates were recorded as negative for oxidase, pectolytic activity and arginine dihydrolase, but were positive on tobacco and levan production. Further GATTa characters of tested isolates were found as (+ + - -) for 28 isolates identified as Pseudomonas syringae pv. morsprunorum, while 32 isolates were recorded as (- - + +), identified as Pseudomonas syringae pv. syringae. Coincidentally 62-90% of selected isolates showed similarity according to fatty asit methyl ester analaysis. By using specific primers, 28 isolates formed 650 bp repeatable band so identified as Pseudomonas syringae pv. morsprunorum, 32 isolates formed 752 bp repeatable band so identified as Pseudomonas syringae pv. syringae

    Analysis of water loss management performance of water utilities and development of basic performance ındicator analysis tool

    Get PDF
    Su kayıp yönetiminde, sistem davranışının izlenmesi ve sistem performansının uygun göstergelere göre analiz edilmesi işletme koşullarının iyileştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Ancak bu analizlerin doğru, düzenli, sistematik ve hassas bir şekilde yapılması için uygun hesaplama araçlarının kullanılması gerekir. Bu nedenle, bu çalışmada kentsel su kayıp yönetiminde su kayıpları ile mücadelede süreç performansının analiz edilmesi ve izlenmesi amacıyla literatür esas alınarak en uygun göstergeler belirlenmiştir. Bu göstergelerin belirlenmesinde Uluslararası Su Birliği (IWA) ve diğer kuruluşlar tarafından önerilen göstergeler detaylı bir şekilde analiz edilmiş ve su kayıp yönetimi açısından en uygun göstergelerin seçilmiştir. Belirlenen bu performans göstergelerinin sistematik bir şekilde hesaplanması ve performansın izlenmesi için web tabanlı “GGS temel performans analizi hesaplama aracı” geliştirilmiştir. Bu hesaplama aracı temel olarak, hacimsel ve yüzdesel göstergeleri, servis bağlantı ve hat uzunluğu başına göstergeleri, idari ve fiziki kayıp, ekonomik ve maliyet, arıza ve şebeke rehabilitasyon göstergelerini içermektedir. Bu hesaplama aracının detayları paylaşılmış, sağladığı avantajlar tartışılmış ve örnek veriler için analiz yapılmıştır. Geliştirilen bu hesaplama aracının, İdarelerin su kayıp yönetimi ve bileşenleri açısından performansının analiz edilmesi, izlenmesi ve aktif kaçak kontrolü faaliyetleri için süreç performansının değerlendirilmesinde önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.In water loss management, monitoring system behavior and analyzing system performance according to appropriate indicators is very important for improving operating conditions. However, appropriate calculation tools should be used to make these analyzes accurately, regularly, systematically and precisely. Therefore, in this study, the most appropriate indicators were determined based on the indicators proposed IWA and other organizations in literature in order to analyze and monitor the process performance in water loss management. A web-based "GGS basic performance analysis calculation tool" has been developed to systematically calculate these indicators and monitor performance. This tool basically includes volumetric and percentage indicators, service connection and per line length indicators, administrative and physical loss, economic and cost, failure and network rehabilitation indicators. The details of this tool were detailed, its advantages were discussed by analyzing of sample data set. It is believed that this analysis tool developed in this study will provide significant contributions to the analysis and monitoring of the performance of the Utilities in terms of water loss management and its components, and to evaluate the process performance for active leakage control activitie

    Altering Electronic and Optical Properties of Novel Benzothiadiazole Comprising Homopolymers via π Bridges

    Get PDF
    Four novel benzo[c][1,2,5]thiadiazole comprising monomers namely 5-fluoro-6-((2-octyldodecyl)oxy)-4,7-di(thiophen-2-yl)benzo[c][1,2,5]thiadiazole (TBTT), 5-fluoro-4,7-bis(4-hexylthiophen-2-yl)-6-((2-octyldodecyl)oxy)benzo[c][1,2,5]thiadiazole (HTBTHT),5-fluoro-4,7-di(furan-2-yl)-6-((2-octyldodecyl)oxy)benzo- [c][1,2,5]thiadiazole (FBTF), and 5-fluoro-6-((2-octyldodecyl)oxy)-4,7-bis(thieno[3,2-b]thiophen-2-yl)benzo[c][1,2,5]thiadiazole (TTBTTT) were designed, and synthesized successfully via Stille polycondensationreaction. The structural characterizations of the monomers were performed by 1H and 13C NMR spectroscopy and HighResolution Mass Spectroscopy (HRMS). The monomers were then electropolymerized in a three electrode cell system via cyclicvoltammetry. The electrochemical, and spectroelectrochemical characterization of the polymers were reported in detail. Besides,theoretical calculations were performed to elucidate observed experimental properties. According to the cyclic voltammogram of thepolymers, HOMO and LUMO energy levels were calculated as −5.68 eV/−3.91 eV, −5.71 eV/−3.72 eV, −5.61 eV/−4.04 eV, and−5.51 eV/−3.71 eV and the electronic band gaps were 1.77 eV, 1.99 eV, 1.57 eV, and 1.80 eV for PTBTT, PHTBTHT, PFBTF, andPTTBTTT, respectively

    Retroperitoneal Ancient Schwannoma

    Get PDF
    Schwannomas are benign peripheral nerve sheath tumors made up of Schwann cells. Ancient schwannoma is an uncommon subtype of schwannomas exhibiting areas of cystic cavitation, calcification and hyalinization. The “ancient” term refers to tumors that are long standing and show degenerative changes and diffuse hypocellular areas. This case highlights that the possibility of ancient schwannoma should be considered in patients presenting with a retroperitoneal cystic mass

    İskelet Kası Dejenerasyonu Sürecinde Stromal Hücre Alt Gruplarının İncelenmesi

    No full text
    The characteristics of the skeletal muscle degeneration are muscle fiber atrophy and fibrosis. The genetic and cellular therapeutic approaches for skeletal muscle treatment remain incapable due to the fibrosis. Studies concerning the cellular development of fibrosis demonstrated that “Fibro/Adipogenic progenitors (FAP)” ((CD45(-), CD31(-), CD11b(-), Sca1(+), CD140a(+)), are the primary stromal cell population that causes fibrosis and their activation is related to inflammation. However, the effect of FAP cells on the fibrosis development in chronic muscle degeneration is still unknown in the absence of inflammation. In this thesis, changes of stromal cell populations including CD140a(+)/Sca1(-), CD140a(+)/Sca1(+), and CD140a(-)/Sca1(+) was examined in experimental acute muscle injury, tenotomy, and denervation models. In addition, the correlation between cell activation and inflammation was investigated. Our results showed that CD140a(+)/Sca1(+) cells drastically increased and Sca1(+)/ CD140a(-) cell population was limited cellular activation in the presence of acute muscle injury. Only CD140a(-)/Sca1(+) cell population was activated in tenotomy while CD140a(+)/Sca1(+) cells was activated in denervation. In all three experimental models, there were no significant quantitative differences in terms of CD140a(+)/Sca1(-) cell population. This thesis study proved that the activation of stromal cells in chronic degeneration model occurs inflammation-independent and the CD140a(-)/Sca1(+) cell population which is active in tenotomy and acute muscle injury is different from CD140a(+)/Sca1(+) stromal cell population. In addition, these cells have been shown to contribute fibrosis development as a result of RNA sequencing analysis.TÜBİTAK SBAG 115S849ONAY SAYFASI iii YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI iv ETİK BEYAN v TEŞEKKÜR vi ÖZET vii ABSTRACT viii İÇİNDEKİLER ix SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ xiii ŞEKİLLER DİZİNİ xv TABLOLAR DİZİNİ xvii 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1. İskelet Kas Dokusunun Genel Özellikleri 3 2.2. İskelet Kas Dokusunun İdamesi ve Rejenerasyonu 4 2.2.1. Akut Kas Hasarı ve Rejenerasyon Sürecinde İnflamatuar Hücrelerin Etkisi 5 2.2.2. Kronik Kas Dejenerasyonu ve İnflamatuar Hücrelerin Etkisi 7 2.3. Kas Dokusunun Hücresel Bileşenleri 8 2.3.1. Miyojenik Farklılaşma Özelliği Bulunan Kök/Projenitör Hücreler 8 2.3.2. Miyojenik Farklılaşma Özelliği Bulunmayan Kök/Projenitör Hücreler 10 2.4. Fibrozisin Hücresel ve Moleküler Gelişim Mekanizması 15 2.5. İskelet Kası Çalışmalarında Kullanılan Deneysel HayvanModelleri 17 2.5.1. Genetik Modeller 17 2.5.2. Akut Hasar Modeli 18 2.5.3. Hareketsizleştirme Modelleri 18 x 3. GEREÇ ve YÖNTEM 20 3.1. GEREÇ 20 3.1.1. Cerrahi Malzemeler 20 3.1.2. Akut Kas Hasar Modeli 20 3.1.3. Akut ve Kronik Hasar Sürecinde Hücre Aktivasyon Analizi 20 3.1.4. Doku Bloklama 20 3.1.5. Histolojik Analiz 20 3.1.6. İmmunfloresan Boyama 20 3.1.7. Tek Çekirdekli Hücre İzolasyonu 21 3.1.8. Yüzey Belirteç Boyaması 21 3.1.9. BrdU Boyaması 21 3.1.10. Stromal Hücre Kültürü 22 3.1.11. Adipojenik Farklılaşma Ortamı 22 3.1.12. Miyojenik Farklılaşma Ortamı 22 3.1.13. RNA İzolasyonu 22 3.1.14. cDNA Kütüphanesi Oluşturma 23 3.1.15. Yüksek Ölçekli RNA Dizileme 23 3.2. YÖNTEMLER 24 3.2.1. Akut Kas Dejenerasyon Modelinin Oluşturulması 24 3.2.2. Kronik Kas Dejenerasyon Modelinin Oluşturulması 24 3.2.2.1. Tenotomi Modelinin Oluşturulması 25 3.2.2.2. Denervasyon Modelinin Oluşturulması 25 3.2.3. Dokudan Mononükleer Hücre İzolasyonu 26 3.2.4. Hücre Yüzey Belirteç İşaretlemesi 27 3.2.5. Akut ve Kronik Hasar Sürecinde Aktive Olan Hücre Populasyonlarının Saptanması Amacı ile BrDU boyaması 28 3.2.6. Stromal Hücre Kültürü 29 3.2.7. Adipojenik Farklılaşma Ortamı 29 3.2.8. Miyojenik Farklılaşma Ortamı 30 3.2.9. RNA İzolasyonu 30 xi 3.2.10. İmmunfloresan Boyama 31 3.2.11. Yüksek Ölçekli RNA Dizileme Çalışması 32 3.2.12. Verilerin Değerlendirilmesi ve Analizi 36 4 BULGULAR 37 4.1 Akut Kas Dejenerasyonunun Oluşturulması ve Hasar Sonrası Tamir Sürecinde Stromal Hücre Populasyon Değişiminin İncelenmesi. 37 4.1.1. Akut Kas Dejenerasyon Modelinin Oluşturulması 37 4.1.2. Hasar Sonrası Tamir Sürecinde Stromal Hücre Populasyon Değişiminin İncelenmesi 38 4.2. Tenotomi Modelinin Oluşturulması ve Dejenerasyon Sürecinde Stromal Hücre Populasyon Değişiminin İncelenmesi 42 4.2.1. Tenotomi Modelinin Oluşturulması 42 4.2.2. Tenotomi Sürecinde Stromal Hücre Populasyon Değişiminin İncelenmesi 44 4.2.3. Tenotomi sürecinde inflamatuar hücre populasyon değişiminin incelenmesi. 48 4.3 Denervasyon Modelinin Oluşturulması ve Dejenerasyon Sürecinde Stromal Hücre Populasyon Değişiminin İncelenmesi 50 4.3.1 Denervasyon Modelinin Oluşturulması 50 4.3.2 Dejenerasyon Sürecinde Stromal Hücre Populasyon Değişiminin İncelenmesi 51 4.3.3 Denervasyon sürecinde inflamatuar hücre populasyon değişiminin incelenmesi 55 4.4 Stromal Hücre İzolasyonu, Kültürü ve Karakterizasyonu 56 4.4.1 Stromal Hücre İzolasyonu 56 4.4.2 Stromal Hücre Kültürü ve Karakterizasyonu 57 4.4.3 Dejenerasyon Sürecinde Aktive Olan CD140a(-)/Sca1(+) Hücre Populasyonunun Yüksek Ölçekli RNA Dizileme Analizi ile İncelenmesi 59 4.4.4 Tenotomi Sürecinde Total Kas Dokusunda Değişim Gösteren Gen İfade Değişimiyle Dejenerasyon Sürecinde Aktive Olan CD140a(-) /Sca1(+) Hücre Populasyonunun Yüksek Ölçekli RNA Dizileme Analizinin Karşılaştırılması 66 5 TARTIŞMA 68 xii 5.1 Akut Hasar Sürecinde İnflamasyon ile İlişkili Değişen Stromal Hücre Populasyonu 70 5.2 Tenotomi Sürecinde Değişen Stromal Hücre Populasyonu ve İnflamasyon İlişkisi 72 5.3 Denervasyon Sürecinde Değişen Stromal Hücre Populasyonu ve İnflamasyon İlişkisi. 73 5.4 CD140a(-)Sca1(+) Hücre Populasyonunun İzolasyonu ve Karakterizasyonu 75 5.5 CD140a(-)Sca1(+) Hücre Populasyonunun Aktivasyon Mekanizmasının İncelenmesi 76 6 SONUÇ ve ÖNERİLER 78 6.1 Sonuçlar 78 6.2 Öneriler 79 7 KAYNAKLAR 80 8 EKLER 84 EK-1: Yüksek Ölçekli RNA Dizi Analizi Kalite Kontrol Parametreleri EK-2: Tez Çalışması ile İlgili Etik Kurul İzinleri 9 ÖZGEÇMİŞİskelet kası dejenerasyon patolojisinin karakteristik bulguları kas lifi atrofisi ve fibrozis gelişimidir. Kas hastalıklarının tedavisine yönelik geliştirilen genetik ve hücresel tedavi yaklaşımları fibrozis nedeniyle yetersiz kalmıştır. Fibrozisin hücresel gelişim mekanizmalarının yönelik gerçekleştirilen çalışmalarda, “Fibro/Adipojenik projenitörler (FAP)” (CD45( ), CD31(-), CD11b(-), Sca1(+), CD140a(+)) olarak isimlendirilen stromal hücre populasyonunun, dokuda fibrozis gelişimini sağlayan ana hücre grubu olduğu ve aktivasyonunun inflamasyon ile ilişkili olduğu tanımlanmıştır. Ancak FAP hücrelerinin inflamasyondan bağımsız dejenerasyon patolojilerinde fibrozis gelişim mekanizmasına olan etkisi bilinmemektedir. Bu tez çalışması kapsamında, gerçekleştirilen akut kas hasarı, tenotomi ve denervasyon modellerinde stromal hücre değişim profillemesi CD140a(+)/Sca1(-), CD140a(+)/Sca1(+), CD140a( )/Sca1(+) yüzey belirteçleri yönünden gerçekleştirilmiş olup, hücresel aktivasyonların inflamasyon ile olan ilişkisi araştırılmıştır. Tez çalışması sonucunda inflamatuar ve endotel hücre grubunun dışında kalan hücre populasyonu içinde, akut kas hasarında CD140a(+)/Sca1(+) hücre grubu dramatik bir artış göstermiş olup, Sca1(+)/CD140a(-) hücre populasyonunda sınırlı bir hücresel aktivasyon meydana gelmiştir. Tenotomi modelinde sadece CD140a(-)/Sca1(+) hücre populasyonu, denervasyon modelinde ise CD140a(+)/Sca1(+) hücre populasyonu aktive olmuştur. CD140a(+)/Sca1(-) hücre populasyonunda her üç modelde herhangi bir oransal değişim meydana gelmemiştir. Tez çalışması sonucunda, kronik dejenerasyon modellerinde meydana gelen stromal hücre aktivasyonunun inflamasyondan bağımsız olarak meydana geldiği, tenotomi ve akut hasar modellerinde aktivasyon gösteren CD140a(-)/Sca1(+) hücre topluluğunun, CD140a(+)/Sca1(+) hücre populasyonunundan farklı bir stromal hücre grubu olduğu ve yüksek ölçekli RNA dizileme analizi sonucunda, fibrozis gelişimini sağladığı gösterilmiştir

    Analysıs Of Conversıon Of Overhead Dıstrıbutıon Lınes Into Underground Cable Lınes

    No full text
    Elektrik şebekeleri; çevre kirliliği, güvenlik durumu, hammadde taşınmasındaki zorluklar nedeniyle genellikle son tüketicilerin yakınına kurulamamaktadır. Bu nedenle de santrallerde üretilen elektrik enerjisinin kilometrelerce uzağa taşınması için iletim-dağıtım hatlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Elektrik enerjisi iletim-dağıtım hatlarının tesisinde hatların bulunduğu güzergâh, arazinin coğrafik durumu, hattın güvenlik konumu, elektrik enerjisinin minimum kayıpla iletimi-dağıtımı, maliyet gibi etkenlerin incelenmesi oldukça önemlidir. Caddelerde ve sokaklarda sıklıkla gördüğümüz elektrik direkleri ve caddeyi bir uçtan bir uca kaplayan havai dağıtım hatlarının, yerleşimin yoğun olduğu bölgelerde gerek estetik gerekse güvenlik nedeniyle günümüz koşullarının gereği olarak yeraltına alınması gerekmektedir. Güzergâh seçimindeki zorluklardan dolayı, yapımında fazladan maliyet meydana getiren gereksiz dolanmalara neden olan havai hatların, ilk tesis maliyeti daha pahalı olan yeraltı kablo hatları haline dönüştürülmesiyle şehir içindeki elektrik dağıtımının teknik açıdan daha verimli ve daha kazançlı olması amaçlanmaktadır. Bu çalışmayla; planlı ve sistemli olarak edinilen teorik bilgilerin ışığında daha önceden kullanılmayan elektrik dağıtım şebeke hesapları için geliştirilen MapInfo tabanlı ENDAPYGIS programı yardımıyla seçilen örnek bölgede mevcut havai hat yerleşimleri gerçekçi bir şekilde modellenmiş; sonrasında aynı bölgedeki havai hatlar yeraltı kablo hatları haline dönüştürülerek modellenmiştir. Bu farklı iki durum için gerilim düşümü, güç kayıpları ve maliyet açısından karşılaştırma analizi yapılarak, programın sonuç çıktıları ışığında bu dönüşümün avantajları ve dezavantajları irdelenmiştir. Yeraltı kablo hatlarının yapım maliyetleri daha yüksek olmasına rağmen; gerilim düşümü, güç kaybı, uzun ömürlülük, arıza sıklığı vb. açılarda havai hatlara göre çok daha avantajlı olduğu gözler önüne serilmiştir. Yukarıda bahsedilen parametrelerin yeraltı kablo hattı ve havai hat durumlarındaki karşılaştırmaları yapılırken daha önceden kullanılmayan ENDAPYGIS programından yararlanıldığı için özgün bir çalışma ile gündemde olan bir araştırma konusu, sistematik araştırma ve incelemeler sonucunda toplanan, gruplandırılan ve sentezlenen verilerin, yorumlanması ve değerlendirilmesiyle sayısal verilerle elde edilen sonuç bulguları kullanılabilir hale getirilerek konu ile ilgili literatüre katkıda bulunulacaktır.As a usual approach, electrical grids are not installed so close to the comsumers considering the safety reasons, risk of creating environmental pollution and the difficulties in the transportation of the raw material. This is why long transmission-distribution lines are required to carry the generated electrical energy to the end users. Examining decisive factors such as the route selected for the lines, geographical conditions of the land, safety, minimizing the loss in the lines and cost etc. has significant importance in the building of the mentioned transmission-distribution lines. It becomes necessary to position the electrical lines to underground in the areas having high population, not only for visual concerns but also for the safety reasons. Due to the fact that difficulties of route selection increase the cost of overhead lines, it is aimed to make the electricity distribution in the cities more efficient and profitable by replacing the overhead lines with underground lines which necessiate more budget while being developed as a first time. In this study; ENDAPYGIS based on MapInfo, which has been developed for electricity distribution network accounts, is used. With the help of this program, the existing overhead lines in the selected region were modeled in a realistic manner. After that, the overhead distribution lines in the same area were modeled by transforming them into underground cable lines. Two different cases have been analyzed; voltage drop, power loss and cost charecteristics have been compared and advantages/disadvantages of these cases have been identified with the support of the program outputs. Despite of the fact that building underground lines is more costly, their advantages in terms of voltage drop, power loss, lifetime, mean time between failure etc. are shown. Using ENDAPYGIS as a first time while comparing the aforementioned parameters for the overhead and underground lines, and the data collected during the study contribute to the literature relating to the subject discussed in this thesis
    corecore