126 research outputs found
Development of Cryptography since Shannon
This paper presents the development of cryptography since Shannon\u27s seminal paper ``Communication Theory of Secrecy Systems\u27\u27 in 1949
Evaluation of frequencies of HLA-A, B and DR in thracian population and examination of its relationship with Balkan populations
Amaç: Bu çalışmada Trakya bölgesinde yaşayan Türk popülasyonunun insan lökosit antijenleri (HLA) allel dağılımları belirlendi. Çalışma Planı: Çalışma grubu, üç kuşaktır Trakya bölgesinde yaşayan ve benzer linguistik özellikler gösteren 105 doku vericisinden oluşturuldu. HLAA, B ve DRB1 allellerinin genotiplendirmesinde Polimeraz zincir reaksiyonu-sekans spesifik primer (PZR-SSP) yöntemi kullanıldı. Tüm alleler içinde en sık gözlenenler HLA-A*02 (%20.5), HLA-B*35 (%22.9), HLA-DR*11 (%17.6) oldu. Bulgular: HLA allellerinin frekansları, HLA gen bölgesinin fazla polimorfik yapısından dolayı popülasyonlar arasında farklılık göstermektedir. Dağılımdaki bu farklılıklar ve benzerlikler toplumların birbirleriyle akrabalıklarını ortaya koymada en tercih edilen genetik yaklaşımlardan biridir. Sonuç: Bu çalışmada da diğer Türk popülasyonları ile farklı Balkan popülasyonları arasındaki akrabalıkları belirlemek amacıyla HLA-DR frekansları karşılaştırıldı. Trakya Türklerinin Balkan popülasyonlarına benzer bir HLA-DR dağılımı sergilediği görüldü.Objectives: In this study, human leukocyte antigen (HLA) allel frequencies of Thracian Turkish population were determined. Study Design: The study group consisted of 105 tissue donors who live in Thrace region of Turkey for three generations and have similar linguistic features. Polymerase chain reaction-sequencespecific primer (PCR-SSP) method was used for genotyping of HLA-A, B and DRB1 alleles. The most frequent HLA alleles were HLA-A*02 (20.5%), HLA-B*35 (22.9%) and HLA-DR*11 (17.6%). Results: Conclusion: In this study also, HLA-DR allel frequencies were compared in order to determine the relationship between other Turkish populations and Balkan populations. It is observed that Thracian Turkish population has similar HLA-DR distributions with Balkan populations
Evaluation of Vascular Involvement in Children with Celiac Disease
Aim:Celiac disease is associated with an increased risk of cardiovascular disease due to inflammation and autoimmunity involved in its pathophysiology. We aimed to evaluate vascular involvement in children with celiac disease based on their augmentation index, carotid pulse wave velocity, carotid intima-media thickness, echocardiographic findings, and blood pressure.Materials and Methods:This cross-sectional and controlled study was performed at a single center between 2018 and 2019. The study population consisted of 44 patients with celiac disease who had been on a gluten-free diet for at least one year.Results:We compared celiac patients with a healthy group. While the celiac patients had significantly higher carotid intima media thickness and carotid pulse wave velocity values, there was no difference in the augmentation index values. There was no significant difference in carotid artery intimal medial thickness, augmentation index and carotid pulse wave velocity values between the diet-compliant and non-compliant groups.Conclusion:Although hypertension was not detected, arterial stiffness and carotid intima media thickness measurements were higher in the celiac disease patients compared to the healthy controls. This showed that these parameters can be used in early vascular damage assessment. These measurements, which are non-invasive and repeatable, can be a guide for the monitoring of the development of preclinical atherosclerosis in the follow-up of the pediatric patients diagnosed with celiac disease
Outcomes of high-risk breast lesions diagnosed using image-guided core needle biopsy: results from a multicenter retrospective study
PURPOSEThe clinical management of high-risk lesions using image-guided biopsy is challenging. This study aimed to evaluate the rates at which such lesions were upgraded to malignancy and identify possible predictive factors for upgrading high-risk lesions.METHODSThis retrospective multicenter analysis included 1.343 patients diagnosed with high-risk lesions using an image-guided core needle or vacuum-assisted biopsy (VAB). Only patients managed using an excisional biopsy or with at least one year of documented radiological follow-up were included. For each, the Breast Imaging Reporting and Data System (BI-RADS) category, number of samples, needle thickness, and lesion size were correlated with malignancy upgrade rates in different histologic subtypes. Pearson’s chi-squared test, the Fisher–Freeman–Halton test, and Fisher’s exact test were used for the statistical analyses.RESULTSThe overall upgrade rate was 20.6%, with the highest rates in the subtypes of intraductal papilloma (IP) with atypia (44.7%; 55/123), followed by atypical ductal hyperplasia (ADH) (38.4%; 144/375), lobular neoplasia (LN) (12.7%; 7/55), papilloma without atypia (9.4%; 58/611), flat epithelial atypia (FEA) (8.7%; 10/114), and radial scars (RSs) (4.6%; 3/65). There was a significant relationship between the upgrade rate and BI-RADS category, number of samples, and lesion size Lesion size was the most predictive factor for an upgrade in all subtypes.CONCLUSIONADH and atypical IP showed considerable upgrade rates to malignancy, requiring surgical excision. The LN, IP without atypia, pure FEA, and RS subtypes showed lower malignancy rates when the BI-RADS category was lower and in smaller lesions that had been adequately sampled using VAB. After being discussed in a multidisciplinary meeting, these cases could be managed with follow-up instead of excision
ARITHMETIC FUNCTIONS OF TWO VARIABLES
Bu çalışmada, tek değişkenli aritmetik fonksiyonların özellikleri ile bu fonksiyonların Dirichlet ve birimsel çarpımları incelenip cebirsel yapıları
verildi. İki değişkenli aritmetik fonksiyonlar tanımlanarak bu fonksiyonların,Dirichlet çarpımları, üreteç fonksiyonları ve çeşitli özellikleri incelendi. Ayrıca iki değişkenli Nagell ve Ramanujan toplam fonksiyonları ve bu fonksiyonların birimsel benzerleri gösterildi.In this study, properties of arithmetic functions of one variable and their Dirichlet and unitary multiplication were studied, and their algebraic structures were given. Arithmetic functions of two variables were defined and their Dirichlet multiplications, generating functions and various properties were examined. Besides, Nagell totient and Ramanujan's sum functions and their unitary analogues were shown
Locational Assessment of Dynasty Mosques in Istanbul
İstanbul, tarihsel süreçte birçok medeniyetin sahip olmak istediği şehir olmuştur.
Osmanlı Devleti’nde, Fatih Sultan Mehmed bu idealini gerçekleştirmiş ve İstanbul için
yeni bir dönem başlamıştır.İstanbul'u imar eden Osmanlı Devleti; İstanbul topoğrafyasının getirdiği
ekonomik, coğrafî, ticarî avantajların ve şehrin tarihsel birikiminin farkındaydı. Bu
farkındalıkla, Roma ve Bizans’ın oluşturduğu ticaret alanları, kamusal alanlar, kültürel
ve dinî mekânlarda çoğu kez devamlılık sağlamıştır. Katmanlarında üç imparatorluğun
izini barındıran İstanbul, hanedana mensup veya hanedan dışı birçok şahıs tarafından imar
edilmiştir. Yedi tepeli eşsiz şehrin her bir tepesi, hanedanın birbirinden güzel
külliyeleriyle süslenmiştir. Suriçi İstanbul’un prestijli konumu, hanedandan olan veya
olmayan herkesi burada yapı faaliyetinde bulunmaya yönlendirmiştir. XIX. yüzyıldan
itibaren değişen dengeler, İstanbul’da odak noktasının Suriçi İstanbul’dan, Boğaz’a ve
kıyılara kaymasına sebep olmuştur. Konumsal değişim, yapıları da etkilemiş;
külliyelerden camilere, avlulardan hünkâr köşklerine evrilen bir süreç başlamıştır.İmparatorluğun kuruluşundan yıkılışına kadar yaşadığı her türlü değişim,
İstanbul’un imar faaliyetlerinde izlenmiştir. Çalışma, inşa edilen yapıların neden
bulundukları konumda olduklarını anlamak üzerinedir. Önce hanedan üyeleri sonra
hanedan dışı şahsiyetlerin yapıları incelenmiş, sonrasında yapılar arasında, çeşitli
faktörler göz önünde bulundurularak karşılaştırmalar yapılmıştır
- …