14 research outputs found
An examination of 3D virtual worlds, design issues, and motivational theory
Karakus Yilmaz, Turkan/0000-0002-5809-3962;WOS: 000420771300003The purpose of this study is to assess the motivational qualities of specific design elements in a three-dimensional (3D) virtual winter sports learning environment comprised of an Information House, Practice Area, and Exercise Area by considering two motivational models. the study employed causal comparative research methods. Participants included 150 fifth, sixth, and seventh grade middle school students. A motivation survey developed by the researchers served as the data collection tool; data were analyzed with descriptive and predictive methods. Data analysis revealed that the animations in the Practice Area of the 3D virtual environment drew the most attention when compared to the other design elements. Elements in the Exercise Area encouraged students to conduct more research, and elements in the Information House were efficient at increasing students' satisfaction. in addition, design elements such as animations, images, display boards, and videos helped students to learn individually and provided opportunities to practice within a 3D virtual environment
Proje Tabanlı Çoklu Ortam Tasarımı Süreci̇nde Öğreti̇m Tasarımı Beceri̇leri̇ni̇n Geli̇şi̇mi̇ni̇n Araştırılması
Öğretim tasarımı, hızla büyüyen, değişen ve gelişen bir alan olup, öğretim tasarımcılarının eğitimi de çok yönlü, gerçek hayatla uyumlu, sürece odaklı ve güncel bir eğitim anlayışı gerekmektedir. Bu durum çalışmasında, yoğun bir tasarım süreci içeren çoklu ortam tasarımı dersini alan, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümü 3. Sınıf öğrencilerinin, öğretim tasarımı alanı ile ilgili elde ettikleri kazanımlar incelenmiştir. Bir öğretim dönemi boyunca, iki projeyi kapsayan tasarım dersinde her iki projede takım oluşturma stratejisi, projenin doğası, danışmanlar gibi unsurlar değişmiştir. Çalışmanın asıl katılımcılarını dersi alan 47 öğrenci (acemi öğretim tasarımcıları) oluştururken, 16 mezun ve 10 bir önceki yıldan aynı dersi alan öğrenci ile de sonuçların teyit edilmesi adına görüşmeler yapılmıştır. Çalışmada mevcut öğrencilerin öğrenme çıktılarını ölçmek için ön ve son test şeklinde uygulanan bir anket kullanılmıştır. Proje grupları ile yapılan görüşmeler ve bireysel görüşmeler ise içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Anket sonuçlarına göre mevcut öğrenciler öğretim teknolojileri konusunda bilgi sahibi olma, öğretim tasarım süreci yürütme, öykü yaprakları oluşturma, çoklu ortam tasarım programları kullanma, öğretim materyallerini değerlendirme, öğretim teknolojilerini etkin şekilde öğretim için kullanma, araştırma ve raporlama, ses video işleme, takım çalışması ve donanım bilgisi gibi unsurlarda anlamlı ölçüde yetkinlik kazandıkları görülmüştür. Tüm katılımcıların görüşmelerinden elde edilen sonuçlara göre ise, anket sonuçlarından farklı olarak, katılımcılar gerçek yaşam deneyimi kazandıkları ve hedef kitle ile iletişim kurmayı öğrendiklerini belirtmişlerdir. Çalışmanın sonuçları, öğrencilerin öğretim tasarımı alanında kabul edilegelen öğretim tasarımcısı becerilerinin bir çoğunu çoklu ortam tasarımı sürecinde elde edebildiklerini göstermektedir. Ancak bu süreçte, öğrencilerin zamanın kısıtlılığı nedeniyle sürecin yeterince anlaşılmaması, gerçek bir hedef kitle ile iletişime geçmenin zorluğu, öğretim üyesi tarafından belirlenen bir takımla çalışmanın proje performans ve ürününü etkilemesi gibi sorunların da yaşandığı belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları çoklu ortam tasarımının getirdiği kazanımların yanısıra, bunları etkileyen unsurları da irdelemesi yönüyle de yeni oluşturulacak dersler için bir kaynak sunmuş olacaktır
Designing and Developing Game-Like Learning Experience in Virtual Worlds: Challenges and Design Decisions of Novice Instructional Designers
Many virtual worlds have been adopted for implementation within educational settings because they are potentially useful for building effective learning environments. Since the flexibility of virtual worlds challenges to obtain effective and efficient educational outcomes, the design of such platforms need more attention. In the present study, the aim was to investigate design issues and the concerns of novice instructional designers who were developing a virtual learning environment with a gaming approach. Active Worlds (AW), an immersive virtual environment, was selected as a platform to develop virtual world projects that presented instructional materials. Twenty-three novice instructional designers participated in this study. Data were collected through observations, interviews, document analysis, and a questionnaire. The results indicate that the novice instructional designers were most challenged when attempting to incorporate motivational and assessment features in their project designs. They ignored collaboration opportunities of the design platform. They also accepted that they could not achieve to provide a feel of real game. The results suggested that design and development in virtual worlds has many challenges but a broad experience for novice instructional designers
Türkiye’de Çocukların Güvenli İnternet Kullanımına Yönelik Uygulamalar ve Sosyal Çevrenin Etkisi
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de çocukların güvenli İnternet kullanımında, gerçekleştirilen
uygulamaların ve sosyal çevrenin etkisini belirlemektir. Çalışma kapsamında bireysel
görüşmeler ve doküman incelemesi yapılarak veriler toplanmıştır. Bireysel görüşmelerin
yapıldığı çalışma grubunu Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre 12
bölgenin her birinden 2 olmak üzere, 9-16 yaş aralığında toplam 24 çocuk oluşturmuştur.
Bireysel görüşmelerde yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış, görüşmelerin ses
kaydı alınmış ve içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Bireysel görüşmelere ek olarak
Türkiye’de güvenli İnternet kullanımı ile ilgili uygulamaları belirlemek amacıyla doküman
incelemesi yapılmıştır. Yapılan doküman incelemesi sonunda, Türkiye’de çocukların ve
gençlerin güvenli İnternet kullanımlarını sağlamak için yapılan uygulamalar altı başlık
altında toplanmıştır. Yapılan araştırma sonunda çocukların güvenli İnternet kullanımı
konusunda yapılan çalışmalardan haberdar olmadıkları, bu konuda genellikle kendi
deneyimlerinden yola çıktıkları ve deneme yanılma yoluyla bir şeyler öğrendikleri
görülmüştür. Güvenli İnternet kullanımına yönelik uygulamalar pek etkili olmasa da, sosyal
çevrenin çocukların güvenli İnternet kullanımları üzerinde kısmen de olsa etkili olduğu
söylenebilir. Özellikle arkadaşlarından ve öğretmenlerinden bu konuda yardım isteyen
çocukların olduğu, İnternet ile ilgili yeni olan birçok şeyi arkadaşlarından öğrendikleri
yönünde görüşler alınmıştır. Yapılan çalışmaların genellikle tek bir kurum veya kuruluş
bünyesinde yürütülmesinden ziyade birçok paydaşın ortak olarak yürüttüğü uygulamalara
ağırlık verilmesi, gerçekleştirilen uygulamalardan daha fazla kişinin ve daha geniş kitlelerin
faydalanmasını sağlayabilir
Türkiye’de Güvenli İnternet Uygulamalarına Yönelik Uygulamalar
Birçok ülkede, çocuklar için İnternet risklerini en aza indirmek ve aynı zamanda İnternet’in sunduğu fırsatları da en üst düzeye çıkarmak adına çalışmalar ve uygulamalar geliştirilmiştir. Türkiye’de de güvenli İnternet kullanımına yönelik birçok uygulama ve çalışma yapılmıştır. Gerçekleştirilen çalışmaların istenilen sonuçları ortaya çıkarması için, yapılan çalışmaların birlikte ele alınarak değerlendirilmesi önemli görülmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de güvenli İnternet kullanımı konusunda gerçekleştirilen uygulamalar sınıflandırılmaya çalışılmıştır. Bu sayede yapılan çalışmaların genel bir bakış açısı ile değerlendirilerek, benzer uygulamaların planlanması aşamasında önemli bir referans noktası oluşturmak amaçlanmıştır. Gerçekleştirilen çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Veri toplama sürecinde doküman incelemesi ve bireysel mülakatlar yapılmıştır. Türkiye’de güvenli ve bilinçli İnternet kullanımlarını sağlamak için yapılan çalışmalar bilinçlendirme seminerleri, etkinlikler, farkındalık ve tanıtım kampanyaları, basılı ve görsel materyaller, ihbar hattı, teknik ve yasal önlemlerdir. Yapılan çalışmaların genellikle tek bir kurum veya kuruluş bünyesinde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca çalışmalar ülke genelinden ziyade, belirli bir bölge veya pilot illerde uygulanmaktadır
Grup çalışması ortamlarına karşı öğrenci tutumları ölçeğinin (Gçoöt) türkçeye uyarlanması
The purpose of the study is to adapting Student Attitudes Towards Group Environments (SAGE) scale which was developed to determine the attitudes of students towards working as small groups into Turkish context. Totally 760 students from 5th, 6th and 7th grade students from two middle schools in Erzurum and Trabzon participated in the study. Exploratory factor analysis of which 495 students were participated, showed that 20 items under four factors explain 50.06% of total variance. Those factors revealed by exploratory factor analysis were namely “quality of product and process” (?=.76), “individual contribution and outcome” (?=.75), “Student interdependence” (?=.70), “Frustrations with group members” (?=.63). Confirmatory factor analysis of which 265 students were participated, showed that the four factor model was acceptable with the values of ?2/df=1.85, RMSEA (.05), GFI (.90) and CFI (.92). The final scale is supposed to reliable and comprehensive tool to discover student attitudes in the studies seeking effects of collaborative learning. © 2017, Ankara University. All rights reserved
Türkiye’de Coğrafi Bölgelere Göre Çocukların İnternet Kullanımları
Bu çalışmada da güvenli İnternet kullanımına ilişkin yapılacak uygulamalara ve eğitimlere referans
oluşturması açısında Türkiye’nin değişik bölgelerinde bulunan çocukların İnternet kullanımları ve gerçekleştirdikleri
etkinliklerin incelenmesi amaçlanmıştır. Yapılan çalışma, nicel araştırma yöntemlerinden tarama araştırma modelinin
benimsenmiştir. Örneklem seçiminde tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmış ve çalışmanın örneklemine 9-16 yaş
aralığında 784 çocuk dahil edilmiştir. Sonuçlar İnternet erişimi sağlanan mekânlar açısından bölgeler arasında bir
farklılaşmanın olmadığı yönündedir. Bununla birlikte çalışmada Türkiye genelinde her iki çocuktan birinin hareket
halinde İnternet kullanabildiği ve İnternet kafelerden İnternet’e erişim oranının diğer mekânlara göre daha az
gerçekleştiği sonucuna ulaşılmıştır. Çocukların İnternet erişimi sağladığı cihazlarda akıllı telefonlar hemen her bölgede
ilk sırada yer almıştır. Marmara, Akdeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri akıllı telefon kullanımının en yoğun olduğu
bölgelerin başında gelmektedir. İnternet’i ve akıllı telefonu ilk kullanım yaşlarında Marmara ve Karadeniz Bölgeleri ilk
sıralarda yer almaktadır. Çocukların hemen hemen yarısı mobil İnternet paketi kullanılmaktadır. Çocukların İnternet
kullanım becerilerinde Marmara, Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerindeki çocukların İnternet kullanım becerilerinin
Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür
The Native Symbols Engaging Turkish Players to Digital Games in a Playability Perspective
Background. The satisfaction of a player’s gaming experience has a great impact on their game preferences. The goal of this study was to investigate the opinions and experiences of Turkish players of computer games in order to examine the effects of native symbols on their game preferences.
Method. The data collection tools were games developed in Turkey, websites for these games, user comments made on the video records of the games, online forums, and an open-ended questionnaire.
Results. The results indicate that although native symbols from the players’ home society play a role in shaping the users’ playability perception, it cannot be argued that they change the game preferences. These results may be applied to computer games’ designs, development strategies, and advertising methods to attract all players
Sosyal Çevrenin Gözünden Güvenli İnternet Kullanımı
Bu çalışmada, çocukların sosyal çevrelerinde yer alan bireylerin güvenli İnternet
kullanımı konusundaki algılarını ve stratejilerine yön veren unsurları ortaya
çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden durum
çalışması benimsenmiş ve amaçlı örneklem yöntemlerinden maksimum çeşitlilik
örneklemesi kullanılmıştır. Çocukların sosyal çevrelerinde yer alan bireylerin
çeşitliliğini maksimum derecede yansıtabilmek için TUİK Bölge Birimleri
sınıflamasına göre belirlenen 12 TRA bölgesinin her birinden 2 ebeveyn, 2
akran, 2 öğretmen ve 1 okul yöneticisi olmak üzere toplamda 24 ebeveyn, 24
akran, 24 öğretmen ve 12 okul yöneticisi çalışma grubuna dâhil edilmiştir.
Bunun yanında farklı meslek dallarında çalışan ebeveynler, farklı branşlardan
öğretmenler, farklı eğitim kademelerinde görev yapan okul yöneticileri, farklı
yaş gruplarından akranlar seçilmesine dikkat edilerek güvenli İnternet kullanımı
hususunda farklı algıların ortaya çıkarılmasına gayret gösterilmiştir.
Katılımcılarla bireysel görüşmeler gerçekleştirilerek toplanan veriler içerik
analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, sosyal çevrenin
güvenli İnternet kullanımını; zararlı içeriklerin bulunduğu sitelerin filtrelenmesi,
İnternet’i bilinçli ve güvenli kullanma, zararlı içeriklerden korunma, kötü niyetli
kişileri engelleme, anti virüs programları kullanma, İnternetin ebeveyn
denetiminde olması, belli bir İnternet kullanım kotasının ve yaş sınırının olması
olarak algıladığı yönündedir. Bununla birlikte sosyal çevrenin güvenli İnternet
kullanımına yönelik stratejilerine en fazla kendi deneyimlerinin ve medyadan
takip ettiklerinin; en az da okuduğu kitapların ve aldıkları bilgilendirme
mesajlarının yön verdiği sonucuna ulaşılmıştır
Türkiye ve Avrupa’daki çocukların internet alışkanlıkları ve güvenli internet kullanımı
Bu çalışmada, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar projesine dahil olan Türkiye ve 23 Avrupa ülkesinin bulguları incelenerek, çocukların ve ebeveynlerinin İnternet kullanımları, çocukların İnternet’teki faaliyetleri, karşılaştıkları riskler ve ebeveynlerin çocuklarının İnternet yaşantıları ile ilgili farkındalıkları raporlanmıştır. Veriler 9–16 yaş arası İnternet kullanan Avrupa çapında 23 ülkeden yaklaşık 23.000 ve Türkiye’den 1018 çocuk ve bir ebeveyni ile yapılan görüşmelerden edinilmiştir. Sonuçlar, çocukların büyük bölümünün İnternet kullanım becerilerinin yeterli olmadığını ve birçok çevrimiçi risklere maruz kaldıklarını göstermektedir. Ayrıca, Türkiye’deki ebeveynlerin İnternet kullanım oranının oldukça düşük olduğu ve çocuklarını İnternet risklerinden uzak tutmayı sağlayacak yeterli bilgiye sahip olmadıkları varılan sonuçlar arasındadır. Çalışmanın tartışma bölümünde, çocukları muhtemel çevrimiçi risklere karşı bilinçlendirmek amacıyla aile, okul, politika geliştiriciler ve İnternet servis sağlayıcıların alabileceği önlemlere yer verilmiştir