10 research outputs found

    İşveren Markası ve İşveren Markasının Duygusal Bağlılık Üzerindeki Etkisi: Konaklama İşletmelerinde Bir Uygulama

    Get PDF
    Amaç – İnsan kaynağının büyük öneme sahip olduğu konaklama işletmelerinde, çalışanların işveren markası algılamalarının ve örgütsel bağlılıklarının, hangi demografik özelliklere göre değişiklik gösterdiği ve işveren markası algılamalarının duygusal bağlılık üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Yöntem – Çalışmada, önde gelen zincir marka otellerin toplamda 387 çalışanına anket tekniği ile sorular yöneltilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programında frekans dağılımı, faktör analizi, t-testi, varyans analizi, korelasyon ve regresyon analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Bulgular – Yapılan faktör analizi sonucunda çalışanların işveren markası algılarının beş boyuttan oluştuğu (uygulama, sosyal, ekonomik, ilgi, gelişim) belirlenmiştir. Çalışanların işveren markası algılamalarının ve örgütsel bağlılıklarının demografik özelliklerden turizm eğitimi alma, yaş, çalışma süresi değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Turizm eğitimi alan çalışanların işletme tercihinde sosyal, ilgi ve gelişim değerini daha fazla önemsedikleri belirlenmiştir. Çalışanların işveren markası algısının tüm boyutlarının duygusal bağlılıkları üzerinde pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu ve işletmenin sunduğu uygulama değerinin çalışanın işletmeye olan duygusal bağlılığını en çok etkileyen faktör olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Kuruluşların yetenekli çalışanları bünyelerine dahil etmek adına birbirleri ile girdikleri savaşta, niteliği yüksek adaylar ve çalışanlar; ‘çalışılabilecek en iyi yer’, ‘en popüler şirket’ gibi markalaşmış firmalar arasından kendilerine cazip gelenleri tercih etmektedirler. Bu aday çalışanları kendilerine çekebilmek ve var olan çalışanlarını da elde tutabilmek adına kuruluşların, insan kaynakları alanında belirli bir imaja sahip olmaları gerekmektedir. Bu noktada son yıllarda gittikçe popüler olmaya başlayan ‘işveren markası’ kavramı, doğru insan kaynağını örgüte kazandırmayı ve örgütsel bağlılık yaratarak elde tutmayı sağlamaktadır

    İşveren Markası ve İşveren Markasının Duygusal Bağlılık Üzerindeki Etkisi: Konaklama İşletmelerinde Bir Uygulama

    Get PDF
    Amaç – İnsan kaynağının büyük öneme sahip olduğu konaklama işletmelerinde, çalışanların işveren markası algılamalarının ve örgütsel bağlılıklarının, hangi demografik özelliklere göre değişiklik gösterdiği ve işveren markası algılamalarının duygusal bağlılık üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Yöntem – Çalışmada, önde gelen zincir marka otellerin toplamda 387 çalışanına anket tekniği ile sorular yöneltilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programında frekans dağılımı, faktör analizi, t-testi, varyans analizi, korelasyon ve regresyon analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Bulgular – Yapılan faktör analizi sonucunda çalışanların işveren markası algılarının beş boyuttan oluştuğu (uygulama, sosyal, ekonomik, ilgi, gelişim) belirlenmiştir. Çalışanların işveren markası algılamalarının ve örgütsel bağlılıklarının demografik özelliklerden turizm eğitimi alma, yaş, çalışma süresi değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Turizm eğitimi alan çalışanların işletme tercihinde sosyal, ilgi ve gelişim değerini daha fazla önemsedikleri belirlenmiştir. Çalışanların işveren markası algısının tüm boyutlarının duygusal bağlılıkları üzerinde pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu ve işletmenin sunduğu uygulama değerinin çalışanın işletmeye olan duygusal bağlılığını en çok etkileyen faktör olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Kuruluşların yetenekli çalışanları bünyelerine dahil etmek adına birbirleri ile girdikleri savaşta, niteliği yüksek adaylar ve çalışanlar; ‘çalışılabilecek en iyi yer’, ‘en popüler şirket’ gibi markalaşmış firmalar arasından kendilerine cazip gelenleri tercih etmektedirler. Bu aday çalışanları kendilerine çekebilmek ve var olan çalışanlarını da elde tutabilmek adına kuruluşların, insan kaynakları alanında belirli bir imaja sahip olmaları gerekmektedir. Bu noktada son yıllarda gittikçe popüler olmaya başlayan ‘işveren markası’ kavramı, doğru insan kaynağını örgüte kazandırmayı ve örgütsel bağlılık yaratarak elde tutmayı sağlamaktadır

    Assessment of resting electrocardiogram, P wave dispersion and duration in different genders applying for registration to the School of Physical Education and Sports - results of a single centre Turkish Trial with 2093 healthy subjects

    No full text
    Background: The 12-lead electrocardiogram shows a broad range of abnormal patterns in trained athletes. The primary end point of this study was to investigate P wave dispersion, and P wave durations and related factors in different genders applying for registration to the School of Physical Education and Sports. Methods and Results: From 2006 to 2009, a total of 2093 students - 1674 boys with a mean age of 19.8 plus or minus 1.9 years and 419 girls with a mean age of 19.1 plus or minus 1.8 years - were included in the study. All 12 leads of the resting electrocardiogram were evaluated for P wave dispersion and electrocardiogram abnormalities. Baseline parameters such as age, body weight, body height, and body mass index, as well as electrocardiogram findings such as P wave maximal duration and P wave dispersion, were significantly higher in boys than in girls. Of all the parameters tested with correlation analysis, only gender (p = 0.03) (r = 0.04), body weight (p < 0.001) (r = 0.07), body height (p = 0.004) (r = 0.06), and body mass index (p = 0.01) (p = 0.05) were correlated with P wave dispersion. Conclusion: The frequencies of all electrocardiogram abnormalities, P wave dispersion, and P wave maximal duration were higher in boys as compared with girls in an unselected student population applying for registration to the School of Physical Education and Sports; in addition, P wave dispersion was correlated with gender, body weight, body height, and body mass index

    Effects of Different Doses of Taurine in the Glucose-Based Extender During Cryopreservation of Rainbow Trout ( Oncorhynchus Mykiss

    No full text
    This study aimed to investigate the effects of different doses of taurine added to glucose extender Semen was collected from rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) by abdominal massage and diluted (1:2) with 300 mM glucose (G) extender containing different taurine doses (50, 75 and 100 mM). The control group extender did not contain taurine. After dilution and dosing, samples were filled to 0.5 ml straws, frozen in nitrogen vapour and stored in liquid nitrogen. The comparison of the results obtained for the 50 mM taurine group and the control group showed no significant difference between the post-thawing motility percentages and motility duration of sperm, and only a very low statistically difference for eyed-embryo percentages (P < 0.05)

    Proceedings of the 23rd Paediatric Rheumatology European Society Congress: part one

    No full text
    corecore