35 research outputs found

    Sentetik Kannabinoidler

    Get PDF
    Sentetik kannabinoidler (SK), kannabinollerin bir alt grubu olup, son yıllarda uyuşturucu kullanımında çok ön planda yer almaya başlamıştır. Bu maddelerin kullanımı günümüzde özellikle gençlerde ve genç erişkinlerde artmaktadır. Hem zehirlenmeler nedeni ile Acil servislere başvuran olgular her geçen gün artmakta, hem de ölümle sonuçlanan olgular bildirilmektedir. SK’ların uzun süreli kullanımı esrar kullanımına benzer şekilde bağımlılık sendromuna, yoksunluk belirtilerine ve psikiyatrik semptomlara yol açtığı bildirilmiştir. Akut zehirlenmelerde ise esrardan farklı olarak daha çok uyarıcı ve sempatomimetik madde kullanımında görülenlere benzemektedir. Piyasada satılan karışımların içinde farklı kombinasyon ve oranlarda SK’ler bulunması nedeni ile klinik etkilerin tahmini de zorlaşmaktadır. Çalışmada giderek artan oranlarda kullanılan SK’ların klinik ve farmakolojik özellikleri, kullanım yaygınlığı, adli tıp boyutu, yasal düzenlemeler, önleme ve tedavi boyutlarının tartışılması amaç- lanmıştır

    Does Accident Remind Us of Negligence - or Does Negligence Remind Us of Accident? - Case Report

    Get PDF
    In this study, a child case who was admitted to the hospital with a history of falling from a height, and forensic medical consultation was requested due to a conflict between severe clinical findings and history, will be presented and attention will be drawn to the fact that abuse and neglect can underlie every accident, especially in children. A 3-year-old girl was referred to the hospital by her refugee family with a history of falling from a height of 4 meters onto a concrete floor at noon. The case with twin spouses; it was found that he was unconscious, scalp left temporo-parietal edema, abrasions on the left forehead, and hematoma on the eyelids. In your examinations; right femur fracture, left parietal bone fracture, left orbital superior bone fracture, parenchymal hemorrhage adjacent to the left lateral ventricle and contusion in the left lung were detected. In Intensive Care; it was found that he was intubated and sedated, his general physical appearance and development were normal, he was found to be normal in terms of hygiene, and his genital area examination was normal. Childhood physical traumas are situations that need to be investigated thoroughly, may be caused by neglect and abuse, and a multidisciplinary approach should be exhibited. In this regard, child health professionals; they can play important roles in many stages, from prevention, reporting and treatment to child protection and monitoring services

    Dev Hücreli Miyokardite Bağlı Ani Ölüm

    Get PDF
    Olgu SunumuDev hücreli myokardit genellikle çok ani gelişen, ölümcül seyreden, multinükleer dev hücreler, lenfohistiositik infiltrasyon ve miyosit nekrozu ile karekterize bir hastalıktır. Tanısı genellikle otopsi ile konulabilir. Çalışmada 35 yaşında, tenis oynarken ani ölen kadın olgu bildirilmektedir. Yapılan otopside kalp 315gr. tartıldı. Sol ventrikül duvar kalınlığı 1,4 cm, sağ ventrikül duvar kalınlığı 0,1-0,3 cm ölçüldü. Her iki ventrikülde de papiller kaslarda belirgin düzensizlik, fibrotik görünüm ve sol ventrikülde 4 cm çapında anevrizma izlendi. Her iki ventrikül myokard kesitlerinde de beyaz renkli yaygın fibrozis alanları içinde koyu renkli alacalı görünümde alanlar izlendi. Myokard kesitlerinin mikroskobik incelemesinde geniş alanlarda kas liflerinin yerini alan bağ dokusu, yoğun lenfoplazmositer iltihabi hücre infiltrasyonu, multinükleer dev hücreler ve seyrek eozinofil polimorflar görüldü. Diğer iç organlarda hiperemi dışında mikroskobik bulgu saptanmadı. Bu bulgular eşliğinde olgu idiopatik dev hücreli myokardit olarak değerlendirildi. Sonuç olarak, literatürde de oldukça nadir bildirilen dev hücreli myokardit olgusu, ani ölüm olgularında ayırıcı tanıya alınması gereken bir antite olarak sunulmuştur

    Yara Yaşı ve Canlılık Değerlendirmesinde Güncel Yaklaşım

    No full text
    Yara yaşı ve canlılık değerlendirilmesi adli tıbbın temel alanlarından biridir.  Yaralanmanın kişi canlı iken mi, öldükten sonra mı oluştuğu adli tıbbın önemli sorunlarından biridir. Kesici ya da künt travmalar, yanıklar, boğulmalar gibi travmatik olgularda travma ile ilişkiyi sağlar. Canlılık kanıtlanırsa bu travmanın kişi yaşarken olduğunun kanıtıdır. Literatürde yara yaşı tahmini ve canlılık ile ilgili yapılmış çok sayıda araştırma bulunsa da yapılacak çok sayıda araştırmaya ve araştırmalardan elde edilen bilginin günlük uygulamalara aktarılmasına ihtiyaç vardır. Çalışmada amaç yara yaşı ve canlılık değerlendirmesinde güncel uygulamalar ışığında kullanılan yöntem ve maddeleri adli tıp pratiği açısından değerlendirmektir

    Ölüm ya da ölü doğumla sonuçlanan tıbbi uygulama hatalarına yaklaşımda adli otopsinin rolü

    No full text
    Gelişen teknoloji ve bilimsel ilerlemeler doğrultusunda tıbbi uygulamalarda gelişmeler olmasına rağmen, son yıllarda tıbbi uygulama hatası iddialarında belirgin artış izlenmektedir. Çalışmada Adli Tıp Kurumunda tıbbi uygulama hatası iddiası ile incelenen, ölümle ya da ölü doğumla sonuçlanan olgular değerlendirilmiştir. 2001-2005 yılları arasında Adli Tıp Kurumu 1. ve 3. İhtisas Dairesi’nde değerlendirilen tıbbi uygulama hatası iddiası bulunan ve ölümle ya da ölü doğumla sonuçlanan olgu sayısı 525 olarak bulunmuştur. Olguların 303’ü erkek, 215’i kadın olup, 7 olguda cinsiyet belirtilmemiştir. Olgular sorumlu tutulan klinik birimlere göre değerlendirildiğinde; en büyük grubu acil birimine başvuran olgular (%28) oluşturmaktadır. Hastanede kalış süreleri göz önüne alındığında en büyük grubu 0-24 saat arası tedavi gören olgular (%51,6) oluşturmaktadır. Olguların % 92’sinde (482 olgu) tıbbi uygulama hatası kararı verilmiş, 43 olguda (%8) ise değişik nedenlerle karar verilememiştir. Otopsinin tıbbi uygulama hatalarına karar vermeye etkisini araştırmak amacı ile otopsi yapılmış olgularda; otopsi tanısı ile klinik tanı arasındaki uyum araştırılmıştır. Klinik tarafından en sık tanı hatası saptanan hastalıklar; aort anevrizma rüptürü, myokard infarktüsü ve pnömoni olarak bulunmuştur. Tıbbi uygulama hatası kararının sonucu ile otopside major değişiklik saptanması arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, otopside major tanı değişikliği saptanan grupta, major değişiklik saptanmayan gruba göre anlamlı yüksek olarak tıbbi uygulama hatası varlığı yönünde karar verilmiştir. Otopsinin kalitesi ile otopsiyi yapan hekimin niteliği arasındaki ilişki incelendiğinde otopsi denetim formuna göre otopsinin kalitesi adli tıp uzmanı tarafından yapılan otopsilerde istatistiksel anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak otopsi tıbbi uygulama hatası iddiası olan olgularda karar aşamasında etkin bir yöntemdir. Ancak otopsinin belli bir standartta olması ve otopsiyi yapan hekimin niteliği de önemli etkenlerdir. Anahtar kelimeler: Tıbbi uygulama hatası, otopsi, denetim formu, kalite, adli tıp. SUMMARY THE ROLE OF LEGAL AUTOPSY IN THE INVESTIGATION OF STILLBIRTH AND DEATH CASES DUE TO MEDICAL MALPRACTICE Technological and scientific developments resulted in significant improvements in medical practice; however medical malpractice claims increased as well in recent years. Cases of stillbirth and death referred to the Council of Forensic Medicine with the claim of medical malpractice are included in this study. The number of related medical malpractice cases investigated in the 1st and 3rd Boards of the Council between the years 2001-2005 was 525. 303 of the cases were male, 215 female, and in 7 of the cases the gender was not identified. Considering the responsible clinical units, the majority of the cases were from the emergency unit (28%). Taking the duration of hospitalization into account, the major group was the group hospitalized for 0-24 hours (51.6%). Medical malpractice was concluded in 92% of the cases, whereas 43 cases (8%) remained inconclusive for various reasons. Concordance between clinical diagnosis and autopsy findings is investigated in order to evaluate the impact of autopsy in the investigation of medical malpractice cases. The most common errors in diagnosis are aortic aneurysm rupture, myocardial infarct, and pneumonia. Considering the relationship between medical malpractice adjudication and major discrepancies determined at the autopsy, conclusion of medical malpractice is found significantly higher in the group showing major discrepancies. Considering the relationship between the quality of the autopsy and the qualification of the physician performing the autopsy assessed by means of autopsy audit form, the quality of autopsy is found significantly higher in autopsies performed by forensic medicine experts. In conclusion, autopsy is an effective tool in the investigation of cases with the claim of medical malpractice. However, the high standard of the autopsy as well as the competency of the performing physician are determining factors. Keywords: medical malpractice, autospy, audit form, quality, forensic medicine

    Birinci Basmakta Adli Tıp

    No full text

    Anestezinin Hatalı Uygulamasına Bağlı Olduğu İddia Edilen Ölümlerin Araştırılmasında Otopsi Prosedürü

    No full text
    Perioperatif ölümlerle ilgili yapılan retrospektif çalışmalar, ölüm nedenlerinin büyük çoğunluğunun kişide daha önceden bulunan hastalığa ve cerrahi girişimin kendisine bağlı olduğunu göstermektedir. Perioperatif dönemde anestezinin tek başına sorumlu olduğu ölüm olguları çok daha az görülmektedir. Her ne kadar anesteziye bağlı ölümlerde, ölüm nedeni verilmesinde otopsinin sınırlı yeri olsa da anesteziye bağlı tıbbi uygulama hata iddiası ile yapılan otopsilerde, hastaya ve/veya cerrahiye ait faktörler varsa bunlar ortaya çıkarılarak istenmeyen sonucun meydana gelmesinde anestezinin yeri bulunmadığı gösterilebilecektir. Pek çok çalışma, tıbbi uygulama hata iddiası taşıyan olgularda hem iddiaların hem de antemortem tanıların otopsi ile değiştiğini göstermektedir. Anesteziye bağlı tıbbi uygulama hata iddiası ile yapılan otopsilerde anestezi ve cerrahi uygulama da hata olup olmadığı ayrıca kişide operasyona neden olan patoloji ile önceden saptanan patoloji dışında ölüme sebebiyet verecek bir durumun olup olmadığı soruları araştırılmalıdır. Anestezinin primer sorumluluğu olan olgularda ölüm nedeninin verilmesinde otopsinin sınırlı yeri olmasına rağmen perioperatif dönemin dinamiklerini oluşturan hastaya ve cerrahiye ait faktörlerin aydınlatılması amacı ile anestezi ölümlerinde otopsinin yeri kuşkusuz çok önemlidir. Anahtar kelimeler: Otopsi, anestezi, tıbbi uygulama hatası
    corecore