Ölüm ya da ölü doğumla sonuçlanan tıbbi uygulama hatalarına yaklaşımda adli otopsinin rolü

Abstract

Gelişen teknoloji ve bilimsel ilerlemeler doğrultusunda tıbbi uygulamalarda gelişmeler olmasına rağmen, son yıllarda tıbbi uygulama hatası iddialarında belirgin artış izlenmektedir. Çalışmada Adli Tıp Kurumunda tıbbi uygulama hatası iddiası ile incelenen, ölümle ya da ölü doğumla sonuçlanan olgular değerlendirilmiştir. 2001-2005 yılları arasında Adli Tıp Kurumu 1. ve 3. İhtisas Dairesi’nde değerlendirilen tıbbi uygulama hatası iddiası bulunan ve ölümle ya da ölü doğumla sonuçlanan olgu sayısı 525 olarak bulunmuştur. Olguların 303’ü erkek, 215’i kadın olup, 7 olguda cinsiyet belirtilmemiştir. Olgular sorumlu tutulan klinik birimlere göre değerlendirildiğinde; en büyük grubu acil birimine başvuran olgular (%28) oluşturmaktadır. Hastanede kalış süreleri göz önüne alındığında en büyük grubu 0-24 saat arası tedavi gören olgular (%51,6) oluşturmaktadır. Olguların % 92’sinde (482 olgu) tıbbi uygulama hatası kararı verilmiş, 43 olguda (%8) ise değişik nedenlerle karar verilememiştir. Otopsinin tıbbi uygulama hatalarına karar vermeye etkisini araştırmak amacı ile otopsi yapılmış olgularda; otopsi tanısı ile klinik tanı arasındaki uyum araştırılmıştır. Klinik tarafından en sık tanı hatası saptanan hastalıklar; aort anevrizma rüptürü, myokard infarktüsü ve pnömoni olarak bulunmuştur. Tıbbi uygulama hatası kararının sonucu ile otopside major değişiklik saptanması arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, otopside major tanı değişikliği saptanan grupta, major değişiklik saptanmayan gruba göre anlamlı yüksek olarak tıbbi uygulama hatası varlığı yönünde karar verilmiştir. Otopsinin kalitesi ile otopsiyi yapan hekimin niteliği arasındaki ilişki incelendiğinde otopsi denetim formuna göre otopsinin kalitesi adli tıp uzmanı tarafından yapılan otopsilerde istatistiksel anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak otopsi tıbbi uygulama hatası iddiası olan olgularda karar aşamasında etkin bir yöntemdir. Ancak otopsinin belli bir standartta olması ve otopsiyi yapan hekimin niteliği de önemli etkenlerdir. Anahtar kelimeler: Tıbbi uygulama hatası, otopsi, denetim formu, kalite, adli tıp. SUMMARY THE ROLE OF LEGAL AUTOPSY IN THE INVESTIGATION OF STILLBIRTH AND DEATH CASES DUE TO MEDICAL MALPRACTICE Technological and scientific developments resulted in significant improvements in medical practice; however medical malpractice claims increased as well in recent years. Cases of stillbirth and death referred to the Council of Forensic Medicine with the claim of medical malpractice are included in this study. The number of related medical malpractice cases investigated in the 1st and 3rd Boards of the Council between the years 2001-2005 was 525. 303 of the cases were male, 215 female, and in 7 of the cases the gender was not identified. Considering the responsible clinical units, the majority of the cases were from the emergency unit (28%). Taking the duration of hospitalization into account, the major group was the group hospitalized for 0-24 hours (51.6%). Medical malpractice was concluded in 92% of the cases, whereas 43 cases (8%) remained inconclusive for various reasons. Concordance between clinical diagnosis and autopsy findings is investigated in order to evaluate the impact of autopsy in the investigation of medical malpractice cases. The most common errors in diagnosis are aortic aneurysm rupture, myocardial infarct, and pneumonia. Considering the relationship between medical malpractice adjudication and major discrepancies determined at the autopsy, conclusion of medical malpractice is found significantly higher in the group showing major discrepancies. Considering the relationship between the quality of the autopsy and the qualification of the physician performing the autopsy assessed by means of autopsy audit form, the quality of autopsy is found significantly higher in autopsies performed by forensic medicine experts. In conclusion, autopsy is an effective tool in the investigation of cases with the claim of medical malpractice. However, the high standard of the autopsy as well as the competency of the performing physician are determining factors. Keywords: medical malpractice, autospy, audit form, quality, forensic medicine

    Similar works