23 research outputs found

    ADÖLESAN DÖNEMDE EVLENEN KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞI DAVRANIŞLARI: BİR KARMA YÖNTEM ÇALIŞMASI

    Get PDF
    Bu araştırma, adölesan dönemde evlenen kadınların üreme sağlığı davranışlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma karma yöntem (mixed research design) olarak Aralık 2017 ve Haziran 2018 tarihleri arasında SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın – Doğum Klinikleri’nde yapılmıştır. Araştırmaya maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi ile nicel bölümüne 245 ve nitel bölümüne 25 kadın alınmıştır. Verilerin toplanmasında anket formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizi tanımlayıcı, betimleyici ve içerik analiz yöntemleri ile yapılmıştır. Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 26,62 ± 5’dir. Çalışmadaki kadınların %77,1’inin ilkokul mezunu ve %80,0’ının ev hanımı olduğu, %22,9’unun sağlık güvencesinin bulunmadığı belirlenmiştir. Çalışmada gebelik yaşayan kadınların gebelik öykülerinde %11,29’unda yüksek tansiyon (%5,8’i 19 yaşın altında ve birinci gebeliklerinde), %5,0’ında gebelikte diyabet (%1,2’si 19 yaşın altında ve birinci gebeliklerinde) ve %9,2’sinde enfeksiyon (%4,6’sı 19 yaşın altında ve birinci gebeliklerinde) ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Gebelikte ortaya çıkan genital siğil ve üriner enfeksiyonların (%36,4), vajinal enfeksiyon (%13,6), diş enfeksiyonu, sitomegalovirüs ve gebelikte yüksek ateşin (%4,5) oranlarında olduğu saptanmıştır. Araştırmanın nitel bölümünde ise, kadınların üreme sağlığı öykülerinden elde edilen veriler kodlanarak 41 tema ve 120 alt tema oluşturulmuştur. Bu çalışmada, adölesan yaşta evlilik nedeniyle kadınların ciddi üreme sağlığı sorunları yaşadıkları belirlenmiştir. Ebeler, hizmet sunumları sırasında kadınların evlilik yaşını ve üreme sağlığı sorunlarına yönelik kapsamlı sorgulama yaparak kadın sağlığının geliştirilmesine katkı sağlayabilirler.KABUL ONAY………..………………………………………………………………. i TEŞEKKÜR…………………………………………..……………………………….. ii İÇİNDEKİLER………………………………………….……………………………... iii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ………………..………………………….. vi ŞEKİLLER DİZİNİ……………………………………………………………………. vii TABLOLAR DİZİNİ…………………………………………………………………... viii EKLER DİZİNİ…………………………………………………………..……………. x ÖZET…………………………………………………………………………………... xi ABSTRACT…………………………………………………………………………… xii 1. GİRİŞ……………………………………………………………………….. 1 1.1. Problemin Tanımı ve Önemi………………………………………………... 1 1.2. Araştırmanın Amacı………………………………………………………… 6 1.3. Araştırmanın Soruları……………………………………………………… 6 2. GENEL BİLGİLER…………………………………………………………. 7 2.1. Üreme Sağlığı……………………………………………………………….. 7 2.1.1. Üreme Sağlığı Tanımı ve Tarihçesi………………………………………… 7 2.2. Adölesan Dönem ve Üreme Sağlığı………………………………………… 10 2.2.1. Adölesanlarda Cinsel Sağlık….…………………………………………….. 11 2.2.2. Adölesanlarda Gebelikten Korunma Yöntemleri…………………………… 13 2.2.3. Adölesanlar Gebelikler ve Doğum Sonuçları…………………………… 14 2.2.4. Adölesanlarda Düşükler / Küretajlar………………………………………. 16 2.2.5. Adölesanlarda Genital Enfeksiyonlar ve Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar ..…………………………………………………………….. 17 2.2.6. Adölesanlarda İnfertilite……………………………………………………. 18 2.2.7. Adölesanlarda Kadına Yönelik Şiddet……………………………………… 19 2.3. Adölesan Evlilikleri………………….……………………………………… 21 2.3.1. Türkiye’de ve Dünyada Adölesan Evlilikleri……………………………... 22 2.3.2. Adölesan Evlilik Nedenleri ……………..………..………………………… 23 2.4. Adölesan Evliliklerin Üreme Sağlığına Etkisi……………………………… 25 2.5. Adölesan Evliliklerde Ebelerin Sorumlulukları…………………………… 27 3. GEREÇ VE YÖNTEM……………………………………………………… 31 3.1. Araştırmanın Deseni………………………………………………………… 31 3.1.1. Araştırmanın Nicel Boyutu………………………………………………….. 33 3.1.2. Araştırmanın Nitel Boyutu………………………………………………… 34 3.2. Araştırmanın Yeri…………………………………………………………… 34 3.3. Araştırmanın Zamanı………………………………………………………... 34 3.4. Araştırmanın Evren ve Örneklemi………………………………………….. 36 3.4.1. Araştırmanın Nicel Boyutuna Yönelik Örneklem………………………… 36 3.4.2. Araştırmanın Nitel Boyutuna Yönelik Çalışma Grubu .…………………… 36 3.5. Araştırmadan Dışlanma Kriterleri…………………………………………... 37 3.6. Veri Toplama Araçları………………………………………………………. 37 3.6.1. Anket Formu (Ek - 2) …………………………………………………….. 37 3.6.2. Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu (Ek - 3)……………………………... 38 3.7. Ön Uygulama………………………………………………………………. 38 3.8. Araştırma Verilerinin Toplanması…………………………………………. 39 3.8.1. Araştırmanın Nicel Boyutuna İlişkin Verilerin Toplanması……………… 39 3.8.2. Araştırmanın Nitel Boyutuna İlişkin Veri Toplanması…………………….. 39 3.8.3. Nitel Verilerin Geçerlik ve Güvenirliği…………………………………….. 42 3.9. Araştırma Verilerinin Değerlendirilmesi……………………………………. 43 3.9.1. Araştırmanın Nicel Boyutuna İlişkin Verilerin Analizi…………………… 43 3.9.2. Araştırmanın Nitel Boyutuna İlişkin Verilerin Analizi…………………… 43 3.10. Araştırmanın Güçlükleri…………………………………………………… 47 3.11. Araştırmada Etik…………………………………………………………… 48 4. BULGULAR………………………………………………………………... 49 4.1. Kadınların, Eşlerinin ve Ailesinin Tanıtıcı Özelliklerine İlişkin Bulgular…………………………………………………………………….. 50 4.2. Kadınların Üreme Sağlığı Özellikleri ve Davranışlarına Yönelik Bulgular……………………….……………………………………………. 60 5. TARTIŞMA………………………………………………………………… 108 5.1. Kadınların, Eşlerinin ve Ailesinin Tanıtıcı Özelliklerine İlişkin Bulguların Tartışılması………………………………………………………………….. 108 5.2. Kadınların Üreme Sağlığı Özellikleri ve Davranışlarına Yönelik Bulguların Tartışılması………………………………………………………………… 110 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER……………………………………………… 126 6.1. Sonuçlar……………………………………………………………………. 126 6.2. Öneriler……………………………………………………………………… 128 KAYNAKLAR………………………………………………………………………… 129 EKLER………………………………………………………………………………… 146 ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………………. 17

    HPV (+) kadınlarda sağlıklı yaşam biçimi davranışları (SYBD) geliştirmenin serviks kanseri'ni önlemeye etkisi

    No full text
    Objective: The objective in this study is to research the effect of planned training that is given in order to prevent Cervix Cancer in the females with HPV(+). Material-Method: This research is an education intervention study which has been planned to be a retrospective and determined descriptive study. It is planned to be applied in T.R Ministry of Health Turkey Community Hospitals Establishment Union of Izmir Community Hospitals North Office of Secretary General Tepecik Training and Research. Research population consisted of 91 females who applied to T.R Ministry of Health Turkey Community Hospitals Establishment Union of Izmir Community Hospitals North Office of Secretary General Tepecik Training and Research Hospital gynaecology polyclinic between July 01, 2012 and September 30, 2012. The outcomes were collected with face-to-face interview method by using the females " Identification Form of the Individuals' Descriptive and Socio - Demographic Features" established by researchers and "Healthy Life Style Behaviours Scale-II" (HLSBS-II) previously established by Walker in 1987 and are translated by Bahar et. al. (2008) in order to analyze the healthy life style behaviours of females with HPV (+). Females are trained with power point presentation by researcher and are given brochures to point out the highlights. The effect of training with HLSBS-II that applied to the females to come the sixth month and a year smear control was assessed. Findings: It was determined that 20.9% of the women were in 35-39 age group 37.87±9.9 (min=19 - max=58), 50.5% were elementary school graduates, majority were unemployed (80.2%) and 14.3% had SSK type of social security. The difference found between pre training 122.63±1.31 (min=120.01 - max=125.25), and post training in following – 1 166.06±1.20 (min=163.66 - max=168.45) and following – 2 mean scores 150.32±1.70 (min=146.94 - max=153.71) of women concerning HLSBS-II was statistically significant (p 0.00). Women, socio - demographic characteristics, fertility and gynecologycal characteristics, sexual life with features Healthy Life Style Behaviors Scale (HLSBS-II) with their total and subscale scores were compared. Result and Suggestion: The Cervix Cancer which is the second most frequent seen cancer in gynaecologic cancers and one of the top ten types of cancers is a substantial health issue that treats the women health. Healthy life style behaviours and early diagnosis is considerably important in preventing Cervix Cancer. Most of the females diseases can be detected with Pap-smear and HPV tests through early diagnosis before the stage of cancer. The midwives assisting the women in many issues related to female health can have an important role in treatment and early diagnosis by increasing the awareness of the woman for Cervix Cancer with the trainings they would give.Amaç: Bu çalışmada amaç; HPV (+) tespit edilen kadınlara Serviks Kanserini önlemeye yönelik verilen planlı eğitimin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarına etkisini araştırmaktır. Materyal-Metod: Araştırma retrospektif ve tanımlayıcı tipte planlanmış bir eğitim müdahale çalışmasıdır. Araştırmanın 15 Ocak 2013 ile 30 Eylül 2013 tarihleri arasında T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu İzmir İli Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Genel Sekreterliği Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uygulanmıştır. Araştırma evrenini; T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu İzmir İli Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Genel Sekreterliği Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi jinekoloji polikliniğine 01 Temmuz 2012-30 Eylül 2012 tarihleri arasında başvuran, Pap-smear ve HPV taraması yapılan 91 kadın oluşturmuş ve tamamına ulaşılması hedeflenmiştir. Veriler, araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan "Kadınların Tanımlayıcı ve Sosyo-Demografik Özelliklerini İçeren Bilgi Formu" ve HPV (+) kadınların sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını değerlendirmek için Walker tarafından (1987) geliştirilip Bahar ve ark. (2008) tarafından Türkçeye uyarlanmış olan "Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-??" (SYBD-II) kullanılarak yüz-yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Kadınlara araştırmacılar tarafından power point sunum ile eğitim yapılmış ve hazırlanmış olan bir broşür verilmiştir. Altıncı ay ve 12. ay smear kontrolüne gelen kadınlara tekrar uygulanan SYBD-II ölçeği uygulanarak eğitimin etkisi değerlendirilmiştir. Bulgular: Kadınların %20.9'unun 35-39 yaş grubunda olduğu ve yaş ortalamalarının 37.87±9.9 (min=19-max=58) olduğu, %50.5'inin ilköğretim mezunu, %80.2'sinin herhangi bir işte çalışmadığı, %14.3'ünün SGK'ya ait sosyal güvenceleri olduğu saptanmıştır. Kadınlar Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları-?? (SYBD-II) ölçeğinden eğitim öncesi 122.63±1.31 (min=120.01-max=125.25), altıncı ayda yapılan ilk izlemde 166.06±1.20 (min=163.66-max=168.45) ve 12. ayda yapılan ikinci izlemde 150.32±1.70 (min=146.94-max=153.71) puan aldıkları saptanmıştır ve ortalamalar arasında bulunan fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=.00). Ölçek alt boyutlarından fiziksel aktivite alt boyutu genel olarak en düşük puan alınan alt boyut olarak belirlenmiştir. Sonuç Ve Öneri: Kadın kanserleri arasında dünyada en sık görülen ikinci, Türkiye'de ise ilk on kanser türü içerisinde yer alan serviks kanseri, kadın sağlığını tehdit eden önemli bir sağlık sorunudur. Serviks kanserinden korunmada sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve erken tanı oldukça önemlidir. Erken tanıya yönelik Pap-smear ve HPV testleri ile kadınların birçoğu henüz kanser evresine gelmeden tespit edilebilmektedir. Kadın sağlığını ilgilendiren birçok alanda kadınların yanında bulunan ebeler; verecekleri eğitimlerle kadınların farkındalıklarını artırarak serviks kanseri erken teşhis ve tedavisinde önemli rol alabilirle

    Bilgi ve belge yönetimi çalışanlarının periyodik sağlık muayenesi takip süreçlerinin değerlendirilmesi : takip bilgi sistemi model önerisi

    No full text
    ÖZET Bu araştırmanın amacı Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği uygulamasında önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri’nin (PSM) takibi için bir Takip Bilgi Sistemi model önerisi sunmaktır. Araştırmanın ilk bölümünde koruyucu sağlık hizmetleri ve ölüme en çok neden olan hastalıklar ile ilgili genel bilgilere yer verilmiştir. İkinci bölümde PSM’nin tanımı yapılmış, dünyada ve Türkiye’de PSM ile ilgili çalışmalar anlatılmıştır. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile görüşmeler yapılmış ve Türkiye’de Aile Hekimliği’nde uygulanan PSM’lerin hazırlık süreci değerlendirilmiştir. PSM Takip Bilgi Sistemi modeli sunmayı amaçlayan çalışmamıza destek olması için “Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri ve Tarama Testleri” kılavuzundan yararlanılarak hazırlanan anket soruları ile 18-65 yaş arası Bilgi ve Belge Yönetimi çalışanlarının periyodik muayenelerini nasıl takip ettikleri değerlendirilmiştir. Ayrıca hastalıkların erken teşhisinde etkili olan bu taramaları hangi periyodlarda yaptırmaları gerektiği konusunda bilgilendirme yapan ve önerilen periyodlarda hatırlatma yapan bir Takip Bilgi Sistemi geliştirmek amacı ile ankete katılanların görüş ve önerileri alınarak değerlendirilmiştir. Ülkemizde bireylerin periyodik muayenelere veya kanser taramalarına katılımını sağlamaya yönelik periyodik aralıklarla hatırlatma ve bilgi gönderen bir takip bilgi sistemi bulunmamaktadır. Örneğin 40 yaşına gelen bir kadın iki senede bir çektirmesi önerilen mamografiyi ancak bu konu hakkında bilgi sahibiyse ve farkındalığı yüksekse iki senede bir takip edebilmektedir. Oysa yaşa göre yaptırılması önerilen koruyucu muayene ve taramaların önerilen zaman aralıkları ile bireylere mesaj, mektup veya aramalar ile hatırlatılması bireylerin kendi sağlıklarını geliştirme konusunda farkındalıklarını arttıracak, hastalıkların erken evrede teşhis edilebilmesi sayesinde tedavi maliyetlerini düşürecek ve yaşam kalitesini yükseltecektir. Ayrıca koruyucu muayene ve taramaların hangi periyodlarla yapılması gerektiği her hastalığa karşı ayrı ayrı yapılan ayrıntılı ve titiz çalışmalar sonucu belirlendiği için bireylerin fazladan ve gereksiz tetkik yaptırması önlenmiş olacaktır. -------------------- The aim of this study is to provide a Follow-up Information System model for the follow-up of periodic health examinations (PHE) proposed in the Ministry of Health, Family Medicine Practice. In the first part of the study, general information about preventive health services and diseases that cause death most has been given. In the second part of the study the periodic health examination has been defined and the studies related to PHE in the world and in Turkey have been represented. Interviews have been conducted with Ministry of Health Public Health Institution of Turkey and the preparation process of the PHE applied in Family Medicine in Turkey has been evaluated. In order to support our study aiming to present a Follow-up Information System model, the PHE follow-up status of Information and Records Management employees between the ages of 18-65 have been assessed by survey questions prepared by using the Family Medicine Periodic Health Examination Suggestion Guide. In addition, the opinions and suggestions of the participants have been taken for an information system that informs and reminds them about the periods in which these screening tests are effective in early diagnosis of diseases. In our country, there is no Follow-Up Information System that sends periodic reminders and information to ensure the individuals participate in periodic health examinations or cancer screenings. For example, a woman who is 40 years old can follow the mammography recommended to be taken every two years only once if she has knowledge about this subject and has high awareness. However, reminding individuals with messages, letters or calls to preventive examinations and screenings suggested by the recommended time intervals will increase the awareness of individuals about improving their health, reduce the cost of treatment and increase the quality of life as a result of early diagnosis of diseases. In addition, since the preventive examinations and screening periods should be determined as a result of detailed and meticulous studies conducted against each disease separately, individuals will be prevented from having extra and unnecessary examinations

    Bir psikiyatri kliniğinde hasta bakım kalitesinin incelenmesi

    No full text
    SUMMARY This research aims to assess the quality of care in the Psychiatry Ward at University of Ege, Medical School Research Hospital. The Quality of Patient Care Scale found by Wandelt and Ager is used for this assessment. 100 patients and 22 nurses have been participated to the study. A data form prepared by researchers is used to optain demographyic variables. The quality of care compared according to gender of patient. Males found to get better care than females in physical subscale and total points (p 0.05). As a result, physical subscale revealed the lowest and professional practices subscale revealed the highest point. Total point of 2.02 + 1.11 over 5 maximum point, shows that in this particular Psychiatry Ward of Ege University Hospital is not as high as it should be. 65ÖZET Bu araştırma bir psikiyatri kliniğinde hasta bakım kalitesini belirlemek amacıyla, tanımlayıcı tipte bir araştırma olarak planlanmıştır. Araştırma Ege Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde, 100 hasta ve 22 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Hastaların almış olduğu bakımın kalitesini belirlemek amacıyla, Wandelt ve Ager tarafindan düzenlenmiş olan Hasta Bakım Kalitesi Skalası kullanılmıştır. Hasta Balcım Kalitesi Skalasının alt ölçek ortalamaları belirlendikten sonra, hastaların cinsiyetine göre bakım karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmada "t testi" kullanılarak değerlendirme yapılmıştır. Psikiyatri kliniğinde çalışan hemşireler hakkında bilgi edinmek için Tamtıcı Bilgi Formu uygulanmıştır. Sonuç olarak, psikiyatri kliniğinde Hasta Bakım Kalitesi Skalasının fiziksel alt ölçeği en az ortalama puam almıştır. En yüksek ortalama puam ise mesleki uygulamalar alt ölçeğinin aldığı saptanmıştır. Toplam hasta bakım kalitesi puan ortalaması 2.02 ± 1.11 bulunmuştur (maksimum değer 5'tir). Bu puan psikiyatri kliniğinde hasta bakım kalitesinin düşük olduğunu göstermiştir. Hasta bakım kalitesi, hasta cinsiyetlerine göre karşılaştırıldığında erkek hastaların kadın hastalara göre bakım kalitesinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. İstatistiksel analiz sonucunda anlamlı bir fark belirlenmiştir (p 0.05). 6

    Bilgi ve belge yönetimi çalışanlarının periyodik sağlık muayenesi takip süreçlerinin değerlendirilmesi : takip bilgi sistemi model önerisi

    No full text
    ÖZET Bu araştırmanın amacı Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği uygulamasında önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri’nin (PSM) takibi için bir Takip Bilgi Sistemi model önerisi sunmaktır. Araştırmanın ilk bölümünde koruyucu sağlık hizmetleri ve ölüme en çok neden olan hastalıklar ile ilgili genel bilgilere yer verilmiştir. İkinci bölümde PSM’nin tanımı yapılmış, dünyada ve Türkiye’de PSM ile ilgili çalışmalar anlatılmıştır. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile görüşmeler yapılmış ve Türkiye’de Aile Hekimliği’nde uygulanan PSM’lerin hazırlık süreci değerlendirilmiştir. PSM Takip Bilgi Sistemi modeli sunmayı amaçlayan çalışmamıza destek olması için “Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri ve Tarama Testleri” kılavuzundan yararlanılarak hazırlanan anket soruları ile 18-65 yaş arası Bilgi ve Belge Yönetimi çalışanlarının periyodik muayenelerini nasıl takip ettikleri değerlendirilmiştir. Ayrıca hastalıkların erken teşhisinde etkili olan bu taramaları hangi periyodlarda yaptırmaları gerektiği konusunda bilgilendirme yapan ve önerilen periyodlarda hatırlatma yapan bir Takip Bilgi Sistemi geliştirmek amacı ile ankete katılanların görüş ve önerileri alınarak değerlendirilmiştir. Ülkemizde bireylerin periyodik muayenelere veya kanser taramalarına katılımını sağlamaya yönelik periyodik aralıklarla hatırlatma ve bilgi gönderen bir takip bilgi sistemi bulunmamaktadır. Örneğin 40 yaşına gelen bir kadın iki senede bir çektirmesi önerilen mamografiyi ancak bu konu hakkında bilgi sahibiyse ve farkındalığı yüksekse iki senede bir takip edebilmektedir. Oysa yaşa göre yaptırılması önerilen koruyucu muayene ve taramaların önerilen zaman aralıkları ile bireylere mesaj, mektup veya aramalar ile hatırlatılması bireylerin kendi sağlıklarını geliştirme konusunda farkındalıklarını arttıracak, hastalıkların erken evrede teşhis edilebilmesi sayesinde tedavi maliyetlerini düşürecek ve yaşam kalitesini yükseltecektir. Ayrıca koruyucu muayene ve taramaların hangi periyodlarla yapılması gerektiği her hastalığa karşı ayrı ayrı yapılan ayrıntılı ve titiz çalışmalar sonucu belirlendiği için bireylerin fazladan ve gereksiz tetkik yaptırması önlenmiş olacaktır.--------------------The aim of this study is to provide a Follow-up Information System model for the follow-up of periodic health examinations (PHE) proposed in the Ministry of Health, Family Medicine Practice. In the first part of the study, general information about preventive health services and diseases that cause death most has been given. In the second part of the study the periodic health examination has been defined and the studies related to PHE in the world and in Turkey have been represented. Interviews have been conducted with Ministry of Health Public Health Institution of Turkey and the preparation process of the PHE applied in Family Medicine in Turkey has been evaluated. In order to support our study aiming to present a Follow-up Information System model, the PHE follow-up status of Information and Records Management employees between the ages of 18-65 have been assessed by survey questions prepared by using the Family Medicine Periodic Health Examination Suggestion Guide. In addition, the opinions and suggestions of the participants have been taken for an information system that informs and reminds them about the periods in which these screening tests are effective in early diagnosis of diseases. In our country, there is no Follow-Up Information System that sends periodic reminders and information to ensure the individuals participate in periodic health examinations or cancer screenings. For example, a woman who is 40 years old can follow the mammography recommended to be taken every two years only once if she has knowledge about this subject and has high awareness. However, reminding individuals with messages, letters or calls to preventive examinations and screenings suggested by the recommended time intervals will increase the awareness of individuals about improving their health, reduce the cost of treatment and increase the quality of life as a result of early diagnosis of diseases. In addition, since the preventive examinations and screening periods should be determined as a result of detailed and meticulous studies conducted against each disease separately, individuals will be prevented from having extra and unnecessary examinations

    CAPTIVITY IN INDIA: TURKISH PRISONERS IN INDIA DURING AND AFTER WORLD WAR I

    No full text
    Birinci Dünya Savaşı'nda Irak, Sina, Filistin, Kanal Cephelerinde İngilizlere esir düşen yaklaşık on beş bin civarındaki Türk, önce Mısır ardından Hindistan'daki Bellary, Sümerpur, Tongnung esir kampları ile Kalküta'daki istasyon kampına götürülmüşlerdir. Hindistan'daki Türk esirleri uzun esaretleri boyunca ailelerinden bilgi alamama, parasızlık, ilgisizlik, beslenme ve uzun süre esarette kalmanın yarattığı ruhsal bunalımlar ile Hindistan ikliminin uzun vadede zayıflatıcı ve bitkin düşürücü etkisine bağlı hastalıklardan çok sıkıntı çekmişlerdir. Tüm bunlara rağmen kendi imal ettikleri müzik aletleriyle verdikleri konserler, çıkardıkları gazeteler, öğrenmeye çalıştıkları yeni lisanlarla kamplarda canlı bir sosyal ve kültürel hayatı da sürdürmeye çalışmışlardır. Hindistan'da esir Türklere ait bilgilerin önemli kısmı Kızılhaç arşivinde bulunmaktadır. Kızılhaç örgütü, oluşturduğu gruplar aracılığıyla dolaşmış ve buralar hakkında geniş bilgiler elde etmişti. Kızılhaç komisyonundaki delegeler gezdikleri kamplarda esirlerin şikâyet ve isteklerini dinlediler, incelemeler yaptılar ve raporlar tuttular. Türk esirlerin 1918'de başlayan dönüşü İngilizlerin kasten ağırdan almasıyla 1922 yılı sonuna kadar sürmüştür. Kamplarda hayatını kaybetmiş yüzlerce şehidimiz için şehitlikler yapılmış fakat bunların bir kısmı bugün kaybolmuştur. Hindistan'da esareti sırasında çeşitli sebeplerle hayatını kaybeden esirlerimiz, kamp yönetimleri ve kendi esir arkadaşlarınca hem resmi hem de dini törenle defnedilmişlerdir. Daha sonra buralar toplu mezarlık, hatta şehitlik haline dönüştürülmüştür. Hindistan'da resmi şehitlik statüsünde iki Türk şehitliği vardır. Bunlardan biri Karnata Eyaleti'ndeki Bellary Türk şehitliğidir. Diğeri ise Hindistan'ın Rajasthan Eyaleti'nde Sümerpur Türk şehitliğidirNear about fifteen thousand Turks taken captive by the English in Iraq, Sinai, Palestine, Channel fronts in First World War, were taken to Egypt before and after Bellary, Sumerpur, Tongnung prisoner camps in India and to Station camp in Calcutta. During their long captivity, Turkish prisoners in India have suffered a lot because of inability to get information from their families, poverty, apathy, nutrition and spiritual crises caused by stay in captivity long time and diseases due to the effect of debilitating and exhausting over the long term. Despite all of, they also had tried to pursue a vibrant social and cultural life with their concerts by the musical instruments which were made by themselves, their published newspapers, new languages that they tried to learn in camps. Important part of the information about Turkish prisoners in India is located in the archive of The Red Cross. The Red Cross organization has circulated as the groups and obtained extensive information about these regions. Delegates in the Red Cross commission in visited camps, listened to the complaints and requests of the prisoners, did reviews and kept the reports. The return of Turkish prisoners starting in 1918 had lasted until the end of 1922 by reluctance by English on purpose. The martyrdoms were made for hundreds martyrs who lost their lives in camps but some of them has disappeared today. Our prisoners, who died during their captivity in India for various reasons, were buried with both official and religious ceremony by camp management and their fellow prisoners. Then here were public cemetery, even transformed into martyrdom. There are two Turkish martyrdoms in official status as martyrdom in India. One of them is the Bellary Turkish cemetery in the state of Karnata. The other is the Sumerpur Turkish cemetery in the state of Rajasthan in Indi

    MEME KANSERİNDE CİNSEL YAŞAMDAN YAŞAMSAL DOYUMA YOLCULUK

    No full text
    Breast cancer is the most common cancer in the world. In Turkey, it is the most common cancer in women. Individuals who had received a diagnosis of breast cancer may have other health problems during diagnosis, treatment and post-treatment period.One of them is the decrease in sexual desire. The decrease in sexual request may depend on the change in body image and life satisfaction decrease. Life satisfaction is the situation that positive emotions in the life of the individual dominates negative emotions. Breast cancer diagnosed individuals must be supported about sexual life and life satisfaction by healthcare professionals. This initiative can improve the business, and life satisfaction of health care professionals. In this review it has been aimed to discuss the influence of breast cancer and the process of treatment of breast cancer to individual's sex life and life satisfaction.Meme kanseri dünyada en yaygın görülen kanser türüdür. Türkiye’de ise kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Meme kanseri tanısı almış bireyler tanı, tedavi ve tedavi sonrası dönemde, başka sağlık sorunları da yaşayabilmektedir. Bunlardan biri de cinsel istekte azalmadır. Cinsel istekte azalma, beden imajında değişikliğin olmasına ve yaşam doyumunun azalmasına bağlı olabilir. Yaşam doyumu bireyin yaşamında olumlu duyguların, olumsuz duygulara egemen olması halidir. Meme kanseri tanısı almış bireylerin sağlık profesyonelleri tarafından cinsel yaşam ve yaşam doyumu konusunda desteklenmesi gerekir. Bu girişim sağlık profesyonelinin de iş ve yaşam doyumunu arttırabilmektedir. Bu derlemede, meme kanseri ve tedavi sürecinin bireyin cinsel yaşamı ve yaşam doyumuna etkisinin tartışılması amaçlanmıştır

    Development of the 0-6 Years Old Psychosocial Development Attitudes Scale and the First Application of the Scale Through Educational Intervention

    No full text
    Amaç: Bu araştırmada amaç 0-6Yaş Psikososyal Gelişim DönemiTutumları Ölçeği’nin (0-6 PGDTÖ) geliştirilmesi ve eğitim müdahalesiyle ölçeğin ilk uygulamasını yapmaktır. Yöntemler: Araştırma metodolojik ve girişimsel bir araştırmadır. Ölçek araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir. İzmir ilinde hizmet veren iki ana okul öğrencilerinin annelerine ölçek uygulanmıştır (n = 151). Ölçeğin zamana karşı değişmezliğini ölçmek için ölçek 30 anneye yeniden uygulanmıştır. Etik kurul, araştırma yeri ve araştırmaya katılmayı kabul eden bireylerden izin alındıktan sonra, eğitim öncesi veri toplama araçları uygulanmıştır. Eğitim sonrası ölçekler yeniden uygulanmıştır. Bulgular: Ölçeğin geçerlilik çalışması için içerik geçerliliği yöntemi uygulanmıştır. Uzman görüşleri ara- sında fark olmadığı saptanmıştır (P=,810). Ölçeğin güvenirlik çalışması aşamasında, ölçekte yer alan 30 maddenin toplam puan korelasyonları incelenmiş olup, 0,20 korelasyon sınırının altında olan mad- deler ölçekten çıkarılmıştır. Ölçek bu hali ile 18 maddede bırakılmıştır. Ölçeğin iç tutarlılık analizlerinde ise Cronbach Alpha değeri 0,74 olarak bulunmuştur, bu doğrultuda ölçeğin kabul edilebilir düzeyde iç tutarlılık gösterdiği saptanmıştır. Ölçeğin zamana karşı değişmezliği için test-tekrar test arasındaki ilişki anlamlı (P=,000) bulunmuştur. Eğitim sonrası 0-6 PGDTÖ puan ortalaması yükselmiştir. Sonuç: Ölçek Türk toplumu için geçerli ve güvenilir bir ölçektir. Annelerin eğitim sonrası 0-6 PGDTÖ puan ortalaması yükselmiştir
    corecore