23 research outputs found
Vakıf Mevzuatında Zaruri Olarak Tanzimi Gereken Hususlar
[No Abstract Available
Osmanlı Hukukunda Tahsisat Kabilinden Vakıflar ve Konuyla İlgili Kanuni'ye Takdim Edilen Bir Risale
[No Abstract Available
A Wedding Gone Wrong The Rather Worldly Woes of a Rather Wealthy Qādirī Sufi Shaykh. Two 18th Century Documents from the Ottoman Court Records of Ḥamā and Aleppo
A rather intricate legal case took place first in Ḥamā’s and then in Aleppo’s Ottoman Islamic courts around the middle of the 18th century. The setting, the social standing of the individuals involved, and the alleged circumstances of the case all contribute to make clear that this was not just another routine court case. Altogether, the two documents are a good example of the scope and quality of the information preserved in the archives of local courts and they both demonstrate the extent and modes of implementation of Islamic law in a specific Ottoman milieu. The long inventory of personal property in the Aleppo document gives us a good idea of the social status and affluence enjoyed by the plaintiff – a member of the Jīlānī/Qādirī family - and an interesting insight into material culture and what constituted wealth and affluence at the time.
1274/1858 Tarihli Osmanlı Ceza Kanunnamesinin Hukuki Kaynakları, Tatbik Şekli ve Men'-i İrtikâb Kanunnamesi
Osmanlı hukukçularına göre ceza hukuku, "insan toplumunun Allah tarafından irade edilen şekilde medeni olarak yaşayıp terakki edebilmesi için vaz' edilen kanun ve nizamların hükümlerini korumak amacıyla konulan kaidelerden" ibarettir. Kanun ve nizamların hükümlerini koruma görevi ceza hukukuna has değilse de, ceza hukuku sırf bu gaye için var olduğundan, bu fonksiyonu ile tarif edilmiştir. Yoksa protesto ve haciz gibi birtakım tedbirler de bu fonksiyonu icra için kabul edilen tedbirlerdir. Yapılan bu tarif temel anlam itibariyle günümüzdekinden farksızdır. Maksat aynı ama ifade ve üsluplar farklıdır. Bilindiği gibi Osmanlı Devleti bir kamu hukuku dalı olan ceza hukuku alanında da, İslam hukukunun hükümlerini benimsemiştir. Onun müsaade ettiği ölçüde bazı ceza kurallarını kabul etmiş ve kanunname tarzında ortaya koymuştur. Bu sebeple Osmanlı hukukunda da ceza hukukuna İslam hukukunda olduğu gibi "Ukubat" denmekte ve Mecelle'de de "Ukubat", yaptığımız tarif doğrultusunda izah edilmektedir
İslam ve Osmanlı Hukukunda Gıyapta Yargılama Müessesesi
Usul hukukunun en çok tartışmalı olan konularından biri de gıyapta yargılama müessesesidir. Bu konu hukukçuları, kanun koyucuları ve uygulayıcıları tarih boyunca meşgul etmiş ve tarihin değişik devirlerinde, değişik din ve toplumlarda farklı şekilde düzenlenmiştir. Bazıları hukuk usulünde sürat ve sadeliği engelleyen bu müessesenin lüzumsuzluğuna dahi inanmışlardır. Buna rağmen çoğu hukukçular, gıyap halinin gâibin iddia veya savunma hakkını sınırladığını gözönüne alarak bu konuda ihtiyatlı davranılmasını uygun görmüşlerdir. Bü müesseseyi hukuk sistemleri de değişik biçimlerde düzenlemişlerdir. Roma hukuku böyle bir müesseseyi asla kabul etmemektedir. Roma hukukunda, davacı, davalıyı mahkemeye getirmek zorundadır. Bu konuda davacıya zor kullanmak yetkisi de tanınmıştır. Kilise hukukunda ise, gıyap müessesesi yoktur. Gelmeyen tarafın celseye getirilmesini sağlamak için bir takım cezalar tertip olunmuştur. Modern hukuk sistemleri denilebilir ki tüm olarak gıyap müessesesini benimsemişlerdir. Ancak gıyabın sonuçlarını ağır veya hafif şartlara bağlamak hususunda değişik sistemler ortaya çıkmıştır. Örneğin Türk Usul Kanunu'nun sistemi, ortalama bir yol tutmuş bulunmaktadır. Yani kanun koyucumuz, en dikkatli davranan bir tarafın bile tayin olunan bir celsede bulunamayacağı ihtimaline binaen, bu durumun hemen gıyabın hukukî sonuçlarını meydana getirmesine imkân vermemiş ve bunu bazı şartlara bağlamıştır. Bilindiği gibi İslam hukuku ve dolayısıyla Osmanlı hukuku da, orijinal bir hukuk sistemidir. Özellikle Türk Hukuk tarihi açısından, bu hukuk sisteminin, gıyap müessesesini nasıl düzenlediğini incelemek ve araştırmak yararlı ve ilginçtir. Gıyap müessesesi İslam hukukundaki değişik mezhepler açısından farklı şekillerde kabul ve izah edilmiştir. Osmanlı hukuku ise her konuda olduğu gibi bu konuda da, İslam hukukunun Hanefi ekolüne ait görüşleri aynen benimsemiş bulunmaktadır. Tanzimat hareketi gıyap müessesesinde ancak son zamanlara doğru etkisini göstermiştir. Kanunlaştırma hareketlerinin sözkonusu etkilerini ilk olarak 1330/1331 tarihli Nizamname'de ve daha sonra ise 1333/1336 tarihli Usul-i Mahkeme-i Şer'iye Kararnamesinde görmek mümkündür. İşte makalemizin konusunu, tarihi kadar kendisi de orijinal olan "İslam ve Osmanlı hukukunda gıyapta yargılama müessesesi" teşkil edecektir. Biz tarihî gelişmeyi takip ederek, önce gıyap müessesesinin münakaşasını; sonra Osmanlı'nın son zamanlarına doğru kabul görmeye başlayan Şafiî, Malikî ve Hanbelî ekollerinin görüşlerini; bunu müteakiben Hanefi ekolünün görüşünü ve en son olarak da 1330'lardan sonra kabul edilen gıyabi yargılama usulünü incelemeye çalışacağız
La migration de travail des Turcs en Europe Occidentale Bilan critique des débuts (premières années 60) à l'arrêt du recrutement 1973/74
Labor Migration from Turkey to Western Europe, An Analytical Review from its Commencement (early 60s) to the Recruitment Halt (1973/74)
Ahmet AKGÜNDÜZ
By joining the migratory labor movement to Western Europe in the early 1960s, Turkey, for the first time in its history, began showing signs of becoming a country of large scale economic emigration. It is here argued that the growth of the number of Turkish workers in Europe during the recruitment period, and their becoming the largest of the foreign labor contingents in Germany and the Netherlands, was due to the exhaustion of the other suppliers' labor reserves. Taking into account other view-points, the emergence of conditions for external migration and the specific "push" factors are explored on the basis of Turkey 's socio-economic structure; the characteristics of Turkish immigrants are also addressed in this way.La migration de travail des Turcs en Europe Occidentale
Bilan critique des débuts (premières années 60) à l'arrêt du recrutement 1973/74
Ahmet AKGÜNDÜZ
En rejoignant, pour la première fois de son histoire, le mouvement des migrations internationales de travail vers l'Europe Occidentale, dans les années 1960, la Turquie a commencé à devenir un grand pays d'émigration économique. Il est ici montré que la croissance des effectifs de travailleurs turcs en Europe, et les premiers rangs pris parmi les contingents de travailleurs étrangers d'Allemagne et des Pays-Bas, sont dus au tarissement des réserves d'autres pays exportateurs de main-d'œuvre. En tenant compte d'autres points de vue, l'émergence de conditions proposées à l'émigration et les facteurs "push" spécifiques sont explorés à la lumière des structures socio-économiques turques. Les caractéristiques des migrants turcs sont également remises dans ce contexte.La migración laboral de los Turcos en Europa del Oeste
Revista y análisis de los principios (primeros años 60) a la suspensión del reclutamiento
(1973/74)
Ahmet AKGÜNDÜZ
Incorporandose al movimiento de migraciones laborales internacionales hacía Europa Occidental en los años 60, Turquía, por primera vez en su historia, empezó a transformarse en un grán país de inmigración economica. Demonstramos aquí que el crecimiento del numero de trabajadores turcos en Europa y el primer puesto tomado por ellos en la población de trabajadores extranjeros en Alemania y en los Paises Bajos se deben al agotamiento de las reservas de otros países exportadores de maniobra. Pero, teniendo en cuenta otros puntos de vista, se puede afirmar tambien la importancia de factores « push » especificos, que son explorados aquí a la luz de la estructuras socio-economicas turcas. Las caracteristicas de los migrantes turcos se pueden tambien analizar en este contexto.Akgündüz Ahmet. La migration de travail des Turcs en Europe Occidentale Bilan critique des débuts (premières années 60) à l'arrêt du recrutement 1973/74. In: Revue européenne des migrations internationales, vol. 11, n°1,1995. Marseille et ses étrangers, sous la direction de Alain Tarrius et Michel Péraldi. pp. 153-177
Eski Hukukumuzda Vakıf Malların Tamiri ve Muhafazası
[No Abstract Available