10 research outputs found
Sürdürülebilir bir bilişim teknolojileri öğretim programı geliştirme modelinin (SÖPGEM) hazırlanması ve etkililiğinin incelenmesi
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Günümüzde hızla gelişmekte olan bilgi ve iletişim teknolojileri birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Bu durum günün teknolojik bilgisini yakalayabilen ve bu teknolojileri etkili bir şekilde kullanabilen bireylerin yetiştirilmesi ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Eğitim-öğretim süreçleri içerisinde yer alan bilgi ve iletişim teknolojileri eğitimi ise bu ihtiyacı karşılamalıdır. Bu nedenle bilgi ve iletişim teknolojileri öğretim programlarının iyi bir şekilde hazırlanması ve sürekli olarak çağa ayak uydurabilir bir nitelikte geliştirilmesi gerekmektedir. Bu araştırmada bilişim teknolojileri dersi öğretim programının geliştirilmesine yönelik bir program geliştirme modeli oluşturulmaya çalışılmıştır. Modelin geliştirilmesi sürecinde alan yazın ile birlikte Türkiye, Kanada, İngiltere, Avustralya, İrlanda, Finlandiya, Çin, Hong Kong, Yeni Zelanda, ABD ve Japonya'da bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik program geliştirme süreçleri ile öğretim programları incelenmiş ve ayrıca Türkiye'de kullanılmış olan Ortaokul Bilişim Teknolojileri Dersi Öğretim Programına yönelik öğretmen, öğrenci ve akademisyen görüşleri ile oluşturulan modele yönelik görüşler alınmıştır. Tüm bu araştırmaların sonucunda Sürdürülebilir (Sürekli güncellenebilir) Bir Bilgi ve İletişim Teknolojisi Öğretim Programı Geliştirme Modeli-SÖPGEM önerisi hazırlanmıştır. Daha sonra bu model doğrultusunda 6. sınıf bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretim programı 4 hafta süresinde uygulanabilecek şekilde uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanmış ve uygulanmıştır. Araştırma sonucunda modelin öğretmen ve akademisyenlerce uygun bulunduğu görülmüştür. Modelin çalıştığı ve bu modele dayalı olarak hazırlanan öğretim programının uygulanması sonucunda ise esneklik, güncellik, anlaşılırlık, öğrenci düzeyine uygunluk gibi ihtiyaçların giderilmesi ile öğretmen ve öğrenci beklentilerinin karşılanarak ders süreçlerinin verimli geçmesi sağlanarak modelin başarılı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu modelin diğer sınıf kademelerinde daha uzun bir süreci kapsayacak şekilde kullanılması ve tekrarlamalı sürecin test edilmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Bilişim Teknolojileri Eğitimi, Dinamik ve Sürdürülebilir Model, Eğitimde Program Geliştirme ModeliFast-growing information and communication technologies are being used in numerous fields today. This new situation requires training individuals who can grasp contemporary technological knowledge and use them efficiently. Information and communication technologies education, one of the teaching-education processes, must be used to serve this purpose. Therefore, information and communication technologies curricula must be designed well and adapted to changing conditions. This study aims to construct a program development model for information technologies curriculum. While developing the model, the author studied the relevant literature as well as information and communication technologies program development processes and teaching programs from Turkey, Canada, England, Australia, Ireland, Finland, China, Hong Kong, New Zealand, the U.S.A. and Japan and resorted to the views of teachers, students and scholars on Secondary School Information Technologies Curriculum used in Turkey and the structured model. At the end of this study, a Development Model for a Sustainable Information Technologies Curriculum (DEMSITEC) was designed. Then, 6th grade information technologies course curriculum was designed and applied for 4 weeks according to this model and views of experts. Study findings show that teachers and scholars find the model useful and suitable. After applying the curriculum based on this model, it was observed that the program increased the efficiency of courses by overcoming current problems, enabling flexibility, updatability, intelligibility and meeting student and teacher needs and expectations. It is suggested that this model be used for other grades for longer periods and repetitive process be tested. Keywords: Information Technologies Education, Dynamic and Sustainable Model, Curriculum Development Model in Educatio
Computer Education and Instructional Technologies Department Students’ Web 2.0 Tools Use Cases According to Personality Types
The aim of the research is to examine the relationship between students’ personality types (extraversion, introversion, openness to experience and closeness to experience) and their preference of various Web 2.0 tools to describe how these tools can be utilized in educational settings. Specifically, the study investigates which of the Web 2.0 tools are preferred and best meet the need of the different personality types. The participants included 22 students who were in their third year in the Department of Computer Education and Instructional Technologies of the Sakarya University during the semester of Fall 2014. Five of these students were introvert, five were extrovert, six of them were open to experience and six were closed to experience. These students were selected with the purposive sampling method out of 30 students who were subjected to the Adjective-Based Personality Test. According to the results, students’ preferences of using social media differed by their personality types. Facebook, Twitter and Instagram were the most popular tools among students. Results from the study also indicate that it is critical to utilize the most preferable and practical web 2.0 tools so that students with different personality traits could adapt to the class. Furthermore, measures need to be taken to prevent possible negative consequences of using these tools
Procedia Social and Behavioral Sciences
Irrational beliefs are improper solutions developed by the person himself for his personal problems. They occur in person's mind. These beliefs affect person's life. The purpose of this research is to investigate the effects of irrational beliefs on academic motivation and academic self-efficacy of students. Independent variable of the study is irrational beliefs. Dependent variables are academic motivation and academic self-efficacy. Survey method was used in the study. The sample of the study consists of 161 second and third year students attending at Sakarya University, Faculty of Education, Department of Computer and Instructional Technologies Education. It was found out that there were no differences between irrational beliefs of students in terms of gender. And we found positive relationship between irrational beliefs and academic motivation, and negative relationship between irrational beliefs and academic self-efficacy of students. At the end of the research some suggestions has been presented on irrational beliefs, academic motivation and academic self-efficacy. (C) 2015 The Authors. Published by Elsevier Ltd
The Level of Internet Addiction and Related Factors in 9th and 10th Grade High School Students
Araştırma, bir lisede 9. ve 10. sınıfta okuyan öğrencilerin internet bağımlılığını ve ilişkili faktörleri belirlemek üzere tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Lisedeki 9 ve 10. sınıflarda yer alan 315 öğrenci çalışma evrenini oluşturmuştur. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve İnternet Kullanım Ölçeği ile toplanmıştır. Öğrencilerin % 61,3'ü kızlardan oluşmaktadır ve yaş ortalaması 15,43 0,6'dır. Öğrencilerin % 92,1'inin evinde bilgisayar ve % 88,6'sının internet bağlantısı vardır. Yaklaşık % 28,9'u, 7 yaş ve öncesinde bilgisayarla tanıştığını ifade etmiştir. Öğrencilerin interneti en çok eğlence amaçlı kullandıkları belirlenmiştir. İnternet Kullanım Ölçeğinden aldıkları puana göre öğrencilerin % 23,8'inde internet bağımlılığı yoktur, % 54,3'ünde hafif düzeyde, % 18,4'ünde orta düzeyde ve % 3,5'inde ağır düzeyde internet bağımlılığı olduğu görülmüştür. Cinsiyetle, yaşla, gelirle, anne ve baba eğitim düzeyiyle, evde bilgisayar ve internet varlığıyla internet bağımlısı olma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmamıştır (p0,05). İnternetle tanışma yaşı ile internet bağımlılığı ölçeğinden alınan puan arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p0,05).This descriptive study was conducted to measure the level of Internet addiction and related factors in 9th and 10th grade high school students. The 315 students in the 9th and 10th grades of this high school formed the population of the study. Data were collected with a Personal Information Form and the Internet Addiction Scale. Among the students, 61.3% were girls and mean age stood at 15.43 0.6 years. Of the students, 92.1% had a computer at home and 88.6% were connected to the Internet. A group representing 28.9% stated that they had become acquainted with the computer at the age of 7 or earlier. It was found that the students used the Internet mostly for entertainment. According to the scores the students displayed on the Internet Addiction Scale, it was found that 23.8% of the students had no Internet addiction, 54.3% had a slight addiction, 18.4% had a moderate addiction, and 3.5% had a severe addiction. No significant statistical association was found between becoming addicted to the Internet and gender, age, parents' educational levels, having a computer and access to the Internet at home (p>0.05). There were significant differences between the Internet addiction scores and the age of becoming acquainted with
Examine of Methodological Aspects of Articles in the Journal of Distance Education Year 2009-2013
Bu araştırmanın amacı uzaktan eğitimle ilgili 8 dergideki (Internet and Higher Education, American Journal of Distance Education, International Review of Research in Open and Distance Learning-IRRODL, Online Journal of Distance Learning Administration- OJDLA, Open Learning: The Journal of Open, Distance and e-Learning, Turkish Online Journal of Distance Education-TOJDE, European Journal of Open, Distance and E-Learning -EURODL, Distance Education) son beş yılda yayınlanan makaleleri yöntem kısmı bakımından incelemektir. Araştırma belge incelemesi yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında uzaktan eğitim ile ilgili yayın yapan sekiz derginin son 5 yıl içerisinde yayınladıkları toplam 1233 makale analiz edilmiştir. Çalışmada incelenen makaleler araştırma türü, deseni, örneklem seçimi, örnekleme yöntemi, ölçme aracı ve analiz yöntemi açısından analiz edilmişlerdir. Çalışmadan elde edilen sonuçların uzaktan eğitim alanında gelecek çalışmalara yön vermede belirleyici bir kaynak olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu doğrultuda gelecek çalışmaların farklı tarih aralığında, dergi sınırlaması yapılmadan makalelerin incelenmesiyle uzaktan eğitim araştırmalarının gelişimi ve eğilimlerini yansıtmada daha geniş bir tablo çizeceği düşünülebilirThe purpose of the study is to examine articles, published in 8 journals (Internet & Higher Education, American Journal of Distance Education, International Review of Research in Open and Distance Learning-IRRODL, Online Journal of Distance Learning Administration- OJDLA, Open Learning: The Journal of Open, Distance and e-Learning, Turkish Online Journal of Distance EducationTOJDE, European Journal of Open, Distance and E-Learning –EURODL, Distance Education) in the last 5 years, about distance education with respect to the method. This study was conducted with qualitative document review method. A total of 1233 articles, which was published in 8 journals in the last 5 years about distance education, were analyzed within the scope of this research. Articles examined in the study were analyzed in terms of type of research, design, sample selection, sampling methods, measurement tools and analysis methods. It is thought that the results obtained from this study could be used as a diagnostic resource to guide future studies in the field of distance education. In this direction, it can be thought that with the article investigation, without article restriction and with different date range, a wider trend could be drawn in reflecting distance education development and inclinatio