51 research outputs found

    Development and Validation of Analytical Methods for Quantification of L-Dopa%253B Application to Plant Materials

    Get PDF
    An essential neurotransmitter used to treat nervous system dysfunction like Parkinson%252339%253Bs disease is L-dopa. The amount of L-dopa in plant materials has been measured in this study using chromatographic and spectrophotometric methods that are user-friendly, straightforward, quick, and affordable. Utilizing conventional instrumental parameters, high-performance liquid chromatography and spectrophotometry methods were established. In accordance with ICH guidelines, these analytical methods were validated for linearity, accuracy, precision, and robustness. The chromatographic procedure made use of an Agilent Extend C18 (250times%253B4.6 mm, 5 micro%253Bm) column. 0.1%25 trifloroacetic acid solution and acetonitrile (92%252F8, v%252Fv) were used as mobile phase. It was run in isocrotic mode and the flow rate was 1 mL min-1. The retention time of L-dopa was determined as 3.85 minutes. L-dopa was identified using the spectrophotometric method, which involved measuring the solutions%252339%253B absorbance at a wavelength of 280 nm. In spectrophotometric analysis, ultra-pure water as a solvent gave sufficient molar absorptivity at a lambda%253Bmax of 280 nm. The results showed that spectrophotometric and chromatographic methods were linear, accurate, precise, robust, and the percent recovery was within standard limits. No statistically significant distinction existed between the methods within the 95%25 confidence interval (plt%253B0.05). The developed methods can be used to quantify L-dopa in plant materials for routine analysis and have been found to be very efficient

    Determination of Antioxidant Activity of Leaves and Flowers of Faba bean

    Get PDF
    Today, medicinal plants used in folk medicine are increasingly being researched and used in pharmaceutical, nutraceutical fields, and food. Despite its nutritional and medicinal properties, Vicia faba is a legume whose value is not fully understood. More research is needed on its multiple biological effects, such as antioxidant activity and other aspects. The aim of this study is to determine the antioxidant activity of extracts obtained from faba bean leaves and flowers. For this purpose, leaf and flower samples, which were dried in the open air and ground into fine powder, were extracted by steeping in boiling water for ten minutes. The total phenolic content (TPC), total flavonoid content (TFC), and antioxidant capacity of the extracts were analyzed using spectrophotometric techniques. In addition, organic acid and phenolic compound contents were determined by high performance liquid chromatography technique. It was determined that the total phenolic, total flavonoid and antioxidant contents of faba bean flowers were higher than the leaves. The main phenolic compound in flowers and leaves is ellagic acid. In addition, cytotoxic effects of leaf and flower extracts were investigated by colorimetric test using CCK-8 (Cell Counting Kit-8) kit. The cytotoxic effects of leaf and flower extracts of faba bean were investigated by colorimetric test using CCK-8 (Cell Counting Kit-8) kit. No cytotoxic effect of faba bean extracts was observed. Faba bean is a good source of natural antioxidants and can be used to prevent harmful effects caused by free radicals. Therefore, this study shows that tea prepared from the leaves and flowers of faba bean may be a good choice for people with Parkinson%252339%253Bs and those seeking health-promoting beverages

    Yüzey Yanıt Metodolojisi İle Biberiye Yaparaklarından Rosmarinik Asit Ekstraksiyonunun Optimizasyonu

    Get PDF
    Rosmarinik asit, karnozol ve karnosik asit, biberiye (Rosmarinus officinalis) 'de bulunan önemli doğal antioksidandır. Rosmarinik asit (RA), Bu bileşiklerin, özellikle de Rosmarinik asitin biyolojik aktivitelerini rapor eden çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Rosmarinik asitin in-vitro çalışmalarda anti-HIV-1, antibakteriyel, antioksidan, anti-kanserojen ve anti-alerjik aktiviteler, antiviral özellikler gibi bazı biyolojik faaliyetleri olduğu bildirilmiştir. In vivo çalışmalar da Rosmarinik Asitin antialerjik, antitromboz ve antikanserojenik özellikler sergilediğini göstermiştir. Endüstri pek çok faydalı etkileri nedeniyle doğal gıda koruyucuları, antimikrobiyal ve antioksidanlar ile giderek daha fazla ilgilenmektedir. Bu çalışmada, biyolojik olarak güçlü bir antioksidan olan rosmarinik asit bileşimi, Biberiye yapraklarından ekstrakte edildi. Ultrasonik Destekli Ekstraksiyon ve Yüzey Yanıt Metodolojisi Biberiye yapraklarından antioksidanların ekstraksiyon koşullarını optimize etmek için kullanılmıştır. En yüksek Rosmarinik Asit düzeyi (% 6,77) için öngörülen optimum koşullar % 34,37 etanol, 37,15 dk ekstraksiyon zamanı ve 73,38 °C ekstraksiyon sıcaklığı olarak tespit edilmiştir. Tahmin edilen optimum koşullarda, deneysel değerler tahmin edilen değerlere çok yakındı

    Dişbudak Ağacı (Fraxinus Excelsior) Yapraklarından Klorojenik Asit Ekstraksiyonunun Yüzey Yanıt Metadolojisi ile Optimizasyonu ve Toplam Fenolik İçeriklerinin Tayin Edilmesi

    Get PDF
    Bitkisel kaynaklı besinlerin rengi, lezzeti ve dayanıklılığı üzerine etkili olan fenolik maddeler, antioksidan özelliklerine bağlı olarak antikanserojen, ve antimikrobiyal aktivite göstermeleri bakımından da insan sağlığı ile yakından ilişkilidir. Fenolik maddelerden biri de klorojenik asittir. Bu çalışmada, toplanan dişbudak ağacı yaprakları güneş almaksızın kurutulup sap kısmı ayrılıp öğütüldü. Öğütülen kısımlar su ile ekstrakte edildi. Ekstraklar HPLC (Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi) kromatografik sistemde analiz edilerek, sonuçlar ppm düzeyinde ifade edildi. Box-Behnken tasarımına dayalı Yüzey Yanıt Yönteminin (RSM) kullanıldığı ultrasonik destekli ekstraksiyon ile Fraxinus Excelsior yapraklarından klorojenik asit ekstraksiyonunun optimum koşulları belirlendi. Ektraksiyon verimi üzerine etkin deneysel koşullar; ekstraksiyon süresi (15-45 dakika), sıcaklık (30-700C), ultrason gücü (25-75%) olarak seçilmiştir. Bu parametrelerin en iyi muhtemel kombinasyonları RSM ile elde edildi. Fraxinus Excelsior yaprakları için optimum koşulların; ultrason gücünün %39,12, ekstraksiyon süresinin 15,18 dakika, ekstraksiyon sıcaklığının 69,980C olduğu belirlendi. Bu koşullarda maksimum klorojenik asit miktarı 11,70 ppm olarak belirlendi. Ayrıca antioksidan aktivitelerini görmek amacıyla UV spektrometre ile dişbudak ağacı yapraklarındaki toplam fenolik içerikleri ölçüldü. Öğütülmüş yapraklar etanol ile ekstrakte edildi. Ölçüm için kör, standart ve numune olmak üzere 3 tüp hazırlandı. Her bir numune kabından örnekler alınarak UV spektrometrede 765 nm’de absorbans değerleri ölçüldü. Fraxinus Excelsior yapraklarından toplam fenolik içeriğinin ölçülmesi için optimum koşulları belirlendi.  Dişbudak yaprağı için optimum koşullar; ultrason gücü %47,76, süre 29,69 dakika, etanol konsantrasyonu %54,40 olarak belirlendi. Optimum koşullarda dişbudak yaprağındaki toplam fenolik içeriği 40,74 ppm bulundu. Buna göre elde edilen bu sonuçlar klorojenik asit etken bileşeninin ekstraksiyonu için ultrasonik destekli ekstraksiyonun (UAE) etkili bir metot olabileceğini göstermiştir

    Sıvı Kromatografisi Sıralı Kütle Spektroskopisi (LC-MS/MS) Tekniği İle Noskapin Ve İlgili Stres Bozunma Bileşiklerinin İncelenmesi Ve Tayini İçin Metot Optimizasyonu

    Get PDF
    Oral kullanım için uygun bitkisel kaynaklı bir öksürük baskılayıcı alkaloid olan noskapinin tübülin bağlanma anti-kanser aktivite özelliği son zamanlarda tespit edilmiştir. Noskapin kan, meme, akciğer, yumurtalık, beyin ve prostat orijinli insan ksenograftları taşıyan çıplak farelerde tümör büyümesinin gelişmesini engellemiştir,. Bu çalışmada bir alkaloit türevi ve ilaç etken maddesi olan Noskapinin, Beşeri İlaçların Ruhsatlandırma Teknik Gereksinimleri İçin Uluslararası Uyum Konseyinin (ICH) , belirlediği şartlar doğrultusunda, farklı zorlanmış koşullar altındaki davranışı-bozunma ürünleri, LC-MS/MS tekniği ile belirlenip bozunma mekanizması önerilmiştir. Noskapin asidik, bazik, oksidatif, fotolitik ve sıcaklık gibi farklı stres koşullarında işleme tabi tutulmuştur. Bozunma ürünlerinin belirlenmesinde ultra performanslı sıvı kromatografi sistemi 40 C0 de C18 kolon, mobil faz olarak %0,1 lik formik asit içeren Metanol: Su (50:50 v/v) karışımı, kolon akış hızı 1.2 mL/dk, dedeksiyon dalga boyu 310 nm ile optimize edilmiştir. Kütle spektrometresi ile pozitif iyon modda çalışılıp, Noskapinin kütle spekturumu 414.1 m/z olarak gözlemlenmiş ve diğer parçalanma ürünleride açık bir şekilde belirlenmiştir. Böylece UPLC ve MS birlikte optimize edilerek etken maddenin parçalanma ürünlerinin belirlenmesi için LC-MS/MS metodu geliştirilmiştir

    Screening of Naturally Grown European Cranberrybush (Viburnum opulus L.) Genotypes Based on Physico-Chemical Characteristics

    Get PDF
    It has become very important to offer species with high nutritional value as fresh or processed products for human consumption in their daily diet for balanced nutrition. In the scope of this study, 15 naturally grown European Cranberry bush (ECB) genotypes that naturally grown were characterized in terms of horticultural characteristics. Fruit length, fruit width, fruit weight, the number of fruits per each cluster and cluster weight were determined within the ranges of 8.78–10.96 mm, 7.93–10.84 mm, 0.21–0.70 g, 31–121, and 7.70–66.67 g, respectively. Ranking of the average values of examined organic acids obtained from all genotypes found as; malic acid (11,419 mg L−1) > citric acid (1926 mg L−1) > ascorbic acid (581 mg L−1) > oxalic acid (561 mg L−1). Total phenolic content (TPC) and total flavonoid content (TFC) were found at high levels in ECB with 2922–3475 mg gallic acid equivalent (GAE) L−1 and 1463–3163 mg quercetin equivalents (QE) L−1, respectively. While pomological characteristics were found to be highly positive correlated with each other, they were negatively correlated with chemical properties. Low pH was found to be an important parameter to obtain higher amounts of phytochemicals such as TPC, TFC, organic and phenolic acids correlated with strong antioxidant effects. The obtained results will be useful for both germplasm enrichment and cultivation

    Screening and classification of rosehip (Rosa canina L.) genotypes based on horticultural characteristics

    Get PDF
    Background: During the pandemic, the interest in colorful wild small fruits increased due to their positive effects on health. Also it has become very important to offer species with high nutritional value as fresh or processed products for human consumption due to increasing world population and decreasing arable land. In this context, we characterized the horticultural characteristics of 11 rosehip genotypes grown from seeds. Results: Citric acid was determined as the main organic acid in all the genotypes investigated. The mean values of the organic acids obtained from all the genotypes were found to be as follows: citric acid (7177 mg L–1), malic acid (3669 mg L–1), tartaric acid (1834 mg L–1), oxalic acid (1258 mg L–1), carboxylic acid (631.9 mg L–1), shikimic acid (157.8 mg L–1), ascorbic acid (155 mg L–1), and acetic acid (20.9 mg L–1). Ellagic acid was the dominant phenolic compound (90.1 mg L–1 – 96.2 mg L–1) in all genotypes. The average values obtained from all genotypes for total phenolics, total flavonoids, and antioxidant activity were 37 261 mg GAE L–1, 526.2 mg quercetin L–1, and 93.6%, respectively. These characteristics had the lowest coefficients of variation, which indicated that all genotypes were similar regarding high biochemical with antioxidant effect. In addition, fruit width, fruit length, and fruit weight varied between 13.0 and 17.3 mm, 20.7 and 25.5 mm, and 1.4 and 2.7 g, respectively. Conclusions: The genotypes were categorized according to different purposes, such as suitability for wine production, making vinegar, etc. While the pomological characteristics were strongly positively correlated among themselves, they were generally found to be negatively correlated with the phytochemical characteristics. Categorizing genotypes according to different usage purposes can improve the agricultural and industrial application of rosehip and enhance their breeding efficacy

    Preharvest Salicylic Acid and Oxalic Acid Decrease Bioactive and Quality Loss in Blackberry (cv. Chester) Fruits during Cold Storage

    Get PDF
    In this study, we investigated the effects of preharvest oxalic acid (2.5 mM (OA1) and 5 mM (OA2)) and salicylic acid (0.5 mM (SA1) and 1 mM (SA2)) treatments on the storage and quality of blackberry cv. Chester. We applied salicylic acid and oxalic acid to the plants seven and fourteen days before harvest and recorded the physiological, physicochemical, and external appearance characteristics of the fruits during the cold storage period (nine days). The results showed that the treatments decreased ethylene production by 29.5% (SA1) at harvest and by 28.5% (SA2) at the end of the storage period. In addition, the respiration rate was reduced between 13.0% (OA2) and 28.0% (SA2) compared to the control. Although fruit weigh loss increased as storage extended, the highest losses were observed in control with 1.35%. Titratable acidity decreased from harvest (0.46%) to the end of storage (0.39%) in the control, whereas it ranged from 0.52% (SA1) to 0.62% (OA1) in the treatment groups. Malic acid and syringic acid were the dominant organic acid and phenolic, respectively, and although their content decreased continuously in the control group, no loss was observed in the treated groups after the sixth day. These effects were positively reflected in the external appearance of the fruits, total phenolic content, total flavonoid content, and properties related to antioxidant activity. As a result of the cumulative evaluation of all parameters, it can be suggested that Chester fruits can be stored for nine days in marketable quality with the SA2 applications. Among oxalic acid concentrations, 2.5 mM can be recommended for phytochemical accumulation at harvest and short-term storage of three days

    Diş porseleni üretimi ve karaterizasyonu çalışmaları

    No full text
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Elektroensefalogram (EEG), Epilepsi, Spektral Analiz, Zaman- Frekans Yöntemleri, Yapay Sinir Ağlan. EEG' de epileptik deşarjların belirlenmesi, epilepsi tanısında önemli bir konudur. Bu tezde, EEG işaretleri farklı ön işleme yöntemleri ile analiz edilerek, öznitelik vektörleri elde edilmiş ve bu öznitelik vektörleri çok katmanlı algılayıcı yapay sinir ağı temelli sınırlandırıcıya, sınıflama için giriş olarak uygulanmıştır. Önişleme için klasik, parametrik ve alt uzay yöntemleri kullanılmıştır. EEG işaretlerinin güç spektral yoğunluğunun elde edilmesi, için klasik yöntemlerden periodogram yöntemi kullanılmıştır. Aralarındaki farkı görmek ve kıyaslama yapabilmek için EEG işaretleri farklı parametrik yöntemlerle analiz edilerek, karşılaştırılmıştır. Yine bu işlemler için alt uzay yöntemlerinden MUSIC ve özvektör yöntemleri ile zaman-frekans yöntemleri de çalışmada kullanılan önişleme yöntemlerdendir. Sınıflandırıcı önişleme yöntemine bağlı olarak 90%'lar civarında kabul edilebilir bir basan elde etmiştir. Yapay sinir tabanlı sınıflandırıcı tam sisteminin test performansı başarılı olup, bu sistemin klinik çalışmalarında kullanılabileceği görülmüştür. Sonuçlar bölümünde geliştirilen tanı sisteminin algoritması verilerek, sınıflandırma sisteminin başarısı ve ayrıntılı sonuçları verilmiştir.CLASSIFICATION OF EEG SIGNALS BY USING CLASSICAL AND MODERN PREPROCESSING METHODS SUMMARY Key words: Electroencephalogram (EEG), Epilepsy, Spectral Analysis, Time- Frequency Methods, Artificial Neural Networks. The detection of epileptiform discharges in the EEG is an important component in the diagnosis of epilepsy. In this thesis, EEG signals are analyzed by using different preprocessing methods to get the feature vectors. Then these feature vectors are used as an input to an multilayer perceptron neural network (MLPNN) based classifier to make classification. Non-parametric, parametric, subspace and time-frequency methods are used for preprocessing. Peridogram method which is a non-parametric method is used to get the power spectral density of EEG signals. To see the difference and make a comparison between them, these signals are analyzed with the different parametric spectral analysis methods. Also MUSIC, Eigenvector and time-frequency methods are used for preprocessing. Classifier has achieved an acceptable classification success with the value of about 90% depending on the preprocessing method. The testing performance of the neural network based diagnostic system is found to be satisfactory and this system can be used in clinical studies. Also algorithm of developed diagnostic system is explained, detailed results and achievements of the classification system is given in final chapter. x

    Yüzey Yanıt Metodolojisi İle Biberiye Yaparaklarından Rosmarinik Asit Ekstraksiyonunun Optimizasyonu

    No full text
    Rosmarinik asit, karnozol ve karnosik asit, biberiye (Rosmarinus officinalis) 'de bulunan önemli doğal antioksidandır. Rosmarinik asit (RA), Bu bileşiklerin, özellikle de Rosmarinik asitin biyolojik aktivitelerini rapor eden çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Rosmarinik asitin in-vitro çalışmalarda anti-HIV-1, antibakteriyel, antioksidan, anti-kanserojen ve anti-alerjik aktiviteler, antiviral özellikler gibi bazı biyolojik faaliyetleri olduğu bildirilmiştir. In vivo çalışmalar da Rosmarinik Asitin antialerjik, antitromboz ve antikanserojenik özellikler sergilediğini göstermiştir. Endüstri pek çok faydalı etkileri nedeniyle doğal gıda koruyucuları, antimikrobiyal ve antioksidanlar ile giderek daha fazla ilgilenmektedir. Bu çalışmada, biyolojik olarak güçlü bir antioksidan olan rosmarinik asit bileşimi, Biberiye yapraklarından ekstrakte edildi. Ultrasonik Destekli Ekstraksiyon ve Yüzey Yanıt Metodolojisi Biberiye yapraklarından antioksidanların ekstraksiyon koşullarını optimize etmek için kullanılmıştır. En yüksek Rosmarinik Asit düzeyi (% 6,77) için öngörülen optimum koşullar % 34,37 etanol, 37,15 dk ekstraksiyon zamanı ve 73,38 °C ekstraksiyon sıcaklığı olarak tespit edilmiştir. Tahmin edilen optimum koşullarda, deneysel değerler tahmin edilen değerlere çok yakındı
    corecore