32 research outputs found

    Bazı Onobrychis Miller (Fabaceae) Taksonları'nın yağda çözünen vitamin içeriği

    Get PDF
    The goal of this study is to determine the lipid-soluble vitamin contents in seeds of the some Onobrychis Miller (Fabaceae) taxa by using HPLC. Samples were collected from the natural habitats. Studied materials were dissolved in acetonitrile/methanol (75/25 v/v) and were injected 50 μL to HPLC instrument (Shimadzu, Kyota Japan). According to data obtained from present study showed that O. hypargyrea, O. viciifolia, O. caput-galli, O. fallax and O. oxyodonta var. armena have high lipide-soluble vitamin contents. Present study found that O. oxyodonta var. armena (1777.27±6.24 µg/g), O. fallax (916.0±4.51 µg/g) O. hypargyrea (809.7±5.03 µg/g) and O. viciifolia (399.7±3.54 µg/g) have highest beta-caroten content. Also, O. caput-galli has high beta caroten content (73.3±.94 µg/g). on the other hand, it was found that O. fallax has highest gamma-tocopherol content (1401.2±8.76 µg/g). O. viciifolia (574.9±2.35 µg/g), O. caput-galli (410.1±4.56 µg/g), O. oxyodonta var. armena (267.7±3.68 µg/g), O. podporea (162.5±2.14 µg/g) were the other high gamma tocopherol content. Whereas, retinol, retinol acetate and r-tocopherol contents were found absent or trace amounts in the present study.Bu çalışmanın amacı, bazı Onobrychis Miller (Fabaceae) taksonlarının tohumlarındaki yağda çözünen vitamin içeriğini HPLC kullanarak belirlemektir. Doğal yaşam alanlarından örnekler alındı. Çalışılan malzemeler asetonitril / metanol (75/25 h / h) içinde çözüldü ve HPLC cihazına (Shimadzu, Kyota Japonya) 50 μL enjekte edildi. Bu çalışmadan elde edilen verilere göre O. hypargyrea, O. viciifolia, O. caput-galli, O. fallax ve O. oxyodonta var. armena'nın lipitte çözünen vitamin içeriğinin yüksek olduğunu göstermiştir. Bu çalışma O. oxyodonta var. armena (1777.27 ± 6.24 µg / g), O. fallax (916.0 ± 4.51 µg / g) O. hypargyrea (809.7 ± 5.03 µg / g) ve O. viciifolia (399.7 ± 3.54 µg / g) en yüksek beta karoten içeriğine sahiptir. Ayrıca, O. caput-galli de yüksek beta karoten içeriğine sahiptir (73.3 ±. 94 µg / g). Öte yandan, O. fallax'ın en yüksek gamma-tokoferol içeriğine sahip olduğu belirlendi (1401.2 ± 8.76 µg / g). O. viciifolia (574.9 ± 2.35 µg / g), O. caput-galli (410.1 ± 4.56 µg / g), O. oxyodonta var. armena (267.7 ± 3.68 µg / g), O. podporea (162.5 ± 2.14 µg / g) diğer yüksek gama tokoferol içeriğine sahip taksonlardır. Diğer taraftan bu çalışmada retinol, retinol asetat ve r-tokoferol içerikleri bulunmamakta veya eser miktarda bulunmaktadır

    Antioxidative activity and phytochemical composition of dried apricot

    Get PDF
    In this study, the phytosterol and vitamin values of apricot fruits, which had been dried with different methods, and the antioxidant activity against iron (II) chloride (FeCl2) and hydrogen peroxide (H2O2) induced in vitro hepatitis oxidation have been determined. In addition, antioxidant capacity of apricots was determined by using DPPH free radical. As a result, apricot extracts inhibited lipid peroxidation and protected amount of total protein. Additionally, DPPH free radical scavenging effect of the species showed a parallel increase in dose. We think that rich phytochemical compounds of apricot fruits (for example; phytosterols, flavonoids, polyphenols and vitamins) play a role in this effect.Bu çalışmada, farklı yöntemlerle kurutulmuş kayısı meyvesinin fitosterol ve vitamin seviyeleriyle, demir (II) klorür ve hidrojen peroksitle indüklenen in vitro karaciğer oksidasyonuna karşı antioksidan aktivitesi belirlendi. Ayrıca kayısının antioksidan kapasitesi DPPH serbest radikali kullanılarak belirlendi. Sonuçta, kayısı ekstraktları lipid peroksidasyonunu önledi ve total protein miktarını korudu. Buna ek olarak, türlerin artan doza paralel olarak DPPH serbest radikali temizleme etkisi görüldü. Biz bu etkinin kayısı meyvesindeki zengin fitokimyasal kompozisyonun (örneğin; fitosteroller, flavonoidler, polifenoller ve vitaminler) rol oynadığını düşünüyoru

    Morus alba’ nın meyve ve yaprak ekstrelerinin antioksidan kapasitelerinin belirlenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmada Elazığ’dan toplanan Morus alba’ nın antioksidan ve antiradikal kapasitesi incelendi. Bitkinin yaprakları ve meyveleri gölgede kurutularak ayrı ayrı su ve etanol ekstreleri hazırlandı. Ekstreler soksilet cihazı ile yapıldı. Bu ekstrelerin antioksidan ve antiradikal testleri, toplam antioksidan kapasite, indirgeme gücü kapasitesi, metal şelatlama aktivitesi, DPPH• serbest radikali giderme aktivitesi, ABTS•+ radikali giderme aktivitesi, süperoksit anyon radikalleri giderme aktivitesi, H2O2 giderme aktivitesi ve FRAP testi gibi farklı antioksidan metotlar ve ek olarak toplam fenolik bileşik miktarı tayini kullanılarak farklı konsantrasyonlarda ayrı ayrı belirlendi. Elde edilen sonuçlara bakıldığında dutun yapraklarının ve meyvelerinin iyi bir serbest radikal gidericisi olduğu ve doğal bir antioksidan olarak kullanılabileceği bulundu.In this study Morus alba investigated the antioxidant and antiradical capacity that it was collected from Elazıg. Leaves and fruits of plants dried in shade, water and ethanol extracts were prepared separately . The extracts were made with Soxhlet apparatus. These extracts, antioxidant and antiradical tests, different antioxidant methods such as total antioxidant capacity, reducing power capacity, metal chelating activity, DPPH• free radical scavenging activity, ABTS•+ radical scavenging activity, superoxide anion radicals scavenging activity, H2O2scavenging activity and FRAP test and in addition to by using the amount of the total phenolic compounds determined separately at different concentrations. Looking at the results obtained, leaves and the fruits of mulberry found as a good free radical scavenging and was used as a natural antioxidant

    Seed fatty acid amounts of some Salvia L. taxa in Elazig

    Get PDF
    Fatty acid amounts in mature seeds of thirteen Salvia L. taxa were determined by using gas chromatography in this study. Palmitic acid (C 16:0; 4.2-11.7 %) was major saturated fatty acid among in the studied Salvia species. Results of present study indicated that the seed oils of studied Salvia L. taxa have oleic acid (C 18:1 n-9), linoleic acid (C18:2 n-6) and linolenic acid (C 18:3 n-3) as unsaturated major fatty acids. The highest oleic acid (C 18:1 n-9) amount is found in S. tricholoda Bentham (30.7 %) but it is found at the lowest level in S. verticillata L. subsp. verticillata (11.3 %). Also, linoleic acid (C 18:2 n-6) amount was highest in S. euphratica var. leicaliyeina (60.4 %) but it was found at the lowest levels in S. aethiopis (12.1 %). However, linolenic acid (C18:3 n-3) amount of the Salvia L. seeds studied showed the greatest variation (0.5-57.8 %). As a result, present study determined that Salvia L. species had the highest unsaturated fatty acid amounts (81.5-94.4 %) and low saturated fatty acid amounts (5.8-18.3 %).Bu çalışmada, on üç Salvia L. taksonu tohumlarındaki yağ asidi miktarları gaz kromatografisi kullanılarak tespit edildi. Çalışılan Salvia türleri arasında palmitik asit (C:16 0; % 4.2-11.7) başlıca doymuş yağ asididir. Bu çalışmanın sonuçları çalışılan Salvia L. taksonlarının tohumlarında major doymamış yağ asitleri olarak oleik asit (C 18: 1 n-9), linoleik asit (C 18: 2 n-6) ve linolenik asitin (C 18: 3 n-3) olduğunu göstermiştir. En yüksek oleik asit (C 18: 1 n-9) miktarı S. tricholoda Bentham’da (% 30.7) iken en düşük oleik asit miktarı S. verticillata L. subsp. verticillata’da (% 11.3) bulunmuştur. Ayrıca, linoleik asit (C 18:2 n-6) miktarı en yüksek oranda S. euphratica var. leicaliyeina (% 60.4)’da bulunurken en düşük oranda ise S. aethiopis (12.1 %)’te bulunmuştur. Bununla birlikte çalışılan Salvia tohumlarının linolenik asit (C18:3 n-3) miktarları büyük varyasyon göstermiştir (% 0.5-57.8). Sonuç olarak bu çalışma Salvia L. türlerinin yüksek oranda doymamış yağ asidi miktarına (% 81.5-94.4) ve düşük oranda doymuş yağ asidi miktarına (% 5.8-18.3) sahip olduklarını belirlemiştir

    Effects of Rubus discolor flower extract on the fatty acid composition in hydrogen peroxide administered Wistar rats

    Get PDF
    The aim of this research is to examine possible protective effects of Rubus discolor (RD) flower extracts on the fatty acid contents of some tissues, which hydrogen peroxide (HP) administered Wistar rats. In present study, Wistar rats were randomly divided into four groups: 1. Control (C), 2. Hydrogen Peroxide (HP), 3. Rubus discolor (RD), 4. Rubus discolor + Hydrogen Peroxide (RD+HP). In tissues, fatty acid content analyses were performed by gas chromatography. According to our results, while fatty acid levels were barely affected in the heart, muscle, brain and spleen tissues of HP group, but these levels were affected in the serum, liver, kidney and lung tissues of the same group when compared to the control group. The fatty acid contents were changed in all tissues of RD and RD+HP groups when compared to control group. Our results confirm that RD and HP treatment have affected the amount of important fatty acids, which substrates in fatty acids metabolism of Wistar rats. In also, this study is first report about the effects of R. discolor flower extract on the fatty acid composition.Bu çalışmanın amacı hidrojen peroksit (HP) uygulanmış Wistar sıçanların bazı dokularının yağ asidi içeriği üzerinde Rubus discolor (RD) çiçek ekstresinin olası koruyucu etkilerini incelemektir. Sunulan çalışmada, Wistar sıçanlar rastgele 4 ayrı gruba ayrıldı: 1. Kontrol (C), 2. Hidrojen Peroksit (HP), 3. Rubus discolor (RD), 4. Rubus discolor + Hidrojen Peroksit (RD+HP). Dokulardaki yağ asidi içeriği gaz kromatografisi cihazıyla analiz edildi. Sonuçlarımıza göre, kontrol grubuyla karşılaştırıldığı zaman, HP grubunun kalp, kas, beyin ve dalak dokusunda yağ asidi seviyeleri hemen hemen hiç etkilenmezken, aynı grubun serum, karaciğer, böbrek ve akciğer dokularında yağ asitleri seviyeleri etkilenmiştir. RD ve RD+HP gruplarının bütün dokularında yağ asidi içeriği kontrol grubuna göre değişmiştir. Sonuçlarımız göstermiştir ki RD ve HP uygulaması, Wistar sıçanların yağ asidi metabolizmasında substrat olan bazı önemli yağ asitlerinin miktarını etkilemiştir. Ayrıca bu çalışma R. discolor çiçek ekstresinin yağ asidi içeriği üzerindeki etkileri hakkında ilk rapordur

    Malva neglecta Wallr. (Ebegümeci)’nın In vitro Biyoaktif ve Fitokimyasal Özellikleri

    Get PDF
    M. neglecta çok yıllık otsu bir bitkidir ve Malvaceae familyasında yer almaktadır. Bu bitki ülkemizde her türlü toprakta kendiliğinden yetişir ve taze sürgünleri ile yaprakları sebze olarak tüketilir. Bu çalışmada M. neglecta toprak üstü kısımlarının su, etanol ve metanol ekstraktlarının antiradikal, antimikrobiyal, antikanser ve fitokimyasal içerikleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, M. neglecta toprak üstü kısımlarının yüksek antiradikal, antimikrobiyal, antikanser aktiviteye ve fitokimyasal içeriğe sahip olduğu anlaşılmıştır

    Yerli kazlarda karaciğer ve kas dokularının total lipit, kolesterol içeriği ve yağ asidi kompozisyonu üzerine tahıl tanelerinin etkisi

    Get PDF
    Bu çalışmada yerli kazlarda karaciğer ve kas dokusunun total lipit, kolesterol içeriği ve yağ asidi kompozisyonu üzerine tahıl tanelerinin etkisini inceledik. Çalışmada kullanılan 35 kaz 5 gruba ayrıldı. Kaz grupları sırasıyla arpa, buğday, çavdar ve mısır ile beslendi. İlk grup kontrol grubu olarak kullanıldı. Su ve besin 6 hafta boyunca ad libitum olarak verildi. Karaciğer dokusundaki total kolesterol seviyesi arpa ve buğday gruplarında azalış (P<0.001) gösterirken, but kasında tüm gruplarda (P<0.001) azalmıştır. Karaciğer dokusundaki total lipit içeriği çavdar ve mısır gruplarında artış (P<0.001) gösterirken, but kasında buğday ve çavdar gruplarında (P<0.001) artmıştır. Sırt kasındaki total lipit içeriği arpa ve buğday gruplarında azalış (P<0.001) gösterirken, göğüs kasında buğday, çavdar ve mısır gruplarında (P<0.001) azalmıştır. Karaciğer dokusunda palmitik asit miktarı çavdar grubunda arttığı (P<0.001) halde, stearik asit miktarı arpa grubunda (P<0.001) azalmıştır. Karaciğer dokusundaki araşidonik, dokosahekzaenoik, PUFA, n-3 ve n-6 asitleri buğday, çavdar ve mısır gruplarında artmıştır (P<0.001). Sonuç olarak, diğer besinlere ek olarak çavdar kaz diyetinde değerli bir besin olarak kullanılabilir.In this study we evaluated the effect of cereal grains on total lipid, cholesterol content and fatty acid composition of liver and muscle tissues in native geese. The thirty five geese used in the study were divided into five groups of seven. The groups of geese feed with barley, wheat, rye and corn, respectively. The first group was used as the control group. Water and feed were provided for ad libitum consumption for 6 weeks. While the level of total cholesterol in the liver tissue decreased (P&lt;0.001) in barley and wheat groups, it of the thigh muscle decreased (P&lt;0.001) in all groups. While the total lipid content of the liver tissue increased in rye and corn groups (P&lt;0.001), it of the thigh muscle increased (P&lt;0.001) in wheat and rye groups. While the total lipid content of the back muscle decreased in barley and wheat groups (P&lt;0.001), it of the breast muscle decreased (P&lt;0.001) in wheat, rye and corn groups. Although the amount of palmitic acid in the liver tissue increased (P&lt;0.001) in the rye group, the amount of stearic decreased (P&lt;0.001) in the barley group. The amount of arachidonic, docosahexaenoic, PUFA, n-3 and n-6 acids in the liver tissue increased (P&lt;0.001) in the wheat, rye and corn groups. Consequently, in addition to other foods, rye could be used as a valuable nutrition of the geese diet

    Van Veterinary Journal

    No full text
    Deneysel Diyabetin Sıçan Karaciğer Dokusunda Oluşturduğu Bazı Değişiklikler Üzerine Acı Badem Yağının EtkisiBu çalışma, deneysel diyabet oluşturulan sıçanlarda acı badem yağının karaciğer dokusunda yağ asidi bileşimi, malondialdehit, indirgenmiş glutatyon, total protein, A, D, E ve K vitaminleri, kolesterol ve bazı sterol parametreleri üzerinde etkisinin araştırılması için tasarlandı. Sıçanlar kontrol (K), streptozotosin (STZ) ve streptozotosinacı badem yağı (STZABY) olmak üzere üç grubu ayrıldı. STZ gruplarına intraperitoneal enjeksiyonla streptozotosin (45 mg/kg) verilerek diyabet oluşturuldu. Acı badem yağı grubundaki sıçanlara haftada iki gün 1ml/kg dozunda intraperitoneal enjeksiyonla acı badem yağı ve ayrıca deney boyunca toz haline getirilmiş 2 gr acı badem çekirdeği, 500 ml içme suyuna eklenerek verildi. Bu uygulamalar 8 hafta boyunca sürdü. Kontrol grubuna göre, STZ grubunun karaciğer dokusunda MDA ve total protein düzeyinin anlamlı bir şekilde (p0.001) arttığı, GSH düzeyinin anlamlı bir şekilde (p0.001) azaldığı, palmitik, palmitoleik, araşidonik asit (p0.01) düzeylerinin anlamlı bir şekilde azaldığı (p0.001), stearik ve linoleik asit düzeylerinin anlamlı bir şekilde arttığı (p0.001), oleik ve ?-linolenik ve dokosaheksaenoik asit düzeylerinde istatistiksel açıdan önemli değişikliklerin olmadığı, ?-tokoferol ve vitamin D2 düzeylerinin anlamlı bir şekilde azaldığı (p0.001), vitamin K2, vitamin D3 (p0.05), ?-tokoferol, retinol, vitamin K1, kolesterol, stigmasterol ve ?-sitosterol düzeylerinin anlamlı bir şekilde arttığı (p0.001) tespit edildi. STZ grubu ile karşılaştırıldığında, STZABY grubunun karaciğer dokusunda MDA, GSH ve total protein düzeylerinin anlamlı bir şekilde (p0.001) azaldığı, palmitoleik, linoleik, araşidonik (p0.05) ve ?-linolenik asit düzeylerinin anlamlı bir şekilde azaldığı (p0.001), stearik, oleik ve dokosaheksaenoik asit düzeylerinin anlamlı bir şekilde arttığı (p0.001), palmitik asit düzeyinde istatistiksel açıdan önemli değişikliklerin olmadığı, vitamin K2, ?-tokoferol, vitamin D2, ?-tokoferol, vitamin K1 (p0.01), ?-sitosterol düzeylerinin anlamlı bir şekilde arttığı (p0.001), vitamin D3düzeyinin anlamlı bir şekilde azaldığı (p0.001), retinol, kolesterol ve stigmasterol düzeylerinde istatistiksel açıdan önemli değişikliklerin olmadığı belirlendi. Deneysel diyabetin sıçanların karaciğer dokusunda GSH, total protein, bazı yağ asidi bileşimi ile A, D, E ve K vitaminleri üzerinde oluşturduğu metabolik düzensizliklere karşı uygulanan acı badem yağının etkisinin sınırlı kaldığı belirlendi.The present study was designed to evaluate the impact of bitter almond oil on malondialdehyde, reduced glutathione, total protein, fatty acid composition, A, D, E and K vitamins, cholesterol and some sterols parameters in liver tissue of experimental diabetes in rats. The rats were divided into three groups: control (C) streptozotocin (STZ), streptozotocinbitter almond oil (STZBAO) groups. Diabetes induced in rats by a single intraperitoneal injection of streptozotocin (45 mg/kg). 1 ml/kg the dose bitter almond oil was intraperitoneally injected twice in a week to the streptozotocinbitter almond oil (STZBAO), and additionally 2 g/500 ml dose of bitter almond seed powder was added to the drinking water of these rats. The experiment continued for 8 weeks. It was observed that MDA and total protein levels were significantly increased (p<0.001), GSH level was significantly decreased (p<0.001), palmitic, palmitoleic and arachidonic acid (p<0.05) levels were significantly decreased (p<0.001), stearic and linoleic acid levels were significantly increased (p<0.001), ?-linolenic and oleic and docosahexaenoic acid levels were not changed, ?-tocopherol and vitamin D2levels were significantly decreased (p<0.001), vitamins K2, vitamin D3 (p<0.05), ?-tocopherol, retinol, vitamin K1, cholesterol, stigmasterol and ?-sitosterol levels were significantly increased (p<0.001) in the liver tissue of STZ group when compared to the control group. It was detected that MDA, GSH and total protein levels were significantly decreased (p<0.001), palmitoleic, linoleic, arachidonic (p<0.05) and ?-linolenic acid levels were significantly decreased (p<0.001), stearic, oleic and docosahexaenoic acid levels were significantly increased (p<0.001), palmitic level was not changed, Vitamin K2, ?-tocopherol, vitamin D2, ?-tocopherol, vitamin K1 (p<0.01), ?-sitosterol levels were significantly increased (p<0.001), vitamin D3 level was significantly decreased (p<0.001), retinol, cholesterol and stigmasterol levels were not changed in the liver tissue of STZBAO group when compared to the STZ group. It was determined that the applied of bitter almonds oil was limited against the metabolic disorders of GSH, total protein, some fatty acid composition and A, D, E and K vitamins in the liver tissue of experimental diabetic rats
    corecore