Intestinal parasites in pet animals in some pet shops of Afyonkarahisar and Kütahya province

Bu çalışma Afyonkarahisar ve Kütahya'daki ev ve süs hayvanı satış yerlerinde bulunan çeşitli hayvanlardaki bağırsak parazitlerinin yaygınlığının belirlenmesi amacıyla Mart-Ağustos 2016 tarihleri arasında Afyonkarahisar'da 4, Kütahya'da 4 olmak üzere toplam 8 merkezde yapılmıştır. Bu amaçla ev ve süs hayvanı satış yerlerinde satışa sunulan 7 köpek, 2 kedi, 14 tavşan, 22 hamster ile muhabbet kuşu, kanarya, papağan, güvercin, keklik ve bıldırcın gibi kanatlıların barındırıldığı 102 kanatlı kafesinden dışkı örnekleri Fulleborn doymuş tuzlu flotasyon yöntemi ile parazitolojik açıdan incelenmiştir. Paraziter enfeksiyon oranı köpeklerde %42,86 (3/7), tavşanlarda %71,43 (10/14) olarak tespit edilmiştir. Enfeksiyon tespit edilen köpeklerden 1'inin (% 33.33) dışkısında Isospora spp. oocysti tespit edilirken 3'ünde (% 100) Toxacara canis yumurtası görülmüştür. Değerlendirmeye alınan kanatlı kafeslerinden 2 bıldırcın kafesinde Eimeria spp., 2 güvercin kafesinde Eimeria spp. ve Capillaria spp.'ye rastlanırken 1 güvercin kafesinde de bunlara ilaveten Ascaridia columbae yumurtası görülmüştür. Güvercin ve bıldırcınların dışında incelenen diğer kanatlılar ile hamster ve kedilerde herhangi bir paraziter enfeksiyona rastlanılmamıştır. Bu sonuçlar ev ve süs hayvanı satış yerlerinde bulunan hayvanların da düzenli parazit kontrollerinin yapılması gerektiğini ve gerekli hallerde uygun antiparaziter tedavi seçeneklerinin uygulanması gerektiğini düşündürmüştür.This study was carried out in a total of 8 pet shops between March and August 2016 in order to determine intestinal parasites in various animals which are offered for sale in Afyonkarahisar and Kütahya Province. In this study, fecal samples of 7 dogs, 2 cats, 14 rabbits, 22 hamsters and 102 bird cages which are sheltered budgerigars, canaries, pigeons, partridges, quails were collected from 8 pet shops in Afyonkarahisar and Kütahya provinces. Samples were processed with Fulleborn saturated salt flotation method than examined parasitologically. Parasitic infection rates were 42.86% (3/7) in dogs and 71.43% (10/14) in rabbits. Isospora spp. oocysts were detected in one of three infective dog (%33) and Toxocara canis eggs were seen in fecal samples of all three infective dogs (%100). Eimeria spp. was identified in stool samples of two quail cages, Eimeria spp. and Capillaria spp were detected in fecal samples of two pigeon cages. In addition to that eggs of Ascaridia columbae were detected in one pigeon cage. No parasitic infection was found in other birds, hamsters and cats except pigeons and quails. It has been thought that pet animals which are offered for sale should be controlled regularly in terms of parasitic infections and eliminated of parasites with proper treatment when required

Effectiveness of technical indicators: Application on bist30 and bist100 indices

Teknik analiz ile piyasaya veya seçilen bir yatırım aracına ait tarihi fiyat hareketleri temel alınarak, söz konusu piyasanın veya yatırım aracının gelecekteki fiyat hareketleri tahmin edilebilmektedir. Bu çalışmada 02.01.1997 ile 15.07.2015 dönemleri arasındaki BIST30 ve BIST100 endeksleri için teknik analiz yönteminin göstergeleri kullanılarak fiyat hareketleri incelenmiştir. Bollinger Bant (BB), Göreceli Güç Endeksi (RSI), Emtia Kanal Endeksi (CCI) ve Hareketli Ortalamaların Yakınsaması/Uzaklaşması (MACD) olmak üzere dört gösterge baz alınarak yapılan BIST30 ve BIST100 fiyat analizinde Al/Sat/Bekle kararları tahmin edilerek, çıkan sonuçlar göstergelere göre karşılaştırılmıştır. Bu dört fiyat göstergesi kullanılarak yapılan bu çalışmada, bu indikatörlerin nasıl hesaplandığını ve birbirleri arasındaki farklılıklar ve/veya benzerlikler incelenmiştir. Yapılan analiz sonucunda; RSI ve BB indikatörlerini veya sadece CCI ve MACD indikatörlerini birlikte kullanmak, yatırımcıların hatalı yatırım kararları vermesine yol açabileceğini ve bu nedenden dolayı yatırım kararı vermede birden fazla indikatörün kullanılması yatırımcıların faydasına olacaktır.Technical analysis, investment market or selected based on the historical price movements of the instrument, market or investment instrument in question is able to predict future price movements .This research paper aims to examine the effectiveness of technical indicators. We have selected the most commonly used four indicators; Bollinger band (BB), Relative Strength Index (RSI), Commodity Channel Index (CCI) and Moving Average Convergence / Divergence (MACD). By the help of these indicators we examine buy, sell and unstable decisions for BIST30 and BIST100 indices between the period on 01/02/1997 to 07/15/2015. And for the next step, we compare three decisions for BB and RSI indicators and two decision (buy and sell) for MACD and CCI indicators. The result of the analysis, using together RSI and BB indicators or only CCI and MACD indicators may cause investors to make incorrect investment decisions, hence investors will benefit using more than one indicator before making investment decisions

The prevalence of oculer diseases in cats and dogs

Göz hastalıkları, kedi ve köpeklerde sıkça karşılaşılan problemlerin başında gelmektedir. Yıllar geçtikçe göz hastalıkları problemlerinde artış görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne 2015-2020 yılları arasında getirilen kedi ve köpeklerin göz hastalıklarının hayvan türü, ırkı, yaş, cinsiyet, teşhis gibi özelliklerin değerlendirilip ortaya konulmasıdır. Araştırma materyalini, Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne 2015-2020 yılları arasında getirilen 3387 hastanın kedi ve köpeklere ait ırkı, yaş, cinsiyet ve teşhis olarak toplamda göz problemi olan 282 olgu oluşturmaktadır. 282 olgudan 169 tane köpekten harder bezi prolapsusu %30,8 (n=52), konjunktivitis %13,0 (n=22), keratitis %6,5 (n=11), epifora %6,5 (n=11), entropiyon %6,5 (n=11) kaydedildi. Kedilerde ise 113 tane kediden konjunktivitis %16,8 (n=19), kornea ülseri %10,6 (n=12), epifora %8,8 (n=10), keratitis %8,8 (n=10) oranları tespit edilmiştir. Çalışmamızda köpeklerde harder bezi prolapsusu diğer göz patolojilerine göre istatiksel olarak anlamlı oranda yüksek bulunmuştur. Kedilerde ise konjunktivitis daha yaygın gözlenmiştir. Köpeklerde ırk olarak melez köpeklerin oranı %22,5 (38/169), kedilerde ise tekir kedilerin oranı %42,5 (48/113) olmak üzere diğer ırklara göre daha fazla gözlenmiştir. Köpeklerde göz hastalıklarının yaşa göre dağılımında aynı kedilerdeki gibi 0-6 ayda diğer yaşlara göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir. (Köpeklerde %33,7 57/169, kedilerde %34,5 39/113). Kedi ve köpeklerde göz hastalıklarının cinsiyete göre karşılaştırılmasında erkekler dişilere göre daha fazla bulunmuştur. Sonuç olarak; oküler lezyonlar erken yaşlarda ve erkeklerde daha yaygın olduğu belirlenmiş ve lezyonun türü ne olursa olsun göz dokusunun yangı ve travmalara son derece hassas olduğu gözlenmiştir. Her türlü olguya ivedi olarak müdahale edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Eye diseases are one of the most common problems in cats and dogs. Over the years, there has been an increase in eye disease problems. The aim of this study was to evaluate and reveal the characteristics such as animal type, breed, age, gender, diagnosis of eye diseases of cats and dogs referred to Afyon Kocatepe University Veterinary Health Application and Research Center between 2015-2020. The research material consisted of 3387 patients referred to Afyon Kocatepe University Veterinary Health Application and Research Center between the years 2015-2020, a total of 282 cases with eye problems in terms of breed, age, gender and diagnosis of cats and dogs. In dogs the rates of harder gland prolapse 30,8% (n=52), conjunctivitis 13,0% (n=22), keratitis 6,5% (n=11), epiphora 6,5% (n=11), entropion 6,5% (n=11) among 169 dogs were recorded. In cats, the rates of conjunctivitis 16,8% (n=19), corneal ulcer 10,6% (n=12), epiphora 8,8% (n=10), keratitis 8,8% (n=10) among 113 cats were detected. In our study, Harder gland prolapse in dogs was found to be statistically significantly higher than other eye pathologies. Conjunctivitis was more common in cats. The rate of crossbred dogs was 22,5% (38/169), whereas the rate of tekir cats was 42,5% (48/113) that than other breeds. It has been determined that the distribution of eye diseases in dogs by age was higher at 0-6 months compared to other ages, similar to in cats. (33,7% 57/169 in dogs, 34,5% 39/113 in cats). When comparing eye diseases in cats and dogs by gender, males were found to be more than females. As a result; ocular lesions were observed more commonly in early ages and in male and it was observed that the eye tissue is extremely sensitive to inflammation and trauma, regardless of the type of lesion. It was concluded that all kinds of cases should be intervened immediately

Synthesis of Eu doped SrAl2O4 composite: Adsorption characteristics on tetracycline and ciprofloxacin antibiotics

In the present study, evaluation and characterization of Eu-Strontium aluminate(SrAl2O4) composites was studied. A new technic, volume combustion synthesis, was applied to synthesis of Eu-SrAl2O4 composites. Tetracycline (TC) and ciprofloxacin (CIP) were used to investigate the adsorption capacities of the composites. Experimental results showed that monolayer adsorption occurred for both of TC and CIP with adsorption capacities 26.24 mg g(-1) and 7.10 mg g(-1), respectively. Pseudo-second order kinetic model well described the TC and CIP adsorption with k(2) values 7(*)10(-4) and 4(*)10(-5) g mg(-1) min(-1), respectively. The highest adsorption were found at pH 7 (98%) for TC and at pH 10 (80%) for CIP. Eu-SrAl2O4 composite is a good candidate for the removal of various type of antibiotics from wastewater

İki Ağır Kuarktan Oluşan Baryon Sisteminin Özelliklerinin LHC Deneyinde Araştırılması

İki ağir kuarktan oluşan baryon sisteminin manyetik momentlerinin ve güçlü etkileşme sabitlerinin hesaplanması

FATTY ACID AND TRACE ELEMENT COMPOSITIONS OF THE SEEDS OF DIFFERENT Onobrychis viciifolia GENOTYPES

Seed oil contents, fatty acid compositions and mineral contents of twenty Onobrychis viciifolia genotypes (sainfoin) were investigated in this study. The fatty acid composition of O. viciifolia genotypes had different saturated and unsaturated fatty acids. For saturated fatty acids, O. viciifolia genotypes contained palmitic and stearic acids as the major component and contained small amount of myristic and arachidic acids. The major unsaturated fatty acids were identified as oleic, linoleic and linolenic acids. Total saturated fatty acids contents varied between 10.50 and 14.28% and total unsaturated fatty acid contents varied between 85.72 and 89.50%. Co, Mn, Fe, Cu, Ni and Zn were detected in crop seeds in different amounts. The proximate analysis indicated that seed Co contents varied between 13.53 and 114.83 ppm, Mn contents between 28.14 and 97.20 ppm, Fe contents between 113.7 and 277.7 ppm, Cu contents between 7.19 and 12.24 ppm, Ni contents between 1.14 and 19.73 ppm and Zn contents between 26.03 and 52.39 ppm, respectively. The result of this study suggest that further studies are obligatory to invigorate in terms of animal nutrition and phytochemicals of O. viciifolia